Başçı: Özel kesim borcu daha kontrollü ve sağlıklı artmalı
MB Başkanı Başçı, Türkiye'nin ''daha düşük politika faizi, daha yüksek zorunlu karşılık oranları ve daha geniş bir faiz koridoru''nu benimsediğini belirtti
ANKARA (A.A) - 26.04.2011 - Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı, küresel risklere karşı yapılabilecekler hakkında bilgi verirken, ''özel kesim borcunun daha kontrollü ve sağlıklı bir şekilde artmasının sağlanması'' gerektiğini belirtti.
Merkez Bankası Başkanı Başçı, bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısında bir sunum gerçekleştirdi. Sunum, Merkez Bankasının internet sitesinde yayımlandı.
Buna göre, sunumunda küresel kriz sonrasında toparlanma, para politikaları, uygulanan politikaların sonuçları ve küresel riskler hakkında bilgi veren Başçı, dünyanın önde gelen ekonomilerinde iktisadi faaliyette durgunluk ve artan ülke riskleri nedeniyle süregelen miktarsal genişlemenin, Merkez Bankalarının bilançolarında daha önce benzeri görülmemiş artışlara neden olduğunu kaydetti.
Çok büyük miktarlarda sermaye girişleriyle karşı karşıya kalan bazı gelişmekte olan ülkelerin, finansal riskleri azaltıcı miktarsal sıkılaştırmaya, hatta sermaye akımlarına yönelik önlemlere başvurduğunu dile getiren Başçı, Türkiye'nin de miktarsal sıkılaştırma uygulamasını, Nisan-Kasım 2010'da izlediği çıkış stratejisi ve Kasım 2010'dan sonra zorunlu karşılık oranlarında yaptığı artışlarla başlattığını anlattı.
Türkiye'nin ''daha düşük politika faizi, daha yüksek zorunlu karşılık oranları ve daha geniş bir faiz oranı koridoru''nu benimsediğini belirten Başçı, bu çerçevenin, özünde geleneksel enflasyon hedeflemesi çerçevesinden çok da farklı olmadığını ifade etti. Başçı, tek farkın, önceden politika aracı bir haftalık repo faiz oranı iken mevcut durumda politika aracı olarak bir ''politika bileşimi''nin kullanılması olduğunu kaydetti.
-HEDEFLER-
Erdem Başçı, finansal istikrarın sağlanması yolundaki hedefleri şöyle sıraladı:
- Borçluluk Oranları: Daha çok özkaynak kullanımı, daha basiretli borçlanma.
- Borçlanma Vadeleri: Yurt içi ve yurt dışı borçlanma ile mevduatın vadesinin uzatılması.
- Döviz Pozisyonları: Kamu ve özel sektörün döviz pozisyonunun güçlendirilmesi.
- Risk Yönetim Süreçleri ve Yöntemi: Her türlü riskin, tüm ekonomik birimlerce daha etkin bir şekilde yönetilmesi.
-SONUÇLAR-
Başçı, sadece politika faiziyle hem fiyat istikrarını hem de finansal istikrarı birlikte sağlamanın her zaman mümkün olmadığını, bu noktada faiz dışı araçların, diğer kamu otoriteleriyle birlikte eşgüdüm içinde kullanılması gerektiğini ifade etti.
Diğer kurumlarca şimdiye kadar alınan önlemler arasında, ''mali disiplin'', ''dövize endeksli kredilere yasak getirilmesi'', ''yurt içi Türk Lirası cinsi tahvil ihracına izin verilmesi'', ''kredi/değer oranının sınırlandırılması'', ''bazı tüketici kredilerinin kullanılmasında vergi artışı yapılması'' ve ''kredi kartı üzerinden borçlanmanın sınırlandırılması''nı sayan Başçı, sonuçlara ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
''-Büyüme güçlü seyretmeye devam etmektedir.
-Henüz aşırı ısınma gözlenmemektedir.
-Petrol ve diğer emtia fiyatları enflasyonu geçici olarak artıracaktır.
-Özel sektörün borcundaki aşırı hızlı artış, alınan tedbirlerle kontrol altına alınmaktadır.''
-KÜRESEL RİSKLER-
Başçı, küresel riskler hakkında bilgi verirken de ABD, Avrupa Birliği ve Japonya'da yaşanan kamu borcu problemine ve Ortadoğu ile Kuzey Afrika'daki gelişmelere dikkati çekti.
Başçı küresel risklere karşı yapılabilecekleri; ''mali disiplinin sürdürülmesi'', ''özel kesim borcunun daha kontrollü ve sağlıklı bir şekilde artmasının sağlanması'', ''başta enerji yatırımları olmak üzere yapısal reformlara hız verilmesi'' şeklinde sıraladı.