Davutoğlu: Belgeler dış politikayı etkilemez

Ahmet Davutoğlu, Washington daki temasları kapsamında &ouml;nce 1,5 saat ABD li mevkidaşı Hillary Clinton ile ABD Dışişleri Bakanlığında, ardından yine 1,5 saat s&uuml;reyle Ulusal G&uuml;venlik Danışmanı Tom Donilon ile Beyaz Saray da g&ouml;r&uuml;şmeler yaptı.G&ouml;r&uuml;şmelerinin ardından Willard Oteli nde T&uuml;rk gazetecilere basın toplantısı d&uuml;zenleyen Davutoğlu, Clinton ile g&ouml;r&uuml;şmelerinde Wikileaks belgelerinin yanı sıra, &ccedil;ok kapsamlı şekilde &ouml;zellikle T&uuml;rkiye nin AB ilişkileri, son NATO zirvesi ve sonu&ccedil;ları, Kıbrıs konusu, Irak, İran, Ortadoğu barış s&uuml;reci, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın son L&uuml;bnan ziyaretine dair edindikleri g&ouml;zlemler ve T&uuml;rk-Amerikan ilişkilerinin değişik ve&ccedil;helerini ele aldıklarını belirtti.Clinton ile g&ouml;r&uuml;şmesinin &ccedil;ok verimli ge&ccedil;tiğini bildiren Davutoğlu, B&uuml;t&uuml;n bu Wikileaks tartışmalarına rağmen, T&uuml;rkiye-ABD ilişkilerinin ne kadar kapsamlı olduğunu ve sağlam temellere dayandığını g&ouml;steren bir psikoloji i&ccedil;inde t&uuml;m bunları paylaştık dedi.Mevkidaşı Clinton ın ardından Ulusal G&uuml;venlik Danışmanı Donilon ile Beyaz Saray da yaptığı g&ouml;r&uuml;şmede de Wikileaks belgeleri konusunun g&uuml;ndeme geldiğini aktaran Davutoğlu, O da &ccedil;ok derin &ouml;z&uuml;rlerini ifade etti ve bunun Sayın Başkan Barack Obama nın da hissiyatı olduğunu &ouml;zellikle vurguladı. T&uuml;rk-Amerikan ilişkilerine verdikleri &ouml;nemi bir kez daha teyit ettiler. Onunla da t&uuml;m bu diğer bahsettiğimiz dış politika konularını b&uuml;t&uuml;n ve&ccedil;heleriyle ele aldık. Atanmasından sonra ilk defa kendisiyle bir araya geldiğimiz i&ccedil;in, bundan sonra da yakın bir diyalog i&ccedil;inde olmaya karar verdik, bu diyaloğu s&uuml;rd&uuml;receğiz diye konuştu.Bakan Davutoğlu, bir gazetecinin, Wikileaks belgelerinin, T&uuml;rk-Amerikan ilişkileriyle ilgili T&uuml;rkiye nin bakış a&ccedil;ısıyla Amerikalıların bakış a&ccedil;ısının uyuşmadığını ortaya koyduğu yorumunda bulunarak, bu a&ccedil;ıdan değerlendirdiğiniz zaman, bu belgelerdeki ifadeler hakkında neler s&ouml;yleyebilirsiniz? sorusunu y&ouml;neltmesi &uuml;zerine, belgelerin ger&ccedil;ekliğini Amerikalılar adına teyit etme gibi bir durumunun olamayacağını yineledi.Kendilerine d&uuml;n ulaşan belgeleri hemen analiz ettiklerini ve etmeye de devam ettiklerini kaydeden Davutoğlu, bu konuda hem Dışişleri Bakanlığında hem de T&uuml;rkiye nin Washington B&uuml;y&uuml;kel&ccedil;iliği nde &ouml;zel bir &ccedil;alışma grubu oluşturduklarını a&ccedil;ıkladı. BELGELERİN BİR DE ANKARA VERSİYONU VAR Ahmet Davutoğlu, s&ouml;zlerine ş&ouml;yle devam etti: B&uuml;t&uuml;n bize ulaşan belgeler en titiz şekilde, en dikkatlice ve en k&uuml;&ccedil;&uuml;k virg&uuml;l&uuml;ne kadar tetkik ediliyor. Tabii bunları gerektiğinde bizim kendi notlarımızla da karşılaştırırız, &ccedil;&uuml;nk&uuml; o belgelerin bir de T&uuml;rkiye, Ankara versiyonu var, hi&ccedil; dışarı sızmamış ve sızmayacak olan inşallah, o versiyonlarla da karşılaştırırız.Yalnız bir şeye dikkatinizi &ccedil;ekmek isterim; bazı belgelerin tarihleri g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne alınmadan sanki bug&uuml;n &ccedil;ıkmış gibi okunuyor, yani 2004 yılında, 2006 yılındaki bir belge de sanki şu anda olmuş gibi... Mesela belli bir konuda, şimdi konu vermek istemiyorum, &ccedil;&uuml;nk&uuml; bunun analizine girmeyeceğim ben, hi&ccedil;bir T&uuml;rk yetkili, hi&ccedil;birimiz de bunun muhteva analizine girmek istemiyoruz, a&ccedil;ık s&ouml;yleyeyim. Biz kendimiz yaparız o muhteva analizini ama bunun kamuoyunda yapılmasının &ccedil;ok faydalı olduğu kanaatinde değiliz. Ama baktığımızda, x konuda, yani Irak konusunda 2004 te s&ouml;ylenen bir s&ouml;z&uuml; bug&uuml;n s&ouml;ylenmiş gibi alırsanız, yanlış bir yoruma sebebiyet verirsiniz, sanki bir koordinasyondaki şu ya da bu farklılığa sebebiyet verirsiniz. Yine bir akademisyen olarak s&ouml;yleyeyim, b&uuml;t&uuml;n belgeler ortada olmadan ve bir tarih, bir zaman boyutunda onu değerlendirmeden politikaların uyumlu ya da uyumsuz olduğu konusunda mutlak bir değerlendirme yapmak da doğru olmaz. O bug&uuml;n&uuml; yansıtmayan bir belge olabilir . SADDAM A NE S&Ouml;YLEMİŞSENİZ, BİZE DE AYNISINI S&Ouml;YLEMİŞSİNİZ Bakan Davutoğlu, (Bizim dış politikamızda ikili bir yan yoktur) dediniz. ABD den gelen bu belgelerde ikili bir yan mı sezdiniz? İkinci soru, bunun &ouml;zellikle Ankara ayağının 7 bin 800 k&uuml;sur belge olmasını ne kadar &ouml;nemsiyorsunuz? T&uuml;rkiye yi bu sorun &uuml;lke kategorisine sokar mı? şeklindeki sorusunu da ş&ouml;yle yanıtladı: Birincisi kastettiğimiz şu; bu belgelerin kamuoyuyla paylaşılması dolayısıyla bizim &ccedil;ekineceğimiz bir şey yok demek istedim. Yani T&uuml;rkiye nin bu konudaki tutumu a&ccedil;ıktır, ilkeseldir, her &uuml;lkeyle bu b&ouml;yle olmuştur. Ş&ouml;yle bir kaygı, bir panik, acaba şu belge &ccedil;ıkarsa biz ne hissederiz gibi bir psikoloji bizim i&ccedil;in egemen değil. &Ccedil;ok beni etkileyen bir şeyi s&ouml;yleyeyim. Bir Iraklı yetkili, Saddam d&uuml;şt&uuml;kten sonra, arşivler ele ge&ccedil;irildiğinde, Iraklı bir K&uuml;rt yetkili, sonra bize şunu s&ouml;yledi; Farkettik ki Saddam a ne s&ouml;ylemişseniz, bize de aynısını s&ouml;ylemişsiniz. Bize ne s&ouml;ylediyseniz, onlara da aynısını s&ouml;ylemişsiniz . Bu anlamda ilkesel bir tutumumuz var demek istiyorum, yoksa tabii ki o değerlendirmeleri yaparız.İkinci husus ise, sorun &uuml;lkesi değil, aksine olayların merkezinde olduğumuzu g&ouml;sterir. Yani bu kadar &ccedil;ok belge niye Ankara mahre&ccedil;li? &Ccedil;&uuml;nk&uuml; Ankara daysanız, Balkanlar la da, Karadeniz le de, Akdeniz le de ilgileniyorsunuz; Afganistan, Pakistan, Orta Asya, K&ouml;rfez, Irak, Suriye, b&uuml;t&uuml;n şu anda uluslararası g&uuml;ndemin nabzı bizim orada atıyor. Yani bunu bir sorun muhatabı olmak değil, bir&ccedil;ok olayın merkezi konumuna sahip olmakla ilişkilendirebilirsiniz. Bunu sorduğunuz i&ccedil;in s&ouml;yl&uuml;yorum, ben yoksa b&ouml;yle bir ilişkilendirme yapmaya da gerek g&ouml;rmem, bunu tartışmam bile, bu kadar &ouml;nemli bir konuma sahip olduğumuzu d&uuml;nya alem biliyor. Ama siz sorduğunuz i&ccedil;in s&ouml;yl&uuml;yorum; sorun değil, merkez olduğumuzu, tarihin akışının merkezinde olduğumuzu g&ouml;sterir. Davutoğlu, Bug&uuml;nk&uuml; g&ouml;r&uuml;şmelerden sonra ABD nin &ouml;zellikle Ortadoğu kapsamındaki politikaları nasıl y&uuml;r&uuml;tecekler? Zor bir durum, nasıl bir hava edindiniz? sorusu &uuml;zerine, Bunu Sayın Clinton a ya da Amerikalı bir yetkiliye soracaksınız, ona benim cevap vermem doğru olmaz dedi.&Ouml;te yandan, Bakan Davutoğlu, AB Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu &Uuml;yesi Stefan F&uuml;le ile de kaldığı Willard Otel de g&ouml;r&uuml;şt&uuml;.

Davutoğlu: Belgeler dış politikayı etkilemez

Dışişleri Davutoğlu, Wikileaks belgelerinin açıklanmasına ilişkin Büyükelçilik'te bir araştırma grubu oluşturulduğunu açıkladı

Öne Çıkanlar