Çin yabancı şirketlere göz açtırmıyor
-
Çin'de mart ayında görevi devralan Şi Cinping'in dile getirdiği "Çin rüyası", ülkedeki global yabancı yatırımcılar için "Çin kabusu"na dönüşme yolunda
Çin'de mart ayında devlet başkanlığı görevini devralan Şi Cinping'in dile getirdiği "Çin rüyası", ülkedeki global yabancı yatırımcılar için "Çin kabusu"na dönüşme yolunda ilerliyor.
Şi, devlet başkanlığı görevini Hu Cintao'dan devraldıktan sonra yaptığı açıklamada, "Daha kararlı bir duruşla Çin'in kendi ekonomik gücüne denk bir tavır sergileyecekleri" ifadelerini kullanmıştı. Şi'nin devlet başkanı olmasından bu yana geçen süreçte ülkede faaliyet gösteren birçok global şirkete ardı ardına kapsamlı denetimler yapılıyor, küresel devler birbiri ardına soruşturma geçiriyor ve para cezaları alıyor.
Pekin yönetimi, konuyu "Çin'in pazarda haksız rekabetin önüne geçme ve sağlıklı bir ticari ortam oluşturma yönünde gösterdiği kararlılık" olarak nitelendirmesine karşın bazı kesimler, "Çin'de göreve gelen yeni yönetimin, özellikle yabancı sermayeye karşı daha ince eleyip sık dokumaya başladığı" görüşünde.
Çin hükümetinin en etkili birimlerinden Reform ve Kalkınma Komisyonu'na bağlı Fiyat Denetleme İdaresi'nin geçen hafta 6 global süt ürünleri firmasına ülke pazarında tekel oluşturdukları ve haksız rekabete yol açtıkları gerekçesiyle toplam 670 milyon yüen (yaklaşık 270 milyon TL) tutarında rekor para cezası vermesi, Pekin yönetiminin yabancı sermayeye bakışına dair şüphelerin artmasına neden oldu.
Bu süt ürünleri firmaları arasında ABD markası Mead Johnson, Danone ve Yeni Zelanda markası Forrenta gibi küresel gıda devleri de bulunuyordu.
Öte yandan geçen hafta Yeni Zelanda firması Forrenta'nın Çin'e ihraç ettiği süt tozlarında zehirli bakteri olduğu tespit edilmesinin ardından bu ülkenin Dışişleri Bakanı John Key, "Bu yıl içerisinde Pekin'i ziyaret ederek Çin'den bizzat özür dileyeceğini" açıkladı.
İngiliz ilaç firması GlaxoSmithKline'ın (GSK) da birkaç hafta önce şirketin ülkedeki operasyonlarından sorumlu Çinli üst düzey yöneticilerinin, yerel hastanelere yüklü miktarlarda rüşvet verdikleri iddiası gündeme gelmiş ve yapılan denetimlerin ardından GSK hakkında soruşturma süreci başlatılmıştı.
Para cezası alan süt ürünleri firmalarından uygulanan cezai yaptırımlara ilişkin itiraz sesleri yükselirken ilaç devi GSK, "Bazı şirket personelinin Çin kanunlarını ihlal etmiş olabileceği" açıklamasını yapmıştı.
Öte yandan Çin basını, skandal olarak duyurduğu olayların yanı sıra diğer bazı yabancı şirketlere ise "Somut olmayan bazı kusurlar" nedeniyle yoğun eleştiriler yönelmişti. Apple firması hakkında yapılan "Kalite kontrol sistemi kötü ve Çin'de satış sonrası hizmetine önem vermiyor" eleştirileri nedeniyle şirketin en üst düzey yöneticisi Tim Cook, nisan başında bir açıklama yaparak Çin'deki tüketicilerden özür dilemişti.
Alman otomotiv devi Volkswagen'a ise mart ayında şanzımanlarında sorun tespit edilen 380 bin aracını geri çağırması talebinde bulunulmuş ve ülkenin resmi yayın organlarından Çin Merkez Televizyonu (CCTV), bu hadiseyi özel haber dosyası halinde izleyicilerine duyurmuştu.
-Yabancı firmaların karşılaştığı güçlükler tesadüf mü?-
Lider kadrosunun 10 yılda bir değiştiği Çin'de Devlet Başkanı Şi Cinping ve Başbakan Li Kıçiang'ın göreve geldikleri mart ayından bu yana geçen beş aylık süreçte global ticari şirketlerin karşılaştığı problemler ve medyada geniş yer verilen skandallar zinciri, bu durumun "Tesadüflerle açıklanamayacağı" yönündeki ihtimalleri güçlendiriyor.
Kalkınma ve Reform Komisyonu tarafından para cezasına çarptırılan yabancı süt ürünleri şirketlerinden birinin savunma avukatı, denetim sürecinde ülke basınınında yer alan dememcinde "Hükümet yetkililerinin, gerçekten de bu firmalarda birtakım sorunlar bulmuş olabileceğini" söylemiş ve eklemişti: "Ancak Çin şirketlerinde acaba hiç usulsüzlük olmuyor mu?"
Ülkede en tepede bulunan ticari firmaların, devlet şirketleri olduğu biliniyor. Ancak bu şirketleri denetleme ve soruşturma noktasında çok sayıda hukuki ve yapısal zorluk bulunuyor. Bu noktadan hareket eden sektör analistleri, "En azından caydırıcılık adına işe yabancı firmalardan başlamak en mantıklısı" yorumunu yapıyor.
Süt ürünleri şirketlerine verilen cezaların açıklanmasının ardından Kalkınma ve Reform Komisyonu'nun resmi internet sitesinde yer alan duyuruda ise "Çin'in yabancı yatırımcının gözünü korkuttuğu ve kasıtlı olarak bu firmalara zorluk çıkardığı yönünde yapılan eleştirilerin asılsız olduğu" ifadeleri yer almıştı. Komisyon ayrıca, yabancı firmalara "Çin ekonomisine yaptıkları önemli katkıların devam etmesi için ülkeye yatırımlarını sürdürmeleri" çağrısı yapmıştı.
Çin'de yeni yönetim, genel olarak rüşvetle mücadele ve pazarda haksız rekabetin önüne geçme gibi konularda kararlı bir tavır sergiliyor ve duruşunu değiştireceğe benzemiyor.
1 milyar 300 milyonluk dev nüfusu ve dünyanın en büyük pazar ülkelerinden biri olma özelliğine sahip Çin, yabancı yatırımcılar için kolaylıkla vazgeçilebilecek bir bölge değil. Dolayısıyla ülkede faaliyet gösteren yabancı şirketleri, "Kılı kırk yaran" Pekin yönetimine karşı uzun ve zorlu bir sürecin beklediği savunuluyor.
"Çin rüyası"nın, "Çin kabusu"na dönüşmemesi için yabancı yatırımcıların, bundan böyle Çin'deki faaliyetlerinde çok daha dikkatli olmaları gerektiği uyarıları yapılıyor.
AA