Ömer Koç'tan aşı milliyetçiliği uyarısı

D&uuml;nyada aşılamalar konusunda adil dağıtım konusunda tartışmalar devam ederken Ko&ccedil; Holding Y&ouml;netim Kurulu Başkanı &Ouml;mer Ko&ccedil; tan da aşı milliyet&ccedil;iliği uyarısı geldi. Ko&ccedil; Holding 34. &Uuml;st D&uuml;zey Y&ouml;neticiler Toplantısı (&Uuml;DYT) aralık ayının son haftasında yapıldı ve program kapsamındaki konuşmalar Ko&ccedil; Holding in kurumsal dergisi Bizden Haberler de yayımlandı. Pandemi nedeniyle &ouml;nemli &ouml;l&ccedil;&uuml;de online katılımla yapılan ve Rahmi Ko&ccedil; M&uuml;zesi nde canlı yayınlanan &Uuml;st D&uuml;zey Y&ouml;neticiler Toplantısı&rsquo;nın a&ccedil;ılış konuşmasını yapan Ko&ccedil; Holding Y&ouml;netim Kurulu Başkanı &Ouml;mer M. Ko&ccedil;, T&uuml;rkiye&rsquo;de, d&uuml;nyada ve Ko&ccedil; Topluluğu&rsquo;nda son bir yıl i&ccedil;inde yaşanan gelişmeleri yorumladı. Daha evvel eşi benzeri g&ouml;r&uuml;lmemiş fevkal&acirc;de zor bir d&ouml;nemden ge&ccedil;ildiğine dikkat &ccedil;eken &Ouml;mer M. Ko&ccedil;, İkinci D&uuml;nya Savaşı&rsquo;ndan bu yana ilk kez bu boyutta bir salgın yaşandığını hatırlattı. &Ouml;mer M. Ko&ccedil; &ldquo;Pandemi nedeniyle hepimiz d&uuml;nyevi kaygıları bir kenara koyduk; kendimizin ve sevdiklerimizin hayatına ilişkin korkular i&ccedil;indeyiz. B&ouml;ylesine bilinmezliklerle dolu bir ortamda, &ouml;nemli bireysel ve profesyonel kararlar almak zorunda kaldık. &lsquo;Bu fevkal&acirc;de g&uuml;&ccedil; d&ouml;nemi artık geride bıraktık&rsquo; diyebilmeyi &ccedil;ok arzu ederdim; ancak &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki senenin ikinci yarısından evvel bunun m&uuml;mk&uuml;n olamayacağı anlaşılıyor&rdquo; dedi. 2020 Ko&ccedil; Holding a&ccedil;ısından başarılı ge&ccedil;ti &Uuml;DYT katılımcıları nezdinde Ko&ccedil; Topluluğu b&uuml;nyesindeki &ccedil;alışma arkadaşlarına bu s&uuml;re&ccedil;te sergiledikleri fed&acirc;karlık ve y&uuml;ksek seviyedeki g&ouml;rev bilinci nedeniyle teşekk&uuml;r eden &Ouml;mer M. Ko&ccedil;, bu zor g&uuml;nlerde T&uuml;rkiye&rsquo;ye en iyi şekilde hizmet etme gayesiyle kenetlendiğini hatırlatarak s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;: &ldquo;Hızla hayata ge&ccedil;irilen toplumsal destek projeleri, &ccedil;alışanlarımıza sahip &ccedil;ıkışımız, iş ortaklarımıza y&ouml;nelik destekler ve duyarlı iletişim &ccedil;alışmalarımızla, &uuml;lkemizin salgınla m&uuml;cadelesinde Topluluğumuz diğer şirket ve kuruluşlara &ouml;rnek oldu. &lsquo;&Ouml;nce insan&rsquo; diyerek aldığımız sıkı &ouml;nlemler sayesinde ticari faaliyetlerimizle değer yaratmayı da s&uuml;rd&uuml;rebildik. Yaşanılan bunca zorluğa rağmen, 2020 senesi Topluluğumuz a&ccedil;ısından g&acirc;yet başarılı ge&ccedil;miştir.&rdquo; K&uuml;resel işbirliğini ihya etmek gerekiyor Aşıların akılcı ve &acirc;dil şekilde dağıtımı Yılın son haftalarında d&uuml;nyadaki aşı &ccedil;alışmalarına dair gelen olumlu haberlerin herkesi umutlandırdığına dikkat &ccedil;eken &Ouml;mer M. Ko&ccedil;, insanlığın sarılacağı en sağlam ipin bilimin rehberliği olduğunun a&ccedil;ık&ccedil;a g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n altını &ccedil;izerek şunları s&ouml;yledi: &ldquo;Aşıların rekor sayılacak bir hızla geliştirilebilmesi, bilim insanlarının sınırlar &ouml;tesi yardımlaşmasıyla m&uuml;mk&uuml;n olabildi. Her alandaki ortak tehditlerle m&uuml;cadele edebilmek i&ccedil;in, son yıllarda y&uuml;kselen milliyet&ccedil;ilik dalgalarıyla kurumsal mekanizmaları iyice yıpranan k&uuml;resel iş birliğini bir an evvel daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir şekilde ihy&acirc; etmek gerekiyor. Almanya&rsquo;ya g&ouml;&ccedil; etmiş iki T&uuml;rk bilim insanının, bilimsel yetkinlikleri sayesinde ilerleyip ABD merkezli &ccedil;okuluslu bir şirketle iş birliği yaparak geliştirdikleri aşının hik&acirc;yesi, ilh&acirc;m verici olduğu kadar, insanı odağına alan bir k&uuml;reselleşmenin daha iyi bir geleceğe hizmet edebileceğinin de isp&acirc;tıdır.&rdquo; Aşı milliyet&ccedil;iliğinin k&uuml;resel toparlanmayı geciktirmeyeceğini &uuml;mit ederim Yine de gelişmelerin temkinli bir iyimserlikle karşılanması gerektiğini belirten &Ouml;mer M. Ko&ccedil; s&ouml;zlerine ş&ouml;yle devam etti: &ldquo;İnsan, şifreli molek&uuml;llerle h&uuml;creleri adeta programlayarak antikor &uuml;retmelerini başaracak kadar zeki bir canlı... Peki, bu &uuml;st&uuml;n teknolojiyle &uuml;retilen aşının akılcı ve adil dağılımını sağlayacak basiret ve vicdana da haiz miyiz, g&ouml;receğiz. D&uuml;nya n&uuml;fusunun sadece y&uuml;zde 13&rsquo;&uuml;n&uuml; temsil eden zengin &uuml;lkelerin, &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki sene &uuml;retilecek aşıların yarısını şimdiden satın aldıkları s&ouml;yleniyor. İnsanlık, sınır nedir bilmeyen bir pandemide en zayıf halka kadar g&uuml;&ccedil;l&uuml;yken, D&uuml;nya Sağlık &Ouml;rg&uuml;t&uuml; 2021 başında &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; dalga uyarıları yaparken, bir de aşı milliyet&ccedil;iliği y&uuml;z&uuml;nden k&uuml;resel iyileşme ve toparlanma s&uuml;recinin gecikmeyeceğini &uuml;mid ederim.&rdquo; Biden AB ile ilişkileri onaracak ABD ve AB&rsquo;deki olası gelişmeler d&uuml;nyadaki siyasi gelişmelere dair geniş bir değerlendirme yapan &Ouml;mer M. Ko&ccedil;, analizine ABD&rsquo;de başkanlık se&ccedil;imlerinin sonu&ccedil;larına değinerek başladı. G&ouml;revi Donald Trump&rsquo;tan devralacak olan Joe Biden&rsquo;ı yoğun bir g&uuml;ndemin beklediğini belirterek Biden&rsquo;ın ABD nin k&uuml;resel liderliğini, en azından kaybolan yumuşak g&uuml;c&uuml;n&uuml; yeniden tesis etmeye &ccedil;alışacağına ve &ouml;nceliği Trump&rsquo;ın neredeyse hasım ilan ettiği Avrupa Birliği&rsquo;yle ilişkilerin tamirine vereceğine dikkat &ccedil;ekti. Yeşil mutabakat hedefleri pek &ccedil;ok sekt&ouml;rde iş modellerini değiştirecek &ldquo;K&uuml;resel g&uuml;ndemin belirlenmesinde en &ouml;nemli rol&uuml; oynayan ABD ve AB&rsquo;nin, iklim değişikliği gibi konularda artık benzer pozisyonları savunması bekleniyor&rdquo; diyen &Ouml;mer M. Ko&ccedil;, AB&rsquo;nin Yeşil Mutabakat hedeflerinin &ouml;neminin altını &ccedil;izdi ve s&ouml;zlerine s&ouml;yle devam etti: &ldquo;Bu konu, pek &ccedil;ok sekt&ouml;rde iş modellerini k&ouml;kten değiştirebilecek risk ve fırsatlarla karşımıza &ccedil;ıkacak. Gerekli d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m&uuml; hızla sağlayabilenler rekabette &ouml;nemli avantajlar yakalayacak.&rdquo; İkinci koronovir&uuml;s dalgasıyla yeniden evlere kapanan Avrupa&rsquo;da yılın son &ccedil;eyreğinde ciddi bir ekonomik daralma &ouml;ng&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; kaydederek, &ldquo;Avrupa Merkez Bankası, tahvil alım programı vasıtasıyla piyasalara pompalayacağı fon miktarını ge&ccedil;tiğimiz g&uuml;nlerde 500 milyar Euro artırarak 1,8 trilyona y&uuml;kseltti ve program s&uuml;resini de Mart 2022&rsquo;ye kadar 9 ay uzattı. Bankanın sadece bu yıl Euro B&ouml;lgesi ekonomilerine sağladığı destek toplamda 3 trilyona ulaşmış oldu. Bu sıkıntılı d&ouml;nemde, AB Komisyonu&rsquo;nun gayretleriyle şekillenen 750 milyar Euro luk teşvik paketinin finansmanında &lsquo;yeşil tahvillerin&rsquo; de kullanılacak olması, s&ouml;z konusu yenilik&ccedil;i bor&ccedil;lanma ara&ccedil;larının k&uuml;resel piyasalardaki likiditesi a&ccedil;ısından &ouml;nemli bir gelişmedir. Daha da &ouml;nemlisi, AB &uuml;lkeleri tarihte ilk defa mali transferler i&ccedil;in ortak bor&ccedil;lanma yoluna gidiyorlar&rdquo; dedi. &Ccedil;in pandemide b&uuml;y&uuml;k ekonomiler i&ccedil;inde en az sarsılan &uuml;lke oldu Ge&ccedil;en sene ticaret savaşları, bu sene başında ise pandemi nedeniyle yine g&uuml;ndemin odağında olan &Ccedil;in&rsquo;in pandemi s&uuml;recinde t&uuml;m b&uuml;y&uuml;k ekonomiler i&ccedil;inde en az sarsılan &uuml;lke olduğunu hatırlatan &Ouml;mer M. Ko&ccedil;, yeni Amerikan y&ouml;netiminin &Ccedil;in&rsquo;i sistemik d&uuml;şman değil, rakip diye adlandıracağını d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; belirtti. Ardından şu değerlendirmeleri yaptı: &ldquo;&Ccedil;in&rsquo;in altın karşılığı yuan ile &ouml;deme yapmayı taahh&uuml;t etmesi ve kripto para konusunda attığı hızlı adımlar, hem doların rezerv para h&acirc;kimiyetini hem de ABD&rsquo;nin SWIFT mekanızması &uuml;zerinden tesis ettiği yaptırım g&uuml;c&uuml;n&uuml; sarsabilir. Bu, zamanında Sovyetlerin denemeye bile c&uuml;ret edemediği bir tavır.&rdquo; Pekin d&uuml;nyayı iki kutba ayıracak bir tavır i&ccedil;inde &ldquo;Kasım ayında 15 Pasifik &uuml;lkesinin imzaladığı d&uuml;nyanın en b&uuml;y&uuml;k serbest ticaret anlaşması, &Ccedil;in, Japonya ve G&uuml;ney Kore&rsquo;yi ilk kez bir araya getiriyor. Tedarik zincirlerini kuvvetlendirmeyi ve yeni e-ticaret kuralları oluşturmayı hedefleyen anlaşma, k&uuml;resel ekonominin y&uuml;zde 30&rsquo;unu kapsıyor&ldquo; diyen &Ouml;mer M. Ko&ccedil;, bu anlaşmanın &Ccedil;in&rsquo;i yeni teknoloji standartları konusunda &ouml;n plana &ccedil;ıkaracağını s&ouml;yledi. Pekin&rsquo;in d&uuml;nyayı hem finansal, hem teknolojik olarak iki kutba ayırabilecek bir meydan okuma i&ccedil;inde olduğuna dikkat &ccedil;eken &Ouml;mer M. Ko&ccedil;, k&uuml;resel g&uuml;&ccedil; m&uuml;cadelesinin temelinin ekonomik paylaşım olduğunu, ancak b&uuml;y&uuml;k savaşların ekonomik sebeplerden &ccedil;ıktığının s&ouml;ylenemeyeceğini hatırlatarak Ne Birinci, ne de İkinci D&uuml;nya Savaşları, iktisadi sebeplerden dolayı patlak verdi dedi. ABD nin İran a yaptırımlarının hafifletilmesi m&uuml;spet bir gelişme olacak &Ouml;mer M. Ko&ccedil;, daha sonra Ortadoğu&rsquo;daki, &uuml;lkemizi de yakından ilgilendiren gelişmeleri değerlendirdi ve ABD&rsquo;nin İran&rsquo;a yaptırımlarının hafifletilmesinin, T&uuml;rkiye&rsquo;nin bu &uuml;lkeyle olan ticareti a&ccedil;ısından da m&uuml;spet bir gelişme olacağını s&ouml;yledi. Uluslararası politika ve T&uuml;rkiye d&uuml;nyanın b&uuml;y&uuml;k ekonomilerindeki iktisadi ve siyasi gelişmeleri değerlendirdikten sonra &Ouml;mer M. Ko&ccedil;, T&uuml;rkiye&rsquo;nin uluslararası alandaki konumu ve stratejisine dair analizler yaptı. Rusya ile siyasi ilişkilerimizde belirsizliğin h&acirc;kim olmaya devam edecek gibi g&ouml;r&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, Avrupa ile de Suriye politikası nedeniyle siyasi tansiyonun y&uuml;kseldiğini belirten &Ouml;mer M. Ko&ccedil;, &ldquo;Doğu Akdeniz&rsquo;de, tarafı olmadığımız uluslararası s&ouml;zleşmeler &ouml;ne s&uuml;r&uuml;lerek ve bizimle katiyyen istiş&acirc;re edilmeksizin b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;&uuml;de sınırlanmak istenen egemenlik haklarımızı, donanmamız vasıtasıyla savunma durumunda kaldık. Ge&ccedil;tiğimiz hafta ger&ccedil;ekleşen AB liderler zirvesinde, bu mesele nedeniyle &uuml;lkemize karşı a&ccedil;ıklanan yeni yaptırımların &ccedil;er&ccedil;evesi dar tutuldu; ancak mart ayında yeni bir değerlendirme yapılacağı belirtiliyor&rdquo; dedi. &Ouml;mer M. Ko&ccedil;, Doğu Akdeniz&rsquo;le bağlantılı olarak Libya&rsquo;da tarafı olduğumuz s&uuml;re&ccedil; ve Azerbaycan&rsquo;ın Karabağ&rsquo;daki operasyonu &ccedil;er&ccedil;evesinde uluslarası g&uuml;ndeme yeni başlıkların eklendiğini hatırlatarak ş&ouml;yle devam etti: &ldquo;ABD Kongresi&rsquo;nde &ccedil;oğu meselede uzlaşamayan siyaset&ccedil;iler, son d&ouml;nemde &uuml;lkemize karşı verilen &ouml;nergelerde adeta tek v&uuml;cut oluyorlar. Kongreden ge&ccedil;en savunma b&uuml;t&ccedil;esi yasasına eklenen ve hafta i&ccedil;inde CAATSA yaptırımlarının a&ccedil;ıklanmasını da tetikleyen h&uuml;k&uuml;m, bu tehlikeli ortak tutumun son manifestosudur. Alman ve Fransız dışişleri bakanlarının, The Washington Post&rsquo;ta yayımlanan ve Biden&rsquo;ın se&ccedil;ilmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdikleri makalelerinde, m&uuml;stakbel başkanı T&uuml;rkiye&rsquo;ye karşı ortak bir &ccedil;izgi belirlemeye davet ettiklerini de endişe ile m&uuml;şahede ediyoruz.&rdquo; &Ouml;mer M. Ko&ccedil;, daha sonra ekonomik alandaki gelişmelere dair değerlendirmelerini aktardı: &ldquo;Pandeminin ilk dalgasıyla yılın ikinci &ccedil;eyreğinde k&uuml;resel &ouml;l&ccedil;ekte adeta duran ekonomik faaliyetler, h&uuml;k&uuml;metlerin devreye aldığı b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;ekli parasal ve mali destek programlarıyla haziran ayından itibaren hızla toparlandı. Ancak, son d&ouml;nemde ikinci dalgayla birlikte tekrar sekteye uğrayan k&uuml;resel ekonomi, IMF tahminlerine g&ouml;re sene sonunda y&uuml;zde 4,4 k&uuml;&ccedil;&uuml;lecek&rdquo; diyen Ko&ccedil;, T&uuml;rkiye ekonomisinde de seyrin benzer olduğunu belirterek şunları s&ouml;yledi: &ldquo;İkinci &ccedil;eyrekteki y&uuml;zde 9,9&rsquo;luk sert daralmanın ardından, kamu bankalarının d&uuml;ş&uuml;k faizli kredilerinin yarattığı i&ccedil; talep patlamasıyla, &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; &ccedil;eyrekte y&uuml;zde 6.7 b&uuml;y&uuml;d&uuml;k.&rdquo; &Ouml;mer M. Ko&ccedil;, d&uuml;nya ve T&uuml;rkiye&rsquo;ye dair yaptığı analizlerin ardından Ko&ccedil; Topluluğu&rsquo;nda 2020 yılı i&ccedil;inde yaşanan gelişmelere değindi. Topluluğun bu zorlu d&ouml;nemde g&uuml;venle hareket etmesini sağlayan etkenlerin başında, son derece sağlıklı bor&ccedil;luluk oranı ve nakit yaratma kapasitesinin bulunduğunu belirtti. Toplumsal fay hatlarındaki kırılmalar ve teknolojik gelişmelerin, uluslararası siyaseti, iş birliğini ve ticareti ana hatları hen&uuml;z belirsiz yeni bir dengeye doğru değişime zorladığına dikkat &ccedil;eken &Ouml;mer M. Ko&ccedil;, şunları s&ouml;yledi: &ldquo;&rsquo;&Uuml;lkem varsa ben de varım&rsquo; diyen bir Topluluk olarak, s&ouml;z konusu belirsizlikler i&ccedil;inde t&uuml;m paydaşlarımız a&ccedil;ısından g&uuml;venilir bir liman olmak i&ccedil;in elimizden geleni yapmalıyız. Zira sahip olduğumuz ekonomik g&uuml;&ccedil; ve &uuml;lkenin en iyi yetişmiş insan kaynağını istihdam ediyor olmak, bize gurur verdiği kadar sorumluluk da y&uuml;kl&uuml;yor.&rdquo; &Ouml;rneğin, Yeşil Mutabakat ve tedarik zincirlerinin Batı&rsquo;ya kayması gibi dinamiklerin sunabileceği fırsatlardan &uuml;lkemizin istifade etmesi ve bunlara ilişkin risklerin en iyi şekilde y&ouml;netilebilmesi i&ccedil;in, &ouml;zel sekt&ouml;r&uuml;n fikir &ouml;nderliğinin elzem olduğunun altını &ccedil;izen &Ouml;mer M. Ko&ccedil;, Ko&ccedil; Topluluğu y&ouml;neticilerini bu konularda etkin olmaya davet etti. Bunun t&uuml;m paydaşlar nezdinde Topluluğun itibarının pekişmesine yardımcı olacağını, yasal ve idari &ccedil;er&ccedil;evenin ekonominin ger&ccedil;eklerine uygun şekillenmesine de hizmet edeceğini vurgulayarak &ldquo;Bilhassa vurgulamak isterim ki, itibarımızın en &ouml;nemli unsuru, &uuml;lkemizin geleceği olan gen&ccedil;lerimiz nezdindeki algımızdır. Ko&ccedil; Topluluğu olarak herkesten &ccedil;ok onların g&uuml;vendiği, onların umutlarını besleyen ve ideallerini ger&ccedil;ekleştirmelerini m&uuml;mk&uuml;n kılan &lsquo;g&uuml;venilir bir paydaş&rsquo; olmak i&ccedil;in elimizden geleni yapmaya gayret ediyoruz ve edeceğiz&rdquo; dedi. The Great Reset ve purpose yaklaşımı &Ouml;mer M. Ko&ccedil;, daha sonra, uluslararası d&uuml;ş&uuml;nce platformlarının &ldquo;The Great Reset&rdquo; manifestosuyla t&uuml;m toplumsal paydaşlara duyarlı bir kapitalizm modeli &ouml;nerdikleri 2020 yılında Ko&ccedil; Topluluğu&rsquo;nun yaptıklarıyla, kurumsal k&uuml;lt&uuml;r&uuml;n&uuml;n &ouml;z&uuml;nde bu yaklaşımın bulunduğunu ispat ettiğine değinerek d&uuml;nyamızın hangi sorunlarına odaklanıldığını vurgulayan &ldquo;purpose&rdquo; kavramının &ouml;nemine dikkat &ccedil;ekti ve &ldquo;Purpose odaklı bir strateji yalnızca toplumsal fayda sağlamaya hizmet etmekle kalmayacak, her ge&ccedil;en g&uuml;n giderek daha fazla t&uuml;ketici, tercihlerini bu hassasiyeti g&ouml;zeterek yaptığından, &lsquo;purpose tanımı&rsquo; markalarımızın k&acirc;rlı b&uuml;y&uuml;mesi i&ccedil;in de bir zorunluluk haline gelecek&rdquo; dedi. Konuşmasını, eyl&uuml;l ayında kaybettiğimiz Suna Kıra&ccedil;&rsquo;ı anarak s&uuml;rd&uuml;ren &Ouml;mer M. Ko&ccedil;, onun &ldquo;Ekonomik zorluklar aşılır, siyasi krizler &ccedil;&ouml;z&uuml;mlenir, ancak &ccedil;ocukları harcanmış bir toplumu yeniden onarmak m&uuml;mk&uuml;n değildir&rdquo; s&ouml;z&uuml;n&uuml; hatırlattı ve 2021 yılında memleketimin daha aydınlık ve m&uuml;reffeh g&uuml;nler yaşaması y&ouml;n&uuml;ndeki temennisiyle s&ouml;zlerini sonlandırdı.

Ömer Koç'tan aşı milliyetçiliği uyarısı

Öne Çıkanlar