Cameron: En büyük zorluk İslami aşırılık

Zirvede AB-Japonya Anlaşması ile AB-ABD ticaret anlaşmalarındaki çalışmaları hızlandırma kararı aldıklarına dikkati çeken Cameron, ülkelerin karşılaştığı en büyük zorluğun İslami aşırılık ve şiddet olduğunu vurguladı.

Zirvede "İslami aşırılıkla mücadele" konusundaki ortak çabaların da gündeme geldiğini belirten Cameron, şöyle konuştu:

"Irak'ta bu tehditle mücadele etmek için üç kollu stratejimiz var. Irak güvenlik güçlerinin IŞİD'le mücadele etmeleri için eğitim almalarına yardım ediyoruz. Kürt güçlerini halihazırda eğitiyoruz ve bu eğitimi Irak genelinde yürütmek için 125 askeri personel daha göndereceğiz. Irak Başbakanı Haydar el-İbadi'ye siyasi destek veriyoruz. Kendisiyle bugün görüştüm, kapsayıcı bir hükümete başkanlık etme çabalarına destek veriyoruz. IŞİD'in köküne inerek, yayılmasını önlemeye çalışıyoruz."

Libya'daki durumun da zirvede ele alındığı bilgisini paylaşan Cameron, Libya'nın sadece bölgesi için değil, dünya için risk oluşturduğunu savundu.

G7 ülkelerinin Ukrayna'daki krizi dindirmek için gösterilen çabalarda hemfikir olduğunu aktaran Cameron, "Rusya'ya yönelik mevcut yaptırımlar Minsk Anlaşması tamamen uygulanana kadar devam edecek" dedi.

"Hiçbir şeyi ihtimal dışı bırakmıyorum"

Cameron'a basın toplantısında ülkesinin gündeminde yer alan "Tüm bakanların AB ile yapılacak anlaşmalara destek vermesi, aksi halde hükümetten ayrılmaları gerektiği" şeklindeki sözleri soruldu.

Pazar günkü sözlerinin yanlış anlaşıldığını savunan Cameron, "Yeniden müzakere süreci sonunda ülkemizin, istediğimiz reformların yapıldığı bir AB'de kalmasını istiyorum ama bu müzakerelerin neticesini şimdiden bilemiyoruz. Ondan dolayı her zaman 'Hiçbir şeyi ihtimal dışı bırakmıyorum' diyorum" ifadesini kullandı.

Liderliğini yaptığı Muhafazakar Parti'de bu konuda görüş ayrılıkları olduğu sorusuna ise Cameron, "Muhafazakar Parti'nin yeniden müzakere süreci ve referandum gündeminden memnun olduğunu düşünüyorum. Yeniden müzakere ve referandum stratejisi konusunda partide birlik var. Dün, 'Eğer hükümetin bir parçası olmak istiyorsanız, başarılı bir sonuca ulaşacak yeniden müzakere sürecinde yer almalısınız' dedim ama sanırım sözlerim yanlış anlaşıldı" şeklinde konuştu.

İngiltere Başbakanı David Cameron, ülkesinin 1973'ten bu yana sürdürdüğü AB üyeliğiyle ilgili yeniden müzakereler yürütmek ve 2017 sonuna kadar üyeliği referanduma sunmak istiyor. Cameron, anlaşma değişiklikleri gibi konularda Brüksel'in fazla yetkiye sahip olduğunu dile getiriyor ve serbest dolaşımla sosyal yardım sistemlerine kısıtlamalar getirilmesi gerektiğini savunuyor.

AA