Çelik: Hiçbir yerde nitratlı gübrenin satışı gerçekleştirilemeyecek

Terör olaylarına değinen Çelik, Türkiye'nin, kayıpların verilmemesi, can kaybının olmaması, kan akmaması, kinin büyümemesi, dostluğun, barışın, kardeşliğin pekişmesi için çok büyük gayretler gösterdiğini ifade etti.

Türkiye iki yakasını bir araya getirdiğinde, kalkınma hamlesine girdiğinde, değişim-dönüşüm noktasında ilerlemeye başladığında en bilinen argüman olan terörün ülkenin önüne konulduğunu belirten Çelik, "Türkiye’yi duraklama, bekletme, hatta 'acaba geri vitese taktırabilir miyiz' şeklinde bir tabloyla bizi karşı karşıya bırakıyorlar. Fakat ne yaparlarsa yapsınlar buradan dönüş yok artık. Yani biz bu işi bitirmek durumundayız, yani hükümet olarak, devlet olarak, güvenlik güçlerimiz olarak kararlılığımız çok net." diye konuştu.

Patlayıcılarda kullanılan nitratlı gübre satışına yasak

Türkiye'de yıllık 5,5 milyon ton gübre kullanıldığını belirten Çelik, bunun 1,5 milyon tonunun patlayıcı yapımında kullanılan nitratlı gübre olduğuna dikkati çekti.

Dün Bakanlıkta ilgili tüm birimlerin, devletin güvenlik birimlerinin, İçişleri Bakanlığı ilgililerinin katıldığı bir toplantı gerçekleştirdiklerini ve nitratlı gübrenin satışını yasakladıklarını bildiren Çelik, şöyle devam etti:

"Dün itibarıyla bununla ilgili tespitler yapıldı. Türkiye’nin yaklaşık 9 bin 700 noktasında satış yapılıyor şu anda. Bunlar Bakanlığımız tarafından zaten kontrol ediliyor, denetleniyor. Şimdi o noktalara güvenlik güçlerimiz tespitler yaptılar, 64 bin ton nitratlı gübre şu anda yediemine alınmış bulunuyor. Bununla ilgili, satışlarla ilgili yetkili kuruluşlarla firmalarla ayrıca görüşmelerimiz devam ediyor. Ama şu an itibariyle nitratlı gübre, yani patlayıcıya konu olan gübrenin satışını Türkiye dondurmuş bulunmaktadır. Bununla ilgili bu 1,5 milyon tonun karşıladığı, tarıma yansıması, olumlu yansımasını alternatif ne gibi tedbirlerle çözebiliriz, onun da bir taraftan teknik olarak çalışmaları sürüyor. Hiçbir yerde nitratlı gübrenin satışı gerçekleştirilemeyecek."

Terör faaliyetleri yoğunlaşınca 24 Temmuz’dan sonra bu konuda çalışmalara başlandığını, nitratlı gübre torbalarının renginin değiştirilmesi, izlenebilirliğinin artırılmasıyla ilgili bazı önlemler alındığını, denetimlerin sıklaştırıldığını anımsatan Çelik, "Ama şu görüldü ki yani tümden bu konunun durdurulması elzem. Ağırlıklı olarak bu maddeyi kullanarak patlayıcıları oluşturuyorlar. Onun için Sayın Başbakanımızın da talimatlarıyla yaptığımız çalışma neticesinde bunu durdurmuş bulunuyoruz." dedi.

Ziraat mühendislerinin istihdamı

Bir başka soru üzerine Çelik, şu anda bir ziraat mühendisine ortalama 250-300 işletme düştüğünü, tarımsal danışmanlardan da yararlanarak bunu 200’e indirme noktasında çalışmaları olduğunu ifade etti.

Çelik, gerek bütçe imkanları, gerek ihtiyaç durumu dikkate alınarak alımların bir taraftan devam edeceğini, diğer taraftan da kamu görevlisi olmayan mühendislerin istihdamıyla ilgili daha sağlıklı bir planlama yapacaklarını kaydetti.

"Milletin sofrasıyla oynayanların sofrasıyla oynarız"

Özellikle ramazan ayında gıda ürünlerine yoğun talep olduğunu, bundan dolayı da denetimleri sıklaştırdıklarını anlatan Çelik, bir haftalık dönemde 38 bin iş yerinin denetlendiğini bildirdi. Kurallara uymayanlara ciddi idari para cezaları verildiğine işaret eden Çelik, denetimlerin yoğun bir şekilde devam edeceğini söyledi.

Kırmızı et fiyatlarına dönük bir soru üzerine de Çelik, Türkiye'de yılda 1 milyon 200 bin ile 1 milyon 250 bin ton arasında kırmızı et tüketildiğini, 100-150 bin ton kırmızı et açığının bulunduğunu belirtti.

Bunu hayvan ithalatıyla çözdüklerini anlatan Çelik, şunları kaydetti:

"Şu anda Bosna'dan yaklaşık 6 bin ton et getiriyoruz. Bosna’ya destek amaçlı yaptığımız bir uygulama. Şu anda gelmeye başladı. Bosna'dan hafta da 300 bin ton et geliyor. Şimdi aynı şekilde Avrupa’dan 10 bin ton civarında et gelecek. Karkas olarak et gelecek. Ama bunun yanında yine önümüzdeki hafta içinde kesime hazır hayvan gelecek, yani 18-20-22 aylık hayvanlar gelip hemen direkt kesime gidecek, yani bizim et sorunumuz yok açıkça ifade edeyim hiç yok. Yani bu ramazanda acaba spekülatörler 'bir şey yapar mıyız, çaktırmadan bir et sorunu var, et ihtiyacı var, kriz var fiyatları yükseltebilir miyiz' diye... Kusura bakmayın. Şu anda stabil gidiyor, bu fiyatlar daha makul noktaya gelecek ama hayvan varlığımızı artırmayla birlikte. Etle ilgili Allah'a şükür hiçbir spekülasyon yapacak durum yok. 'Yapanların da canına okuyacağım' diye söylüyorum. Çünkü milletin bu kadar temel tüketim maddeleriyle ilgili acımasız bir şekilde milletle oynayan, milletin sofrasıyla oynayanların biz sofrasıyla oynarız."