Ermut: Afşin-Elbistan için Uzakdoğu'dan firmaları takipteyiz

Gelecek 4 yıllık seçimsiz süreçte de önemli adımlar atabileceklerini dile getiren Ermut, bu anlamda önceliklerine aldıkları bazı sektörlerle ilgili çalışmalara yoğunlaştıklarını bildirdi.

Ermut, özellikle 64. Hükümet Programı'ndaki reformların bu süreci daha ileri taşıyabileceğini vurgulayarak, kurumlarının da yatırımcıların bekledikleri bazı yapısal değişiklikleri oluşturmak için çalışan bir kurum haline geleceğini vurguladı.

Geçen yıl iki seçimli bir dönem olmasına rağmen, Türkiye'nin hedeflenenden daha fazla yatırım çektiğine işaret eden Ermut, şöyle konuştu:

"Geçen yıl hem iki seçimli bir yıl olmasına, hem de komşu ülkelerimizde yaşanan krizlere rağmen yabancı yatırımlar yüzde 32 artarak 16,5 milyar dolara çıktı. Türkiye'nin bölgede olumlu bir şekilde ayrılmasını ve dünya ekonomisinde belli bir noktaya gelmesini sağlayacak bir gelişme oldu. Ne kadar planlasanız da hedefler dünyadaki trendlere rağmen değişkenlik gösterebiliyor. Geçen yılın ikinci yarısında revize ederek hedeflediğimiz miktar 15 milyar dolardı. Bu sene 16,5 milyar dolarlık yatırım hacmini de temel alarak, bu pozitif trendin ve yakaladığımız hızlı artış sürecinin devam edeceğini öngörüyoruz. Ülkemizde, iyi ortalama döneminde dünyada dolaşan yatırımların yüzde 1'ini çekebiliyoruz. Kısa vadede bu oranı yüzde 1,5'e, daha sonrasında da yüzde 2-3'e yükseltmek anlamında da çalışmamız lazım."

Enerji yatırımlarının önemi

Ermut, Türkiye'de yatırım çekmek için öncelikli alanlardan birinin enerji sektörü olduğunu ve burada da 10 yıl içerisinde 110 milyar dolarlık yatırım ihtiyacının bulunduğunu kaydetti.

Bu rakamın önemine değinen Ermut, "Ekonomimizde her zaman daha iyi hale getirmeyi hedeflediğimiz bir nokta var ki o da cari açık. Enerji bunun büyük bir bölümünü oluşturuyor. Bunun daha da iyi noktaya gelmesi anlamında hem uluslararası yatırımları arttırıp hem cari açığı azaltma noktasında enerji yatırımları çok önemli bir hale geliyor, yabancı yatırımlar bu konuyla ilgili iki yönlü bir çare oluyor" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin dünyanın en büyük ikinci petrokimya ithalatçısı konumunda bulunduğuna işaret eden Ermut, enerjiye bağlı olarak önümüzdeki dönemde petrokimya sektörünün çok ön plana çıkacağını düşündüklerini söyledi.

Ekonomisi hızlı büyüyen bir ülke olarak Türkiye'de petrokimyanın sağladığı ham maddelerin ithalat kalemlerini oluşturmaya başladığını dile getiren Ermut, şöyle devam etti:

"Bu da Türkiye'de ciddi bir yatırım fırsatı olduğunu gösteriyor. Ne kadar bu yatırımları Türkiye'ye getirebilirsek o kadar önemli. Hem teknoloji transferi anlamında hem de bizdeki yüksek kapasiteli insan kaynağının verimli bir şekilde kullanılması ve geliştirilmesi anlamında da büyük önem arz ediyor. Petrokimya sektörüne ilgi gösteren değişik ülkeler ve şirketler var. Uzak Doğu'dan çok ciddi takip ettiğimiz bir yatırımcı var ve orada daha enteresan fırsatlar da olabilir diye düşünüyoruz. Her getirdiğimiz yatırım sonrasında çekebileceğimiz iki üç yatırımın birden yolunu açmış oluyor. Dolayısıyla çekebileceğimiz o yatırımcının inşallah buna benzer başka yatırımların da önünü açtığını göreceğiz."

Afşin-Elbistan'ı hızlandırmak için çaba

Aynı şekilde Afşin-Elbistan Termik Santrali için de takip ettikleri birkaç firma olduğunu açıklayan Ermut, "Son aşamaya geldiğinde kim daha ciddi teklifler verecek henüz bilmiyoruz, ama Orta Doğu ve Uzak Doğu'dan takip ettiğimiz firmalar var. (Yatırım süreçlerini) Hızlandırmak adına elimizden geleni yapıyoruz. Eğer hükümetimizin ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın de iradesi o yönde ise biz son ana kadar çalışırız" şeklinde konuştu.

Ermut, Türkiye'de yabancı yatırımcılar için nükleer ve yenilenebilir enerjide potansiyel olduğunu vurguladı. Bu alanlarda yapısal anlamda bazı adımların henüz atılmamış olabileceğini belirten Ermut, "Sektördeki oyuncularla yaptığımız görüşmelerde, yapısal anlamda bazı beklentiler içinde olduklarını görüyoruz. Bazı basit güncellemeler ve yatırımcılarının beklentilerine göre atılacak bir iki adım ile yatırımları belli bir seviyeye taşıyabiliriz diye düşünüyoruz. Bu konudaki farkındalığın arttırılması ve yatırımcıların beklentilerinin karşılanması anlamında, başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız olmak üzere ilgili mercilere iletilmesi noktasında da bir görev üstleneceğiz" ifadelerini kullandı.

Çin ziyareti

Ermut, Türkiye'de son 20 yılda otomotiv sektörünün geliştiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Milli otomotiv gibi projelerimiz var. Dolayısıyla hem ihtiyaçlar artıyor, hem de ara üretim kalemlerine olan talep artıyor. Biz bu alanda pek çok eksik nokta tespit ettik, ihracat yaparken ithalat yapmak zorunda kaldığımız ara noktalar var. Bu alanda getirebileceğimiz yatırımlar var. Kısa süre içinde yapacağımız Çin ziyaretinde de otomotivcilerle görüşeceğiz. Onlar da ciddi yatırımlara imza attılar. Bizden farklı olarak pazarın çok ciddi bir talebi var, onlar belli değer zincirlerini geliştirme noktasında daha hızlı hareket edebiliyorlar. Dolayısıyla edindikleri tecrübe ve uygulanan modeller bizim için önemli."