Büyüme verisi nasıl yankı buldu?
-
Uzmanlar tahminleri aşan son çeyrek büyüme verisini değerlendirdi
Türkiye ekonomisi, 2016 yılında, yüzde 2,9 büyüyerek ekonomistlerin beklentilerinin üzerinde performans gösterdi.
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK), 2016 yılına ilişkin üretim yöntemiyle hesaplanan gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) sonuçlarına göre, Türkiye ekonomisi 2016'da yüzde 2,9 büyürken, yılın son çeyreğindeki büyümesi yüzde 3,5 oldu. Böylece veriler, ekonomistlerin 4'üncü çeyrek için yüzde 2,4, 2016 yılı için ise yüzde 2,3 olan büyüme beklentilerini aştı.
AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, 2016 yılının 4'üncü çeyrek büyüme hızının yüzde 3,5 ile ortalama beklentilerin çok üzerinde gelmesinin yanında önceki çeyrek büyümesinin de eksi 1,8'den eksi 1,3'e, ikinci çeyrek büyümesinin de yüzde 4,5'ten yüzde 5,3'e revize edildiğine dikkati çekti.
Büyüme trendinin gücüne ilişkin göstergelerin önceki çeyreğe göre belirgin artışa işaret ettiğini ifade eden Bürümcekçi, üretim yöntemiyle hesaplanan GSYH verilerinin, son çeyrekte lokomotif sektörler olarak sanayi ve inşaatı öne çıkardığını dile getirdi.
Bürümcekçi, harcamalar yöntemiyle hesaplanan GSYH'da ise, son çeyrekte yurt içi tüketimin adeta patladığının, yatırımların ise zayıf kaldığının görüldüğüne değinerek, "Hane halkı tüketim harcamaları alt grupları arasında en fazla artan grup dayanıklı mallar olurken, en az artan grup ise yarı dayanıklı mallar oldu. Gayrisafi sabit sermaye oluşumunda inşaat yatırımları yine lokomotif olurken, makine-teçhizat yatırımları gerilemesini sürdürdü." ifadelerini kullandı.
- "2017 büyüme tahminimiz yüzde 3"
Önümüzdeki dönem görünümüne bakıldığında; ilk işaretlerin büyümedeki toparlanmanın yılın ilk çeyreğinde belirgin bir hızlanma olmadan devam ettiğinin görüldüğünü söyleyen Bürümcekçi, 2017 yılı büyüme tahminini yüzde 3 seviyesinde koruduğunu, buna karşın TL'deki son dönem değer kaybının yüksekliği, tüketici ve reel kesim güveni ve tüketim ile üretim eğiliminde gözlenen olumsuzluklar, siyasi belirsizlikler ve jeopolitik risklerin devam etmesi, finansal koşulların halen sıkı olması nedeniyle büyüme tahmin üzerinde aşağı yönlü risklerin ağır bastığını kaydetti.
Bürümcekçi, dışsal faktör olarak ABD Başkanı Donald Trump'ın uygulayacağı ekonomik ve dış politikalara ilişkin belirsizliklerin öne çıktığını söyleyerek, "Bu nedenle yüzde 3 olan tahminimizi hemen revize etmektense bir süre daha gözlem yapmayı tercih etmekteyiz. TCMB'nin son beklenti anketinde de 2017 yılı büyüme beklentisi yüzde 2,9 olarak gerçekleşmişti." dedi.
Ziraat Bankası Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz da, Türkiye'de iç talebin, alınan mali, parasal ve makro-ihtiyati (BDDK taksit sayısı, kart limiti vb.) tedbirlerle 15 Temmuz şokunu hızlı atlattığını belirtti.
İç talepte özel tüketimin büyümeye yüzde 3,7 katkı sağladığına dikkati çeken Yılmaz "Araba satışları, konut satışları gibi veriler öncü göstergeydi. Bununla birlikte yılın son çeyreğinde küresel talep ve ticaret koşullarındaki iyileşmeyle dış talebin de büyümeyi önemli ölçüde ivmelendirdiği anlaşılıyor." dedi.
Yılmaz, net İhracatın büyümeye yüzde 2,6 katkı sağladığını kaydederek, kurdaki yükselişler nedeniyle ithalatın artmadığını ve bunun da net ihracatı pozitif yönde desteklediğini söyledi.
- "Stoklardaki azalış büyümeden yüzde 4,2 götürdü"
Belirsizlikler nedeniyle yatırımların halen zayıf seyrettiğini dile getiren Yılmaz, yatırım eksikliğinde, üreticilerin artan arz/talep dengesizliğini stoklarla karşıladıklarının görüldüğü belirtti.
Yılmaz, stoklardaki azalışın büyümeden yüzde 4,2 götürdüğünü ifade ederek, İktisadi Yönelim Anketine göre stoklarda azalmanın ilk çeyrekte de sürdüğünü ancak referandum sonrasında üreticilerin yatırımları artırarak stok biriktirmeye başlayacaklarının tahmin edildiğini dile getirdi.
Buna bağlı olarak istihdamın da artış eğilimine dönmesinin muhtemel olduğunu söyleyen Yılmaz, değerlendirmesine şöyle devam etti:
"Belirsizlikler ve güvenlik riski nedeniyle hizmet sektörü biraz daha geriden geliyor olabilir. Referandum sonrasında hizmet sektörünün de devreye girme şansı var. Hem istikrar hem de ısınan havalarla 15 Temmuz şokunun ekonomiyi yüzde 4 üzeri büyüme trendinden koparamadığını söyleyebiliriz. Yaz aylarında büyümenin yüzde 5 üzerine çıkacağını, yüzde 6-7 aralığının mümkün olduğu öngörüsüne sahibiz ve yıl geneli büyümesinin de Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri dahilinde yüzde 4 üzerinde tamamlanma şansının güçlendiği kanısındayız."
İntegral Yatırım Menkul Değerler AŞ Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu ise, harcamalar bakımından büyümenin arkasındaki en temel sebep olarak tüketimin artmasına dikkati çekerek,"Hane halkı tüketimi son çeyrekte yüzde 5,7 artış ile yılın en yüksek seviyesini yakalamış. Burası dikkati çekici. Devlet harcamaları ise son çeyrekte yüzde 0,8 gibi sınırlı bir artış göstermiş." değerlendirmesinde bulundu.
Turşucu, 2016 yılının tamamında hane halkı harcamalarının yüzde 2,3 artış ile büyümeye katkı sağladığını belirterek, en yüksek artışın yüzde 7,3 ile devlet harcamalarında görüldüğünü söyledi.
Açıklanan büyüme verilerinin, Türkiye ekonomisinin ne kadar dinamik bir ekonomi olduğunu bir kez daha gösterdiğini vurgulayan Turşucu, "Türkiye 2015 yılında yüzde 6,1 büyümenin ardından 2016 yılını yüzde 2,9 büyüme ile tamamladı. Bu veri ile birlikte 2017 yılına yönelik yüzde 3-3,5 seviyelerindeki beklentilerde yukarı revizyonlar oluşabilir." ifadelerini kullandı.
AA