"Borsada son yıllarda istikrarlı bir artış var"
Sermaye Piyasaları Birliği Başkan Vekili Doğaner borsada son yıllarda istikrarlı bir artış olduğunu belirterek "Geçen senenin tamamında 1 trilyon liralık bir işlem hacmi varken, bu sene 9 ayda aynı miktarda işlem hacmi oluşmuş durumda." dedi
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Başkan Vekili Berra Doğaner, borsada son yıllarda istikrarlı bir artış olduğunu belirterek, "Bu sene bilhassa iyi bir hacim olduğunu söyleyebiliriz. 1 yıl içinde endeks yüzde 40 artınca, işlem hacmi de onu izledi. Fiyatının yükselmesi, hacmi de artırıyor. Geçen senenin tamamında 1 trilyon liralık bir işlem hacmi varken, bu sene 9 ayda aynı miktarda işlem hacmi oluşmuş durumda." dedi.
Finans Bilim Platformu tarafından Balıkesir Üniversitesi (BAUN) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinin ev sahipliğinde, Edremit ilçesine bağlı Güre Mahallesi'ndeki bir termal otelde düzenlenen "21. Finans Sempozyumu" başladı.
TSPB Başkan Vekili Doğaner, sempozyumda yaptığı konuşmada, birliğin 225 üyesi bulunduğunu, kuvvetli bir katılımı temsil ettiklerini, 2016'nın ikinci çeyreği itibarıyla üyelerinin aktif büyüklüğünün 2,4 trilyon lira civarında olduğunu belirtti.
Doğaner, büyük olasılıkla Türkiye'nin en büyük birliği konumunda bulunduklarını ifade ederek, "82 aracı kurum, 45 banka, 50 portföy yönetim şirketi, 9 yatırım ortaklığı, 31 gayri menkul yatırım ortaklığı, 8 girişim sermayesi yatırım ortaklığı, birliğimizin üyelerini oluşturuyor. Seçimle gelen yönetimimiz var. Birçok etki nedeniyle ülkemizde sermaye piyasalarını maalesef hak ettiği yere taşıyamadık." diye konuştu.
Borsada işlem gören şirket sayısı açısından Türkiye'nin dünyadaki yerinde de değinen Doğaner, şöyle devam etti:
"Borsaya kote şirket sayısında dünyanın neresindeyiz? Tabii iyi bir yerde olduğumuz söylenemez. 60 ülke arasında 24'ncü sıradayız. Bizim altımızda Brezilya, Tahran, Şili gibi yerler var. Üstümüzde ise çok sayıda şirket var. Mesela Malezya'da bine yakın şirket var borsada ve bizim üzerimizde. Hindistan'da bin 800'e yakın, İspanya'da 3 bin 506 şirket var borsada. Mesela bizde neden 395 tane var? Bizim ekonomimiz aslında baktığımızda, şirketler verimliliği, iş dünyasının hızı çok iyiyken, niye bir bakımdan sermaye piyasalarına çekmiyor? Ben sadece bir resim çekiyorum sözlere."
- "Son yıllarda istikrarlı bir artış var"
Doğaner, borsanın hacmine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Borsada hacim nasıl? Son yıllarda istikrarlı bir artış var. Bu sene bilhassa iyi bir hacim olduğunu söyleyebiliriz. 1 yıl içinde endeks yüzde 40 artınca, işlem hacmi de onu izledi. Fiyatının yükselmesi, hacmi de artırıyor. Geçen senenin tamamında 1 trilyon liralık bir işlem hacmi varken, bu sene 9 ayda aynı miktarda işlem hacmi oluşmuş durumda. Likit bir piyasayız. İşlem hacimlerine mutlak değer olarak baktığımızda çok da likit gibi durmuyoruz. Buralarda da gerilerde gözüküyoruz. Dünya Borsalar Federasyonu tarafından verisi derlenen 65 ülke arasında mutlak değer olarak 22. sıradayız. Mesela Londra grubunun 2,5 trilyon dolar. Bizim 300 milyar dolarlık bir işlem hacmimiz varken, çok daha fazla işlem hacmi yapan borsalar var. İşlem hacmini piyasa değerine böldüğümüzde hisselerin devir hızını görüyoruz. Burada biz dünyada 3'üncüyüz. Yani küçük piyasamızda hisse senetleri çok fazla el değiştiriyor. İyi mi kötü mü? Tartışılır. Yatırımcılar çok hızlı al-sat yapıyorlar."
- "Ulus önemli"
Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince de 1922'de Türkiye Cumhuriyeti kurulmadan, cumhuriyeti kuran kadronun, İzmir İktisat Kongresi'ni topladığını hatırlattı.
Özince, bunun önemine işaret ederek, şunları söyledi:
"Atatürk'ün lafı, 'Ulusal bağımsızlık, iktisadi bağımsızlıkla taçlanır.' Ulus önemli. Ulus devlet sürüyor. Dolayısıyla ulusal ekonomi politikalarında da bir şeyler yapmak gerekiyor. Avrupa birleşiyor. Daha 50-60 yıl önce İkinci Dünya Savaşı'nı çıkartıp bizi de içine katanlar, şimdi birleşiyor. Hem de Almanya'nın liderliğinde neredeyse. Robotlar, insanları başka platformlarda bir araya getiriyor şimdi. Fakat ulus devlet, ulusal ekonomi kaygısı da sürüyor. Sonuçta ulusal politikalar hala devam ediyor. 1922'ye dönecek olursak, İzmir İktisat Kongresi'ndeki bilincin hala yerleştirilmesi ve olgunlaştırılmasıyla uğraşmak mecburiyetindeyiz. Onun özü net."
Türkiye'nin dünyanın ilk 20 ekonomisinde yer aldığını belirten Özince, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama 'Onunla mütenasip ölçülerimiz yok' diyoruz. Biz kapitalizmi kurallarıyla teşkil etmek derdinde değiliz. Bu aslında birçok benzer yanılgıyı da getiriyor. Ben iktisatçı değilim. Hesapları da sevmezdim. 'Toplumsal mutabakat' diyoruz. Ben buraya İş Bankası adına da gelmedim. Karşınızda 60 yaşını aşmış, çocuğu olan bir vatandaş perspektifiyle anlatmaya çalışıyorum. Hiçbir şeyin de üstadı falan değilim. Toplumun iktisadi faaliyetlerini daha iyi yapabilmeleri için istikrarın sürmesi için ulusal mutabakat iyi bir şey. Siyasi istikrarın sürmesi için iktisadi istikrarın sürmesi lazım. Katılım olması lazım. Halk, ekonomik ve finansal bir ilişkiyi anlattığınızda anlayabilmeli."
- "Dünyada fon yönetimi tarafından işler iyi gidiyor"
Halk Portföy Genel Müdürü Alim Telci de Bireysel Emeklilik Sistemi'nde (BES) Türkiye'nin durumuna ilişkin bilgi verdi.
Telci, dünya fon yönetim sektörü büyüdüğünü vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
"2008'de karanlık çağa girdiğimizi düşünmüştük. Ama sonra Merkez Bankası müdahale etti ve çok güzel ve özel bir etkisi oldu. Yılda 5,8 büyüme oranıyla hızla büyüdük. Dünyadaki portföy yönetim sektörü de o günden bugüne büyüdü. Yatırımcı cebinden çıkartıp fonlara para koymuş. Bu net giriş çıkışı son 5 yıla götürdüğümüzde 3,3 trilyon dolar net giriş anlamına geliyor. Yani dünyada fon yönetimi tarafından baktığımızda işler iyi gidiyor. Hem Amerika'da hem de Avrupa'da, yükseliş yıldızına göre bir giriş ve ilgi oluyor. Yatırımcımız seçici. Her fona para girmiyor. Yıldızı yüksek olanlara daha çok para giriyor. Amerika'da 5 yıldızlı fonlara 742 milyar dolar girmiş durumda. 4 ve 5 yıldızlı fonlara yatırımcı ilgisi çok daha etkili oluyor."
Yarın son erecek sempozyuma, Finans Bilim Platformu Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Metin Kamil Ercan ve BAUN Rektörü Prof. Dr. Kerim Özdemir ve Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Şakir Sakarya da katıldı.
AA