Babacan: TBB'nin talepleri kazanımları geri götürür

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, &Ouml;zellikle son bir, bir bu&ccedil;uk yıllık trendler krediler a&ccedil;ısından son derece sağlıklı. T&uuml;ketici kredileri eski hızla artmıyor. Ticari kredilerin artış hızı makul. KOBİ kredileri hızlı bir şekilde artmaya devam ediyor. Bu son derece &ouml;nemli. Bizim tam da ge&ccedil;en yılın başında hedeflediğimiz gelişme sağlanmış durumda dedi.T&uuml;rkiye Bankalar Birliği nin (TBB) 58 inci Olağan Genel Kurulu ndan konuşan Babacan, Bankacılık D&uuml;zenleme ve Denetleme Kurulu eski Başkanı Mukim &Ouml;ztekin i saygı ve rahmetle anarak, &Ouml;ztekin in b&uuml;rokrasi camiasında d&uuml;r&uuml;stl&uuml;ğ&uuml;, &ccedil;alışkanlığı ile bilinen ve her y&ouml;n&uuml;yle t&uuml;m b&uuml;rokratlara &ouml;rnek bir insan olduğunu s&ouml;yledi.TBB ile h&uuml;k&uuml;metleri ve d&uuml;zenleyici kuruluşlar arasında yoğun bir diyalog bulunduğunu aktaran Babacan, sadece yılda bir olan bu genel kurul vesilesiyle değil aslında pek &ccedil;ok programda sık sık bir araya geldiklerini ve &ccedil;ok fazla konuyu istişare ettiklerini anlattı.Babacan, TBB nin bu anlamda &ccedil;ok &ouml;nemli bir fonksiyon &uuml;stlendiğini vurgulayarak, ş&ouml;yle dedi: Bankacılık sekt&ouml;r&uuml; kendi i&ccedil;inde rekabet eden bir sekt&ouml;r. Bankalar birbiriyle kıyasıya yarış halinde. Bu yarış bir yandan kaynak yarışı bir yandan kaynakları g&uuml;venilir ama en iyi getiriyi araştırarak kredilere y&ouml;nlendirme şeklinde. Bankalar Birliği t&uuml;m bu konuları, bankaların &uuml;zerinde mutabık kalabildiği hususları inceleyip, &ccedil;alışıp bir s&uuml;zge&ccedil;ten ge&ccedil;irip bizlere d&uuml;zenleyici kurullara iletmek a&ccedil;ısından &ccedil;ok &ouml;nemli bir fonksiyon &uuml;stlenmiş durumda. Bankacılık sekt&ouml;r&uuml; hayatın her alanıyla i&ccedil; i&ccedil;e olan bir sekt&ouml;r. Bankacılık sekt&ouml;r&uuml; zayıf olup da reel sekt&ouml;r&uuml; g&uuml;&ccedil;l&uuml; olan bir &uuml;lke olamaz. Bir &uuml;lkenin bankacılık sekt&ouml;r&uuml;nde problem varsa, bu &uuml;lkenin reel sekt&ouml;r&uuml;n&uuml;n finansman ihtiyacını normal şartlarda karşılaması beklenemez. &Ouml;te yandan makro ekonomik dengeler sağlam değilse bankacılık sekt&ouml;r&uuml;n&uuml;n fonksiyonlarını rahat bir şekilde yerine getirmesi de m&uuml;mk&uuml;n olamaz. Dolayısıyla makro ekonomik istikrar onun &uuml;zerine sağlam bir bankacılık sekt&ouml;r&uuml; ki; reel sekt&ouml;r&uuml;n finansman ihtiya&ccedil;ları rahatlıkla karşılanabilsin. - Bankacılık sekt&ouml;r&uuml; ile ilgili genel anlamda tablo olumlu -Ali Babacan, 2002 yılından bu yana bankacılık sekt&ouml;r&uuml; ile ilgili &ccedil;ok sayıda d&uuml;zenleme yaptıklarını anımsatarak, hem d&uuml;nyadaki gelişmeleri takip ettiklerini hem de T&uuml;rkiye nin iyi ve k&ouml;t&uuml; tecr&uuml;belerinden yararlandıklarını belirtti.&Ouml;zellikle 2008-2009 krizi &ouml;ncesinde yapmış oldukları d&uuml;zenlemeler ve ihtiyatlı yaklaşımları sayesinde, o kriz d&ouml;neminde ABD de Avrupa da, Japonya da pek &ccedil;ok banka sarsılırken bazı b&uuml;y&uuml;k bankalar batarken T&uuml;rkiye de tek bir bankanın dahi sorun yaşamadığı bir d&ouml;nem yaşandığına dikkati &ccedil;eken Babacan, şunları s&ouml;yledi: Zamanında alınan &ouml;nleyici tedbirlerin sıkıntılı d&ouml;nemlerde nasıl faydalı olduğunu en g&uuml;zel şekilde değerlendirdik ve ger&ccedil;ekleştirdik. Dolayısıyla sekt&ouml;r&uuml;m&uuml;zle ilgili pek &ccedil;ok konu var. Genel anlamda tablo olumlu. Sekt&ouml;r&uuml;n b&uuml;y&uuml;me hızı ekonominin b&uuml;y&uuml;me hızından hep y&uuml;ksek seyretti ve toplam aktif b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml; GSYH yı ge&ccedil;ti. Kredilerin b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml; mevduatı ge&ccedil;ti. Bunun yanında sekt&ouml;r&uuml;n &ouml;zellikle kredilendirme ile ilgili fonksiyonları ile ilgili bazı d&uuml;zenlemeler yapmak durumunda kaldık. Niye derseniz? Tasarruflarımızın azaldığı, GSYH ya oranla azaldığı ve cari a&ccedil;ığın y&uuml;kseldiği bir d&ouml;nem yaşadık. 2008-2009 krizinden sonra ekonomimizi arka arkaya yaklaşık y&uuml;zde 9 artı y&uuml;zde 9 b&uuml;y&uuml;d&uuml;. Ama 2011 yılına geldiğimizde cari a&ccedil;ığımız GSYH nın y&uuml;zde 10 unu ge&ccedil;ti. - Makroekonomik istikrar sarsıldığında ilk etkilenecek kurumların başında yine bankaların olduğunun unutulmaması gerekir -Babacan, &ouml;zellikle cari a&ccedil;ık ile kredi hacmi arasında g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir korelasyon bulunduğunu dile getirerek, kredi hacminin hızlı arttığı d&ouml;nemlerde cari a&ccedil;ığın da hızla arttığını kaydetti.Bunun nereden ve nasıl kaynaklandığına baktıklarında &ouml;zellikle t&uuml;ketici kredilerinin hızlı arttığı d&ouml;nemlerin aynı zamanda cari a&ccedil;ığın da hızlı arttığı d&ouml;nemler olduğunu aktaran Babacan, Eğer bir kredi yatırım i&ccedil;inse, KOBİ ler i&ccedil;inse bunun kısa vadede yine cari a&ccedil;ığa olumsuz etkisi olabilir ama &uuml;retimden, yatırımdan gelecek artılar yeni yatırımlardan gelecek ilave ihracatlara baktığımızda bunun ge&ccedil;ici bir cari a&ccedil;ık oluşturduğunu ve ileride ihracat yoluyla telafi edeceğini rahatlıkla g&ouml;r&uuml;yoruz dedi. Şu anda i&ccedil; piyasada satılan otomobillerin y&uuml;zde 80 inin ithal otomobil haline geldiğini belirten Babacan, T&uuml;ketici kredileri bu t&uuml;r ithal &uuml;r&uuml;nler i&ccedil;in kullanılıyorsa ve bir yandan dışarıdan bankalar i&ccedil;eriye daha &ccedil;ok t&uuml;ketici &uuml;r&uuml;n&uuml; ithal edilsin diye kredi verelim diyorsa, bu noktada da mutlaka d&uuml;zenleme gerekli değerlendirmesini yaptı.Makroekonomik istikrar sarsıldığında ilk etkilenecek kurumların başında yine bankaların olduğunun unutulmaması gerektiğini dile getiren Babacan, s&ouml;zlerine ş&ouml;yle devam etti: &Uuml;lke problem yaşıyorsa bu problemi en yakından ve derinden hisseden kuruluşlarımız bankalarımız olmuşlardır. Dolayısıyla &uuml;lkenin makro ekonomik istikrarı ile bankaların tek tek b&uuml;y&uuml;mesinin kuvvetli oluşunu birbirinden ayırmak m&uuml;mk&uuml;n değil. B&ouml;yle baktığınızda d&uuml;zenlemelerin mutlaka t&uuml;m makro ekonomik dengeleri dikkate alan ama sekt&ouml;r&uuml;n i&ccedil;inde bulunduğu bir bakış a&ccedil;ısı ile ele alınması gerekir. Bankalar Birliği nin dile getirdiği talepler, &uuml;zerinde &ccedil;alışılması gereken konular. İsterseniz adına hakem heyeti deyin, g&ouml;n&uuml;ll&uuml; yapılandırma ile ilgili d&uuml;zenlemeler deyin, bunlar son derece haklı konular ve &uuml;zerinde d&uuml;zenleme yapılması gereken konular.Biz m&uuml;mk&uuml;n olduğunca bankalarımız kendi i&ccedil; dinamikleri &ouml;zellikle yapılandırma a&ccedil;ısından s&ouml;yl&uuml;yorum, &ccedil;&ouml;z&uuml;mlemeli diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. &Ouml;zellikle son bir, bir bu&ccedil;uk yıllık trendler krediler a&ccedil;ısından son derece sağlıklı. T&uuml;ketici kredileri eski hızla artmıyor. Ticari kredilerin artış hızı makul. KOBİ kredileri hızlı bir şekilde artmaya devam ediyor. Bu son derece &ouml;nemli. Bizim tam da ge&ccedil;en yılın başında hedeflediğimiz gelişme sağlanmış durumda. Bankaların bu yeni d&uuml;zenlemelere &ccedil;ok &ccedil;abuk ayak uydurabilmeleri g&uuml;zel bir şey. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 17-25 Aralık ta yargı i&ccedil;erisinde farklı yapılanmaların; bir savcı, bir hakim ve birka&ccedil; polisin, 5 kişilik bir ekibin, nasıl T&uuml;rkiye yi farklı sonu&ccedil;lara g&ouml;t&uuml;rebilecek bir &ccedil;aba i&ccedil;erisine girebildiğini maalesef g&ouml;rd&uuml;k, yaşadık dedi.Babacan, T&uuml;rkiye Bankalar Birliği nin (TBB) 58. Olağan Genel Kurulu nda yaptığı konuşmada, son 1,5 yıllık d&ouml;nemde d&uuml;nya ekonomisi a&ccedil;ısından hareketliliğin &ccedil;ok y&uuml;ksek olduğuna işaret eden Babacan, Emtia fiyatlarında ve kurlarda &ccedil;ok şiddetli hareketlilik g&ouml;rd&uuml;k. Konjonkt&uuml;r &ouml;n&uuml;m&uuml;z&uuml; rahat g&ouml;rebildiğimiz bir konjonkt&uuml;r değil diye konuştu.Bir yandan da d&uuml;nyadaki en b&uuml;y&uuml;k jeopolitik risklerin tamamının T&uuml;rkiye yi &ccedil;evreleyen coğrafyada g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; aktaran Babacan, B&ouml;yle bir ortamda T&uuml;rkiye nin şimdiye kadar olduğundan &ccedil;ok daha dikkatli hareket etmesi gerekiyor; siyasi istikrarını ve makroekonomik istikrarını sapasağlam yerinde tutması i&ccedil;in &ouml;zenli bir &ccedil;aba g&ouml;stermesi gerekiyor ifadelerini kullandı.Bir &uuml;lkenin istikrarı ve g&uuml;ven ortamının &ouml;ncelikle siyasi istikrarın sağlanmasıyla m&uuml;mk&uuml;n olduğunu vurgulayan Babacan, şunları kaydetti: Eğer bir &uuml;lkede siyasi istikrar yoksa, o &uuml;lkede siyaset tablosu rahatsız edici bir tabloysa, sık sık değişen h&uuml;k&uuml;metler varsa, koalisyonlar varsa, bu &uuml;lkelerde d&uuml;zg&uuml;n bir ekonomi programı uygulanamadığını, s&uuml;rekliliğin sağlanamadığını g&ouml;r&uuml;yoruz. Yanıbaşımızdaki Avrupa da pek &ccedil;ok &uuml;lkede bu problem var. Siyasette rahat bir ortam yoksa, siyasi irade o &uuml;lkenin reel sekt&ouml;r&uuml;ne, finans sekt&ouml;r&uuml;ne bir perspektif veremiyorsa ya da verdiği s&ouml;zler koyduğu hedefler inandırıcı bulunmuyorsa, g&uuml;venilmiyorsa o &uuml;lkenin ekonomisinde sıhhatli bir b&uuml;y&uuml;meden s&ouml;z etmek m&uuml;mk&uuml;n değil. Dolaysıyla siyasi istikrar, b&uuml;t&uuml;n ekonomik yapının temelindeki en &ouml;nemli unsur. Ali Babacan, siyasi istikrarın &uuml;zerine kamu maliyesi, bankacılık sistemi ve para politikalarından oluşan makroekonomik istikrarı inşa edip s&uuml;rd&uuml;rmek ve g&uuml;&ccedil;lendirmek gerektiğini dile getirdi.T&uuml;rkiye de kamu maliyesinde, milli gelire oran olarak y&uuml;zde 1,3 e d&uuml;şm&uuml;ş bir b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ığı olduğunu belirten Babacan, ş&ouml;yle devam etti: Bu d&uuml;nyadaki en d&uuml;ş&uuml;k b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ığı oranlarından biri. Ancak petrol&uuml; doğalgazı olan ya da AB den s&uuml;rekli nakit pompalanan &uuml;lkelerde ancak bu kadar d&uuml;ş&uuml;k b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ıkları olur. &Ouml;rneğin Polonya da b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ığı d&uuml;ş&uuml;k ama Polonya her yıl milli gelirinin y&uuml;zde 3-4 &uuml; kadar AB den hibe alan bir &uuml;lke. Bizim milli gelirimizin y&uuml;zde 4 &uuml; kadar, 30 milyar dolar civarı, bize bir yerlerden her sene hibe gelse, herhalde bizim b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ığımız kalmaz, artıya d&ouml;neriz ya da b&uuml;y&uuml;memiz &ccedil;ok farklı bir noktada olabilir. Biz bu b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ığını bir bakıma bileğimizin g&uuml;c&uuml;yle, alnımızın teriyle bu noktalara d&uuml;ş&uuml;rebildik. Kamu maliyesi ayağında bizim sapasağlam durmamız gerekiyor. Burada toleransa, rehavete yer yok. Hele hele &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde Fed in sıkılaştırmaya gittiği bir d&ouml;nemde bizim cari a&ccedil;ığımızın y&uuml;kselme trendine girdiğinin g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; anda bu piyasalar &uuml;zerinde son derece olumsuz sonu&ccedil;lar oluşturabilir. &Ccedil;ok dikkat etmemiz lazım. B&uuml;t&ccedil;e disiplininin T&uuml;rkiye de harfiyen devam ettirilmesi lazım. Babacan, son d&ouml;nemde, &ouml;zellikle T&uuml;rkiye yi hangi noktadan nasıl zayıflatabiliriz? ya da T&uuml;rkiye hakkındaki olumsuz intibayı nereden, nasıl pekiştirebiliriz? diye d&uuml;ş&uuml;nenlerin artık bankacılık sekt&ouml;r&uuml;yle uğraşmaya başladığını dile getirdi. Bankacılarla ilgili risk algısını artıracak bir d&uuml;zenleme i&ccedil;in marjları olmadığını aktaran Babacan, Bunun i&ccedil;in &ccedil;ok dikkatli olmaya ve ihtiyatlı bir d&uuml;zenleme yapmaya devam etmek zorundayız. &Ouml;te yandan bu t&uuml;r tedbirler kuşkusuz bankacılık sekt&ouml;r&uuml;m&uuml;z&uuml;n karlılığını bir miktar etkiliyor ama yine de son 5-10 yıllık d&ouml;nem topluca değerlendirildiğinde diğer sekt&ouml;rlere g&ouml;re &ccedil;ok da k&ouml;t&uuml; değil diye konuştu.TBB nin bankacılık sekt&ouml;r&uuml;ne ilişkin taleplerine değinen Babacan, D&uuml;zenlemeyle ilgili haklı konular var ama &ouml;te yandan burada &ouml;yle talepler var ki o talepleri yapmamız, son 2-3 yıllık kazanımlarımızı geriye d&ouml;nd&uuml;rmemiz anlamına da gelebilir dedi.Para politikalarında da T&uuml;rkiye nin &ccedil;ok sağlam durması gerektiğini belirten Babacan, burada iyi bir iletişim ile g&uuml;venilir bir perspektif ve &ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilirliğin son derece &ouml;nemli olduğunu s&ouml;yledi.- Sıkıntılı bir yargı sistemiyle demokrasimiz de ekonomimiz de ilerleyemez -Başbakan Yardımcısı Babacan, &uuml;lkenin b&uuml;y&uuml;mesinin olumlu sonu&ccedil;larını toplumun her kesiminin hissetmesi i&ccedil;in yapısal reformların &ouml;nemine dikkati &ccedil;ekti.T&uuml;rkiye nin yapısal reformlar a&ccedil;ısından 2018 e kadar olan perspektifte 25 d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m programıyla şimdiye kadarki en detaylı &ccedil;alışmasını yaptığını anlatan Babacan, şu anda hi&ccedil;bir G20 &uuml;lkesinde bu kadar detaylı bir hazırlık olmadığını s&ouml;yledi.Bunun dışında bir yargı reform stratejisi a&ccedil;ıkladıklarını belirten Babacan, şunları s&ouml;yledi: Bir &uuml;lkenin ger&ccedil;ek anlamda bir hukuk devleti olması, ekonominin b&uuml;y&uuml;mesi i&ccedil;in olmazsa olmaz bir şart. Aksi halde yargıda &ccedil;ıkabilecek bir problemin o &uuml;lkenin ekonomisine, finans sistemine nasıl zarar verebileceğini biz canlı &ouml;rnekleriyle yaşadık. 17 ve 25 Aralık tarihlerinde yargı i&ccedil;erisinde farklı yapılanmaların; bir savcı, bir hakim ve birka&ccedil; polisin, 5 kişilik bir ekibin, nasıl T&uuml;rkiye yi farklı sonu&ccedil;lara g&ouml;t&uuml;rebilecek bir &ccedil;aba i&ccedil;erisine girebildiğini maalesef g&ouml;rd&uuml;k, yaşadık.Dolayısıyla yargımızın bağımsızlığı &ouml;nemli ama bir o kadar da tarafsız olması &ccedil;ok &ouml;nemli. Savcılarımızın, hakimlerimizin hi&ccedil;bir etki altında kalmadan sadece ve sadece evrensel hukuk ilkeleri, Anayasamız, yasalarımız ve h&uuml;r vicdanlarına bakarak karar alması gerekiyor. Aksi halde bir &uuml;lkenin yargısında şu ya da bu yapının, şu ya da bu y&ouml;nlendirmenin, şuradan buradan gelecek talimatların sonucunda eğer kararlar alınıyorsa, o &uuml;lkenin artık bir hukuk devleti niteliği kalmaz. Babacan, yargıda problem varsa bunu kimin reforme edeceğinin zor bir alan olduğunu ifade ederek, Yargı kendi kendine kanun &ccedil;ıkaramaz, anayasa değiştiremez. Burada bir reform gerekiyorsa bunu mutlaka T&uuml;rkiye B&uuml;y&uuml;k Millet Meclisi yapacak, H&uuml;k&uuml;met işin i&ccedil;inde olacak. Ama kuşkusuz yargının t&uuml;m birimlerinin de g&ouml;r&uuml;şlerini alacak, onlar da &ccedil;alışmanın i&ccedil;inde olacak. Fakat gelin g&ouml;r&uuml;n ki bizim H&uuml;k&uuml;met olarak yargı reformu i&ccedil;in yapmaya &ccedil;alıştığımız her bir adım hemen yargının bağımsızlığına, tarafsızlığına m&uuml;dahale olarak kolayca sunulabiliyor, anlatılabiliyor. Artık bunlara katlanacağız. Başka &ccedil;aremiz yok. Gereğini yapmak zorundayız. Aksi halde sıkıntılı bir yargı sistemiyle demokrasimiz de ekonomimiz de ilerleyemez. İşte bu nedenle yargı reformu T&uuml;rkiye nin olmazsa olmazlarından biri değerlendirmesinde bulundu. - 2015, 2014 ten &ccedil;ok daha iyi bir yıl olacak -Eğitimin de her alanında ciddi bir reforma ihtiya&ccedil; olduğuna işaret eden Babacan, Bununla ilgili &ouml;nemli hazırlıklar da var. Ama bunları se&ccedil;im &ouml;ncesi &ccedil;ok g&uuml;ndeme getirmedik. 25 d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m programı aslında 26 taneydi. 26 ncısı y&uuml;ksek &ouml;ğretim d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m programıydı. Ama Bu dursun dedik. Maalesef eğitim g&uuml;nl&uuml;k ideolojik, siyasi tartışmaların alanı haline geliyor hemen. En &ouml;nemli meselemiz en basit, ucuz, g&uuml;nl&uuml;k tartışmalarda heba ediliyor. Onun i&ccedil;in se&ccedil;im sonrasında sakin ve rasyonel bir ortamda bunları &ccedil;alışmak ve T&uuml;rkiye i&ccedil;in en iyisini uygulamak lazım dedi. T&uuml;rkiye nin G20 d&ouml;nem başkanlığı kapsamında y&uuml;r&uuml;tt&uuml;ğ&uuml; &ccedil;alışmalara değinen Babacan, &Ccedil;ok ş&uuml;k&uuml;r bug&uuml;ne kadar alnımızın akıyla, &ccedil;ok iyi bir performans ortaya koyduk. Bazıları T&uuml;rkler y&uuml;ksekten u&ccedil;ar, hayal kurar sonra da bizi burada uğraştırır diyordu. Onlar olmadı &ccedil;ok ş&uuml;k&uuml;r. Ger&ccedil;ek&ccedil;i, uygulanabilir ve d&uuml;nya i&ccedil;in en &ouml;nemli konuları G20 masasına getirdik, kabul ettirdik ve tıkır tıkır işliyor &ccedil;ok ş&uuml;k&uuml;r. Bu da T&uuml;rkiye nin itibarına, g&uuml;venilirliğine olumlu katkılarda bulunuyor yorumunu yaptı. Babacan, 2015 in 2014 ten &ccedil;ok daha iyi bir yıl olmasını beklediklerini belirterek, 2015, 2014 e g&ouml;re b&uuml;y&uuml;menin daha y&uuml;ksek, cari a&ccedil;ığın daha d&uuml;ş&uuml;k, enflasyonun daha d&uuml;ş&uuml;k olduğu bir yıl olacak dedi. AA

Babacan: TBB'nin talepleri kazanımları geri götürür

Babacan, (TBB'nin telepleri) Bunların bazılarını yapmamız son 2-3 yıllık kazanımlarımızı geriye götürme anlamına gelir" dedi

Öne Çıkanlar