Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Piyasa uzmanları seçimleri değerlendirdi

Piyasa uzmanları seçimleri değerlendirdi

  • RBS Araştırma Müdürü Timothy Ash, Morgan Stanley Başekonomisti Tevfik Aksoy, Nomura Başekonomisti Olgay Büyükkayalı ve Goldman Sachs Başekonomisti Ahmet Akarlı Bloomberg HT için seçim sonuçlarını yorumladı

Giriş: 13 Haziran 2011, Pazartesi 11:12
Güncelleme: 13 Haziran 2011, Pazartesi 12:55

Bloomberg HT'nin canlı yayında sorularını yanıtlayan Royal Bank of Scotland Araştırma Müdürü Timothy Ash, Morgan Stanley Başekonomisti Tevfik Aksoy, Nomura Başekonomisti Olgay Büyükkayalı ve Goldman Sachs Başekonomisti Ahmet Akarlı, 24. dönem milletvekili seçimlerinin sonuçlarının, AKP'nin 3. zaferini ve piyasanın seçim sonrası olası hareketlerini değerlendirdi.

Timothy Ash (Royal Bank of Scotland Araştırma Müdürü) : Piyasa için en iyi sonuç

Piyasa ve yatırımcı perspektifinden bakıldığında en iyi sonuç olduğunu belirten RBS Araştırma Müdürü Timothy Ash, aynı zamanda anayasa için gerekli olan 3’te 2lik sonuç çıkmaması ve bu sebeple Türkiye toplumunun daha geniş mutabakat sağlaması gerekmesini de olumlu bir gelişme olarak algıladıklarını ifade etti.

“Anayasa reformlarının makro ekonomi göz ardı edilmeden yapılması gerekiyor” diyen Ash, mali politikaların da sıkılaştırılması gerektiğini belirterek ekonomideki ısınma konusunda daha önce de uyarıda bulunduklarını hatırlattı. Ash, “Kemer sıkma politikaları ve cari açığın azaltılması, bu reformlarda makro ekonomik ve siyasi eşitliğin sağlanması bakımından büyük önem taşıyor. Ekonomi ısınmış durumda” dedi.

Piyasalardaki genel mutabakatın da daha sıkı bir politikaya ihtiyaç olduğu yönünde olduğunu ifade eden RBS Araştırma Müdürü, Ali Babacan gibi bazı bakanların yüzde 10 gibi bir büyümeden söz ettiğine anımsatarak, bu büyüme hızıyla cari açığın daha büyük bir risk altında olduğunu aktardı. “Cari açıktaki kötüleşme göz önünde bulundurulduğunda, eğer kemer sıkma gerçekleşmezse, cari açığın GSYH’nıın yüzde 10’a ulaşması riski var” diyen Ash, bu sebeple tedbirler alınması ve bunların zamanlamasının erken yapılması çok önem taşıdığına dikkat çekti.

Timothy Ash, geçtiğimiz hafta Fitch Ratings’in Türkiye’nin kredi notunun 12 ay içinde artırılabileceğini söylediği hatırlatılınca şu yorumlarda bulundu:

“Kredi derecelendirme kuruluşları artış yapabilir ancak cari açıktaki tehdit unutulmamalı. Eğer hükümet hemen önlem alır, merkez bankası da hızlı bir şekilde politikaları uygulamaya başlarsa, not artışı yıl sonuna kadar görülebilir. Fitch bu konuda daha olumlu yaklaşıyor, ancak S&P ve Moody’s daha dikkatli yaklaşacaktır.”

Küresel anlamda daha zorlu bir ortamdan geçildiğini belirten Ash, “istikrar çok önemli bir faktör. Türkiye’de ciddi bir satış olabileceğini öngörüyoruz, cari açık artmaya devam ederse, döviz kurunun tekrar ısınması da söz konusu” dedi.

Tevfik Aksoy (Morgan Stanley Başekonomisti): Öncelik makro ekonomik politikalarda olmalı

“Çıkan sonuçların ekonomi bakımından çıkabilecek en iyi sonuç oldu” diyerek sözlerine başlayan Morgan Stanley Başekonomisti Tevfik Aksoy, bu nedenle, hem şu andaki makro ekonomik dengelerin devam ettirieceğine, hem de anayasa değişikliklerin bir süre daha ileri tarihe atılabileceği düşüncesiyle makro ekonomiye daha fazla odaklanılabileceğine dikkat çekti.

Makro ekonomik politikalara öncelik verilmesi gerektiğini vurgulayan Tevfik Aksoy, “öncelikle makro ekonomik politikalara ağırlık verilip, diğer konuların daha sonra ele alınması gerekiyor“ ifadelerini kullandı.

Cari açığın en önemli konu olduğunun altını çizen Aksoy, aşırı büyüme ve aşırı ısınma konularının, piyasacıların şu anda en çok izlediği gelişme olduğunu belirtti. Sene başından beri izlenen verilerin büyümenin bir miktar yavaşlama gösterdiğini düşünen sayılı ekonomist arasında yer aldığını belirten Morgan Stanley başekonomisti, “bu da merkez bankası politikalarının işe yaramaya başladığını gösteriyor. Ancak piyasacıların çoğunluğu böyle düşünmüyor“ dedi.

Tevfik Aksoy, BDDK’nın işin içine girmesi, kredi konularında düzenlemelere gidilmesi ve Merkez Bankası’nın politikalarının desteklenmesiyle, yumuşak bir iniş yapılabileceği öngörüsünde bulundu ve bu hususta Merkez Bankası’nın hükümet politikalarıyla desteklenmesinin gerektiğini vurguladı.

Dışarıdaki riskler dahil edildiğinde ise olayların çok daha karışık bir hâle geldiğini aktaran Aksoy, şöyle konuştu:

“Yunanistan, ABD’den gelen yavaşlama sinyallerinin kalıcılığı ve Çin’deki yavaşlama işaretleriyle, döviz kurunun böyle kalması çok zor. Fakat bunlar gerçekleşmezse, daha hala enflasyon ve kurdaki yükselme için zaman olabilir. Merkez Bankası'nın tek başına bunu çözmesi zor ya da zaman alır. Petrol kanalıyla cari açıkta düzenleme olacaktır. “

Önümüzdeki aylarda rakamlarda bir düzelme olmazsa, o zaman Merkez Bankası geleneksek faiz artışına başlayacağı tahmininde bulunan Morgan Stanley başekonomisti, bunun da yabancı yatırımcı tarafından biraz daha olumlu karşılanacağını söyledi.

Aksoy, "Enflasyon geçici yükseldi. Sene sonuna doğru düşer. Cari açık üç ay kadar daha yüksek seyreder. Ama sonra yavaşlar. Rakamlara bakılacak" yorumunda bulundu.

Olgay Büyükkayalı Nomura Başekonomisti: TL'yi iyi bir yaz dönemi bekliyor

Seçim sonuçlarının piyasanın tam beklediği ve istediği gibi olduğunu söyleyen Nomura başekonomisti Olgay Büyükkayalı, “normalde piyasanın AKP’nin aldığı oy oranının milletvekili sayısında da destekleme yapması ve doğru orantılı gitmesi piyasa tarafından daha olumlu karşılayacakken, bu kez milletvekili sayısındaki azalma var, ancak orandaki fazlalık piyasa için iyi bir sonuç oldu” yorumunu yaptı.

Büyükkayalı, cari açıktaki yükselişi değerlendirerek, parasal sıkılaştırmaların çok yakın zamanda başlatılacağını düşündüğünü aktardı.

Hem global konjonktürden hem de iç piyasalardaki gelişmelerden ötürü, önlem alınması gerektiğine dikkat çeken Nomura başekonomisti Büyükkayalı, “Ancak önlemlerin alınmaması çok kötü olur diyebilirken, önlemlerin alınması da çok çok iyi olur diyemiyoruz. Merkez Bankası’nın işi daha da zorlaşıyor. Bu sebeple hem faiz hem de munzam karşılıkların artırılması araçlarının birlikte kullanılması gerekli“ dedi.

Büyükkayalı, Merkez Bankası’nın politikalarının henüz tam anlaşılamadığını ve deneme-yanılma yönteminin uygulandığına dikkat çekerek, piyasanın oyuncularınını çok büyük oranda risk primi yansıttığını ifade etti.

Olgay Büyükkayalı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Enflasyondaki trend yukarı gidiyor. O sebeple faizlerin enflasyon düşüncesiyle Temmuz ya da Ağustos’ta artırılması, Merkez Bankası’nın kredibilitesini azaltmaz, aksine artırır.”

Son zamanlarda yatırımcılara euro ve dolar karşısında TL almalarını önerdiklerinin de altını çizen Nomura başekonomisti; bunu devam ettireceklerini, ancak 10 yıllık bono alınması gibi durumlarda biraz daha beklentide kalacaklarını söyledi. Büyükkayalı TL tarafından bu yazın iyi geçeceğini öngördü.

Ahmet Akarlı (Goldman Sachs Kıdemli Türkiye Ekonomisti): "Cari açığı % 5'lere çekmek için teknik resesyon gerekli"

Beklentilerin büyük oranla karşılanmış olduğunu söyleyen Ahmet Akarlı, ufak detaylara dikkat çekerek piyasanın aslında AKP’den yüzde 48; CHP’den ise yüzde 28 gibi bir oran beklediğini hatırlattı. Akarlı, “Ancak genel anlamda piyasanın beklediği oldu ve piyasaları etkilemez” yorumunu yaptı.

Akarlı, makro dengesizliklerin önemini koruduğunu belriterek, son verinin, yüksek seviyede de olsa cari açığın bir miktar istikrar bulduğunu gösterdiğini kaydetti.

Goldman Sachs Başekonomisti, hesaplamalarına göre yüzde 10 seviyesine çıkan cari açığın finansmanının kısa vadeli portföy akımlarına dayandığını belirterek, bunun TL için bir risk oluşturduğunu, Türkiye ekonomisini dengelemeye yönelik adımlarının hükümet tarafından gelmesi beklendiğinin altını çizdi. Akarlı, “Bu anlamda AKP’nin tek başına iktidara gelmiş olması avantaj da sağlar. Ancak makro dengesizliklerden dolayı, ekonomik çerçevede bir sorun var” dedi.

Akarlı, makro dengesizliklerin ciddi olması nedeniyle, maliye politikası ve düzenleyici kuruluşların krediler konusunda alabileceğini söyledi ve "cari açığın yüzde 5 seviyesine düşürülmesi için teknik resesyon olmalı ya da TL'de ciddi bir hareket olmalı. Ya da her ikisi birden" şeklinde görüş bildirdi.

Diğer tarafta anayasa değişikliğinin büyük bir sorun olacağına dikkat çeken Ahmet Akarlı, birçok konunun nasıl dengeleneceğini öngörmenin çok zor olduğunu belirtti. Ekonomik dengesizliklerin düzeltilmesine yönelik çözümlerin de kolay görünmediğini belirten Akarlı, sözlerine şöyle devam etti:

“Risk algılamalarında iyileşme görürsek, daha iyi bir performans görebiliriz. Ancak dengelere bakıldığında, bunu dengelemek için yoğun bir çaba gerekiyor.”

Faiz farkları açılmadan önce Türkiye ekonomisinin nasıl bir iniş yapacağına ilişkin bir tahminde bulunamayacağını söyleyen Goldman Sachs başekonomisti, “Şu anda hem volatilite yüksek, hem dengesizlikler yüksek hem de politikalar çok gevşek” dedi.

Kuvvetli iktidarın önemli olduğunu söyleyen Akarlı, ancak reformlar konusundaki belirsizliklerin bu durumu dengelediğini söyledi. Akarlı, "TL ve hisse senetleri kısa vadede destek bulabilir. Ancak makro dengesizlikler sorunlu" dedi.