Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Çağlayan: AB'ye ders veren bir ülke olduk

Çağlayan: AB'ye ders veren bir ülke olduk

OAİB Başarılı İhracatçılar Ödül Töreni'ne katılan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan,Türkiye'nin ihracatını artırmak için ihracatçılarla tüm dünyayı karış karış dolaştıklarını anlattı

Giriş: 31 Mayıs 2012, Perşembe 06:30
Güncelleme: 31 Mayıs 2012, Perşembe 06:30

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ''Her türlü ikiyüzlülüğüne, riyakarlığına rağmen, Türkiye'ye, Türk ihracatçısına her türlü engeli koyan Avrupa Birliği'nin (AB) o çifte yüzlü standardına rağmen, bugün şükürler olsun AB'ye ders veren bir ülke olduk. Ülkemle gurur duyuyorum'' dedi.

Bakan Çağlayan, AK Parti'nin Balgat'taki eski binasına taşınan Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği'nin (OAİB) yeni hizmet binasının açılışını gerçekleştirdi ve OAİB Başarılı İhracatçılar Ödül Töreni'ne katıldı.

Çağlayan, yaptığı konuşmada, ''2 yıl OAİB'yi oyalayıp taşınmalarına izin vermiş olduğum binamızın hayırlı olmasını diliyorum'' diye konuştu.

Göreve geldiğinden bu yana Türkiye'nin ihracatını artırmak için ihracatçılarla tüm dünyayı karış karış dolaştıklarını anlatan Çağlayan, bu amaç doğrultusunda da bugüne kadar çok emek sarf ettiklerini söyledi.

Çağlayan, ''gidemediğin yer senin değildir'' düsturuyla hareket ettiklerini dile getirerek, ihracatın artırılmasına destek veren tüm kurum ve kuruluşların çabasının meyvelerini toplamaya başladıklarını ifade etti.

Bakan Çağlayan, 2008-2009 yıllarında dünyanın çok büyük bir ekonomik kriz yaşadığını anımsatarak, o günlerde Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ve ekibinin, çeşitli senaryolara göre projeksiyonlar yaptıklarını hatırlattı.

Bu projeksiyonlarda, Türkiye ihracatının hangi rakamlara kadar düşebileceğinin çıkarıldığını aktaran Çağlayan, ''O günkü senaryoya göre, ihracatımız 90 milyar dolara düşüyordu ama şükürler olsun ki ihracatı hep birlikte 100'ler liginden aşağı düşürmedik'' dedi.

Çağlayan, 2011 yılında da dünyanın çok büyük sıkıntılar yaşadığı bir ortamda Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırarak, 135 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Yarışın burada bitmediğini ve Türkiye'nin henüz yarışın ortasında olduğunu dile getiren Çağlayan, 1980 yılında, kendisinin üniversiteyi bitirerek sanayiciliğe başladığı yıllardaki Türkiye ile bugünkü Türkiye arasında da önemli farklar olduğunu söyledi.

Çağlayan, o tarihten bu yana Türkiye'nin ihracatının, ithalatının, turizm gelirinin, kişi başına düşen milli gelirin, Gayri Safi Milli Hasılası'nın ve doğrudan yabancı sermaye girişinin kat kat arttığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

''2011, önemli bir referans tarihi. Gelmiş olduğumuz nokta çok önemli. 2002 yılında sadece bir firma 1 milyar doların üzerinde ihracat yapıyordu. Bugün 11 firmamız 1 milyar doların üzerinde ihracat yapıyor ve 55 bin ihracatçıya ulaştık. Türkiye, ihracatla büyümeyi, ihracatla gelişmeyi ve kalkınmayı kendisine düstur edindi. Yani Türkiye'yi büyüten, yatırımı geliştiren, istihdamı artıran sizlersiniz.

Allah'a şükürler olsun her türlü ikiyüzlülüğüne, riyakarlığına rağmen, Türkiye'ye, Türk ihracatçısına her türlü engeli koyan AB'nin o çifte yüzlü standardına rağmen, bugün şükürler olsun AB'ye ders veren bir ülke olduk. Ülkemle gurur duyuyorum.''

''Yüksek Planlama Kurulu kararı ümit ediyorum ki birkaç gün içinde çıkacak''

Türkiye'nin istihdamda, borçlulukta ve büyümede Avrupa'daki birçok ülkeden çok daha iyi noktada olduğunu vurgulayan Çağlayan, bunların, AB'de yaşanan ''dar boğaza'' ve Ortadoğu'da yaşanan ''Arap Baharı'' ile siyasi, ekonomik krizlere rağmen yapıldığını ifade etti.

Çağlayan, Türkiye'nin, ihracatının yüzde 75'ini yaptığı ülkelerdeki siyasi ve ekonomik krizlere rağmen geçen yıl ihracatta Cumhuriyet tarihi rekorunu kırdığını belirterek, şöyle devam etti:

''Böyle bir ortamda bir sivil toplum kuruluşu, 'Ben ihracatımı 2023 yılında 500 milyar dolara çıkaracağım' dedi ve 60 ihracatçı birlik başkanı bir araya geldiniz, 2023 hedef ve stratejilerini ortaya koydunuz. Ortaya çıkan 500 milyar dolar ihracat hedefini Sayın Başbakanımız, ülkemizin milli hedefi olarak kabul etti. Şimdi bunu bir eylem programı haline getiriyoruz. Yüksek Planlama Kurulu kararı ümit ediyorum ki birkaç gün içinde çıkacak ve TİM genel kurulunu bu belgeyle birlikte yapacağız.''

''Mayıs ayında evimde yattığım gece sayısı 4'tür''

Bakan Çağlayan, hayatı boyunca yapmadığı seyahati, Ekonomi Bakanlığı döneminde yaptığını belirterek, ''Mayıs ayında, evimde yattığım gece sayısı 4'tür. Benim evimle problemim yok, ben de evimde kalmak isterim ancak yatan aslanla koşan kurdun hadisesini herkesin bilmesi lazım'' dedi.

Çağlayan, 2023'te 500 milyar dolar mal ihracatı yapmak için dünya ticaretinden almak zorunda olunan payın yüzde 1,5 olması gerektiğini belirterek, ''Peki bugünkü yapımızla bunu yapabilir miyiz? Samimi olmak gerekirse yapamayız. Artık eski sistemle bundan sonra gidemeyeceğimizi bilmek zorundayız. Bu tren buraya kadar getirdi. Şimdi biz de üretim sistemimizi yüksek hızlı trene bindirerek, öyle gitmek zorundayız'' dedi.

Bakan Çağlayan, AK Parti'nin Balgat'taki eski binasına taşınan Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği'nin (OAİB) yeni hizmet binasının açılışını gerçekleştirdi ve OAİB Başarılı İhracatçılar Ödül Töreni'ne katıldı.

Çağlayan, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin marka değerinin günümüzde, eskisine kıyaslanamayacak kadar önemli bir yere ulaştığını söyledi.

Oyakbank 270 milyon dolara satılamazken, 3-4 yıl sonra 2,7 milyar dolara satıldığını anımsatan Çağlayan, bunun Türkiye'nin elde ettiği itibar ve marka değeriyle gerçekleştiğini ifade etti.

Türk iş adamlarının eskiden gittiği ülkelerde karşılaştıkları uygulamayla, bugünkü uygulamaların bir olmadığını vurgulayan Çağlayan, ''Ama yetmez, daha çok gidecek yolumuz var'' dedi.

Bakan Çağlayan, bundan sonraki hedeflerinin ise 2023 yılı olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

''2023 hedefine giderken temenni etmek veya idealist olmak tek başına yetmiyor. Bunu nasıl artıracağız? Bugün dünya ticaretinden binde 7,5 pay alıyoruz. 2023'te 500 milyar dolar mal ihracatı yapmak için dünya ticaretinden almak zorunda olduğumuz payın, yüzde 1,5 olması gerekiyor. Peki bugünkü yapımızla bunu yapabilir miyiz? Samimi olmak gerekirse yapamayız. Mevcut sistem bizi bugüne kadar getirdi ama burası artık yolun bittiği, makas değişikliği yapmamız gereken noktadayız. Elhamdülillah bunu da yapıyoruz, yapacağız. Yeni teşvik sistemi bunun öncüsü olmuştur. Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu çalışmalarına ağırlık verdik, bunun öncüsü olmuştur. Artık şimdi sanayide zihinsel devrimin yaşanması zorunlu olan bir noktaya geldik.

Evet 135 milyar dolarlık ihracat yaptık. Arkadaşlarımdan istedim, ihracatın kilogramını kaça yaptık? diye sordum. 20 binden fazla ürün çeşidini üst üste koyduk ve gördük ki ihracatımızın 1 kilogramı 1,46 dolara geliyor. Almanya'da bu 4,1 dolar. Japonya'da 3,5, Kore'de 3,2 dolar. Çin'i saymıyorum, Çin sürümden kazanıyor. Biz peki Almanya gibi yüksek katma değerli ürünlerin ihracatını yapıyor olsaydık, ihracatımız 135 milyar dolar değil, 360 milyar dolar olacaktı. Peki biz ihracatımızı kilogramda 4'e katlayarak mı 2023'de 500 milyar doları yakalayacağız? Mümkün değil. Birim fiyatımızı yükseltmek zorundayız. Nasıl yükselteceğiz? Yüksek katma değerle, yüksek teknolojiyle ve markayla. Artık eski sistemle bundan sonra gidemeyeceğimizi bilmek zorundayız. Bu tren buraya kadar getirdi. Şimdi biz de üretim sistemimizi yüksek hızlı trene bindirerek, öyle gitmek zorundayız.''

''Zaman zaman gaza ihtiyacınız var. O gazı da veriyoruz''

Cari açık konusunu Türkiye'nin gündeminde sorun olmaktan çıkarmaya başladıklarını belirten Çağlayan, ithalat yapılan ürünlerin çok kısa sürede ihracat yapılır hale geleceğini bildirdi.

Bu konuda başta kendisi olmak üzere Ekonomi Bakanlığı'nın tüm personelinin ihracatçıların hizmetinde olduğunu ifade eden Çağlayan, ''Altını çizerek söylüyorum. Size yağ çekmek gibi bir mecburiyetim yok. Sizin de yağa ihtiyacınız yok ama zaman zaman gaza ihtiyacınız var. O gazı da veriyoruz, ara gazı olmakla beraber. Ben ve tüm personelim sizin hizmetinizdeyiz. Hep birlikte bu pastayı büyüteceğiz. Eskiden OAİB'ye gittiğim ve ne oluyor? diye sorduğumda, hani oynamaya niyeti olmayan gelinler var ya, 'Yerimiz dar, oynayamıyoruz diyorlardı' İşte size saha, futbol sahası gibi maşallah. Öyle bir yere geldiniz ki bu bina, iktidar çıkarmış olan bir bina. Şimdi artık sizin OAİB'yi, ihracatçı birliklerinin iktidarı yapmanız lazım'' diye konuştu.

Bunun arkasından, OAİB Koordinatör Başkanı Ahmet Kahraman'dan söz isteyen Çağlayan, ''Öyle inşallah falan yok, yapacağız değil mi? Sizler de şahitsiniz değil mi? Yoksa bir kalemin ucunda her şey'' dedi.

Bakan Çağlayan, bu konuda OAİB'ye güvendiğini de söyledi.

''Sevsinler seni diyeceksin böylelerine''

Bundan 6 ay öncesine kadar Türkiye'de ihracatçının adeta pabucunun hırsızı olacağını, ihracat yapmanın neredeyse ayıp hale geleceğini anımsatan Çağlayan, anlayan anlamayan, muhalefet yapmak isteyen herkesin kendisini ve ihracatçıları çok yaraladığını söyledi.

Bunlara cevapların verildiğini belirten Bakan Çağlayan, ''Onlara göre, Türkiye'de ihracat olmasa ithalat artmazdı. Sevsinler seni diyeceksin böylelerine. Çıktık cevaplarını verdik. Türkiye'de problem sanayinin yapısındadır. Türk sanayisi maalesef zamanında iyi yönetilemediği için yüzde 43 ithalata bağımlı hale gelmiştir'' dedi.

''Double S&P''

Dış ticaret açıklarında ve cari açıktaki azalmanın herkesçe görüldüğünü dile getiren Çağlayan, sözlerini şöyle tamamladı:

''Kim ne derse desin, İsterseniz o çifte standartlı olan kuruluşlar var ya, S&P diyorlardı adını değiştirdim ben. Double S&P diyorum. Çifte standart çünkü. Bugün dünyada haritaya baksanız yerini bulamayacağınız, gece sokaklarında gezemeyeceğiniz ülkelere, Avrupa'da yoğun bakım çadırında oksijen ünitesine bağlanmış olan ülkelere bu kuruluşlar yüksek puan verirken, Türkiye'nin karizmasını bozmaya çalıştılar, Allah da onları çarptı, kendi karizmaları bozuldu. Hiçbir yerden itibar görmediler. Bunların gayesini biliyoruz. Onların gayesi ne biliyor musunuz? Geçmişin Türkiye'sine döndürmek istiyorlar Türkiye'yi, yani 10 yıl öncesine döndürmek istiyorlar. Türkiye'yi yüksek faizlerle borçlanmaya iterek, bu ülkenin ekonomi kalitesini bozmak istiyorlar ama evelaallah avuçlarını yalıyorlar. Onların vermiş olduğu bu değişikliğe hiçbir uluslararası kuruluş itibar etmedi ve IMF de Dünya Bankası da biz de gereken cevabı verdik.''

Bakan Çağlayan, 120 firmaya ödül verdi

Konuşmaların ardından OAİB ''2011 Yılı Başarılı İhracatçılar'' Ödül Töreni'ne geçildi.

Bakan Çağlayan, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ve OAİB Koordinatör Başkanı Ahmet Kahraman ile birlikte 120 firmaya ödülünü kendisi verdi ve ödülünü alan firma temsilcileriyle tek tek fotoğraf çektirdi.