Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Bilgin: Kredi büyümesindeki gidişat mutedil ve yavaşlayan bir trendde

Bilgin: Kredi büyümesindeki gidişat mutedil ve yavaşlayan bir trendde

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, genel olarak bakıldığında kredi büyümesindeki gidişatın oldukça ''mutedil'' ve ''yavaşlayan bir trendde'' olduğunu belirtti

Giriş: 10 Mart 2011, Perşembe 14:16
Güncelleme: 10 Mart 2011, Perşembe 14:16

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, genel olarak bakıldığında kredi büyümesindeki gidişatın oldukça ''mutedil'' ve ''yavaşlayan bir trendde'' olduğunu belirterek, ''Yıl sonunda toplam sektörün kredi büyümesinin yüzde 20-25'ler düzeyinde olacağını tahmin ediyorum'' dedi.

Bilgin, Faktoring Derneği tarafından düzenlenen Faktoring Seminerinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, ''Kredide hızlı giden bankaları BDDK sözlü uyardı mı veya uyaracak mı?'' sorusuna, ''Biz zaten bankalarla her zaman temas halindeyiz. Onlarla konuşuruz. Görüşlerini alırız. Kendi görüşlerimizi iletiriz. Dolayısıyla böyle bir defalık, iki defalık, bir sözlü uyarıya ihtiyacımız yok. Onlar da onu çok iyi biliyorlar. Basında çıkan haberleri abartılmış haber olarak algılamamız lazım'' karşılığını verdi.

Bilgin, 2010 yılında Türk bankacılığının hızlı büyüdüğünü belirterek, şunları söyledi:

''Bankaların geçen yıl kredi ve aktif büyümesini hep beraber izledik. Hatta Türk bankacılık tarihinde güzel bir şey 1 trilyon lirayı aştık. Aslında bu övünç duyulacak bir husus. Diğer husus geçen yılın son aylarındaki hızlı gidiş bu yılın ilk aylarına da yansıdı. Nasıl bir arabayı 120-140 hızla giderken aniden durduramazsınız, yavaş yavaş hız kesersiniz, bence öyle düşünmek lazım. Rakamlara önümüzdeki ayları da içine katarak bakmakta büyük yarar var.

Diğer yandan kredi büyümesinin, Merkez Bankasının belirttiği tavan veya o civardaki büyüklük anlamında kredilerin ne kadarının ihracat kredisi olduğu, ne kadarının enerji sektörüne verildiği, ne kadarının ithalatı önleyen alanlarda kullanıldığı ve taşıt kredisi, bireysel kredi olarak verildiğinin analizinin de iyi yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bunlara tek tek bakmak gerekir. Biz bakıyoruz, bunu paylaşıyoruz, basınla da bunları bundan sonra, raporlarımızı daha ayrıntılı paylaşacağız.''

Tevfik Bilgin, 2010 yılı sonu kredi büyüklüğünün bankacılık sisteminde 525 milyar lira olduğunu dile getirerek, 3 Mart 2011 tarihinde ise bu kredi büyüklüğünün 549 milyar liraya ulaştığını, bunun da yaklaşık yüzde 4,3-4,4'lük bir artışa karşılık geldiğini anlattı.

Genel olarak bakıldığında kredi büyümesindeki gidişatın oldukça ''mutedil'' ve ''yavaşlayan bir trendde'' olduğuna işaret eden Bilgin, ''Yıl sonunda toplam sektörün kredi büyümesinin yüzde 20-25'ler düzeyinde olacağını tahmin ediyorum. Bu da sektör için hiç de kötü bir büyüklük değil'' dedi.

Bilgin, bu gidişatta eğer bazı bankaların ilk 2 veya 3 ayda kredi büyüklüğü açısından anormal büyümesi durumunda o bankalarla her zaman yaptıkları gibi konuşabileceklerini, görüşlerini aktarabileceklerini ve onların görüşlerini dinleyebileceklerini dile getirdi.

Bankacılık sektöründe önemli olanın diyaloğu kuvvetli tutmak olduğuna işaret eden Bilgin, bir ülkede finansal istikrarın birincil unsurunun bankacılık sisteminin sağlam olmasından geçtiğini kaydetti.

-''BİR BANKAYI ÇAĞIRIP KULAĞINI ÇEKMEYE İHTİYAÇ YOK''

Bilgin, ''Siz bana hiçbir ülke gösteremezsiniz ki bankacılık sistemi zayıf ama finansal istikrar devam ediyor. Biz bankacılık sistemi mali yapısını kuvvetli tutacağız, ama diğer yandan bazı kaygılarımız varsa ekonomik gidişatta, onlarla paylaşıp görüşlerini alıp kendi görüşlerimizi onlara ileteceğiz. Özellikle söylüyorum, bankacılık sisteminin şu anki mali yapısı güçlülüğü diğer ülkelerle karşılaştırıldığında geldiği nokta bizim için gurur verici. Bunu finansal istikrar kavramıyla bir arada düşünmek lazım'' diye konuştu.

Finansal istikrara sadece bugün değil her zaman önem verdiklerine değinen Bilgin, bundan sonra da bu önemi vermeye devam edeceklerini belirtti.

Bankacılık sisteminin güçlü gitmesi finansal istikrar ve bankaların mali yapısı anlamında, bankalarla bire bir her zaman konuştuklarına değinen Bilgin, ''Bizim öyle özel bir bankayı çağırıp kulağını çekmeye sanırım ihtiyaç yok. Zaten bankalar bunu algılıyor. 7 yıldır bizim mesajlarımızı ne ölçüde algılandığını sizler de biliyorsunuz. Bu anlamda bir sorun çıkacağını tahmin etmiyorum ben'' dedi.

Tevfik Bilgin, bankacılık sektöründe 2010 Ocak ile 2011 Ocak ayları karşılaştırıldığında karda bir miktar düşüşün olduğunu dile getirerek, 2011 yılının biraz daha farklı olacağını söyledi.

Bir gazetecinin, ''Biraz daha farklı olacak derken karlar da biraz düşecek mi?'' sorusuna Bilgin, ''Elbette. Eskiden maliyetle gelir arasındaki fark çok fazlayken, o marj giderek daraldı ve faizler düşüyor. Bu ortamda bankacılık elbette ki karlılıkta bir miktar geriye gelecektir. Ama bu hiçbir zaman bankacılığımızın diğer ülkelerden çok daha fazla kar elde etmeyeceği anlamına gelmez. Avrupa'dan ve Amerika'dan kar marjları anlamında çok daha yüksek bir noktada bankacılığımız. Yıl sonunda bunu göreceğiniz'' karşılığını verdi.

-''PROMOSYON ESKİ ZAMAN BANKACILIĞININ ENSTRÜMANI''-

Banka promosyonlarının eski zaman bankacılığının bir enstrümanı olduğunu belirten Bilgin, şunları kaydetti:

''Eski zaman bankacılığından kastım, zamanında bu ülkede mevduat sahiplerine piyango da verilmiş, araba da hediye edilmiş. Ondan hiçbir farkı yok. özellikle kamu mevduatını ya da kamu maaşlarını bir bankaya yatırmanız karşılığında size belli imkanlar sağlanıyor. Bunu ilgili kurumlar da kullanıyor, bankalar da kullanıyor. İlgili kurumlar bankaları birbirine kırdırıyor. Bankalarımız da maalesef bu oyuna geliyor. Buna belki yardımcı oluyorlar.

Bu bir anlamda kredi maliyetlerini de yükselten bir unsur. Bana göre promosyon işinin tamamen kalkması gerekir. Promosyon gerçek modern bankacılık enstrümanı değildir. Bu anlamda Rekabet Kurulu'nun kararını hep beraber gördük. Rekabet Kurulu da Türkiye'deki önemli kurumlarımızdan biridir. Aldığı son karar da bana göre oldukça profesyonel bir karardır.''

Tevfik Bilgin, ''Dün HSBC bir yabancı banka tarafından yetkilendirildiğini söyledi, Türkiye'deki ortaklık için. Sizin bu konudaki değerlendirmeniz ne olabilir?'' sorusuna ise, ''Ben konuşmalarımda hiç banka ismi sizlerle paylaşmam. Açıklamaları takip ederiz, belki de burada şu sonuca varmak lazım. Bankacılık sistemi öyle bir potansiyel vadediyor ki, öyle bir noktada ki, global kriz hala devam ederken Türkiye'de hala bir girişimde bulunuluyor. Bankalara talepler var. Bu bize sadece mutluluk verir ve izleriz'' karşılığını verdi.