Bloomberght
Bloomberg HT Haberler "ABD’de bu yıl 3 faiz artışı bekliyoruz"

"ABD'de bu yıl 3 faiz artışı bekliyoruz"

Dünya Bankası Kalkınma Beklentileri Grubu Direktörü Ayhan Köse, "ABD'de bu yıl 3 faiz artışı bekliyoruz" dedi

Giriş: 11 Ocak 2018, Perşembe 11:19
Güncelleme: 11 Ocak 2018, Perşembe 11:19

Dünya Bankası Kalkınma Beklentileri Grubu Direktörü Ayhan Köse, dünya geneline yayılan senkronize toparlanmanın memnuniyet verici bir gelişme olduğunu belirterek, küresel ekonominin gelecek 2-3 yıl boyunca iyi performans sergilemesini sağlayacak momentumu kazandığını düşündüklerini söyledi.

Köse, Dünya Bankası’nın, "Küresel Ekonomik Beklentiler (DEG)" raporunun Ocak 2018 sayısını yayımlamasının ardından AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Büyüme beklentilerinde yapılan yukarı yönlü revizyonların raporun en önemli noktasını oluşturduğunu vurgulayan Köse, şunları kaydetti:

"Küresel büyüme beklentilerimizi yükselttik. ABD, Euro Bölgesi ve Japonya’yı içeren gelişmiş ekonomilere yönelik beklentilerimizi kayda değer şekilde yukarı çektik. Gelişen ve yükselen piyasa ekonomilerinin de bu yıl ve gelecek yıl hızlanmasını bekliyoruz. Dünya geneline yayılan senkronize toparlanma memnuniyet verici bir gelişme. Küresel ekonominin gelecek 2-3 yıl boyunca iyi performans sergilemesini sağlayacak momentumu kazandığını düşünüyoruz."

Köse, Euro Bölgesi’nde izlenen ivmelenmeyi, uzun süredir devam eden mali ve parasal genişleme politikalarının meyvesi olarak nitelendirirken, banka kredileri ve yatırımlarda güçlü toparlanma olduğuna dikkati çekti.

ABD’ye yönelik güncel beklentilerin kısa süre önce yasalaşan vergi indirimleri ve yatırımlardaki artışı yansıttığını ifade eden Köse, söz konusu düzenlemenin Amerikan vergi sistemini uluslararası standartlara yaklaştırdığını söyledi.

- "Gelişmiş ülkelerde enflasyon baskılarının güçlendiğini görebiliriz"

Ayhan Köse, gelişmiş ülkelerde uygulanan genişleme politikalarına karşın düşük seyreden enflasyon için de olumlu sinyaller verdi. Borçlanma maliyetlerinin düşmesi, küresel üretimdeki kapasite açığı, teknoloji ve ticaretteki yapısal değişim gibi çeşitli sebeplerden ötürü azalan enflasyon baskılarının zamanla güçlenmeye başlayacağını ifade eden Köse, şunları kaydetti:

"Yaklaşık 5-6 yıl önce küresel ekonomide ciddi seviyede atıl kapasite olduğunu izliyorduk ancak bunun 2018’de gelişmiş ülkelerdeki büyümeyle kaybolacağını düşünüyoruz. Yükselen ve gelişmekte olan ekonomilerde de üretim açıklarının sıfıra yaklaşmasını bekliyoruz. Bu, üretim açıkları bakımından ücretleri baskılayan ortamın değişeceği anlamına geliyor. Gelişmiş ülkelerde iş gücü piyasaları sıkılaştıkça ve küresel ölçekte talep fazlası arttıkça enflasyon baskılarının güçlendiğini görebiliriz."

- "ABD’de bu yıl 3 faiz artışı bekliyoruz"

Dünya Bankası Kalkınma Beklentileri Grubu Direktörü Köse, gelişmiş ülke ekonomilerindeki toparlanmanın ABD, Avrupa ve Japonya merkez bankalarının para politikalarını da etkileyeceğini belirterek, "ABD’de bu yıl 3 faiz artışı bekliyoruz. Bu, ülke ekonomisi sağlıklı büyümeyi ve ABD Merkez Bankası, politikalarına dair açık iletişimi sürdürdüğü takdirde diğer ülkeler için de olumlu bir gelişme olacaktır." dedi.

Avrupa Merkez Bankası’nın ise bu yıl varlık programını sonlandıracağı ancak faiz artırmayacağı öngörüsünde bulunan Köse, kademeli normalleşmenin yükselen ekonomilerin daha yüksek borçlanma maliyetlerine hazır olmasını gerektirdiğini söyledi.

Köse, "Yükselen ekonomilerin ve gelişmekte olan ülkelerin makroekonomik ortamlarını borçlanma maliyetlerindeki artışa hazırlamak çok önemli. Bunun için mali istikrar için tedbirler alınması ve güçlü bir para politikası çerçevesinin oluşturulması gerekiyor. Genel olarak mali dengelerin borçlanma maliyetindeki artışa hazırlanması önem teşkil ediyor." ifadelerini kullandı.

Faiz hadlerinde ani bir artış beklenmemesine karşın borçlanma maliyetlerinde ortaya çıkabilecek ani bir yükselişin, 2018’in en önemli riskleri arasında yer aldığını belirten Köse, bu çerçevede varlık fiyatlarında yaşanabilecek olası değişimlerin de önemli olduğunu vurguladı.

Köse, korumacı politikalardaki güçlenme ve jeopolitik gerilimleri kısa vadeli diğer riskler arasında sıralarken, uzun vadede en büyük riskin düşük potansiyel büyüme olduğunu söyledi.

AA