Demirtaş ölü sayısının 128 olduğunu iddia etti

"Meydandaki Türk, Kürt, Arap, Çerkez, Ermeni, Sünni, Alevi, Süryani, Ezidi herkesin yüreğinde barış türküsü" olacaktı ifadesini kullanan Demirtaş, "Bu meydana böyle bir tablo çizmek için geliyorlardı. En korktukları şeyi yapmaya geliyorlardı diktatörlerin. Ezilenlerin gücünü Sıhhiye'de göstermeye geliyorlardı. Biz bunu inadına ısrarla yapmaya devam edeceğiz. Ezilenler olarak inadına özgürlük, inadına direniş diyeceğiz. Yüreğimiz yanıyor" diye konuştu.

Demirtaş, patlamada şu ana kadar 128 kişinin hayatını kaybettiğini iddia ederek, "Yüzlerce yaralımız var. Dün akşamdan bu yana cenazelerimizi aileleriyle birlikte sonsuzluğu uğurlamaya başladık. Gittiği her yerde yoldaşlarımızın yüz binlerle karşılanması, uğurlanması lazım. Bugün biz de yastayız, üzgünüz ama öfkeliyiz. Elbette 'hesap soracağız' diyerek buradan kardeşlerimizi uğurlayacağız. Gün gelecek tabii ki devran dönecek ve siz 'bu ülkeyi teslim aldık, devlet bizim malımız, ülke bizim malımız' diyeler halka hesap vereceksiniz" ifadesini kullandı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun dün yaptığı açıklamada, kendilerini tehdit ettiğini, suçladığını öne süren Demirtaş, şunları kaydetti:

"En azından acıda katliamda birleşebilmeyi çok isterdik ama biz katillerimizle acıda nasıl buluşalım? Bizi katledenlerle arkamızdan sırıtıp gülenlerle acıda nasıl buluşalım? Yüreğinde, vicdanında insani değerlerin kırıntısını taşıyanlar zaten birleşmiş durumda. Türkiye'nin bütün ezilenleri, bu katliam karşısında tek yürek olmuş durumda. Kimlikleriniz, inançlarınız, siyasi duruşunuz ne olursa olsun bizler ezilenler olarak 'bu devlet bizim, bu vatan ortak malımızdır' diyeceğiz. Kimsenin gelip yukarıdan bir kez daha ülkemize, halklarımıza, özgürlüklerimize el koymasına izin vermeyeceğiz. İntikam ve kinle hareket etmeyeceğiz. 'Şiddet, şiddeti doğurmasın' diyeceğiz ama hesabı da soracağız. Bunun ilki yaklaşıyor. 1 Kasım bunun ilk adımıdır. O gün her şey bitmeyecek ama sizin bitişinizin sonu 1 Kasım olacak. Kasım'da diktatörü bitirmek başkadır diyeceğiz ve oradan başlayacağız işe."

Demirtaş, patlamada hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralılar şifa diledi.

- "Barış ve demokrasi mücadelemizde ısrarlı olacağız"

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Lami Özgen ise "Daha fazla kan akmasın, çocuklar ölmesin, yaşamlar sönmesin, daha fazla acı olmasın, gözyaşı akmasın" diye Ankara'da toplanan on binlerce barış savunucusu, barış elçisinin ortasında, alçakça patlatılan bombalarla, yüzün üzerinde arkadaşlarının yaşamını yitirdiğini ifade etti.

"Yastayız, isyandayız, bu yas ve isyan elbet dinmeyecektir. Bedeli ne olursa olsun, barış ve demokrasi mücadelemizde ısrarlı olacağız" diyen Özgen, şöyle devam etti:

"Failler belli, katiller belli. İktidar ve saltanat peşinde koşanlar onlarca karanfilimize alçakça kıydılar. Bir kez daha ailelerimize, halklarımıza, bu ülkenin işçi emekçilerine, başsağılığı diliyor ortak acımızı sonsuza dek yüreğimizde yaşatacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Bu alçaklar ve savaşa inat, karanfillerimizle bugün düşen karanfillerimizi sonsuzluğa uğurlayacağız."

Türkiyenin bütün illerinde, hayatını kaybedenlerin anısına anmalar düzenleyeceğini belirten Özgen, cenazelerin gittiği bütün illerde kitlesel karşılama, uğurlama ve anmaları hep beraber yapacaklarını aktardı.

Özgen şunları kaydetti:

"Bu kirli savaşa karşı barıştan yana olduğumuzu bildirip, inandığımız halklarımızı, tüm kesimleri ilan ettiğimiz 3 günlük yas çerçevesinde kendi değerlerimize uygun olarak her yerde, bütün kurumlarımızda, evlerimize, bütün iş yerlerimizde bu yas geleneğimizi sürdüreceğiz. Ayrıca halklarımız ve bu ülkenin üreten bütün emekçileriyle beraber, ezilen bütün kesimleriyle beraber pazartesi ve salı günleri üretimden gelen gücümüzü kullanmak suretiyle iki günlük Türkiye genelinde greve gideceğiz. Türkiye halklarını, köylülerini, işçilerini, emekçilerini, kadınlarını, bütün kesimlerini bu greve davet ederek savaşa karşı barış talebimizi, faşizme karşı orak duruşumuzu, aynı zaman AKP iktidarının tekçi otoriter faşizan uygulamalarına karşı, üretimden gelen gücümüzü kullanacağız ve hayatı durdurmaya devam edeceğiz. Bu bizim arkadaşlarımıza yönelik, yanımıza düşen karanfillerimize yönelik, onur borcumuzu görevimizi hakkıyla yerine getirmek konusunda bütün kesimleri seferber olmaya ve beraber mücadele etmeye davet ediyoruz."

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam da bir konuşma yaparak saldırıya tepki gösterdi.

- Anma töreninden notlar

Ankara'daki terör saldırısında ölenleri anmak isteyen grup, ilk olarak patlamanın meydana geldiği Ankara Tren Garı önüne geldi.

HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Ankara Tren Garı önünde meydana gelen terör saldırısının gerçekleştiği yere kırmızı karanfil bıraktılar.

Tren garının çevresini kapatan polis ekipleri, karanfil bırakmak isteyen bir başka gruba, olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmalarının sürdüğünü belirterek, milletvekilleri ve sendika temsilcilerinden oluşan sadece 10 kişilik bir heyetin geçişine izin verileceğini ifade etti.

Polisin uyarılarının ardından grup, duruma tepki gösterip, sloganlar atarak dağıldı. Talatpaşa Cadddesi'nde tekrar toplanan ve aralarında HDP Eş Genel Başkanları Demirtaş ile Figen Yüksekdağ, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, HDP ve CHP milletvekillerinin bulunduğu grup, yürüyerek Sıhhıye Meydanına geldi.

Kızılay, Necatibey Caddesi ve Abdi İpekçi Parkı'ndan Sıhhiye Meydanı'nda toplananlar, tertip komitesi tarafından belirlenen gönüllülerce üst araması yapılarak alana alındı. Alanda toplananlar sloganlarla terör saldırısına tepki gösterdi.

Polis ekipleri ise Sıhhıye Meydanı ve Kızılay yönünde önlem alarak yolu kapattı. Polis, Adli Tıpta Kurumu'ndaki işlemleri tamamlanan ve ailelerine teslim edilen cenazelerin araçlarla Sıhhiye Meydanı'na getirilmesine izin vermedi.

Anma törenin sona ermesinin ardından grup olaysız şekilde dağıldı.

Öte yandan Numune Hastanesi'nde bulunan cenazelerin Adli Tıp Kurumu'na gönderileceği, burada işlemleri tamamlandıktan sonra ailelere teslim edileceği öğrenildi.

AA