BIST/Ulussever: Halka arz çalışmaları yoğunlaştı

Borsa İstanbul Y&ouml;netim Kurulu Başkanı Dr. Talat Ulussever, gelecekte reel ekonomideki aracılık faaliyetlerinde daha fazla rol &uuml;stlenen ve aynı zamanda topluma fayda sağlayıcı bir finansal sisteme ihtiyacın artarak devam edeceğini s&ouml;yledi.Ulussever, Almanya nın D&uuml;sseldorf kentinde Avrupa T&uuml;rk İşadamları ve Sanayicileri Derneği (ATİAD) tarafından d&uuml;zenlenen 5. T&uuml;rk-Alman Ekonomi G&uuml;n&uuml; etkinliğinde konuştu.Yaşanan son k&uuml;resel finansal krizin nedenlerinin 2008 yılından bu yana hem akademik &ccedil;evrelerde hem de piyasalarda tartışılmaya devam edildiğini belirten Ulussever, genel g&ouml;r&uuml;ş&uuml;n finansal piyasalara ilişkin d&uuml;zenleme ve denetleme eksikliklerinin krizin ana nedeni olduğunu s&ouml;yledi. Ancak b&uuml;y&uuml;k resme bakıldığında yaşanan hemen hemen t&uuml;m ekonomik ve finansal krizlerin temel nedeninin y&uuml;ksek boyutlardaki bor&ccedil;lanma ve kaldıraca dayalı &uuml;r&uuml;nler ile bağlantılı olduğunu ifade eden Ulussever, Hem k&uuml;resel hem de &uuml;lkeler boyutundaki finansal krizlerin son 40 yılda hızla artmasının ve bulaşıcı bir karakter kazanmasının bu d&ouml;nemde hızla artan finansallaşma olgusundan bağımsız olarak ele alınamayacağının altını &ouml;zellikle &ccedil;izmek istiyorum diye konuştu.- Topluma fayda sağlayıcı bir finansal sisteme ihtiya&ccedil; var Ulussever, kaldıra&ccedil;lı &uuml;r&uuml;nlerle birlikte y&uuml;ksek bor&ccedil;lanmaya dayalı bir finansal sistemin &uuml;rettiği krizin ardından, konjonkt&uuml;rel &ccedil;&ouml;z&uuml;mlere ve politikalara odaklanılmasının krizin &uuml;zerinden 7 yıla yakın bir zaman ge&ccedil;miş olmasına karşın d&uuml;nya ekonomisinin hala toparlanamamasına neden olduğuna dikkati &ccedil;ekti. Ulussever, gelecekte reel ekonomideki aracılık faaliyetlerinde daha fazla rol &uuml;stlenen ve aynı zamanda topluma fayda sağlayıcı değer katıcı bir finansal sisteme ihtiyacın artarak devam edeceğini s&ouml;yledi.Bu yapıdaki bir finansal sistemin s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir ekonomik b&uuml;y&uuml;me i&ccedil;in olmazsa olmaz &ouml;n koşul olduğunu vurgulayan Ulussever, bu &ouml;n koşul altında dizayn edilmiş finansal sistemde sermaye piyasalarının devreye girerek, finansal piyasalar ile reel ekonomi arasındaki bağları kuvvetlendirmesi gerektiğini ifade etti.T&uuml;rkiye de 1990 lı ve 2000 li yılların başında, politik istikrasızlıklar ve ekonomik krizler nedeniyle, pek de arzu edilmeyen bir makro ekonomik ortam yaşandığını anlatan Ulussever, şunları kaydetti: Bu d&ouml;nemin en belirgin nitelikleri, y&uuml;ksek enflasyon ve faiz oranlarıydı ancak 2002 yılından itibaren T&uuml;rkiye ekonomisi yeni bir s&uuml;rece girmiştir. Bu d&ouml;nemde sağlanan siyasi istikrarla, başta bankacılık olmak &uuml;zere bir&ccedil;ok alanda yapısal reformlar yapılmış, kamuda mali disiplin sağlanarak para ve maliye politikaları etkin bir yapıya kavuşturulmuştur.T&uuml;rkiye bu d&ouml;nemde bir&ccedil;ok gelişmiş ve gelişmekte olan &uuml;lkeyi geride bırakarak 2002-2014 yılları arasında ortalama y&uuml;zde 4,7 b&uuml;y&uuml;me yakalamıştır. İzlenen doğru ekonomi politikaları sonucunda ise aynı d&ouml;nemde AB tanımlı bor&ccedil; stokunun GSYH i&ccedil;indeki payı y&uuml;zde 34 e d&uuml;şm&uuml;ş, enflasyon ve faiz tek haneli rakamlara inmiştir. Ulussever, T&uuml;rkiye de son 10 yılda iş kurma konusunda da b&uuml;y&uuml;k gelişmeler yaşandığına dikkati &ccedil;ekti. Konuya ilişkin D&uuml;nya Bankası nın hazırladığı bir raporu paylaşan Talat Ulussever, şunları s&ouml;yledi: D&uuml;nya Bankası nın k&uuml;resel olarak hazırladığı iş yapma kolaylığı raporunda T&uuml;rkiye nin son 10 senede ne derece ilerleme kaydettiği g&ouml;zler &ouml;n&uuml;ne serilmiştir. &Ouml;rneğin, 2004 yılında bir iş kurmak i&ccedil;in gerekli g&uuml;n sayısı 38 iken 2014 yılında 6 g&uuml;ne kadar inmiştir. Hakeza 2001 yılında 5 bin 100 olan uluslararası sermayeli şirket sayısı ge&ccedil;en 13 sene i&ccedil;erisinde yaklaşık 8 katına &ccedil;ıkarak 41 bin 400 e y&uuml;kselmiştir. G&uuml;&ccedil;l&uuml; ve istikrarlı ekonomik b&uuml;y&uuml;menin finansmanında en &ouml;nemli payın bankalara ait olduğunu dile getiren Ulussever, 2001 krizi sonrası yeniden yapılandırılan sekt&ouml;r, g&uuml;&ccedil;l&uuml; sermaye yapısıyla &ouml;zel sekt&ouml;r&uuml; ve b&uuml;y&uuml;k projeleri başarıyla fonlamıştır. Bunun sonucunda bankacılık sekt&ouml;r&uuml;n&uuml;n aktif b&uuml;y&uuml;kl&uuml;klerinin toplamı, 2014 yılı sonunda 2 trilyon liraya &ccedil;ıkmış, 2002 yılında y&uuml;zde 61 olan bankacılık aktiflerinin GSYH i&ccedil;indeki payı ise y&uuml;zde 114 e y&uuml;kselmiştir diye konuştu.- Mevduat bankacılığından yatırım bankacılığına ge&ccedil;iş devam etmeli Ulussever, bankaların başarılı şekilde faaliyetlerini devam ettirmelerine rağmen, sekt&ouml;r&uuml;n ekonomi i&ccedil;indeki payının uluslararası ortalamalara yaklaştığı bu d&ouml;nemde, T&uuml;rkiye nin s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir b&uuml;y&uuml;mesi ve 2023 ekonomik hedeflerine ulaşabilmesi i&ccedil;in mevduat bankacılığından yatırım bankacılığına doğru ge&ccedil;işini artırarak devam ettirmesi gerektiğini s&ouml;yledi. Sanayi kuruluşlarında her ge&ccedil;en sene artan bor&ccedil;/&ouml;zkaynak oranlarının şirketler i&ccedil;in b&uuml;y&uuml;k bir risk fakt&ouml;r&uuml; oluşturduğunu ifade eden Ulussever, gelişmiş &uuml;lkelerde y&uuml;zde 70 seviyelerinde bulunan bor&ccedil;/&ouml;zkaynak oranının T&uuml;rkiye de y&uuml;zde 100 leri aştığını ve bu durumun, s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir bir b&uuml;y&uuml;menin &ouml;n&uuml;ndeki en &ouml;nemli engellerden biri olduğunu dile getirdi. Ulussever, bankacılık esaslı ve bor&ccedil;lanmaya dayalı bu b&uuml;y&uuml;me modelinin yanı sıra, ekonomik b&uuml;y&uuml;meyi daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir hale getirebilmek i&ccedil;in sermaye piyasaları &ouml;nc&uuml;l&uuml;ğ&uuml;nde risk paylaşımına dayalı &uuml;r&uuml;nlerin daha fazla yer aldığı yeni bir sisteme, oluşuma ve hikayeye ihtiya&ccedil; duyulduğunu belirtti. - Borsa İstanbul, yerli ve yabancı şirketlerin halka arzına y&ouml;nelik &ccedil;alışmalarını yoğunlaştırmıştır Talat Ulussever, Borsa İstanbul un şirketlerin ihtiyacı olan finansmana ulaşmalarını sağlamak ve sermaye piyasalarına katılımlarını artırmak anlamında b&uuml;y&uuml;k &ccedil;aba sarf ettiğini vurgulayarak, şunları s&ouml;yledi: Bu ama&ccedil; doğrultusunda, Borsa İstanbul yatırımcıların taleplerine cevap vermek ve piyasamızın derinliğini artırmak i&ccedil;in yerli ve yabancı şirketlerin halka arz edilmesine y&ouml;nelik &ccedil;alışmalarını yoğunlaştırmıştır. Hedefimiz, borsamızda işlem g&ouml;ren şirketlerin piyasa değerinin GSYH ye oranını, 2023 yılında d&uuml;nya ortalamaları ile mutabık olacak şekilde y&uuml;zde 60 ile y&uuml;zde 70 seviyelerine y&uuml;kseltmektir. Sermaye piyasalarının faizsiz finans &ouml;nceliği olan yatırımcılar i&ccedil;in de farklı imkanlar sunduğunu anlatan Ulussever, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle tamamladı: Bunların başında d&uuml;nyada olduğu gibi &uuml;lkemizde de y&uuml;kselen bir değer olan kira sertifikaları gelmektedir. T&uuml;rkiye de 2010 yılındaki ilk kira sertifikası ihracından bu yana toplam 13,5 milyar dolar b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;nde 69 adet ihra&ccedil; ger&ccedil;ekleşmiştir. &Uuml;lkemizde yoğun bir ilgi g&ouml;ren kira sertifikaları, d&uuml;zenleyici tarafların da verdiği destekler ile her ge&ccedil;en sene katlanarak b&uuml;y&uuml;mektedir. AA

BIST/Ulussever: Halka arz çalışmaları yoğunlaştı

Borsa İstanbul YKB Ulussever, "Borsa İstanbul, yerli ve yabancı şirketlerin halka arz edilmesine yönelik çalışmalarını yoğunlaştırmıştır" dedi

Öne Çıkanlar