Kalın: Üç koldan bu müzakere sürecinin başlayacağını umuyoruz

Cumhurbaşkanlığı S&ouml;zc&uuml;s&uuml; İbrahim Kalın, (Yunanistan-T&uuml;rkiye arasındaki istikşafi g&ouml;r&uuml;şmeler) 61 inci tur g&ouml;r&uuml;şmeler kaldığı yerden aynen devam edecek. Daha &ouml;nceki konular ne ise hangi konu başlıkları vardıysa bunlar m&uuml;zakere edilecek. dedi. Kalın, Yunanistan-T&uuml;rkiye arasındaki istikşafi g&ouml;r&uuml;şmelerin 61 incisinin 4 yıl aranın ardından yeniden başlayacağının hatırlatılması &uuml;zerine, şunları kaydetti: İstikşafi g&ouml;r&uuml;şmeler, T&uuml;rkiye ile Yunanistan arasında &ouml;zellikle kıta sahanlığı, ekonomik b&ouml;lge ve havayla ilgili diğer Ege deki konuları ele almak &uuml;zere 2002 yılında oluşturulmuş bir mekanizma. 2016 yılına kadar 14 yıl boyunca 60 tur, bu yapıldı ve 2016 senesinde o d&ouml;nemde &Ccedil;ipras h&uuml;k&uuml;metinin Biz bu g&ouml;r&uuml;şmelere şu anda devam edemeyeceğiz. gerek&ccedil;esiyle de sonlandırılmıştı. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımız m&uuml;teaddit kereler ifade ettiler. Biz bu g&ouml;r&uuml;şmelere başlamayı &ouml;n koşulsuz olarak her zaman hazırız. dediğinde aynı zamanda bu 4 yıl &ouml;nce sonlandırılmış olan g&ouml;r&uuml;şmelere de bir atıf yapmaktaydı. Şimdi son birka&ccedil; aydır devam eden yoğun bir diplomasi trafiği oldu. Bizim g&ouml;r&uuml;şmelerimiz oldu. Benim Yunan ve Alman muhataplarımla ve mevkidaşlarımızla yaptığımız, Dışişleri Bakanlığımızın &ccedil;alışmaları ve en &ouml;nemlisi de Cumhurbaşkanımızın AB liderleriyle Şans&ouml;lye Merkel le diğer liderlerle yaptığı yoğun diplomasi trafiği neticesinde bu hafta g&ouml;r&uuml;şmelerin başlayacağına dair, salı g&uuml;n&uuml;yd&uuml; zannediyorum, ilk duyuruyu da yaptık. Mutabakata vardık. Şimdi 61 inci tur g&ouml;r&uuml;şmeler kaldığı yerden aynen devam edecek. Daha &ouml;nceki konular ne se hangi konu başlıkları vardıysa bunlar m&uuml;zakere edilecek. - 3 koldan bu m&uuml;zakere s&uuml;recinin başlayacağını umuyoruz Bu istikşafi g&ouml;r&uuml;şmelerin yanı sıra 2 &ouml;nemli g&ouml;r&uuml;şme trafiğinin daha olacağına işaret eden Kalın, Bunlardan bir tanesi siyasi istişareler. Bu daha ziyade ikili ilişkilerin ele alındığı ekonomiden turizme, sınır g&uuml;venliğinden azınlıklar meselesine kadar bu konuların ele alındığı bir s&uuml;re&ccedil; oluyor. Bu da yine dışişleri bakanlıkları arasında devam ediyor. Bir de Askerler arasında g&uuml;ven artırıcı &ouml;nlem toplantıları başlığı altında yapılan bir dizi toplantılar var. Bunlar da T&uuml;rk ve Yunan askerleri arasında hem Ege de hem denizde hem karada hem havada hem sınırda birlikte bir &ccedil;alışma mekanizması oluşturabilmeleri i&ccedil;in inşa edilmiş bir yapı. Bunların da bir&ccedil;ok toplantısı yapıldı. Bu hafta gene NATO da da bu &ccedil;er&ccedil;evede toplantılar yapıldı. Bu da onların devamı olarak devam edecek. Dolayısıyla 3 koldan istikşafi g&ouml;r&uuml;şmeler, siyasi istişareler ve askeri g&ouml;r&uuml;şmeler şeklinde bu m&uuml;zakere s&uuml;recinin başlayacağını bekliyoruz, umuyoruz ve planlıyoruz. ifadelerini kullandı. Kalın, bir sonraki istikşafi g&ouml;r&uuml;şmenin tarihinin hen&uuml;z netleşmediğini, bunu mevkidaşlarıyla g&ouml;r&uuml;şt&uuml;klerini aktararak, şunları kaydetti: Burada tabii Cumhurbaşkanımızın diplomasiye, m&uuml;zakereye tekrar ikinci bir şans vererek bu s&uuml;recin &ouml;n&uuml;n&uuml; a&ccedil;ması son derece &ouml;nemli. Bunun hem Yunan tarafında hem Avrupa Birliği tarafında takdir edilmesi gerekiyor. Zira daha &ouml;nce de yaklaşık 1-1,5 ay kadar &ouml;nce biz T&uuml;rkiye ve Yunanistan olarak istikşafi g&ouml;r&uuml;şmelerin yeniden başlamasına dair a&ccedil;ıklamayı yapma konusunda mutabık kalmış idik. Fakat o zaman Yunanistan ın Mısır la yaptığı bu anlaşmadan dolayı bu ertenlenmişti. Şimdi tekrar b&ouml;yle bir durumla karşılaşmayacağımızı umut ediyoruz. Aynı zamanda &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki hafta, 1-2 Ekim de bir AB Liderler Zirvesi yapılacak. Burada &ouml;zellikle T&uuml;rkiye g&uuml;ndeminin pozitif bir şekilde ilerlemesi de b&uuml;y&uuml;k &ouml;nem arz ediyor. Cumhurbaşkanımız da ifade ettiler T&uuml;rkiye nin bu zirveden beklentileri &ccedil;ok a&ccedil;ık ve net. &Ouml;ncelikle G&uuml;mr&uuml;k Birliği Anlaşmasının g&uuml;ncellenmesini bekliyoruz. Bunu zaten Almanya, d&ouml;nem başkanlığında ge&ccedil;ireceğini de ifade etmişti. İkincisi, 15 Mart 2016 tarihli G&ouml;&ccedil; Mutabakatının g&uuml;ncellenmesi. Zira g&ouml;&ccedil; sorunu hala b&uuml;y&uuml;k bir kriz olarak devam ediyor ve T&uuml;rkiye d&uuml;nyada g&ouml;&ccedil; y&uuml;k&uuml;n&uuml; taşıyan birinci &uuml;lke olarak bu krizin &ccedil;&ouml;z&uuml;lmesine d&ouml;n&uuml;k &ccedil;ok ciddi adımlar atmaya da devam ediyor. Fakat maalesef y&uuml;k paylaşımı noktasında Avrupa Birliği &uuml;lkelerinden yahut başka &uuml;lkelerden, K&ouml;rfez &uuml;lkeleri de dahildir buna, gerekli adımlar maalesef atılmadı. Dolayısıyla g&ouml;&ccedil; anlaşmasının g&uuml;ncellenmesi de &ouml;nem arz ediyor. &Uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; olarak da vize serbestisi konusunun artık &ccedil;&ouml;z&uuml;me kavuşturulması ve T&uuml;rkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının da Schengen vize b&ouml;lgesine vizesiz girebilmesinin sağlanması. 1-2 Ekim de yapılacak zirveden olumlu birtakım kararlar &ccedil;ıkabilir Bunun dışında birka&ccedil; &ouml;nemli unsurun daha geliştiğini aktaran Kalın, bir tanesinin Akdeniz e kıyısı olan b&uuml;t&uuml;n &uuml;lkelerin katılımıyla yapılacak olan Doğu Akdeniz Konferansı olduğunu s&ouml;yledi. Kalın, bug&uuml;ne kadar T&uuml;rkiye yi dışarıda bırakan birtakım girişimlerin yapıldığına dikkati &ccedil;ekerek, bunların uygulanabilir olmadığını başta uzmanlar olmak &uuml;zere herkesin bildiğini dile getirdi. Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel ile Almanya Şans&ouml;lyesi Angela Merkel in de T&uuml;rkiye nin i&ccedil;erisinde olduğu bir girişimin yapılması gerektiğini ifade ettiklerini hatırlatan Kalın, ş&ouml;yle devam etti: Cumhurbaşkanımız da buna olumlu zaten yaklaştığını s&ouml;yledi. Bu konuda da &ccedil;alışmalarımız devam ediyor. &Ouml;yle bir konferansın g&uuml;ndemi ne olabilir. Bir de bunlara ilaveten m&uuml;zakerelerin yeniden canlandırılması &uuml;zerinde de durmak gerekir diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz. Yani yeni fasılların a&ccedil;ılması. Bunlar imkansız değil, eğer Avrupa Birliği burada kendi &uuml;zerine d&uuml;şeni yaparsa, pozitif bir g&uuml;ndemle ilerlerse bu 1-2 Ekim de yapılacak zirveden olumlu birtakım kararlar &ccedil;ıkabilir. Daha sonra yanılmıyorsam kasım ya da aralık ayında bir ikinci zirve daha olacak. O zirveye kadar da bu momentumu muhafaza edebilirsek hem Yunan tarafı hem AB &uuml;lkeleri, o zaman hem T&uuml;rkiye-AB ilişkilerinde ciddi bir yumuşama ve ivme yakalama imkanımız olacak hem de Doğu Akdeniz de T&uuml;rkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerde daha rasyonel, karşılıklı &ccedil;ıkarlara dayalı, karşılıklı saygıyı esas alan, adil paylaşıma dayalı bir ilişki bi&ccedil;imi geliştirmek m&uuml;mk&uuml;n olacak. Pelosi, T&uuml;rkiye ye karşı husumet i&ccedil;inde olan &ouml;n yargılı bir siyaset&ccedil;i Cumhurbaşkanlığı S&ouml;zc&uuml;s&uuml; İbrahim Kalın, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi nin ifadelerine ilişkin soru &uuml;zerine de şunları kaydetti: Pelosi, T&uuml;rkiye ye karşı husumet i&ccedil;inde olan &ouml;n yargılı bir siyaset&ccedil;i. Daha &ouml;nce de Ermeni soykırımı iddiaları konusunda b&ouml;yle bir tavır i&ccedil;erisinde girmişti. Nasıl soykırım iddiaları tarihi ger&ccedil;eklerle &ouml;rt&uuml;şmediyse bug&uuml;nk&uuml; T&uuml;rkiye siyaseti okumalarının da tarihi ve akt&uuml;el ger&ccedil;eklikle uzaktan yakından bir ilgisi yok. Ancak Batılı, Amerikalı ve Avrupalı siyaset&ccedil;iler, T&uuml;rkiye yi &ouml;zellikle Sayın Cumhurbaşkanımızı kendi i&ccedil; siyasetlerinin bir i&ccedil; malzemesi yapma alışkanlığından bir t&uuml;rl&uuml; vazge&ccedil;emiyorlar. Bu da T&uuml;rkiye Cumhuriyeti nin ve Cumhurbaşkanımızın k&uuml;resel etkisinin bir yansıması olarak da okunabilir. Ancak şu soruyu sormak lazım, T&uuml;rkiye de se&ccedil;imlere katılım oranı nedir, ABD de nedir? Demokratik temsil a&ccedil;ısından T&uuml;rkiye de ka&ccedil; siyasi parti vardır, ABD de ka&ccedil; tane vardır? Amerikan demokrasisinin krizi tartışmalarına baktığınız zaman, Amerikan siyasetine ve kongreye etki yapan, etkinin &ouml;tesinde oradaki ifadeyi mazur g&ouml;r&uuml;n ama siyasi pozisyonları satın alan &ccedil;ıkar grupları ne kadar etkilidir? T&uuml;rk siyasetinde &ccedil;ok partili hayata ge&ccedil;tiğimizden bu yana temsil noktasında nerde olduğumuza bir bakın. Bu konular mukayese bile kabul etmez. Kalın, Amerikan siyasetinin kendi i&ccedil; sorunlarını, T&uuml;rkiye &uuml;zerinden &ccedil;&ouml;zmeye &ccedil;alışan siyaset&ccedil;ilerin sadece beyhude bir &ccedil;aba i&ccedil;erisinde olduklarını belirterek, Onlara tavsiyemiz, tarihi doğru okumaları T&uuml;rkiye nin yeni dinamiklerini doğru okumalarıdır. Eskiden T&uuml;rkiye ye bir talimat verdiklerinde bunun derhal yerine getirileceğini zanneden &ccedil;ıkar ve g&uuml;&ccedil; &ccedil;evreleri artık T&uuml;rkiye de 15-16 yıldır b&ouml;yle bir d&uuml;zenin olmadığını anlamış olmak durumundalar. Bunu hala g&ouml;rmedilerse bizi izlemeye devam etsinler. diye konuştu.

Kalın: Üç koldan bu müzakere sürecinin başlayacağını umuyoruz

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "(Yunanistan ile)Üç koldan istikşafi görüşmeler, siyasi istişareler ve askeri görüşmeler şeklinde bu müzakere sürecinin başlayacağını bekliyoruz, umuyoruz ve planlıyoruz" dedi

Öne Çıkanlar