Güzeloğlu: Türkiye hızla büyürken risk biriktiriyor
-
Finansbank GM Güzeloğlu, "Türkiye'nin 2011'de bir yandan hızlı büyüdüğünü, ama bir yandan da gelecekteki büyümeyi tehdit eden riskler biriktirdiğini söyleyebiliriz" dedi
Finansbank Genel Müdürü Temel Güzeloğlu, Türkiye'nin 2011 yılında bir yandan hızlı büyüdüğünü, ancak bir yandan da gelecekteki büyümeyi tehdit eden riskler biriktirdiğini kaydetti.
2011 değerlendirmesi ve 2012 beklentilerine ilişkin açıklama yapan Güzeloğlu, 2010 yılında gerçekleştirilen yüzde 9 oranındaki büyümenin ardından, Türkiye ekonomisinin Avrupa'da süregelen problemlere rağmen 2011 yılının ilk üç çeyreğinde de güçlü büyüme performansını sürdürerek geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 10 civarında büyüme kaydettiğini, bu performans ışığında 2011'in tamamında büyümenin yüzde 8,5 civarında gerçekleşmesinin beklenebileceğini belirtti.
Güzeloğlu, ''Bu anlamda Türkiye'nin dünya ekonomisinde hakim olan zayıf büyüme trendinden etkilenmediğini ve dünyanın geri kalanına göre çok daha olumlu performans gösterdiğini söyleyebiliriz. Ancak, bu performansın olumsuz yan etkisi cari işlemler açığında hızlı büyümenin devam etmesi oldu. Dolayısıyla Türkiye'nin 2011'de bir yandan hızlı büyüdüğünü, ama bir yandan da gelecekteki büyümeyi tehdit eden riskler biriktirdiğini söyleyebiliriz'' yorumunu yaptı.
Belirsizlikler devam ederken Avrupa'da borç krizinin derinleştiği bir senaryo sonucu, bu durumun 2012'de Türkiye'yi hem ihracat pazarlarının daralması hem de dış finansman akışının kesintiye uğraması nedeniyle olumsuz etkileyebileceğinin altını çizen Güzeloğlu, dışarıdan kaynaklanan risklerin ön plana çıktığı bu senaryoda ekonomik büyümenin ve kredi büyümesinin daha belirgin bir şekilde yavaşlamasının beklenebileceğine işaret etti.
-Daha fazla menkul değerlerini düşürebilecek durumda değiller
Türkiye ekonomisinin dış finansmana olan yüksek bağımlılığının 2012 yılının ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği açısından en önemli risk unsuru olduğunu düşündüklerine dikkati çeken Güzeloğlu, krizden çıkış sürecinde Türkiye'nin sağladığı dış finansmanda vadelerin giderek kısalmasının, önümüzdeki bir yıllık dönemde ülkenin karşı karşıya olacağı dış finansman ihtiyacının belirgin bir şekilde artmasına neden olduğunu, bu bağlamda dünya bankacılık sisteminde bilanço küçültme eğiliminin derinleşmesinin Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu finansmanı sağlamasını zorlaştırabileceğini ve ekonomideki yavaşlamanın tahmin edilenden daha derin olmasına yol açabileceğinin altını çizdi.
Bankacılık sektöründe kredilerin yılın 9 ayında yüzde 26'lık büyüme gösterdiğini, yıllık büyümenin yüzde 30 civarında olmasını beklediklerini belirten Güzeloğlu, aktiflerdeki büyümenin ise biraz daha yavaş gittiğini, bankaların yılın ilk 3 çeyreğinde bilançolarının içindeki devlet kağıtlarını satarak onlardan açığa çıkan likidite ile kredi verdiklerini ifade etti. Güzeloğlu, ''Şu anki durumda ise daha fazla menkul değerlerini düşürebilecek durumda değiller. Dolayısıyla kredi verebilmek için mevduat toplayıp bilançolarını büyütmeleri gerekiyor. Bu da süreci yavaşlatıyor. Sene başından Eylül sonuna kadar aktiflerde yüzde 14 civarında bir büyüme var. Yıllık büyümenin yüzde 16-17 civarı olacağını düşünüyorum'' değerlendirmesini yaptı.
Temel Güzeloğlu, takipteki kredilerin rasyosu yükselmedikçe ihtiyaç kredilerindeki artışın ilerisi için bir sorun teşkil edeceğini düşünmediğini belirtti.
-En büyük risk unsuru Avrupa'daki gelişmeler
Önümüzdeki dönemde hem dünya hem Türkiye ekonomisi için en önemli risk unsurunun Avrupa ekonomisindeki gelişmeler olacağına dikkati çeken Güzeloğlu, şu aşamada Avrupa'daki sorunların ne kadar büyüyebileceğine ya da ne zaman çözüme kavuşabileceğine dair net bir fikir oluşturmanın kolay olmadığına işaret etti.
2012 yılının çok farklı durumlara açık olduğunun altını çizen Güzeloğlu, şunları kaydetti:
''Merkez Bankasının kısa vadede döviz kuruna ilişkin temkinli tutumunu devam ettirmesi ve gecelik faizlerin yüksek seviyelerde oluşmasına izin vermesini bekliyoruz. Kısa vadeli faizlerin yüksek ve fazlasıyla belirsiz bir patika izlemesi, kredi faizlerine de yükseliş yönünde yansıyacak ve kredi büyümesini olumsuz etkileyecektir. Dolayısıyla bankacılık sektörü için 2012'de bu seneye kıyasla daha yavaş bir kredi büyümesi görmek sürpriz olmayacaktır. Cari açığın kısmen iyileşeceğini ve global ekonomik koşularda yaşanması muhtemel olumlu gelişmeler sonucunda kredilerde yüzde 22-23, mevduatta ise yüzde 16-17 civarında bir büyüme görüleceğini düşünüyoruz.''
-Merkez Bankası ve BDDK gereken önlemleri alır
Faiz koridoru uygulamasının bankacılık sektörüne önemli bir maliyet yüklediğini, önümüzdeki dönemde sektörde kaynak baskısının daha fazla hissedileceğini, maliyetlerin artacağını, özkaynakların azalması ile bono-tahvil faiz oranlarının yükseleceğini ve bunun da karlılığın düşmesine neden olacağını belirten Güzeloğlu, bu konuda gerek Merkez Bankasının gerekse Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) gereken önlemleri alacağını düşündüğünü dile getirdi.
Finansbank Genel Müdürü Temel Güzeloğlu, banka olarak 2012'de 30'a yakın şube açmayı ve bin kişiyi farklı pozisyonlara yerleştirmeyi planladıklarını, açık pozisyonlarda çalışan ihtiyacı içeriden karşılama oranının yüzde 75-80 civarında olduğunu, kalan rakamın yeni alım olacağını, 2012 yılında 11 bine yakın çalışanla hizmet vereceklerini bildirdi.