Avcı: Pazartesi günü Bakanlar Kurulu'nda turizm destekleri görüşülecek

Antalya başta olmak üzere Akdeniz'de turizm sektörünün mevcut durumunu, sektörün potansiyelini ve karşı karşıya olunan zorlukları ele aldıkları, hep birlikte istişare ettikleri kongrenin bölge ve ülke için hayırlara vesile olmasını dileyen Avcı, "Turizm sektörü olarak zor günler geçirdiğimiz böyle bir dönemde sizlerin görüş, eleştiri ve önerileriyle zenginleşecek, bu kongreden bölgemiz için, Türkiye, Almanya için bütün partnerlerimiz için çok önemli kararlar çıkacağına gönülden inanıyorum." diye konuştu.

Avcı, bölgenin turizm açısından sıkıntılı bir dönem yaşadığını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Sizlerin de bildiğiniz üzere bütün dünyayı tehdit eden terör olgusu, bu bölgede de Ortadoğu'da, Akdeniz'de hatta Avrupa'da da turizme darbe vuran önemli kavramlardan biridir. Özellikle son dönemlerde yoğun terör saldırılarına maruz kalan sektörümüz, maksatlı oluşumlar tarafından güvensiz gösterilmeye çalışılıyor. Özellikle ülkemiz için önemli turizm destinasyonlarından olan Almanya ve Rusya'dan gelen turist sayısının azalması, müttefik ve dost ülkeler olarak, halklarımız arasında oluşan kültürel bağlara rağmen bu ülkelerde bile bazı basın yayın organlarında Türkiye'nin güvensiz gösterilmesi bizi derinden üzüyor."

"Terörizm küresel"

Terörizmin küresel olduğunu belirten Avcı, sadece Türkiye'de, İstanbul'da veya Ankara'da değil, Brüksel'de Paris'te terör saldırıları olduğunu herkesin bildiğini anlattı.

Başka yerlerdeki terör saldırılarının ve turizmi etkileyebilecek olumsuz gelişmelerin Türkiye'deki kadar gündem oluşturmadığına dikkati çeken Avcı, "Sözlerimin yanlış anlaşılmaması için hemen belirteyim. 'Niye oralarda olup biten terör saldırıları bu kadar gündem oluşturmuyor' diye şikayet ediyor değilim, tam tersi niye Türkiye'de olanlar, oralardakilerle kıyaslandığında çok fazla gündem oluşturuluyor, bu kadar ön plana çıkartılıyor? Bunun örneklerini geçmişte de yaşadık." dedi.

Avcı, Türkiye'deki Gezi olaylarıyla kitlesel gösteriler olduğunu ve buna benzer kitlesel gösterilerin, Almanya'da, Hamburg'da da gerçekleştirildiğini ve günlerce sürdüğünü ifade ederek, kitlelerin polis ve güvenlik güçleriyle çatıştığını anlattı.

Bu tür gösterilerin Avrupa'nın başka ülkelerinde de yaşandığının altını çizen Avcı, şöyle devam etti:

"Ama hiçbirisi önceden hazırlanmış bir biçimde, medya kuruluşları tarafından önceden tedbir alınmış, çekim yerleri belirlenmiş bir şekilde dünyaya canlı yayınlarla Gezi olaylarında olduğu gibi servis edilmedi. Dolayısıyla bir kuruntudan değil, farklı bir uygulamadan söz ediyorum. Türk turizmini, sektörümüzü olumsuz etkiledi ama bunun içinde yer alan bazı medya grupları ve mahfilleri şunu bilmelidirler ki bu geri tepebilecek bir uygulamadır. Bir süre sonra bu tür medya servisleri sadece hedefteki ülkenin değil, bu olayların şöyle ya da böyle yer aldığı bütün ülkelerin bundan derinden zarar görebileceğini de hesaba katmalıdırlar."

Uçaklara yakıt desteği devam edecek

Avcı, 2015 yılında Türkiye'ye gelen Alman ziyaretçi sayısının 5,5 milyonun üzerinde gerçekleştiğini ve 2014'e göre yüzde 6 oranında artış kaydedildiğini belirterek, 2016 Ocak-Eylül döneminde ise ziyaretçi sayısının yüzde 28 düşüşle 3 milyon 139 bine ulaştığını bildirdi.

Ocak-Ekim 2016 döneminde Almanya'dan Antalya'ya gelen ziyaretçi sayısında da 2015 yılına göre yüzde 35 oranında düşüş olduğunu anımsatan Avcı, toplantıda, Almanya ile ilgili turizm potansiyelinin arzu edilen noktaya yeniden çıkması için yapılması gerekenleri dürüstçe, enine, boyuna tartışılması gerektiğini vurguladı.

Toplantılarda geliştirilecek her türlü öneriye açık olduklarının altını çizen Avcı, "Bu nedenle turizmin önünü açacak her türlü faaliyet, proje ve programın başarıya ulaşabilmesi için turizm sektörümüzle sektör temsilcilerimizle yerli ve yabancı paydaşlarımızla sürekli istişare halindeyiz.

Hemen hemen her ay mutat olarak değişik vesilelerle bir araya geldiğimiz bu toplantılarımızın turizmimiz için çok güzel gelişmelere kapı aralayacağına gönülden inanıyorum." diye konuştu.

Yaşanan olumlu ve olumsuz gelişmelerde kendilerinin de şu veya bu şekilde katkılarının olduğunu belirten Avcı, şöyle devam etti:

"Bunun olumlu yönde olması için bugüne kadar sektörle sürekli istişare halinde olduk, önerileri değerlendirdik. Dile getirilen somut talepleri hükümet olarak değerlendirdiğimizi ifade etmek isterim. Uçaklarla ilgili karar konusunda da 2017 yılında da daha önce 2016 yılında değişik tarihlerde uzattığımız charter uçuşlarına verdiğimiz yakıt desteğini, havaalanı bakımından uçuşlarda hem nitelik hem nicelik bakımından genişleterek 2017 yılında da sürdüreceğiz. Pazartesi günü inşallah bu konuda Bakanlar Kurulu kararı çıkmış olacak. Bunun için de pazartesi günü Bakanlar Kurulu'nda Sayın Başbakanımız ile buraya gelmeden önce yaptığımız istişarenin neticesini sizinle paylaşıyorum."

"2017 ve sonrası bugünkünden çok daha iyi durumda olacaktır"

Avcı, konaklama sektörünün karşılaştığı sorunlar ve istihdamın devamı için söyledikleri tedbirler konusunda katkılarını sürdüreceklerinin altını çizdi.

"İçinde bulunduğumuz şartlarda fiyatlarda yaptığımız ayarlamalar, fiyat düşüşleri gerçekten bir çare mi yoksa ileride bizi sıkıntıya sokacak geçici çok da yararlı olmayan, etkilerini çok iyi bilmediğimiz bir uygulama mı bunu iyi düşünmemiz gerektiğini, açıkçası ürünümüzü ucuzlatmamamız gerektiğini düşünüyorum." diyen Avcı, 2016 yılının herkes için zor bir yıl olduğunu belirtti.

Sektör ve hükümet olarak çıkardıkları derslerin başında, bugüne kadar hem pazarlar hem sunulan ürünler itibarıyla kendilerini bir paranteze hapsettiklerini gördüklerine değinen Avcı, "İşin biraz da rehavetine kapılarak otomatiğe bağlanmış bir biçimde, deniz, kum, güneşi sanki Türkiye'nin sunabileceği yegane ürünmüş gibi algılanmasına en azından fırsat verdiğimizi, bunun yanlış olduğunu Türkiye'nin bunun da ötesinde çok farklı ürünleri sunma kapasitesine ve potansiyeline sahip bir ülke olduğunu önce kendimizin sonra da muhataplarımızın bilmesi gerektiğini ifade etmek isterim." dedi.

Avcı, Türkiye'nin sağlık, eğitim dini miras alanları, dağ turizmi başta olmak üzere bütün turizm türlerinde dünyadaki başka destinasyonlarla rekabet edebilecek büyük imkanlara sahip olduğunun altını çizerek, "İnşallah sizlerin de katkılarıyla 2017 ve sonrası bugünkünden çok daha iyi durumda olacaktır." diye konuştu.

AA