Bloomberght
Bloomberg HT Haberler KPMG: AB ile iş yapan her şirket Zeka Yasası’na uyumlu hale gelmeli

KPMG: AB ile iş yapan her şirket Zeka Yasası'na uyumlu hale gelmeli

AB'nin kabul ettiği Yapay Zeka Yasası ile AB'deki şirketlerin, 2025'de yasaya uyumlu hale gelmesi gerekecek. Bloomberght.com için sorularımı yanıtlayan ve gelişmekte olan ülkelerde işgücünün yüzde 40'nın etkilenmesinin beklendiğini söyleyen KPMG Türkiye İnovasyon ve Teknoloji Danışmanlığı Lideri Gökhan Mataracı, "Türk şirketler, AB ülkeleriyle ticaret yapıyor veya bu ülkelere ürün ve hizmet ihracatı gerçekleştiriyorsa, onlar da AB Yapay Zekâ Yasası'na uyum sağlamak zorunda. Bu durum, tedarik zinciri süreçlerini, iş birliklerini ve Türk ihracatçısının AB pazarındaki rekabet gücünü etkileyebilir" uyarısında bulundu.

Giriş: 14 Mart 2024, Perşembe 09:56
Güncelleme: 14 Mart 2024, Perşembe 09:56

HANDE BERKTAN

AB’de kabul edilen Yapay Zekâ Yasası, şirketlerin yapay zekâ sistemlerini uyumlu hale getirme ve etik kullanımını sağlama çabalarına odaklanarak inovasyonu teşvik etmeyi amaçlıyor. Şirketlerin bu yasaya uyum sağlamak için yapay zekâ sistemlerini analiz etmesi ve bir stratejik yol haritası oluşturması kritik önem taşıyor.

Bloomberght.com için AB Yapay Zeka Yasası’na ilişkin sorularımı yanıtlayan KPMG Türkiye İnovasyon ve Teknoloji Danışmanlığı Lideri Gökhan Mataracı “AB Yapay Zeka Yasası, temel hakları, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve çevresel sürdürülebilirliği korumak için risk temelli bir yaklaşım benimseyerek kapsamlı bir düzenleme getiriyor. Yasada, yapay zekânın tanımı oldukça geniş tutulmuş. Bu, basit teknolojilerden derin öğrenme ve üretken yapay zekâya kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Bu nedenle çok spesifik muafiyetler dışında, farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin bu düzenlemelerden etkileneceği öngörülüyor. Şirketlerin yapay zekâ sistemlerini bu standartlara uygun hale getirmeleri ve etik kullanımı sağlamaları gerekecek.” değerlendirmesini yaptı.

“AB Yapay Zeka Yasası kuralları, 2025’de uygulanmaya başlıyor”

Şirketlerin, AB Yapay Zeka Yasası’nın uyum sürecine dair Gökhan Mataracı “Genel amaçlı yapay zekâ yönetme kurallarının 2025'in başlarında uygulanması beklenirken daha katı düzenlemeler ve denetimlere tabi olan yüksek riskli yapay zekâ sistemlerinin 2026 yılının ilk yarısına kadar yasaya uyumlu hale getirilmesi gerekecek. Yasaya uyum sağlamayan şirketlerin ciddi yaptırımlarla karşılaşacağı öngörülüyor. Cezalar, ihlalin büyüklüğüne ve şirketin büyüklüğüne göre değişiklik gösteriyor. Bu, pazardan men cezalarından ciddi para cezalarına kadar çeşitli şekillerde gerçekleşebilir. Örneğin, 35 milyon euroya varan veya küresel cironun yüzde 7'sine kadar para cezaları söz konusu olabilir” dedi.

AB ile iş yapan Türk şirketler, AB Yapay Zeka Yasası şartlarına hazır mı?

AB ile iş yapan Türk şirketlerin, AB Yapay Zeka Yasası’ndan nasıl etkileneceklerini KPMG Türkiye İnovasyon ve Teknoloji Danışmanlığı Lideri Gökhan Mataracı “Türkiye'deki şirketler, AB ülkeleriyle ticaret yapıyor veya bu ülkelere ürün ve hizmet ihracatı gerçekleştiriyorsa AB Yapay Zekâ Yasası'na uyum sağlamak zorunda kalacaklar. AB pazarındaki müşterileri veya iş ortakları olan şirketlerin yasal düzenlemelere uygun olmaları talep edilebilir. Bu durum, tedarik zinciri süreçlerini, iş birliklerini etkileyebilir ve Türk şirketlerinin AB pazarındaki rekabet gücünü etkileyebilir” şeklinde anlattı.

“Yasaya uyum çerçevesinde, Türk şirketleri teknoloji yatırımlarına daha çok sermaye ayırmak durumunda”

Türk şirketlerinin, yasaya uyum çerçevesinde, teknoloji yatırımlarına daha çok bütçe ayırmaları kaçınılmaz olacak. Gökhan Mataracı “Yeni düzenlemeler, Türk şirketlerinin teknoloji transferi, araştırma ve geliştirme faaliyetleri ile inovasyon stratejilerini şekillendirebilir. Uyum sağlanması için ek finansmana ve kaynaklara ihtiyaç duyulabilir. Bu durum, şirketlerin yatırım ve finansman stratejilerini etkileyebilir ve belirli alanlarda yatırımların yoğunlaşmasına neden olabilir. Son olarak, yapay zekâ teknolojilerinin geliştirilmesi, dağıtımı ve kullanımı için belirli kuralların ve standartların takip edilmesi gerekecek. Buna göre, Türkiye’deki şirketlerin uyum sağlamak ve rekabet güçlerini korumak için çeşitli stratejiler geliştirmesi gerekeceği açık” değerlendirmesinde bulundu.

AB Yapay Zeka Yasası, küresel ekonomileri nasıl etkileyecek?

AB Yapay Zekâ Yasası'nın dünya genelindeki ülkelerin kendi yasaları için bir "taslak" işlevi görebileceği tahmin ediliyor. KPMG Türkiye İnovasyon ve Teknoloji Danışmanlığı Lideri Gökhan Mataracı “ABD ve Çin gibi teknoloji öncüleri yapay zekâyı düzenleme yollarını ararken Avrupa yasama organları, neredeyse her sektör ve iş için önemli bir teknoloji olan yapay zekâ için küresel bir standart belirlemeyi amaçlayan kuralları hazırlayarak öncülük etmiş oldu. Genel olarak, AB Yapay Zekâ Yasası'nın küresel ekonomiye etkisi, etkili bir şekilde uygulanmasına, mevcut düzenlemelerle uyumluluğuna ve yenilik ile etik düşünceler arasındaki dengeyi sağlama yeteneğine bağlı olacak. İlk aşamada işletmeler için zorluklar oluşturabileceği gibi, aynı zamanda KPMG’nin de küresel olarak yıllardır hizmet olarak sunduğu sorumlu yapay zekâ gelişimini teşvik edebilir. Avrupa'nın küresel yapay zekâ alanındaki rekabetçiliğini artırabilir” yorumunda bulundu.

“Yapay zekanın, küresel işgücünün yüzde 40’ını etkilemesi bekleniyor”

Yapay zeka teknolojilerinin, küresel işgücü üzerindeki etkisine dair Gökhan Mataracı “İş gücü açısından baktığımızda yapay zekâ teknolojileri ilerledikçe iş kaybı endişelerinin arttığını görüyoruz. IMF’in güncel bir raporuna göre, yapay zekânın küresel istihdamın neredeyse yüzde 40’ını etkileyeceği öngörülüyor. Bu durum özellikle gelişmiş ekonomilerde daha büyük bir risk oluşturuyor, ancak bu ekonomiler aynı zamanda yapay zekâ faydalarını daha iyi değerlendirebiliyor. Gelişmiş ekonomilerdeki işlerin yaklaşık yüzde 60'ı yapay zekâ tarafından etkileneceği öngörülürken bu durumun bilişsel görevlere dayalı işlerin yaygınlığından kaynaklandığı düşünülüyor. Gelişmekte olan ekonomilerde bu etkinin yüzde 40, düşük gelirli ülkelerde ise yüzde 26 olacağı öngörülüyor. Bu durum, gelişmekte olan ve düşük gelirli ülkelerin yapay zekânın faydalarını daha az değerlendireceği anlamına geliyor” diye konuştu.

“Ülkelerin eğitim programları, yapay zeka teknolojisine uyum çerçevesinde güncellenmeli”

AB Yapay Zekâ Yasası, yapay zekânın istihdam üzerindeki etkisini ele almak için hükümler içeriyor ve iş gücünün yeniden eğitilmesinin ve beceri geliştirme girişimlerinin önemini vurguluyor.

Eğitim programlarının günün teknolojilerine uyumlu bir vizyon ve anlayışa çekilmesi gerekliliğini vurgulayan Gökhan Mataracı “Eğitim ve eğitim programlarına yatırım yaparak otomasyonun işler üzerindeki olumsuz etkilerini hafifletmeyi ve daha kapsayıcı bir dijital ekonomiyi teşvik etmeyi amaçlıyor. Ek olarak, bu yasaların hayata geçmesi, yapay zekâ uyumlu, etik ve denetimi odaklı yeni iş rollerinin oluşturulmasını sağlayabilir. Sonuç olarak, AB Yapay Zekâ Yasası'nın dünya ekonomilerine ve iş gücüne etkisi karmaşık ve çeşitli olacaktır. Bu etkilerin doğru şekilde yönetilmesi ve uygun politika önlemleri alınması önemlidir, böylece yapay zekâ teknolojilerinin getirdiği fırsatlar en iyi şekilde değerlendirilebilir ve olası riskler en aza indirilebilir” açıklamasını yaptı.