Babacan: 2012 büyümesi yüzde 3 civarında

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, T&uuml;rkiye nin 2012 yılı b&uuml;y&uuml;mesinin y&uuml;zde 3 civarında olacağını belirterek, Ama bu b&uuml;y&uuml;me sıhhatli bir b&uuml;y&uuml;medir. Bu b&uuml;y&uuml;mede dış talebin katkısı artı 5 puan, i&ccedil; talebin katkısı ise eksi 2 puan seviyesindedir dedi.Babacan, 2013 ve sonrası d&ouml;nemde de &ccedil;ok daha dengeli, s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir b&uuml;y&uuml;me oranlarının T&uuml;rkiye de g&ouml;r&uuml;leceğini kaydetti.TBMM Genel Kurulu nda, 2013 Yılı Merkezi Y&ouml;netim B&uuml;t&ccedil;e Kanunu Tasarısı &uuml;zerindeki son konuşmalarda H&uuml;k&uuml;met adına s&ouml;z alan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2013 Yılı Merkezi Y&ouml;netim B&uuml;t&ccedil;e Kanun Tasarısı na katkı koyan herkese teşekk&uuml;r etti.2007 yılından itibaren t&uuml;m d&uuml;nyayı etkileyen k&uuml;resel krizin aşamalarının devam ettiğini ifade eden Babacan, d&uuml;nyanın en b&uuml;y&uuml;k ekonomilerinin hala problemlerini &ccedil;&ouml;zemediğini vurguladı. ABD nin 10 g&uuml;n sonra i&ccedil;ine d&uuml;şebileceği mali u&ccedil;urumu tartıştığını, pek &ccedil;ok AB &uuml;lkesinin derin bir bankacılık ve bor&ccedil; kriziyle uğraştığını, Japonya da 2007 yılından bu yana 6. h&uuml;k&uuml;metin g&ouml;reve geldiğini anlatan Babacan, &Ccedil;in, Brezilya, Hindistan gibi gelişmekte olan &uuml;lkelerin de b&uuml;y&uuml;me oranlarını her ay aşağı y&ouml;nl&uuml; revize ettiğini dile getirdi.Gelişmiş &uuml;lkelerde y&uuml;zde 100 leri aşan kamu bor&ccedil;larının uzun yıllar bu &uuml;lkelerin b&uuml;y&uuml;mesine baskı oluşturacağını belirten Babacan, Bu krizin etkileri yıllarca, hatta bazı &uuml;lkeler i&ccedil;in on yıllarca aşılamayacak dedi.-T&uuml;rk ekonomisindeki b&uuml;y&uuml;meT&uuml;rkiye nin, 2008, 2009 &ouml;ncesinde izlemiş olduğu politikalar ve ger&ccedil;ekleştirdiği reformlar sayesinde krizin etkilerinden &ouml;nemli &ouml;l&ccedil;&uuml;de uzak durduğunu belirten Başbakan Yardımcısı, b&ouml;ylece T&uuml;rkiye nin diğer &uuml;lkelerden ayrıştığını s&ouml;yledi.2009 yılında a&ccedil;ıkladıkları Orta Vadeli Program daki t&uuml;m uygulamaların ger&ccedil;ekleştirildiğini, hatta T&uuml;rkiye nin genel performansının &ouml;ng&ouml;r&uuml;lenden daha &ouml;te bir performans olduğunu ifade eden Babacan, B&uuml;t&uuml;n politikalarımızın merkezine g&uuml;ven ve istikrar kavramlarını oturtuyoruz. Devlet sağlam olacak ki devletin kurumları mali a&ccedil;ıdan sağlam olacak ki o &uuml;lkenin hem reel sekt&ouml;r&uuml; hem de finans sekt&ouml;r&uuml; sağlıklı bir şekilde &ccedil;alışabilsin diye konuştu.G&uuml;ven ve istikrarı &ouml;nceleyen politikalar sonucunda T&uuml;rkiye ekonomisinin 2010 yılında y&uuml;zde 9,2, 2011 yılında y&uuml;zde 8,5 gibi y&uuml;ksek b&uuml;y&uuml;me oranlarına ulaştığını kaydeden Babacan, işsizliği d&uuml;ş&uuml;rme konusunda da en başarılı &uuml;lkelerden birinin T&uuml;rkiye olduğunu bildirdi.T&uuml;rkiye ekonomisinin 2012 yılında y&uuml;zde 3 civarında b&uuml;y&uuml;yeceğini ifade eden Babacan, Ama bu b&uuml;y&uuml;me sıhhatli bir b&uuml;y&uuml;medir. Bu b&uuml;y&uuml;mede dış talebin katkısı artı 5 puan, i&ccedil; talebin katkısı eksi 2 puan seviyesindedir dedi.Enflasyon ve cari a&ccedil;ıktaki d&uuml;şmenin devam ettiğini anlatan Babacan, dolayısıyla 2013 ve sonrası d&ouml;nemde de &ccedil;ok daha dengeli, s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir b&uuml;y&uuml;me oranlarının T&uuml;rkiye de g&ouml;r&uuml;leceğini bildirdi.-Başka parlamentolarda neler tartışılıyor?-Şu anda pek &ccedil;ok &uuml;lkede 2013 yılına ilişkin b&uuml;t&ccedil;e tartışmalarının yapıldığını belirten Ali Babacan, ş&ouml;yle konuştu: Diğer parlamentolarda neler g&ouml;r&uuml;ş&uuml;l&uuml;yor diye bakmakta fayda var. Şu anda pek &ccedil;ok parlamento memur ve emekli maaşlarının ne kadar d&uuml;ş&uuml;r&uuml;leceğini tartışıyor. Eğitim, sağlık harcamalarından ne kadar kesilmesi gerektiğini tartışıyor. Pek &ccedil;ok parlamento şu anda ka&ccedil; memurun işten &ccedil;ıkarılması gerektiğini tartışıyor. Pek &ccedil;ok parlamento &uuml;niversite har&ccedil;larının ne kadar artırılacağını tartışıyor. &Ccedil;ok ş&uuml;k&uuml;r bizim b&uuml;t&ccedil;emiz t&uuml;m sosyal harcama alanlarında ciddi artışları 2013 i&ccedil;in &ouml;ng&ouml;ren bir b&uuml;t&ccedil;e. 2013 b&uuml;t&ccedil;esi aynı zamanda &uuml;niversite har&ccedil;larının artık kaldırıldığı bir b&uuml;t&ccedil;e. Sosyal harcamalarımız 2012 yılına g&ouml;re y&uuml;zde 25 oranında artırılıyor &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki sene.Biraz &ouml;nce sayın konuşmacılardan biri (b&uuml;t&ccedil;e g&ouml;r&uuml;şmeleri &ccedil;ok sakin ge&ccedil;iyor, bir rehavet var) dedi. &Ccedil;ok ş&uuml;k&uuml;r bu, T&uuml;rkiye nin g&uuml;ven ortamının, istikrar ortamının da bir g&ouml;stergesi. Allah korusun T&uuml;rkiye bir başka ekonomik d&ouml;nemden ge&ccedil;seydi buradaki tartışmalar b&ouml;yle sakin, huzur i&ccedil;inde ge&ccedil;er miydi diye sormak lazım. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, T&uuml;rkiye nin 2002 de IMF nin 42. b&uuml;y&uuml;k ortağı iken bug&uuml;n 20. b&uuml;y&uuml;k ortağı olduğunu belirterek, Mayıs 2013 te borcu sıfırlıyoruz. Artık T&uuml;rkiye uzun yıllardan sonra, IMF ye borcunu sıfırlayan, hatta IMF kaynaklarına bor&ccedil; vermeye başlayacak bir &uuml;lke olacak dedi.Babacan, TBMM Genel Kurulu nda, 2013 Yılı Merkezi Y&ouml;netim B&uuml;t&ccedil;e Kanunu Tasarısı &uuml;zerinde H&uuml;k&uuml;met adına yaptığı son konuşmada, siyasi reformların devam edeceğini, eğitimdeki reformların hızlı bir şekilde devam etmesi gerektiğini s&ouml;yledi. Babacan, 2023 hedeflerine ulaşmak istiyorsak, T&uuml;rkiye nin ileri bir demokrasi olmasını istiyorsak iyi bir eğitim sistemine ihtiya&ccedil; var. Hukukun &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml; ilkesinin tavizsiz uygulanmasına ihtiya&ccedil; var. Bu konuda &ccedil;ok &ouml;nemli adımlar attık. Ge&ccedil;tiğimiz 10 yıl, &ccedil;ok &ouml;nemli bir d&ouml;nem oldu, T&uuml;rkiye nin neredeyse bir &ccedil;ağ kapatıp bir başka &ccedil;ağ a&ccedil;ması a&ccedil;ısından. Ama &ouml;n&uuml;m&uuml;zde de daha uzunca bir reform listemiz var diye konuştu.Babacan, yoksulluk g&ouml;stergelerinde tarihi d&uuml;ş&uuml;k seviyelere ulaştıklarını belirtti. T&uuml;rkiye de geliri 1-2 doların altında yaşayan hi&ccedil; kimse olmadığını belirten Babacan, 2002 de geliri 4,3 olan y&uuml;zde 30 luk bir kesim varken, bu oranın 2012 de y&uuml;zde 2,7 ye d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml; kaydetti. Babacan, İnşallah T&uuml;rkiye 2015 yılında artık &uuml;st gelir, y&uuml;ksek gelir &uuml;lke grubuna girecek dedi.Politikalarının &ccedil;ift&ccedil;ileri, esnafı destekleyen politikalar olduğunu dile getiren Babacan, Eğitime savunmanın 4 te 1 i kadar para ayırıyorsunuz diyen kişinin, ya b&uuml;t&ccedil;eyi okumayı bilmediğini ya da hesap kitap bilmediğini bildirdi. Babacan, kamunun sağlığa 68 milyar TL, eğitime ise 69 milyar TL ayırdığını belirterek, eğitimin 2004 b&uuml;t&ccedil;esinden sonra bir numara olduğunu kaydetti.Babacan, OECD &uuml;lkeleri arasında gayri safi yurt i&ccedil;i hasılasına g&ouml;re, tarıma en &ccedil;ok destek veren &uuml;lkenin T&uuml;rkiye olarak g&ouml;sterildiğini s&ouml;yledi.- D&uuml;nyada 7. Avrupa da 1. -T&uuml;rkiye de gen&ccedil; işsizler olduğunun s&ouml;ylendiğini ifade eden Babacan, OECD deki gen&ccedil; işsizlik ortalamasının y&uuml;zde 16, T&uuml;rkiye de ise y&uuml;zde 15 olduğuna dikkati &ccedil;ekti. Babacan, T&uuml;rkiye nin tarımsal gayri safi yurt i&ccedil;i hasıla olarak, d&uuml;nyada 7. Avrupa da 1. olduğunu belirtti. Babacan, gelen turist sayısı a&ccedil;ısından T&uuml;rkiye nin d&uuml;nyada altıncı sıraya y&uuml;kseldiğini kaydetti.Altın ile ilgili işlemlerin sanki T&uuml;rkiye nin b&uuml;y&uuml;mesini olduğundan farklı gibi g&ouml;sterdiğini belirten Babacan, bununla ilgili olarak Kalkınma Bakanlığı nın gerekli a&ccedil;ıklamaları yaptığını, T&Uuml;İK in altın istatistiğinin nasıl tutulacağını a&ccedil;ıkladığını belirtti.Ali Babacan, &uuml;lkede yoksulluk edebiyatı yapıldığını, satın alma g&uuml;c&uuml; d&uuml;ş&uuml;yormuş gibi bir algı oluşturulmaya &ccedil;alışıldığını s&ouml;yledi.En d&uuml;ş&uuml;k memur maaşı 2002 de 382 kilogram makarna alırken, bug&uuml;n 695 kilogram aldığını belirten Babacan, 48 kilogram dana eti alırken şimdi 66 kilogram dana eti alıyor. 235 litre ay &ccedil;i&ccedil;ek yağı alırken bug&uuml;n 256 litre alıyor. Asgari &uuml;crete ge&ccedil;iyorum: 182 kilogram ekmek olmuş 288 kilogram. 143 litre s&uuml;t olmuş 316 litre. 110 kilogram şeker olmuş 232 kilogram şeker. Bu satın alma g&uuml;c&uuml;n&uuml;n, refahın artmasıdır. Bunu d&uuml;nyanın neresine g&ouml;t&uuml;r&uuml;p anlatırsanız, o &uuml;lke gelişmiş, bu &uuml;lkede yoksulluk azalmış derler. Bu konularda akıntıya k&uuml;rek &ccedil;ekmenin hi&ccedil; bir anlamı yok dedi.Başbakan Yardımcısı Babacan, T&uuml;rkiye 2002 de IMF in 42. b&uuml;y&uuml;k ortağı iken bug&uuml;n 20. b&uuml;y&uuml;k ortağı olduğunu ifade ederek, İnşallah mayıs 2013 te, 5 ay sonra bu borcu sıfırlıyoruz. Artık T&uuml;rkiye uzun yıllardan sonra, IMF ye borcunu sıfırlayan, hatta IMF kaynaklarına destek vermeye, bor&ccedil; vermeye başlayacak bir &uuml;lke olacak diye konuştu.- 2002 den bu yana 112 milyar &ouml;dedik -Bir yandan kalkınma i&ccedil;in &ccedil;aba g&ouml;sterdiklerini, tarımı desteklediklerini, bankacılık sistemi i&ccedil;in &ccedil;alıştıklarını ifade eden Babacan, bir yandan da bor&ccedil; &ouml;dediklerini, 2002 Kasımından bu yana, batan bankalar ve kamu bankalarının g&ouml;rev zararı i&ccedil;in 112 milyar dolar &ouml;dediklerini bildirdi. Babacan, 2010 yılı sonunda da bunu sıfırladıklarını s&ouml;yledi.Babacan, &ouml;zel sekt&ouml;r&uuml;n borcunun hep konuşulduğunu anımsattı. &Ouml;zel sekt&ouml;r&uuml;n dışarıya olan borcunun milli gelire oranının 2002 de y&uuml;zde 18,7 olduğunu belirten Babacan, en son rakamların 9 puanlık bir artışla y&uuml;zde 27,8 i g&ouml;sterdiğini bildirdi. Babacan, Ama kamu borcunda da yaklaşık 40 puanlık bir d&uuml;ş&uuml;ş var. 40 puanlık d&uuml;ş&uuml;ş&uuml; hi&ccedil; g&ouml;rmezden gelip, sadece &ouml;zel sekt&ouml;r&uuml;n borcu artıyor diye, sanki T&uuml;rkiye de bor&ccedil; sorunu varmış gibi sunmak da rakamlarla, ger&ccedil;eklerle &ouml;rt&uuml;şm&uuml;yor. Kaldı ki &ouml;zel sekt&ouml;r&uuml;n yurt dışında da varlıkları var. Kamunun net dış borcu Haziran sonu itibariyle sıfırlandı. Net dış borcunu sıfırlayan bir T&uuml;rkiye var artık diye konuştu.Babacan, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır ın Gen&ccedil; işsizlik y&uuml;zde 20 ye ulaştı dediğini anımsatarak, T&Uuml;İK raporlarına g&ouml;re bu oranın y&uuml;zde 15,2 olduğunu kaydetti. Babacan, Avro b&ouml;lgesinde 17 &uuml;lkeye baktığımızda gen&ccedil; işsizlik ortalaması y&uuml;zde 23,9. Bizde bu rakam 15.2 dedi.&Ouml;zelleştirme uygulamalarının eleştirildiğini belirten Babacan, MHP-DSP-ANAP koalisyon d&ouml;neminde de pek &ccedil;ok &ouml;zelleştirme yapıldı. Eğer bu yanlış bir şeyse, o d&ouml;nemde siz niye yaptınız diye sormak lazım diye konuştu. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, İşkencenin her t&uuml;r&uuml; insanlık dışıdır, ancak ter&ouml;r de insanlık dışı bir su&ccedil;tur. Bir yanlış başka yanlışla d&uuml;zeltilemez. Sebebi ne olursa olsun AK Parti nin ter&ouml;r&uuml; meşru g&ouml;sterme gibi bir yaklaşımı olamaz. Gayrimeşru yolları meşrulaştırmak gibi anlayışımız da olamaz dedi.TBMM Genel Kurulu ndaki 2013 Yılı Merkezi Y&ouml;netim B&uuml;t&ccedil;e Kanunu Tasarısı &uuml;zerinde yapılan son konuşmalarda h&uuml;k&uuml;met adına s&ouml;z alan Babacan, Uludere de 34 kişinin yaşamını yitirdiği olaya değindi. Olayın acısını sadece oradaki ailelerin değil b&uuml;t&uuml;n T&uuml;rk halkının hissettiğini dile getiren Babacan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın eşi Emine Erdoğan ın ailelerin acılarını paylaştığını anımsattı. H&uuml;k&uuml;metin, acılı aileleri bir nebze de olsa teselli etmek i&ccedil;in samimi adımlar attığını belirten Babacan, ailelere mevzuatın da &ouml;tesinde maddi ve manevi destek sağlandığını anlattı. Olayla ilgili yargı s&uuml;re&ccedil;lerinin devam ettiğini kaydeden Babacan, ş&ouml;yle konuştu: Uludere deki hadisenin acıları başta h&uuml;k&uuml;metimiz, partimiz ve grubumuz olmak &uuml;zere ırk, inan&ccedil;, dil, din ayrımı olmaksızın toplumun her kesimi tarafından paylaşılmıştır. Uludere nin acısı bu milletin ortak acısıdır. Bu ailelerin hissiyatı, milletin ortak hissiyatıdır. Bu hadisenin bir ayrışmanın, &ccedil;atışmanın, hele hele istismarın aracı yapılması son derece tehlikelidir. Bu istismarı sadece BDP de g&ouml;rm&uuml;yoruz, maalesef bu istismar kervanına CHP de katılıyor. Yaşanan acı &uuml;zerinden, akan kan &uuml;zerinden istismar siyaseti g&uuml;tmek, fırsat&ccedil;ılığa girişmek en az yaşanan olay kadar acıdır. Bir vahim hadisenin kendi bağlamından koparılarak, &ouml;zellikle de vicdan dairesinin dışına &ccedil;ıkarılarak sağduyudan uzak şekilde istismar ve fırsat&ccedil;ılık hırsıyla ele alınması bu acıyı dindirmez, tam tersine b&uuml;y&uuml;t&uuml;r. Uludere hadisesini ayrışmanın fırsatı olarak değil, bu t&uuml;r hadiselerin yaşanmaması i&ccedil;in acı bir tecr&uuml;be olarak g&ouml;rmek vicdani sorumluluktur. Ter&ouml;rle i&ccedil; i&ccedil;e yaşayan, her an ter&ouml;r tehdidine maruz kalan, ter&ouml;rle b&uuml;y&uuml;k bir hassasiyetle m&uuml;cadele eden bir &uuml;lkede, Uludere yi bir fırsat olarak g&ouml;rmek, bunu siyasi istismar aracı yapmak sorumlu, sağlıklı siyaset olamaz. Unutmayalım ki daha &ouml;nce biz bir Gediktepe vakası yaşadık. Sivil vatandaş zannedilenler ter&ouml;rist &ccedil;ıktı, şehitler verdik, bedel &ouml;dedik. İstismarcılar ve fırsat&ccedil;ılar ellerini &ccedil;ektiğinde, Uludere hadisesi &ccedil;ok daha hızlı bir şekilde aydınlanacaktır. -Diyarbakır Cezaevi nde yaşananlar-Başbakan Yardımcısı Babacan, 1980 ve sonrasında Diyarbakır Cezaevi nde yaşanan işkence olaylarına da değindiği konuşmasında, cezaevinde yaşanan insanlık dışı muamelenin milletin hafızasında ve ortak vicdanında derin yara a&ccedil;tığını s&ouml;yledi. Ali Babacan, Vicdanı olan, insanlıktan zerre eser taşıyan birinin Diyarbakır Cezaevi nde yaşananları ve yaşatılanları onaylaması asla m&uuml;mk&uuml;n değildir diye konuştu. AK Parti nin; pek &ccedil;ok mensubu benzer s&uuml;re&ccedil;lerden ge&ccedil;tiği i&ccedil;in Diyarbakır Cezaevi nde yaşananlarla empati kurabilen bir parti olduğunu dile getiren Babacan, h&uuml;k&uuml;metin ne şekilde olursa olsun ret ve inkarın karşısında olduğunu vurguladı. H&uuml;k&uuml;metin kuruluşunun ilk g&uuml;n&uuml;nden itibaren işkenceye sıfır tolerans konusunda kararlı olduğunu vurgulayan Babacan, Diyarbakır Cezaevi nde yaşananlar ne kadar acıysa, bu acıyı bir başka acıyla &ouml;rtmek, kanı kanla yıkamak, yanlışı yanlışla d&uuml;zeltmeye &ccedil;alışmak da o kadar isabetsiz bir yaklaşımdır dedi. Şiddet kimden gelirse gelsin mazur g&ouml;r&uuml;lemeyeceğini de ifade eden Babacan, İşkencenin her t&uuml;r&uuml; insanlık dışıdır, ancak ter&ouml;r de insanlık dışı bir su&ccedil;tur. Bir yanlış başka yanlışla d&uuml;zeltilemez. Sebebi ne olursa olsun AK Parti nin ter&ouml;r&uuml; meşru g&ouml;sterme gibi bir yaklaşımı olamaz. Gayrimeşru yolları meşrulaştırmak gibi anlayışımız da olamaz diye konuştu. Tutuklu gazeteciler olarak adlandırılan kişilerin yargılandığı eylemleri sıralayan Babacan, bu kişilerin gazetecilik dışındaki faaliyetlerden yargılandığını s&ouml;yledi. Darbe hazırlığının kamuoyu ayağı olduğuna dikkati &ccedil;eken Babacan, kamuoyu oluşturma anlamında basının da rol&uuml; olduğunu, T&uuml;rkiye nin bunu g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ifade etti. Babacan, tutuklu gazetecilerin yargılandığı davaların sonu&ccedil;larının beklenmesi gerektiğini de dile getirdi.- Reform s&uuml;recimiz ilham kaynağı oldu -T&uuml;rkiye nin ekonomik ve siyasi başarılarının d&uuml;nyada &ouml;rnek g&ouml;sterildiğini ifade eden Babacan, T&uuml;rkiye nin n&uuml;fusunun y&uuml;zde 99 u M&uuml;sl&uuml;man olan, aynı zamanda daha iyi işleyen demokratik sisteme sahip &uuml;lke olduğunu vurguladı. Demokrasiyle ekonominin birbirine paralel alanlar olduğuna işaret eden Babacan, T&uuml;rkiye nin kendi i&ccedil;inde yaşadığı reform s&uuml;recinin bir&ccedil;ok &uuml;lkeye ilham kaynağı olduğunu s&ouml;yledi. Babacan, T&uuml;rkiye nin demokrasi, insan hakları, &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k adına &ccedil;aba ve gayret g&ouml;steren &uuml;lkelerin d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m s&uuml;recine destek verdiğini kaydetti.Bu rol&uuml;n T&uuml;rkiye nin profilini &ccedil;ok y&uuml;kselttiğini belirten Babacan, T&uuml;rkiye nin ekonomisi d&uuml;nyada 16. sırada olabilir ama artık pek &ccedil;ok siyasi sıralamada, uluslararası etkinlik a&ccedil;ısından T&uuml;rkiye kimi durumda d&uuml;nyanın en etkili 10, kimi durumda en etkili 5 &uuml;lkesinden biri olarak tanınıyor. Bu, hem ekonomik g&uuml;c&uuml;m&uuml;z&uuml;n ve başarılarımızın ama aynı zamanda izlediğimiz doğru dış politikanın sonucu dedi. T&uuml;rkiye nin artık k&uuml;resel akt&ouml;r olduğunun altını &ccedil;izen Babacan, T&uuml;rkiye nin, yaptığı her şeyle d&uuml;nyaya &ouml;rnek olmak durumunda olduğunu ifade etti. T&uuml;rkiye nin muhalefetiyle de &ouml;rnek alınması gerektiğini dile getiren Babacan, Bunu b&uuml;t&ccedil;e g&ouml;r&uuml;şmelerinde maalesef g&ouml;rd&uuml;k. Mutlaka alternatifler, &ouml;neriler geliştirmek gerekiyor. B&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyanın kabul ettiği politikaları taşlayarak, eleştirerek bir yere varmak m&uuml;mk&uuml;n değil diye konuştu.Babacan, T&uuml;rkiye nin Afrika daki b&uuml;y&uuml;kel&ccedil;ilik sayısının 32 ye ulaştığını, THY nin d&uuml;nyada en fazla &uuml;lkeye u&ccedil;an havayolu olduğunu anlatarak, b&uuml;y&uuml;kel&ccedil;ilikler, dış ticaret ofisleri ve TİKA nın d&uuml;nyanın her yerinde T&uuml;rkiye nin profilini y&uuml;kselttiğini vurguladı. T&uuml;rkiye nin d&uuml;nyanın bir&ccedil;ok halkı tarafından sevilir hale geldiğini de belirten Babacan, Bug&uuml;n Sayın Başbakanımız, Dışişleri Bakanımız, pek &ccedil;ok bakan arkadaşımız, tabii Cumhurbaşkanımız hangi &uuml;lkeye gitse devletlerin resmi t&ouml;renleriyle karşılanmıyor, halkların coşkusuyla karşılanıyor. Sayın Başbakanımız hangi &uuml;lkeye gitse, o &uuml;lke halkının g&ouml;nl&uuml;n&uuml; nasıl kazandığını g&ouml;r&uuml;r&uuml;z. Y&uuml;zlerce, binlerce, onbinlerce kişi her &uuml;lkede T&uuml;rkiye i&ccedil;in tezah&uuml;ratta bulunuyor diye konuştu. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, T&uuml;rkiye ye konuşlandırılacak Patriot f&uuml;zelerinin s&uuml;resinin bir yıl olduğunu belirterek, Ama gerekirse s&uuml;re uzatılabilecektir dedi.TBMM Genel Kurulu nda, 2013 Yılı Merkezi Y&ouml;netim B&uuml;t&ccedil;e Kanunu Tasarısı &uuml;zerindeki son konuşmalarda, H&uuml;k&uuml;met adına s&ouml;z alan Babacan, milliyet&ccedil;iliğin, &uuml;lke borcunun milli gelirin y&uuml;zde 74 &uuml;nden y&uuml;zde 36 sına, y&uuml;zde 66 ya &ccedil;ıkmış faizlerin de y&uuml;zde 5,77 ye indirmek olduğunu s&ouml;yledi. Babacan, Eğer milliyet&ccedil;ilik bu milleti, bu &uuml;lkeyi sevmekse bunu da rakamlarla g&ouml;r&uuml;yoruz, &ccedil;ok &ccedil;ok a&ccedil;ık bir şekilde dedi.Ekonomi ve finans alanında eleştirilerin &ccedil;ok dikkatli ve &ccedil;ok hesaplı-kitaplı yapılması gerektiğini vurgulayan Babacan, B&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyanın artık, b&uuml;t&uuml;n Avrupa nın kabul ettiği bir T&uuml;rkiye ekonomisini, hele hele en sağlam noktalarından eleştirmeye &ccedil;alışmak, bu eleştiriyi yapanlar adına bir g&uuml;ven kaybıdır, T&uuml;rkiye muhalefeti adına da iyi bir tablo değildir diye konuştu. Babacan, kuvvetler ayrılığı ile ilgili tartışmalara da değinerek, bu kapsamda Anayasa nın 125. maddesinin 4. fıkrasını okudu. Babacan, şunları s&ouml;yledi: Bizim istediğimizde tam bu. Her kuvvetin kendi anayasal sınırları i&ccedil;erisine &ccedil;ekilmesi. Her taş kendi yerinde ağır. Yasama, y&uuml;r&uuml;tme ve yargı sistemin birbirine dengeleyen ve tamamlayan par&ccedil;aladır. Kuvvetler ayrılığı ilkesi, devlet organları arasında &ccedil;atışmanın gerek&ccedil;esi, farklı kuvvetler arasındaki &ccedil;ekişmenin mazereti olarak da algılanmamalıdır. Yargının kendi yetki alanını kendi kendine genişletecek kararlar alması ve g&ouml;rev alanına girmeyen konularda kuvvetler ayrılığını mazeret g&ouml;sterip yasama ve y&uuml;r&uuml;tmeye m&uuml;dahil olması, b&ouml;ylesi bir gelişme, g&uuml;vensizlik ve belirsizlik duygularını besleyeceği gibi keyfiliği, normatif bir değer haline de getirebilir. Sayın Başbakanımızın itirazları da bu &ccedil;er&ccedil;evede değerlendirilmelidir. Yargı erkleri kendi anayasal sınırları i&ccedil;inde uygulamaya bunu yansıtmalıdır. Babacan, konuyla ilgili daha &ouml;nceki d&ouml;nemlerden olumsuz tecr&uuml;beler bulunduğunu anımsatarak, 367 milletvekili bulunmadan Cumhurbaşkanı se&ccedil;ilemeyeceğine y&ouml;nelik bir 367 vakasının yaşandığını, halkın y&uuml;zde 47 sinin oyunu almış iktidar partisinin kapatılmaya &ccedil;alışıldığını ve 411 milletvekilinin oyuyla kabul edilen bir anayasa değişikliğinin iptalinin g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; s&ouml;yledi. -Suriye politikası-T&uuml;rkiye nin en uzun sınırını paylaştığı Suriye halkının taleplerinin dikkate alınması, değişim s&uuml;recinin zararsız şekilde atlatılması i&ccedil;in her t&uuml;rl&uuml; girişimde bulunduğunu anlatan Babacan, ancak t&uuml;m dostane uyarılara rağmen Suriye rejiminin reformları yapmak yerine oyalama taktikleriyle sorunun &uuml;stesinden gelebileceğini ve meseleyi baskıyla &ccedil;&ouml;zebileceğini zannettiğini kaydetti. Babacan, Ne zaman Esed rejimi halkına karşı silah doğrulttu, kadınları, masum sivilleri, &ccedil;ocukları katletmeye başladı, o zaman biz de Suriye halkının yanında yerimizi aldık. Zul&uuml;mden ka&ccedil;an Suriyeli kardeşlerimizin mezhebine, meşrebine bakmadan, dinine bakmadan kapılarımızı, evlerimizi en &ouml;nemlisi g&ouml;n&uuml;llerimizi a&ccedil;tık dedi.Babacan, ayrıca bu trajedinin sona ermesi ve akan kanın durması i&ccedil;in de yoğun olarak &ccedil;alıştıklarını s&ouml;yledi.Suriye meselesinin uluslararası toplumda hak ettiği ilgiyi g&ouml;rmesi i&ccedil;in de b&uuml;y&uuml;k &ccedil;aba sarf ettiklerini vurgulayan Babacan, ş&ouml;yle devam etti: İşte T&uuml;rkiye, Suriye Ulusal Koalisyonu nu, Suriye halkının meşru temsilcisi olarak tanımış ve destek taahh&uuml;d&uuml;n&uuml; yinelemiştir. Ama bunu tanıyan sadece T&uuml;rkiye değildir. En son Marakeş te yapılan toplantıda, 114 &uuml;lkenin ve 13 uluslararası kuruluşun katılımıyla yapılan Suriye Dostları Grubu nun 4. toplantısında Suriye muhalefet ve devrimci g&uuml;&ccedil;ler ulusal koalisyonunu Suriye halkının meşru temsilcisi olarak tanımıştır. Yani d&uuml;nyada artık b&uuml;y&uuml;k ekseriyette rejim değil, Suriye halkının ger&ccedil;ek temsilcileri bug&uuml;n tanınmaktadır. Zaten kendi halkını u&ccedil;aklarla bombalayan, sahilden harp gemileriyle kendi halkını bombalayan, hatta en son d&ouml;nemde Scout f&uuml;zelerini de kendi halkı &uuml;zerinde kullanmaya başlayan bir rejimin artık meşruiyeti kalmamıştır. Bu rejim artık gidicidir. Tamamen zamanlama meselesidir. Suriye y&ouml;netiminin her seviyesinde, &ouml;zellikle de askeri kanatta her g&uuml;n ka&ccedil;ışlar olduğunu ifade eden Babacan, muhalefetin &uuml;lkenin her b&ouml;lgesinde etkinliğini artırdığını kaydetti. Babacan, Aciz kalan rejimin halkına karşı y&uuml;r&uuml;tt&uuml;ğ&uuml; bu kirli savaşa komşu &uuml;lkeleri m&uuml;dahil kılmaya d&ouml;n&uuml;k niyetlerinin de farkındayız dedi.-Patriot f&uuml;zeleri-T&uuml;rkiye olarak Suriye halkıyla kardeşlik hukukunun gereği olan dayanışmayı bundan sonra da devam ettireceklerini ifade eden Babacan, Suriye ile ilgili &ouml;zellikle Patriot f&uuml;zeleri konusunun sık sık g&uuml;ndeme geldiğini s&ouml;yledi. Suriye deki durumun ciddiyetini koruduğuna dikkati &ccedil;eken Babacan, 3 Ekim de d&uuml;şen bomba nedeniyle T&uuml;rkiye nin 5 vatandaşını kaybettiğini anımsattı. Yine halkımızı ve topraklarımızı korumak sorumluluğumuz olduğu kadar meşru hakkımız diyen Babacan, h&uuml;k&uuml;metin bu &ccedil;er&ccedil;evede tamamen savunma ama&ccedil;lı olmak &uuml;zere &uuml;yesi olduğu NATO dan, NATO &ccedil;er&ccedil;evesinde konuşlandırılacak Patriot f&uuml;ze savunma bataryalarının takviyesini istediğini ve 4 Aralık tarihinde de NATO Dışişleri Bakanları nın NATO Konseyi nde bu talebi onayladığını kaydetti.Babacan, s&uuml;renin 1 yıl olduğunu ama gerekirse uzatılabileceğini belirterek, bu &ouml;nlemlerin savunma ama&ccedil;lı &ouml;nlemler olduğunu s&ouml;yledi. Babacan, Onun &ouml;tesinde kimse bir şey aramamalıdır. Buradaki amacımız da Suriye deki krizin daha fazla tırmanmasına engel olmaktır. T&uuml;rkiye, Suriye krizinin barış&ccedil;ıl yollardan bir an &ouml;nce &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml; amacıyla da yapmış olduğu girişimlerini bundan sonra da aynen kararlılıkla uygulamaya devam edecektir dedi.Babacan, İranlı yetkililerin a&ccedil;ıklamalarına da değinerek, Kendisi 2 bin, 2 bin 500 kilometrelik f&uuml;zelere sahipken, bu konuda bazı a&ccedil;ıklamalar yapması, farklı bir tutum sergilemesi de kuşkusuz bizim i&ccedil;in kabul edilemez diye konuştu. AA

Babacan: 2012 büyümesi yüzde 3 civarında

Babacan, "Türkiye'nin 2012 yılı büyümesi yüzde 3 civarında olacak, ama bu büyüme sıhhatli bir büyümedir" dedi

Öne Çıkanlar