İtalyanlar, hava savunma sistemimize talip
MBDA ve Finmeccanica Türkiye'nin hava savunma sistemine talip oldu
ROMA/ANKARA (A.A) - 06.12.2010 - Mustafa Seven - Füze imalatı ve geliştirilmesi konularında faaliyet gösteren Avrupa savunma sanayi şirketi MBDA, Türkiye'nin, Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi Projesi'ndeki (T-Loramids) ihaleyi kazanarak, Türkiye'nin bu konudaki tüm ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlıyor.
MBDA yetkilileri, Türk gazetecilerine, İtalya'daki füze üretim ve geliştirme tesislerini gezdirerek, üretim yaptıkları, başta karadan havaya SAMP/T füzeleri ve diğer üretimleri konusunda bilgi verdiler.
Fransız Thales firması ile MBDA, füze üretimi üzerinde uzmanlaşan Eurosam firmasını oluşturuyor.
İngiltere, Fransa ve Almanya ile birlikte füze imalatı ve geliştirilmesi konusunda İtalya ile birlikte çalışan ve merkezi İtalya'da bulunan MBDA yetkilileri, Türkiye'nin, hava savunma sistemine yönelik ihtiyaçlarının karşılanmasında, Türkiye ile ortak anlayışı ile hareket edeceklerini vurguluyorlar.
MBDA, teknoloji transferinde, Türkiye'ye, tam bir serbesti önerisinde bulunuyor. NATO'nun ortak savunma sistemine entegrasyon konusunda kendi ürünlerinin en yeni ürün olduğuna dikkat çeken İtalyan şirket yetkilileri, gazetecilere yaptıkları açıklamada, MBDA sisteminin, erken uyarı uçağı AWACS ve diğer yerel kara-deniz-hava radar kontrol şebekesine çok kolay ürün sağladığını ifade ettiler.
MBDA yetkilileri, Eurosam olarak T-Loramids projesini kazanmaları durumunda, Türkiye'nin halen gözlemci konumda bulunduğu OCCAR'a tam üyeliği için destek vereceklerini anlattı.
OCCAR, Avrupa'nın silah tedarik örgütü olarak, silah tedarik, satış ve alımlarda en etkin kuruluş olarak kabul ediliyor.
-MBDA ORTAKLIĞININ TÜRKİYE'YE ÖNERİLERİ-
MBDA yetkilileri, T-Loramids ihalesinde, ABD, Rus ve Çin rakiplerine karşı birçok avantajlarının bulunduğunu, ancak en önemli avantajlarının, NATO'ya uyum ve Türkiye'ye, şartsız tam bir teknoloji transferi sağlayacak olmalarının yanı sıra, üretimi Türkiye ile ortak olarak gerçekleştirme olduğunun altını çiziyorlar.
MBDA'nın ihale sürecinde, Türkiye'ye sunduğu avantajlar ve füzelerin kabiliyetleri şunlardan oluşuyor:
''Füzeler konusunda, NATO'ya, yerel şebekeye tam uyum ve Türkiye'ye, koşulsuz şartsız tam bir teknoloji transferi, veri aktarımı sağlama. Türkiye'nin milli yazılım monte edebilmesine izin verme. Türk şirketleriyle endüstriyel ortaklık ve işbirliği imkanı. Füzeleri Türkiye ile birlikte tasarım ve geliştirme imkanı. Tek bir ateşleme birimiyle çalışabiliyor olması. Taktik-Balistik, tüm tehditlere aynı anda etkin yanıt verebilmesi. Atış biriminin iki operatör tarafından çalıştırılabiliyor olması. Uzun menzilli radar yeteneği. Bağımsız muharebe yeteneğine sahip olması. Hızlı manevra yeteneği, hedef bağlı olarak güzergah değiştirebilme ve hedefi tamamen yok etme.''
Aselsan, Roketsan, Havelsan ve Ayesaş ile bir çerçeve anlaşmanın gerçekleştirildiğini hatırlatan MBDA yetkilileri, Türk Savunma Sanayii ile uzun vadeli bir işbirliğinin amaçlandığını ifade ediyorlar.
MBDA yetkilileri, İtalya'da gerçekleştirilen tanıtım ve bilgilendirme toplantısında, füze sistemlerini üretiminde, Türk şirketlerinin, 3. ülke pazarları için ''ana üretici ülke'' olarak rol alabileceğini de vurguladılar.
Rus ve Çin füzelerinin, NATO standartlarına uyum sorununun bulunduğuna dikkat çeken MBDA uzmanları, ABD'nin Patriot füzelerine karşı da, tam bir teknoloji ihracı serbestisi avantajlarının bulunduğunu hatırlattılar.
MBDA uzmanları, SAMP/T füze sistemlerinin, en yeni sistem olması nedeniyle, Türkiye tarafından uzun yıllar kullanılarak geliştirilebilme imkanın da bulunduğunu ifade ettiler.
Türkiye'nin bölgesinde etkin bir ülke olduğunun altını çizen İtalyan uzmanlar, etkin bir hava savunma sistemi kuracak olan Türkiye'nin, dış tehditlerden korunaklı hale gelecek olmasından dolayı stratejik gücünü daha da arttıracağını kaydettiler.
MBDA firmasının, İtalya'nın, Cenova kenti La Spezia bölgesindeki üretim üssünde füze montajı yapılırken, Napoli yakınındaki Fusaro üretim üssünde de füzelerin radarları entegre ediliyor.
MBDA yetkilileri, Türkiye'deki füze ihalesini kazanmaları halinde, sadece füze değil, yeni nesil bir füze fırlatıcısı üzerinde ortak geliştirme çalışması yapabileceklerini belirttiler.
Eurosam'ın, karadan havaya fırlatılan füze sistemleri SAMP/T olarak isimlendirilirken, Denizden Havaya fırlatılan sistemleri ise SAAM sistemleri ismi veriliyor. SAMP/T'lerin füze kısmı İtalya MBDA, radar sistemleri ise Fransız firması Thales tarafından yapılıyor.
Samp/T sistemleri, uzun menzilli ve geniş mesafeli bir radar sistemi, kontrol birimi, ateşleme ünitesi ve fırlatıcılardan oluşuyor. Atış birimi iki operatörle yönetilebiliyor. Tehdit algılamasıyla ateşlenen füzeler 2-3 saniye içinde itici hıza ulaşıyor ve hedefin yolunu değiştirmesi halinde de yeniden güzergah belirleyebiliyor.
-TÜRKİYE'YE, EUROFIGHTER ÖNERİSİ-
MBDA firmasının ana ortaklarından ve dünyanın 6. büyük savunma sanayi holdingi olan Finmeccanica'nın üst yöneticileri de, Türk gazetecilere verdikleri bilgide, Türkiye ile stratejik bir ortaklık sürecinde olduklarını vurguladılar.
Finmeccanica üst yöneticileri, Türkiye'yi, ortak yatırım ve işbirliği açısından anahtar ülke olarak gördüklerini ifade ettiler.
Finmeccanica yetkilileri, Türkiye'nin hava filosundaki F-4'lerin yaşlı olduğunu, F-35'lerin ise 2020 yılından önce gelmeyeceği dikkate alındığında, Türk Hava Kuvvetleri'ndeki F-16'ların, Avrupa Birliği yapımı çok amaçlı, ikiz motorlu, delta kanatlı yeni nesil Eurofighter avcı uçaklarıyla desteklenmesi gerektiğini öne sürdüler.
Türkiye'nin, filolusunu F-35'ler ile destekleyene kadar 40-60 arası Eurofighter alması gerektiğinin altını çizen İtalyanlar, Eurofighter'ların en son neslini Türkiye ile ortak üretebileceklerini de vurguladılar. Uzmanlar, 40 ile 60 arası bir Eurofighter filosunun, 2-3 milyar avro tutarında olduğunu belirtiyor.
Türk savunma sanayinin parça üretimi ve Off-Set üretim aşamalarını çoktan aştığını anlatan Finmeccanica yetkilileri, Türk savunma sanayi şirketlerinin şimdi özgün tasarım ve üretim kabiliyetine ulaştığını, bu nedenle ortak üretim teklifini getirdiklerini kaydediyorlar.
Finmeccanica yetkilileri, ortak üretimin, çok önemli olmayan bir parçasının üretiminin gerçekleştirilmesinin ya da üretim parçalarının bakımının yaptırılmasının stratejik bir ortaklık olamayacağını, Türkiye ile ortak tasarım geliştirmek istediklerine dikkat çekiyorlar.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin taarruz helikopteri ihtiyacının mümkün olan en erken zamanda karşılanması için 9 adet Agusta T129A helikopterinin tedarikinin talep edildiğini hatırlatan Finmeccanica yetkilileri, ''Yakın Hava Destek Görevi'' için uyarlanmış bir tasarıma sahip olan T129A helikopterlerinin teslimatlarına, 2008 yılında sözleşmesi imzalanan T129B (ATAK) helikopterlerinden 15 ay önce başlanacağını, bu teslimatın da tam zamanında gerçekleştirileceğini belirttiler.
Finmeccanica yetkilileri, Türkiye ile C27 askeri nakliye uçakları konusunda da işbirliği yapabileceklerini, bu arada A149 helikopter modeli ile Türkiye'nin Genel Maksat Helikopter ihalesine de girebileceklerini bildirdiler.
İtalyan yetkililer, Türkiye'nin Milli Gemi Projesi çerçevesinde hava savunma fırkateyninin füze ihalesi açılması halinde böyle bir ihaleye de katılabileceklerini ve Roketsan ile bu konuda ortak çalışabileceklerini ifade ediyorlar.
İtalyanlar, eskiden sadece ihracat pazarı olarak gördükleri Türkiye'yi şimdi İtalyan iç pazarından farklı görmediklerini de belirttiler.
Yıllık 3 binin üzerinde füze üreten, 90'dan fazla ülkeye ihracat yapan ve 3 milyar avronun üzerinde bir ciroya sahip olan MBDA, NATO'nun ''füze kalkanı'' projesiyle de ilgileniyor.
-İHALENİN SONUÇLANMASI BEKLENİYOR-
Yıl sonuna kadar sonuçlandırılması beklenen, Türkiye'nin ihalesine, ABD Patriot, Rusya S-400, Çin FD-2000 ve Fransa-İtalya ortaklığı Eurosam, Samp-T modeliyle katılıyor.
En az 4'lük (bu ihtiyaca göre 6'ya da çıkabilir) sistemin en geç 2012 yılında hizmete girmesi hedefleniyor. İtalyanlar, sadece bir sistemin, Ankara'yı savunmaya yeteceğini vurguluyorlar.
SAMP/T sistemi, Fransız Aster 30 Block 1 füzelerini kullanıyor ve 600 km menzilli balistik füzeleri durdurabiliyor. 510 kg ağırlığındaki Aster füzelerinin uzunluğu 4,2 m, çapı 180 mm boyutlarında oluyor.
Asterlerin, katı yakıtlı, iki aşamalı roket motoru bulunuyor. SAMP/T füze sistemlerinin bir ateş ünitesinde 8 füze bataryası bulunuyor.
-SAMP/T FÜZE SİSTEMİ VE RAKİPLERİ-
Fransız-İtalyan Ortaklığı Eurosam şirketinin SAMP/T karadan havaya atılan füze sistemi, daha çok orta menzilli bir sisteme sahip olurken, çok fonksiyonlu radar, erken ikaz sistemini içeren muharebe yönetim sistemine entegre olarak, Scud balistik füzeleri gibi taktik balistik füzelere karşı savunma gerçekleştirebilme yeteneğine sahip bulunuyor.
ABD'nin Patriot PAC-3 sistemi ise ABD'nin en son geliştirmiş olduğu orta ve uzun menzilli güdümlü hava savunma sistemini oluşturuyor.
PAC-3'ler, Körfez Savaşı'nda kullanılan Patriotların ve PAC-2 nin gelişmiş şekli olarak biliniyor ve düşman balistik füzesini uçuş paterninin orta kısmında veya inişe geçmişken vurmayı hedefleyen bir sistem olarak kabul ediliyor.
PAC-3 sistemi 73 kilogramlık parça tesirli ve infilaklı harp başlığıyla, hedef füzeye çarparak imha edecek şekilde dizayn edilmiş durumda ve Patriot sistemi, Hawk füze sistemi dışında, AWACS uçakları ile entegre kullanılabiliyor.
Rusya S-400 füzeleri, S-300 füze ailesinin en gelişmiş şekli olarak kabul ediliyor.
Bu sistemin amacı herhangi bir füzeyi 400 km ileriden teşhis ederek imha edilmesini sağlamak olarak gösteriliyor. İmha mesafesi
S-300'ün yeteneğinden 2-2,5 defa daha uzun. Düşük iz bırakan hedeflerin dahi teşhis edebilen bu sistem, saniyede 4,8 km gibi çok yüksek hızla, balistik bir füzeyi önlemeyi amaçlıyor.
Çin FD2000 füzelerinin ve füze teknolojisinin motor, güdüm ve aramayla ilgili kısımlarının Rus S-300MPU, güdüm teknolojisinin ise Patriot füzesinden alındığı ileri sürülüyor.
Yüksek irtifa uzun menzilli hava savunma sistemi, uzun menzilli füze tehditlerini Türk hava sahasına girmeden bertaraf etmeyi amaçlıyor.
Yüksek irtifa hava savunma sistemlerinin çalışma esasında ise düşman füzelerinin Türk topraklarını hedef aldığının tespit edilmesinin ardından, uyduların da yardımıyla, hava savunma sistemleri ve buna bağlı bataryalar çalıştırılıyor.
Hava savunma füzeleri, 50-300 kilometrelik bir alan içinde düşman füzelerini durdurabiliyorlar.