Analiz: Enflasyona gol göz göre göre gıdadan geliyor
Türkiye bu yıl olumsuz hava koşullarının faturasını gıdada ödeyecek. Rekoltedeki düşüşe paralel artacak gıda fiyatları enflasyonun kabusu olacak.
Türkiye bu yıl olumsuz hava koşulları yüzünden tarımsal üretim açısından zorlu bir yıl geçiriyor.
Kuraklık riskinin konuşulduğu bir ortamda üreticiyi vuran don ve dolu gıda fiyatlarını tetikleyecek.
29-31 Mart tarihleri arasında özellikle Karadeniz, İç anadolu ve Doğu Anadolu ile geçiş bölgeleri yaşanan donda en çok hasar gören ürünlerin başında kayısı, fındık, kiraz, elma, üzüm gibi ürünler başı çekiyor.
Bazı ürünlerde kayıp yüzde 60-70 oranında iken kayısı gibi ürünlerde yüzde 90'a varan ürün kaybı söz konusu.
Dondan zarar gören ürünlerin büyük çoğunluğu maalesef enflasyon hesaplamalarındaki sepette yer alan ürünler.
Tüketici Fiyat Endeksi'nde meyvenin payı yüzde 1,7 oranında, sebzenin payı ise yüzde 3.3 civarında ama enflasyon sepetinde bakliyat, et, süt, unlu mamüller gibi ürünlerle birlikte gıda ve alkolsüz içeceklerin payı yüzde 25'i buluyor.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, geçen hafta başında Kayseri'deki ekonomik görünüm ve para politikası konulu sunumunda enflasyona yönelik önemli açıklamalarda bulunmuştu.
Başçı, Haziran ayından itibaren enflasyonun gerilemeye başlayacağını öngördü.
Merkez Bankası'nın enflasyon hedefinde kuraklık, don ve dolu etkisiyle yaşanacak sapmayı şimdiden kestirmek güç ancak etkisi gözardı edilemez.
Dün de Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyondaki en önemli risklerin başında işlenmemiş gıda fiyatlarındaki yükselişi gösterdi.
Enflasyonda gıda fiyatlarındaki artışın risk yarattığı herkes tarafından kabul ediliyor ama etkisinin ne kadar olacağı hasar tespit çalışmaları ve rekoltelerle birlikte ortaya çıkacak.
Mart ayında yıllık enflasyon yüzde 8.4 seviyesinde gerçekleşti. Aylık bazda enflasyon yüzde 1.13 artarken gıdadaki artış yüzde 2.10 seviyesinde idi.
TÜFE'de aylık olarak en yüksek artış gösteren seçilmiş maddeler sıralamasında gıda ürünleri her zaman ilk 10 arasında çoğunluğa sahip. Tarım ülkesi olan Türkiye'de gıda fiyatlarındaki bu yükseklik adeta kronik bir hal almış durumda.
Önceki gün açıklanan tarım üretici fiyat endeksinde de yukarı yönlü bir hareket söz konusu. Tarım ÜFE Mart'ta yüzde 0,82 artarak yıllık bazda yüzde 10.34 artış ile çift haneyi gördü.
Aslında bu sadece Türkiye'nin değil gelişen birçok ekonominin problemi.
Brezilya'da Mart ayı enflasyonu, gıda fiyatlarında yaşanan artışın etkisiyle beklentilerin üzerinde yükseldi. Mart'ta yüzde 0,92 artış ile Breziyada yıllık bazda enflasyon yüzde 6,15'e çıktı.
Çin'de de tüketici fiyatları, gıdanın etkisiyle yükseldi. Mart'ta tüketici fiyatları yıllık yüzde 2,4 artarken, gıda fiyatlarında artış yıllık yüzde 4,1 oldu.
Olumsuz hava koşullarının ekonomiye olası etkilerini değerlendiren Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, olumsuz iklim koşullarının başta buğday olmak üzere belli başlı ürünlerin rekoltelerinde olumsuz etki yarattığını söyledi.
Analizlere göre buğday rekoltesindeki kaybın yüzde 25 civarında olduğunu belirten Karadere, Orta Anadolu ve Çukurova bölgelerinin kuraklıktan daha fazla etkilendiğini söyledi.
Bunun bankacılık sektörüne de olumsuz etkilerinin olacağını belirten Karadere, rekolte kaybının söz konusu ürünlerde fiyat artışı anlamına geleceğini söyledi. Bu gelişmelerin gıda enflasyonuna olumsuz yansıyabileceğini kaydeden Karadere, “Bankacılık sektörü olarak olumsuz etkilenen çiftçilerimizi adet ve bölgesel bazda tespit ettik. Ürünlerdeki kayıplar yüzünden çiftçilerin aldıkları kredileri hasat zamanında geri ödeyememeleri söz konusu. Çiftçilerin aldıkları kredilerinde gerekirse öteleme, yayma, taksit düşürme gibi önlemler almaya hazırız” dedi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar da tarımda 2014 yılının üç aylık döneminde enflasyonun tüketicide, üreticinin üç katına çıktığını bildirerek, "tarımda aracı kazanıyor. Verilerin de gösterdiği gibi üretici ucuza satarken, tüketici pahalı yiyor. Tarladan markete fiyatlar birkaç kat artıyor” dedi.
Vadeli İşlem ve Emtia Piyasaları Uzmanı Zafer Ergezen de AA'ya yaptığı açıklamada bu yıl yerel tarım fiyatlarında dalgalı bir seyir izlenebileceğine dikkat çekti.
Özellikle Toprak Mahsulleri Ofisi'nin müdahale alım fiyatlarının çiftçileri bu tarzda dalgalanmalara karşı korunması açısından önemli olduğunu belirten Ergezen, gıda fiyatlarındaki artış nedeniyle enflasyon baskısının da artmasının beklendiğini söyledi.
- Tarımsal ihracatta da kayıp olacak
Söz konusu ürünlerde yaşanan kaybın enflasyona etkisi kadar bir de ihracat tarafına negatif yansımaları olacak.
Türkiye'nin 2013 yılında toplam tarımsal hasılası 62 milyar Dolar'a çıktı. Gerçekleştirilen gıda ve tarım ürünü ihracatı ise 18 milyar Dolar seviyesinde.
Kayısı, fındık gibi ürünler Türkiye'nin gıda alanındaki önemli ihracat kalemleri arasında. Türkiye kayısı ihracatında dünya birincisi konumunda ancak don olaylarıyla birlikte bu yıl ihracat liderliğini Çin ve Rusya'ya kaptıracağa benziyor.
Güneydoğu İhracatçılar Birliği verilerine göre kuru kayısı ihracatı 2013'te bir önceki yıla oranla 16 artarak 117 bin 861 tona yükseldi. Söz konusu ihracattan 2013 yılında 315 milyon Dolar'ı aşan gelir elde edildi.
Bir diğer önemli ihracat kalemi ise fındık
Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği verilerine göre 2013 yılındaki fındık ihracatı 275 bin ton ile 1.8 milyar dolar değerindeydi. Bu da 2013 yılı tarımsal ihracatımızın yüzde 10'una denk geliyor.
Bu yıl olumsuz hava koşullarının da etkisiyle tarımsal ihracatlardan daha çok ithalat ve gıda enflasyonunu konuşacağa benziyoruz.
İrfan Donat
Bloomberg HT Editörü
idonat@bloomberght.com