İsveç dijital parada da öncü olmak istiyor
İsveç Merkez Bankası Riksbank Başkanı Stefan Ingves, IIF'in yıllık toplantısında nasıl bir merkezi dijital para vizyonuna sahip olduklarından bahsederken, Çin'in merkezi dijital para konusundaki yeniliklerini de değerlendirdi
Erol Oytun Ercan
Dünyadaki en eski merkez bankası olan İsveç Merkez Bankası Riksbank koydukları hedefler ve oluşturdukları yasal düzenleme örnekleriyle merkezi dijital para dünyasında da öncü olmaya hazırlanıyor.
E-kron projesiyle kendi merkezi dijital para birimini oluşturmaya çalışan Riksbank, geçtiğimiz hafta Kanada, İngiltere, Japonya, Avrupa, İsviçre merkez bankaları, Fed ve Uluslararası Ödemeler Bankası ile merkezi dijital para birimlerinin temelleri ve prensipleri üzerine ortak bir rapor yayınladı.
Raporda, merkezi dijital para birimine geçilmesiyle oluşabilecek riskler ve fırsatlar değerlendirilirken, merkez bankasına olan kolektif güvenin parasal ve finansal istikrarın merkezinde olduğuna vurgu yapılarak merkezi dijital para birimlerinin bu güveni devam ettirebilmesi için merkez bankalarının dikkatli, açık ve iş birliği içerisinde olmaları gerektiğinin altı çiziliyor.
"Uluslararası işbirliği ve standardizasyon gerekli"
Uluslararası Finans Enstitüsünün (IIF) 2020 yılı toplantısında konuşan Riksbank Başkanı Stefan Ingves, “Paranın geleceği hakkında vizyonumu üç şey ile tanımlayabilirim: Merkez bankaları dijital para birimlerini yasal ödeme araçları haline getirmeli, 7/24 anında ödeme hizmetini sağlayabilmeliyiz, e-kron ve diğer kurlar arasında ödeme sistemini kurabilmeliyiz” dedi.
Daha sonrasında bunlara bir dördüncü olarak uluslararası işbirliğinin gerekliliğini de ekleyen Ingves, dijital kimlik olmaksızın dijital para sitemlerinin yaşayacağı problemler konusunda, “Dijital kimlikleri standartlaştırmalısınız. Standardizasyon olmalı ve böylece her şey daha kolay hale gelecektir” diye belirtti.
"Dünyada en az nakit kullanan ülkelerden biriyiz"
Riksbank’ın 2018 yılında gerçekleştirdiği bir ankete göre, katılımcıların yalnızca %13’ü ödemelerini nakit olarak yapıyor. 2010 yılında yaptığı ankette ise nakit ödeme yapanların oranı %39’du.
Banka tarafından yayınlanan bir bildiride, daha fazla tüketicinin elektronik ödeme sistemlerini tercih etmesiyle birlikte satıcılar için nakit kabul etmenin kârlılığını kaybedeceği ve böylece birkaç yıl içerisinde nakit kullanımının hanehalkı ve satıcılar tarafından kabul görmeyebileceğine değiniliyor.
Toplantıda “Dünyada en az nakit kullanan ülkelerden biriyiz” diyen Ingves, paranın bir kamusal mal ve mukavele olduğunu belirterek özel sektör ve kamunun zamanla bu değişime ayak uyduracağını vurguladı.
Çin kur kontrolüne devam ettiği müddetçe ne kullandığının bir önemi yok
Çin’in dijital para konusunda yaptığı yenilikleri değerlendiren Ingves, “Kur kontrolünü devam ettirdiğiniz sürece, ne yaptığınız ya da ne kullandığınız önemli değil” yorumunda bulundu.
Merkez bankalarının dijital para konusunda gelecekte oynayacağı rol konusunda, Ingves, “Bizim gibi ekonomilerde mesele bir monobank sistemi kurmak değildir, mesele merkez bankası ve özel sektör arasındaki ilişkileri nasıl tanımladığınızdır” dedikten sonra gülerek, “İnsanlar para ihtiyacı olunca hadi merkez bankasına gidelim der, neden? Çünkü merkez bankası paranın olduğu yedir!” diye ekledi.