Babacan: MB'nin politikalarını eleştirmek istemiyorum

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, BloombergHT medya sponsorluğunda ger&ccedil;ekleştirilen EuroMoney Eurasia Forum da g&uuml;ndeme dair soruları yanıtlıyor. Babacan, Merkez Bankası nın politikalarını eleştirmek istemiyorum. a&ccedil;ıklamasında bulundu. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, gelişmekte olan &uuml;lkeler adına ge&ccedil;en yıl mayıs ayından bu yana olumsuz bir haber ve yorum akışı oluştuğunu belirterek, Son 3-4 aydır değerlendirmeler değişti, gelişmekte olan &uuml;lkelere tekrar fon akışı başladı. B&uuml;y&uuml;me isteyen yatırımcıların adresi yine gelişmekte olan &uuml;lkeler olmaya devam edecek dedi. Babacan, k&uuml;resel ekonomi ile ilgili tablonun bir yıl &ouml;ncesine g&ouml;re daha olumlu olduğunu, ABD de ciddi bir toparlanmanın g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ancak b&uuml;y&uuml;menin istihdam boyutunun zayıf ilerlediğini s&ouml;yledi. Avrupa da daha kırılgan, &uuml;lkeden &uuml;lkeye farklı seyreden bir toparlanmanın s&ouml;z konusu olduğunu anlatan Babacan, gelişmiş &uuml;lkeler &uuml;zerinde k&uuml;resel krizin etkisinin olduk&ccedil;a b&uuml;y&uuml;k olduğunu, y&uuml;ksek kamu borcunun gelişmiş &uuml;lkeler i&ccedil;in y&uuml;k olmaya devam edeceğini kaydetti.Babacan, gelişmiş &uuml;lkelerin kamu borcunun 2 nci D&uuml;nya Savaşı ndan sonraki seviyelerde olduğuna dikkati &ccedil;ekerek, Bu bor&ccedil;ların &ccedil;evrilmesi ancak gelişmiş &uuml;lkelerin merkez bankalarının piyasalara neredeyse sınırsız sağladığı ve maliyeti sıfıra yakın bir likidite ile m&uuml;mk&uuml;n oluyor. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki g&uuml;nlerde AB Merkez Bankası i&ccedil;in negatif faizin dahi konuşulduğu bir tablo ile karşı karşıyayız şeklinde konuştu.Babacan, b&ouml;ylesine olağan&uuml;st&uuml; para politikaları ile bankaların ve &uuml;lkelerin iflasının &ouml;nlendiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: D&uuml;ş&uuml;k faiz ortamı &ouml;zellikle Avrupa da epeyce devam edecek. Bazı Avrupa &uuml;lkelerinin faizlerin 1-2 puan artmasıyla bor&ccedil;larını &ccedil;eviremeyecek duruma d&uuml;şecekleri de bir ger&ccedil;ek. Onun maliyetinin altından kalkmak m&uuml;mk&uuml;n değil. Dolayısıyla &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nem &ouml;zellikle Avrupa da para politikalarının gevşek seyredeceğini beklemek mantıklı olur. &Ouml;te yandan ABD Merkez Bankası faiz artışına başlayacağını a&ccedil;ıklamış durumda. Bunun zamanlaması konusunda s&uuml;rekli değişik a&ccedil;ıklamalar g&ouml;r&uuml;yoruz. Ancak en az 2-3 yıl faiz artış s&uuml;reci olacak. - Gelişmekte olan &uuml;lkelerde artık &ccedil;ok daha iyi bir mali disiplin g&ouml;r&uuml;yoruz Babacan, gelişmekte olan &uuml;lkeler adına ge&ccedil;en yıl mayıs ayından bu yana olumsuz bir haber ve yorum akışı oluştuğunu dile getirerek, Son 10 yıldır d&uuml;nya ekonomisinin b&uuml;y&uuml;me lokomotifi olan ve pek &ccedil;ok yatırımcının tercih ettiği adres olan gelişmekte olan ekonomiler negatif değerlendirmelere tabi tutuldular. Olduğundan &ccedil;ok daha riskli bir şekilde sunuldular. Bu yorumların abartılı olduğuna vurgu yaptık. Dedik ki, Gelişmekte olan &uuml;lkelerde artık &ccedil;ok daha iyi bir mali disiplin g&ouml;r&uuml;yoruz, bankacılık sistemleri &ccedil;ok daha sağlam, daha esnek kur rejimleri uyguluyor, daha y&uuml;ksek rezervlere sahip ve taze kriz tecr&uuml;beleri var. Son 3-4 aydır değerlendirmeler değişti, gelişmekte olan &uuml;lkelere tekrar fon akışı başladı şeklinde konuştu.Gelişmekte olan &uuml;lkelerin gerekli politika tedbirlerini aldığına dikkati &ccedil;eken Babacan, gelişmekte olan &uuml;lkelerin &ouml;zellikle ABD Merkez Bankası nın politika duruşundaki değişimine hızlı bir şekilde adapte olduğunu s&ouml;yledi.Babacan, gelişmekte olan &uuml;lkelere bakıldığında daha sakin ve makul bir tablo g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; belirterek, Gelecek 10 yıl boyunca gelişmekte olan &uuml;lkelerin b&uuml;y&uuml;me hızları ge&ccedil;miş 10 yıla g&ouml;re biraz daha d&uuml;ş&uuml;k olacak. Ama buna rağmen gelişmiş &uuml;lkelerden daha b&uuml;y&uuml;k b&uuml;y&uuml;me oranları olacak. B&uuml;y&uuml;me isteyen yatırımcıların adresi yine gelişmekte olan &uuml;lkeler olmaya devam edecek. Gelişmekte olan &uuml;lkelerin d&uuml;nya ekonomisinden aldıkları payın her yıl arttığını g&ouml;receğiz değerlendirmesinde bulundu. Babacan, T&uuml;rkiye nin son 12 yılda bir d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m s&uuml;reci yaşadığına dikkati &ccedil;ekerek, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;: 2008-2009 krizi &ouml;ncesinde bankacılık, sağlık ve sosyal g&uuml;venlik alanında &ccedil;ok &ouml;nemli reformlar yaptık. B&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ığımızı d&uuml;ş&uuml;rd&uuml;k. Kamu bor&ccedil; stokumuzu aşağı &ccedil;ektik. Krizde bir&ccedil;ok &uuml;lkeyi vuran bankacılık ve kamu maliyesi iken biz her iki alanda bu kriz d&ouml;nemine sağlam girdik. Bunun i&ccedil;in T&uuml;rkiye ekonomisi krizden en az etkilenen ve en hızlı &ccedil;ıkan &uuml;lke oldu. Son 4 yıllık b&uuml;y&uuml;me oranımız şu an y&uuml;zde 6. D&uuml;nyada istihdamın en hızlı arttı birka&ccedil; &uuml;lkeden biriyiz. Babacan, ekonomik b&uuml;y&uuml;menin &ouml;zel sekt&ouml;re bağlı bir b&uuml;y&uuml;me olduğunu, kamu harcamalarını bir b&uuml;y&uuml;me kaynağı olarak g&ouml;rmediklerini vurgulayarak, Hep mali disipline vurgu yaptık. G&uuml;ven oluşunca zaten &ouml;zel sekt&ouml;r, T&uuml;rkiye nin b&uuml;y&uuml;mesini sağlayacak &uuml;retim, yatırım ve ihracatı yapacak dedik ve bu da ger&ccedil;ekleşti. Bizim sonu&ccedil;larımız iyi oldu diye konuştu.B&uuml;y&uuml;menin aynı zamanda kaliteli bir b&uuml;y&uuml;me olması gerektiğini, geleceği d&uuml;ş&uuml;nen bir b&uuml;y&uuml;me perspektifini kastettiklerini belirten Babacan, &ouml;zellikle kısa s&uuml;reli h&uuml;k&uuml;metlerin olduğu siyasi kadronun hızlı değiştiği d&ouml;nemlerde kısa vadeli bakış a&ccedil;ısının hakim olduğunu s&ouml;yledi. Babacan, T&uuml;rkiye nin b&uuml;y&uuml;mesinin kucaklayıcı ve kapsayıcı bir b&uuml;y&uuml;me olduğunu dile getirerek, B&uuml;y&uuml;me var ve bu b&uuml;y&uuml;me aynı zamanda istihdam &uuml;retiyor, yoksulluğu azaltıyor, gelir dağılımını d&uuml;zeltiyor. Bu d&uuml;nyada &ccedil;ok ender bir tablo. B&uuml;y&uuml;menin finansal ve sosyal s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilirliği &ccedil;ok &ouml;nemli dedi. - Faiz artışı dahi eğer g&uuml;veni artırmaya katkı sağlıyorsa, b&uuml;y&uuml;meye de katkı sağlayacaktır Konuşmasının ardından, Euromoney Conferences Y&uuml;kselen Piyasalar Direkt&ouml;r&uuml; Richard Banks in sorularını yanıtlayan Babacan, toparlanmanın iyi olması durumunda ihracatın kuvvetlenmeye devam edeceğini ve b&ouml;ylece b&uuml;y&uuml;menin de g&uuml;&ccedil;l&uuml; olacağını ancak i&ccedil; t&uuml;ketimden gelen b&uuml;y&uuml;me konusunda &ccedil;ok dikkatli olunması gerektiğini kaydetti.Ekonomide iyi bir dengelenmenin s&ouml;z konusu olduğunu belirten Babacan, kredi hacmindeki artışın da azaldığını ifade etti.T&uuml;rkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nın (TCMB) faiz oranlarını artırmasının enflasyon &uuml;zerinde etkisinin olup olmadığına y&ouml;nelik bir soruya Babacan, T&uuml;rkiye de TCMB olsun, Bankacılık D&uuml;zenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) olsun, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) olsun, b&uuml;t&uuml;n kurumlar kendi politikalarına g&uuml;venle yaklaşmalı ve uygulayacakları politikalar T&uuml;rkiye deki g&uuml;venin artmasına y&ouml;nelik olmalı. Eğer uygulanan politikalar g&uuml;veni artmasına katkı sağlıyorsa, bu iyi bir sonu&ccedil; verecektir. Bazen bu bir faiz artışı dahi olsa, eğer g&uuml;veni artırmaya katkı sağlıyorsa, sonu&ccedil;ta b&uuml;y&uuml;meye de katkı sağlayacaktır. Burada para politikası ve diğer politikalar a&ccedil;ısından bu bağlantı &ouml;nemli. &Ouml;ğleden sonra TCMB burada olacak, bu soruyu onlara sormanızı isterim yanıtını verdi.Başbakan Yardımcısı Babacan, T&uuml;rkiye kendisini b&ouml;lgesel enerji noktası olarak konumlandırıyor. Bu gelişmeler cari hesap &uuml;zerine bir iyileşme sağlar mı? Bu bir stratejinin par&ccedil;ası mı yoksa sadece i&ccedil; t&uuml;ketimi karşılamak i&ccedil;in yeterli kaynak bulma &ccedil;abaları mı? sorusuna şu cevabı verdi: Bunun birka&ccedil; boyutu var. Bunlardan biri kaynakların &ccedil;eşitlendirilmesi. Biz sadece kendi enerji kaynaklarını &ccedil;eşitlendirmeye &ccedil;alışmıyoruz. Avrupa nın da enerji kaynaklarını &ccedil;eşitlendirmesine katkı sağlamaya &ccedil;alışıyoruz. Enerji &uuml;reten &uuml;lkeler a&ccedil;ısından, onların da piyasalarını &ccedil;eşitlendirmesine katkı sağlıyoruz. Şu an bizim kendi enerji kaynaklarımız yok hen&uuml;z. Belki bir g&uuml;n bir yerde bir kaynak bulabiliriz ama şu anda yaptığımız Kuzey Irak ve Azerbaycan la &ccedil;alışarak, kendi &uuml;retim alanlarımızı bazen y&uuml;zde 100 oranında bazen belli bir oranda m&uuml;lkiyet sahipliğiyle geliştirmeye &ccedil;alışıyoruz. Ayrıca, enerji yollarının T&uuml;rkiye den ge&ccedil;mesini sağlamaya &ccedil;alışıyoruz. Bu, hem bizim hem de Avrupa nın enerji kullanımı i&ccedil;in &ouml;nemli. Dolayısıyla sadece Kuzey Irak ve Azerbaycan ile değil, aynı zamanda Doğu Akdeniz le de doğalgaz a&ccedil;ısından &ccedil;ok &uuml;mit verici gelişmeler var. Neresi olursa olsun bu gazın d&uuml;nya piyasalarına ulaşmasının en ekonomik yolu, T&uuml;rkiye den ge&ccedil;mesiyle olacak gibi g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor. Dolayısıyla bu alanda da &ccedil;ok yakın &ccedil;alışmalar yapıyoruz. Umuyoruz ki bu enerji unsuru Kıbrıs sorununu da &ccedil;&ouml;zer. Ali Babacan, şirketlerin yabancı para birimine karşı risklerine ilişkin gelen bir soruya ise &ouml;zel sekt&ouml;r bor&ccedil;luluğunu izlediklerini ancak alarm durumunun bulunmadığını s&ouml;yledi.T&uuml;m siyasi g&uuml;r&uuml;lt&uuml;ye rağmen yabancı sermaye girişlerinin bulunduğuna dikkati &ccedil;eken Babacan, ancak bunun finansal ihtiya&ccedil;ların hepsini karşılamaya yeterli olmadığını ve dolayısıyla &ouml;zel sekt&ouml;r&uuml;n bor&ccedil;lanmaya ihtiya&ccedil; duyduğunu aktardı.Avrupa Birliği nin ilk defa bir dizi yeni parametre a&ccedil;ıkladığına değinen Babacan, bu parametrelere g&ouml;re &uuml;lkelerin cari a&ccedil;ığının maksimum y&uuml;zde 4 olmasının &ouml;ng&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; dile getirdi.Ali Babacan, T&uuml;rkiye i&ccedil;in y&uuml;zde 4 ile 5 arasındaki bir cari işlemler a&ccedil;ığının s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir olduğunu hesapladıklarını ifade ederek, T&uuml;rkiye nin risk g&ouml;stergelerine bakıldığında doğru yolda olduğunu s&ouml;zlerine ekledi.

Babacan: MB'nin politikalarını eleştirmek istemiyorum

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, EuroMoney Konferansı'nda gündeme dair soruları yanıtladı.

Öne Çıkanlar