2011 yılı bütçesi komisyonda

BDDK Başkanı Bilgin, ''Biz finansmanı sadece bankalara bağlarsak, sonuçta tamamen onların finansman modellerine ve risk algılamasına göre kredi işleyişine maruz kalan bir finans sistemi görürüz. Dolayısıyla, diğer alanların enstrüman çeşitliliğini sağlayacak ve yasal altyapıyı oluşturacak, komisyon gündemindeki tasarının yasalaşmasının önemli olduğunu düşünmekteyiz'' dedi.

Krizde bankacılığın biraz tedirginlik duymasına rağmen, dimdik ayakta durduğunu ve krizin ''Türkiye kıyılarına vurmasına engel olan dalgakıran vazifesi gördüğünü'' ifade eden Bilgin, ''Batılı muadillerin oldukça tedirgin olduğu ve halen Yunanistan, İrlanda, İzlanda, İspanya ve hatta İngiltere'de sorun tam ortaya konulmamışken, ülkemizde mevduat garanti limiti dahi değiştirilmemiş ve ülkemiz OECD ülkeleri arasında bankacılığına tek kuruş yapmayan ülke konumunu korumuştur'' diye konuştu.

Tevfik Bilgin, sektörün 2009'da 25,2 milyar lira kredi vermişken, 2010 yılının ilk 9 ayında 82,8 milyar lira kredi verdiğini bildirdi.

-KONUT KREDİLERİ 1. SIRADA-

Kredilerdeki artışın temel nedeninin talep olduğuna işaret eden Bilgin, 29 Ekim 2010 itibariyle, bireysel krediler arasında konut kredilerinin 56,8 milyar lira (yüzde 35) ile 1. sırada olduğunu belirtti. Bilgin, kredi kartlarının takibe dönüşüm oranı 18 Aralık 2009'da yüzde 11,1 iken, bu oranın 29 Ekim 2010'da yüzde 9 düzeyine gerilediğini söyledi.

Bilgin, Türkiye'de şu ana kadar toplam 1 milyon 53 bin kişiye konut kredisi kullanıldırıldığını belirtti.

BDDK Başkanı Bilgin, ''Türk bankacılık sektörünün temel göstergelerinden, kredilerin takibe dönüşüm oranı kriz döneminde, Ekim 2009'da en yüksek düzey olan yüzde 5,4'ü görmüş, ancak bugün itibariyle yüzde 4,1 düzeyindedir. Bu gerilemede, sorunlu kredilerin 2010 yılı içerisinde varlık yönetim şirketlerine satılması ve aktiften silmeler yoluyla bilanço dışında bırakılmasının yanısıra tahsilat performansındaki gelişmeler, kredilerde gözlemlenen artış ve artan ekonomik aktiviteye paralel şekilde takip oluşumunun yavaşlaması etkili olmuştur'' diye konuştu.

Türkiye'deki bankacılık sisteminin, rakamları ve açıklanan verileri itibariyle, dünyanın en şeffaf sistemlerinden birisi olduğuna işaret eden Bilgin, bankacılık sektörünün Eylül 2010 tarihi itibariyle dönem net karının, geçen yıla göre yüzde 7,4 artarak 16,9 milyar lira olarak gerçekleştiğini bildirdi.

-''2011 VE SONRAKİ YILLAR BANKALARIMIZ İÇİN ZORLU OLACAK''-

Tevfik Bilgin, şöyle konuştu:

''Daralan faiz marjları, bankalar arası artan rekabet, piyasa faizlerindeki artış beklentisinin sektörün mevcut aktif ve pasif vade yapısı nedeniyle sektörün karı üzerinde yaratacağı baskı ve devam eden küresel istikrarsızlık ortamı nedenleriyle, 2011 ve sonraki yıllar bankalarımız için zorlu olacaktır.

Bankalarımız muhtemelen 2010 yılı sonunda ya da 2011 yılının ilk aylarında 1 trilyon lira aktif büyüklüğe ulaşacak ve 1950'lerde büyüklüğü bir kaç milyar dolar olan bankacılık sektörü, ulaşacağı büyüklük ile bu sektöre emek vermiş olanlara anlamlı bir mesaj gönderecektir. Türk bankacılık sektörü, ortalama bir büyüme hızı ile 2013 yılı sonunda 1,5 trilyon lira aktif toplamına ulaşabilir.

Ülke bankacılığı olarak artık çevre ile de ilgilenmek zorundayız. Son aylarda bankalarımızın bu konudaki anlamlı teşebbüsleri - Mısır, Irak, Makedonya gibi - bizi gururlandırmaktadır. Sektörümüz, 64 yurt dışı şube, 48 iştirak ve 15 temsilcilikle 31 ülkede faaliyet göstermektedir. Yurt dışı organizasyonların aktif büyüklüğü Haziran 2010 itibariyle 103 milyar dolardır.''