Babacan: Yüzde 4'lük büyüme gerçekçi bir hedef

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, muhalefet partilerinin ekonomi alanındaki vaatlerine ilişkin, Bu projelerin, fikirlerin t&uuml;m&uuml;n&uuml;n uygulanması T&uuml;rkiye de &ccedil;ok &ccedil;ok y&uuml;ksek bir enflasyonu beraberinde getirip, bu zamların tekrar halkımızın cebinden gizli bir elle, enflasyon olarak, modern bir hırsızlık yoluyla tekrar halkımızın cebinden alınması anlamına gelecektir dedi.Babacan, bir televizyon kanalının yayınında g&uuml;ndemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.Başbakan Yardımcısı Ali Babacan Cumhuriyet Halk Partisi nin d&uuml;n a&ccedil;ıkladığı projeye ilişkin, G20 D&ouml;nem Başkanı olarak, her &uuml;lkedeki hangi proje nasıl y&uuml;r&uuml;yor, hangi ekonomik program nasıl sonu&ccedil; veriyor onu bilen biri olarak ben dinlediğimde anlamadım projeyi. Demek ki bu bir hayal dedi.Babacan, projelerin se&ccedil;ime 2 hafta kala, se&ccedil;im otob&uuml;slerinin arka odasında hazırlanan projeler olduğunu vurgulayarak, Daha ger&ccedil;ek bir proje olsa bunu &ccedil;ok daha &ouml;nce duyardık. Proje a&ccedil;ıklıyorlar. T&uuml;rkiye nin neresinde olacağının bile ismi yok. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; şu şehirde yapıyorum dese diğer şehirleri kızdıracak, k&uuml;st&uuml;recekler. Dolayısıyla ben &ccedil;ok &uuml;zerinde durmak istemiyorum. Şimdiye kadar nasıl hayal &uuml;r&uuml;n&uuml; projeler ortaya konmuşsa, bir hayal &uuml;r&uuml;n&uuml; projeyi daha a&ccedil;ıklamış olabilirler ifadelerini kullandı.Projeyi &ccedil;ok detaylı incelemediğini, basından biraz okuduğunu anlatan Babacan, G20 D&ouml;nem Başkanı olarak, her &uuml;lkedeki hangi proje nasıl y&uuml;r&uuml;yor, hangi ekonomik program nasıl sonu&ccedil; veriyor onu bilen biri olarak ben dinlediğimde anlamadım projeyi. Demek ki bu bir hayal diye konuştu. Babacan, anamuhalefet partilerinden daha somut, ayağı yere basan şeyler gelirse daha ciddiyetle inceleyeceklerini kaydederek, bunun haricinde &uuml;zerinde durmaya değer g&ouml;rmediğini s&ouml;yledi.- Y&uuml;zde 4 l&uuml;k b&uuml;y&uuml;me hala ger&ccedil;ek&ccedil;i bir hedef Babacan, b&uuml;y&uuml;meye ilişkin soruları da yanıtlayarak, bu konudaki &ouml;nc&uuml; g&ouml;stergelerin &ccedil;oğunun ellerinde olduğunu, kesin rakamların da 10 Haziran da a&ccedil;ıklanacağını belirtti.B&uuml;y&uuml;me a&ccedil;ısından ocak ve şubat aylarının sakin ge&ccedil;tiğini hatırlatan Babacan, Pek &ccedil;ok &ouml;nc&uuml; g&ouml;stergeler, marttan itibaren daha iyi bir tabloyu bize g&ouml;sterdi. &Ouml;nemli olan bu yılın t&uuml;m&uuml;n&uuml; değerlendirmek ve se&ccedil;im d&ouml;neminden sonra ekonomide daha hızlı bir tablo g&ouml;receğimize inanıyoruz. Ne de olsa her se&ccedil;im bir miktar teredd&uuml;de, bir miktar bekle g&ouml;r tutumuna sebep olabiliyor. Bu gayet doğaldır. Se&ccedil;im sonucunda g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir istikrarın s&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;, g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir siyasi iradeyle iyi ekonomik politikaların oluşacağı kanaati oluşursa ki bu ihtimal &ccedil;ok y&uuml;ksek, g&ouml;stergeler ve anketler ona işaret ediyor, b&ouml;yle birşey ger&ccedil;ekleştiğinde ilk yarıdaki yavaş tabloyu telafi edecek şekilde hızlı toparlanacağını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz. Bu bizim analizimiz değil, uluslararası kuruluşlar ve piyasa analistleri de benzer beklentilere sahipler. Dolayısıyla bu yıl i&ccedil;in y&uuml;zde 4 l&uuml;k b&uuml;y&uuml;me hedefimiz hala ger&ccedil;ek&ccedil;i bir hedef. İlk &ccedil;eyrekte belki daha yavaş bir tablo ortaya &ccedil;ıkabilir ama yılın t&uuml;m&uuml;ne baktığımızda o ilk &ccedil;eyrekteki yavaşlamayı telafi edecek toparlanmayla yılı tamamlayacağımızı d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz değerlendirmesinde bulundu.- Enflasyonun temel belirleyicisi gıda fiyatları olacak Enflasyona ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Babacan, Merkez Bankası nın enflasyon raporunda y&uuml;zde 7 ye yakın bir rakamın olduğunu, gıda ile gıda hari&ccedil; &uuml;r&uuml;nlerin ayrı değerlendirilmesinde ayrı bir tablo olduğunu kaydetti.Babacan, yılın geri kalan kısmında enflasyonun temel belirleyicisinin gıda fiyatları olacağını vurgulayarak, bunun Merkez Bankasının direkt olarak kontrol edemediği bir alan olduğuna dikkati &ccedil;ekti.Bu noktada Gıda Komitesi nin kurulduğuna işaret eden Babacan, Komite artık &uuml;r&uuml;n &uuml;r&uuml;n analizi yapmaya başladı. Her &uuml;r&uuml;n&uuml;n kendi piyasasını incelemeye başladılar. Rekabetin iyi işleyip işlemediğine bakıyorlar, bu da &ccedil;ok &ouml;nemli. Biz arzu ediyoruz ki gıda fiyatları hem &uuml;reticilerin eline makul getiriyi sağlayacak boyutta olsun aynı zamanda t&uuml;keticiye de makul fiyattan satılacak boyutta olsun. Her iki tarafı da d&uuml;ş&uuml;nmemiz gerekiyor. Bazen &ccedil;alışan n&uuml;fusun y&uuml;zde 25 ini oluşturduğu i&ccedil;in tarım &uuml;reticisi a&ccedil;ısından fiyatlara bakmamız yoğun olabiliyor, &uuml;reticinin eline ge&ccedil;ecek rakam enflasyonun altına d&uuml;şmesin diyoruz. Ama enflasyonun &uuml;zerinde bir &uuml;retici fiyatı demek sonu&ccedil;ta gıda fiyatının da ortalama enflasyonun &uuml;zerinde seyretmesi anlamına geliyor. Bunlara da dikkat etmemiz gerekiyor. &Ccedil;ok yakından izlenilmesi gereken bir konu bu, Gıda Komitesi nin &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki aylarda olumlu, somut sonu&ccedil;lar &uuml;retmeye başlayacağını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz ifadelerini kullandı.Babacan, bu konuda takvimlendirmenin zor olacağını kaydederek, gıda &uuml;r&uuml;nlerinin ticareti noktasında bir istismarın s&ouml;z konusu olup olmadığının son derece &ouml;nemli olduğunu s&ouml;yledi.Bu noktada destek politikalarının da &ouml;nem taşıdığına dikkati &ccedil;eken Babacan, bu noktada b&uuml;t&uuml;n başlıkların tek bir &ccedil;er&ccedil;evede ve birbirine uyumlu şekilde uygulanması gerektiğini anlattı.Babacan, ithalatın yoğun olduğu &uuml;r&uuml;nlerde daha sert uygulamaların s&ouml;z konusu olabileceğini belirterek, &ccedil;alışmaların nihai karar aşamasında h&uuml;k&uuml;mete geleceğini, h&uuml;k&uuml;metin de onayıyla uygulamanın başlayacağını kaydetti. İşsizlik konusunda bir canlanma olup olmayacağı sorusunu da yanıtlayan Babacan, İşg&uuml;c&uuml; piyasaları a&ccedil;ısından &ccedil;ok enteresan bir d&ouml;nemden ge&ccedil;iyoruz. T&uuml;rkiye de istihdamın hızla arttığı bir d&ouml;nemdeyiz. Sadece son 1 yıllık d&ouml;nemde ilave 1 milyon 300 bin kişi istihdam oluştu, dolayısıyla &ccedil;alışanların sayısı hızla artıyor. Ge&ccedil;en sene y&uuml;zde 2,9 b&uuml;y&uuml;d&uuml;k, fakat T&uuml;rkiye de &ccedil;alışanların sayısı y&uuml;zde 5,5 arttı. İstihdamla ilgili i&ccedil; dinamikler olumlu ama işg&uuml;c&uuml;ne katılım istihdam oluşumundan &ccedil;ok daha hızlı artıyor. Eskiden &ccedil;alışmayı tercih etmeyen vatandaşlarımız da başta kadınlarımız olmak &uuml;zere &ccedil;alışmak i&ccedil;in daha gayretli, işg&uuml;c&uuml; piyasasına girip, iş aramaya başlıyor. Bizim geleneksel olarak işg&uuml;c&uuml;ne katılım oranı kadınlarda y&uuml;zde 30 erkeklerde y&uuml;zde 70 seviyesinde iken, son 3 yılda yeni işe girenlerin y&uuml;zde 46 sı kadın y&uuml;zde 54 &uuml; erkek. &Uuml;niversite mezunu kadınlarımızın işg&uuml;c&uuml;ne katılımı erkeklerle aynı hizaya geldi. Bu aslında toplam &uuml;retim, verimlilik a&ccedil;ısından, T&uuml;rkiye ekonomisi a&ccedil;ısından olumlu. Fakat bu aynı zamanda ne demek? Biz daha &ccedil;ok yatırım yapmalıyız, daha &ccedil;ok iş sahası a&ccedil;malıyız ki bu y&uuml;ksek işg&uuml;c&uuml;ne katılımı absorbe edecek, işsizliğin gerilemesini sağlayacak bir tablo oluşturabilelim diye konuştu. - Gayrimenkul alanındaki ranta dikkat etmemiz lazım Babacan, b&uuml;y&uuml;mede yeni model ve inşaatın ağırlığına ilişkin değerlendirmelerin sorulması &uuml;zerine ise inşaatın kendileri i&ccedil;in &ccedil;ok &ouml;nemli olduğunu, inşaatın gelişmiş &uuml;ke ekonomilerinde de &ouml;nemli pay sahibi olduğunu kaydetti. İnşaatın bir&ccedil;ok alt sekt&ouml;r&uuml; olduğuna dikkati &ccedil;eken Babacan, fabrika inşaatı yapılıyor orada &uuml;retim ve ihracat yapılıyorsa problem olmadığını s&ouml;yledi. Babacan, inşaatın, konut, ofis, AVM t&uuml;r&uuml; olduğunda ise buradaki gelişmelerin &uuml;lkenin genel ekonomik tablosuyla beraber olması gerektiğinin altını &ccedil;izerek, &Ouml;nce yatırım yapmamız, &uuml;retmemiz ve ihra&ccedil; etmemiz gerekiyor. Yani &ouml;nce bir hak etmemiz gerekiyor, ondan sonra hak ettiğimiz refah seviyesine ulaşıp, o seviyede konuta, AVM ye ofise sahip olmamız gerekiyor. Bizim bu konuya bakışımız, dengeli bir gelişme, b&uuml;y&uuml;me sağlayabilmek. Bankacılıkta kredilerin nasıl dağıldığına baktığımızda toplam kredilerde imalat sanayinin payı y&uuml;zde 19, buna y&uuml;zde 5 de elektrik &uuml;retimi eklediğimizde y&uuml;zde 24 l&uuml;k kredi hacmi sanayi &uuml;retim alanına gitmiş durumda, inşaata giden kredi de y&uuml;zde 7. Yani kaynakların dağılımına baktığımızda tablo, &ccedil;ok k&ouml;t&uuml; bir tablo değil ama dikkat etmemiz gerekiyor değerlendirmesinde bulundu.Sanayiye mutlaka ağırlık vermek gerektiğini kaydeden Babacan, Sanayide yatırım ve katma değeri y&uuml;ksek ihracat varsa ve oradan gelen refah artışının sonucunda biz daha g&uuml;zel evleri, AVM leri, ofisleri kullanıyorsak orada problem yok. Ama zaten cari a&ccedil;ık varken yurtdışından gelen krediyle daha l&uuml;ks mekanlara ulaşma gibi bir trend varsa bu T&uuml;rkiye yi iyi bir noktaya g&ouml;t&uuml;rmeyebilir diye konuştu. Bankaların kendi mevduatının, bankaların kredisini karşılayamaz duruma geldiğini kaydeden Babacan, konuşmasını ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;: Bankalar dışarıdan bor&ccedil;lanarak, kredilendirme yapıyorlar. Bankalarımız şu anda piyasaya 100 liralık mevduata karşılık, 121 lira kredi vermiş durumda. Aradaki 21 puan yurtdışından sağlanan finansman, yani d&ouml;viz borcu, dış bor&ccedil;. Bu finansmanın yatırım ve &uuml;retimde kullanıyorsak, oradan gelecek d&ouml;vizle biz bu borcu &ouml;deyeceğiz dersek tamam ama yurtdışından bor&ccedil;lanmayla daha l&uuml;ks yaşama mekanları oluşturursak o mekanlar bize birşey &uuml;retmiyor. İnşaat yapıldığı s&uuml;rece ekonomiye faydası var, ama inşaat bittikten sonra ekonomiye fazla faydası yok. Borcun &ouml;deme g&uuml;n&uuml; geldiğinde T&uuml;rkiye o d&ouml;vizi nereden, nasıl bulacak? İşin p&uuml;f noktası bu. Dolayısıyla dengeli gitmemiz lazımGayrimenkul alanındaki ranta da dikkat etmemiz lazım. Sanayide ciddi bir rekabet ve rekabet kurulu var fakat gayrimenkul işinde minik, k&uuml;&ccedil;&uuml;k rekabetin olmadığı alanlar oluşuyor. Karlılık a&ccedil;ısından cazipse, sermaye sanayi yerine oraya y&ouml;neliyor. Bunlara dikkat etmemiz lazım. İnşaat k&ouml;t&uuml; diye bir şey yok. Hepsi eş zamanlı olacak ve bu sekt&ouml;rler birbiriyle dengeli gelişecek ki T&uuml;rkiye ileride k&ouml;t&uuml; bir ekonomik tabloyla karşı karşıya kalmasın. - Hukuk devleti vurgusuBir soru &uuml;zerine, yargı alanında son d&ouml;nemde yaşanan gelişmelere değinen Babacan, bazı yargı mensupları &uuml;zerinde paralel yapı başta olmak &uuml;zere bazı yapılanmaların etki oluşturduklarına dikkati &ccedil;ekti. Babacan, şunları kaydetti: En bağımsız ve tarafsız olması gereken kurumun ve kişilerin b&ouml;ylesine dışarıdan etkiye a&ccedil;ık olması, gelecek talimatlarla da iş yapıyor olabilmesi ki bunun canlı &ouml;rneklerini de yaşadık. Bu T&uuml;rkiye i&ccedil;in ger&ccedil;ekten &ccedil;ok vahim bir durum. Bunun mutlaka en kısa zamanda d&uuml;zeltilmesi ve toparlanması gerekiyor. Yargının hi&ccedil;bir etki altında kalmadan uluslararası hukuk normları, anayasa, yasalar ve h&uuml;r vicdana dayanan kararlar &uuml;retmesi gerekiyor. Hukuk devleti niteliğimiz g&uuml;&ccedil;l&uuml; olmazsa ileride demokrasimiz ve ekonomimiz zayıflar. - Otomotiv sekt&ouml;r&uuml;nde iş bırakma eylemiOtomotiv sekt&ouml;r&uuml;nde yaşanan iş bırakma eylemlerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Babacan, sendika, iş&ccedil;i ve işveren arasındaki lokal bir konu olduğunu vurguladı.Babacan, işveren ve iş&ccedil;i kesiminin hukuk &ccedil;er&ccedil;evesi i&ccedil;erisinde hareket ederek s&ouml;z konusu anlaşmazlığı &ccedil;&ouml;zmesi gerektiğini belirterek, Se&ccedil;imlere 2-3 hafta kala oluyor. Acaba biz burada ideolojik siyasi bir tavır, duruş var mıdır, yok mudur arkasında başka sebepler yok mudur, buna da bakılması gerektiğini kayda ge&ccedil;irmiş olduk. İnşallah &ouml;yle bir şey yoktur diye &uuml;mit ediyoruz. B&ouml;yle bir şey yoksa zaten taraflar bir şekilde anlaşıp ortaya yolu bulurlar diye konuştu.- Se&ccedil;imler &ccedil;ok &ouml;nemli 7 Haziran se&ccedil;imlerinin &ccedil;ok &ouml;nemli olduğunu dile getiren Babacan, k&uuml;resel krizin etkilerinin devam ettiğini, T&uuml;rkiye nin de i&ccedil;inde bulunduğu b&ouml;lgede jeopolitik risklerin &ouml;nemini koruduğunu s&ouml;yledi.B&ouml;yle bir ortamda T&uuml;rkiye nin kendi i&ccedil;indeki birlik ve beraberliğin, siyasi istikrarın korunmasının hi&ccedil;bir d&ouml;nemde olmadığı kadar &ouml;nemli olduğunu ifade eden Babacan, şu değerlendirmelerde bulundu: G&uuml;&ccedil;l&uuml; bir siyasi iradenin, siyasi istikrarın T&uuml;rkiye de devam etmesi b&ouml;ylesine zor bir konjonkt&uuml;rde olmazsa olmaz bir şart. Aksi halde koalisyonların bir &uuml;lkeyi ne hale d&uuml;ş&uuml;rebildiğini Avrupa da canlı &ouml;rnekleriyle g&ouml;rd&uuml;k. Kendi yakın ge&ccedil;mişimizde var. Allah korusun b&ouml;yle bir tablo T&uuml;rkiye nin ekonomisini ciddi anlamda &ccedil;ıkmaza sokabilir. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde yapısal reformlar, ekonomik hedeflerimiz dahil her şeyi a&ccedil;ıkladık ama bunların g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir iradeyle uygulanması gerekiyor. G&uuml;&ccedil;l&uuml; bir iradeyi oluşturacak se&ccedil;im tablosunu g&ouml;rmemiz T&uuml;rkiye i&ccedil;in &ccedil;ok &ouml;nemli ve kritik olacak. - Muhalefet partilerinin se&ccedil;im vaatleriMuhalefet partilerinin se&ccedil;im vaatlerine ilişkin sorular &uuml;zerine Babacan, ger&ccedil;ek anlamda kaynağa dayanmayan harcama yapılması, taahh&uuml;de girilmesi durumunda Merkez Bankasına para bastırılması gibi sonu&ccedil; ortaya &ccedil;ıktığını ve &uuml;lkenin hiperenflasyonla karşı karşıya kaldığı ifade etti. Babacan, şunları kaydetti: Bol keseden dağıttıktan sonra emekli maaşları, asgari &uuml;crette adeta a&ccedil;ık artırmaya gitmenin yolu T&uuml;rkiye de enflasyon &uuml;retmek olacak. Kaynak hi&ccedil;bir zaman g&ouml;steremiyorlar, &ccedil;&uuml;nk&uuml; ifade edemedikleri ama zımnen yapmaya niyetli oldukları şey enflasyondur. Bir yandan asgari &uuml;creti y&uuml;zde 50 artırırken tekrar T&uuml;rkiye de y&uuml;zde 80-100 enflasyon &uuml;retilecek bir d&ouml;neme bu memleketi sokmaktır. Y&uuml;zde 50 maaş artışı yaparsınız, farkı da para basarak sağlarsanız arkadan gelecek enflasyon artışın tamamını siler g&ouml;t&uuml;r&uuml;r. Son 12 yılda d&uuml;şen enflasyon ve rasyonel ekonomik politikalarla beraber halkımızın satın alma g&uuml;c&uuml; y&uuml;kseldi. Maaşın nominal olarak ka&ccedil; lira olduğundan &ouml;te o maaşın satın alma g&uuml;c&uuml; &ccedil;ok &ouml;nemlidir. Bu projelerin, fikirlerin t&uuml;m&uuml;n&uuml;n uygulanması T&uuml;rkiye de &ccedil;ok y&uuml;ksek bir enflasyonu beraberinde getirip bu zamların tekrar halkımızın cebinden gizli bir elle, enflasyon olarak, modern bir hırsızlık yoluyla tekrar halkımızın cebinden alınması anlamına gelecektir. Bu projelerin hi&ccedil;birini ger&ccedil;ek&ccedil;i, samimi g&ouml;rm&uuml;yoruz. B&uuml;t&ccedil;e, mali disiplin &ouml;nemli bir konudur. T&uuml;rkiye enflasyonla m&uuml;cadelede başarılı olduysa bu mali disiplinin sonucudur. A&ccedil;ıklanan b&uuml;t&uuml;n projeler T&uuml;rkiye nin tekrar eski la&ccedil;ka politikalara d&ouml;nd&uuml;r&uuml;lmesini bir bakıma &ouml;neren politikalardır. Buna da halkımızın prim vereceğini, inanacağını d&uuml;ş&uuml;nm&uuml;yoruz. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; doğru politikalarla nasıl ger&ccedil;ek anlamda satın alma g&uuml;c&uuml; y&uuml;kseldi, bu memlekette bunu yaşadık g&ouml;rd&uuml;k. AA

Babacan: Yüzde 4'lük büyüme gerçekçi bir hedef

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, muhalefet partilerinin projelerinin çok yüksek enflasyona yol açacağını söyledi

Öne Çıkanlar