"Seçim belirsizlik ortamını sonuçlandıracağı için piyasa rahatladı"

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento se&ccedil;imlerinin 24 Haziran&rsquo;da yapılması, se&ccedil;im ve buna bağlı belirsizlik ortamını &ccedil;ok kısa s&uuml;rede sonu&ccedil;landıracağı i&ccedil;in, piyasalarda hemen bir rahatlama etkisi oluşturdu. dedi. Olpak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın katılımıyla ger&ccedil;ekleşen Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Olağan Genel Kurulu nda yaptığı konuşmada, DEİK olarak T&uuml;rkiye i&ccedil;in &ccedil;alıştıklarını s&ouml;yledi. Elde edilenleri koruyarak ama daha iyisini hedefleyerek, azim ve kararlılıkla &ccedil;alışmaya devam edeceklerini belirten Olpak, şunları kaydetti: Biz, bu &uuml;lkenin evlatları ve ana-babalarıyız. Bir evlat gibi, r&uuml;şt&uuml;m&uuml;z&uuml; ve yeteneklerimizi g&ouml;sterirken, aynı zamanda, anne-baba gibi, titiz davranıyoruz. Attığımız her adımın bilincinde, verdiğimiz her s&ouml;z&uuml;n arkasındayız. İşimiz, ticari diplomasi.&rdquo; Diplomasi, bir temsiliyet sanatıdır. Biz, milletimizin refahı i&ccedil;in &ccedil;alışan sanatkarlarız ve sanatımızı, &uuml;lkemizi en g&uuml;zel şekilde temsil etmek adına icra ediyoruz. G&uuml;zel sanat, kişinin; elinin, aklının ve kalbinin, birlikte hareket ettiği şeydir. Aklımız ve kalbimiz bu topraklarda, ellerimizle sımsıkı kavradığımız diplomasiyle yapacağımız şey, yurtseverlik sanatıdır. Biz bunu diplomasi yoluyla, ticari zekamızla ve &uuml;lke sevdamızla, icra ediyoruz.Kendi i&ccedil;imizde, birbirimizden ne kadar farklı olsak da, uyum i&ccedil;inde, T&uuml;rkiye&rsquo;nin ve d&uuml;nyanın d&ouml;rt bir yanında, &ccedil;alışan, &uuml;reten, bu g&uuml;zel &uuml;lkenin şirketlerinin sorumluluğunu &uuml;stleniyoruz. Sınır tanımadan ilerliyor, T&uuml;rkiye yi hayallerine ulaştırmak i&ccedil;in &ccedil;alışıyoruz. Kurumsal &uuml;yeler hari&ccedil; bin 100 olan &uuml;ye sayımızı, ilk İş Konseyleri Genel Kurulu na kadar 3 bine &ccedil;ıkarmayı hedefliyoruz Değişimin, ancak i&ccedil;eriden a&ccedil;ılabilen bir kapı olduğuna işaret eden Olpak, son birka&ccedil; yılda olduğu kadar, hi&ccedil;kimsenin, değişimin hızı ve kapsamı hakkında bu kadar net bir fikir sahibi olmadığını s&ouml;yledi. Olpak, g&uuml;n&uuml;m&uuml;z d&uuml;nyasının, &uuml;lkelere de, şirketlere de, 2 se&ccedil;enek sunduğuna dikkati &ccedil;ekerek, Ya, değişimin liderlerinden ol, ya da, tarihin tozlu sayfalarına karış. Elbette, değişim, eskinin inkarı değil. Gelenekle, geleceğin birleşimi. Her kurumda, zaman i&ccedil;inde ihtiya&ccedil; duyulan Değişim, DEİK i&ccedil;in de ge&ccedil;erliydi.Biz de, y&ouml;netimimizle, değişimi i&ccedil;eriden y&ouml;neterek, kurumumuzu daha verimli, daha odaklı, daha fonksiyonel hale getirmek i&ccedil;in &ccedil;alışıyoruz. ifadelerini kullandı. DEİK b&uuml;nyesinde hayata ge&ccedil;irdikleri değişim hakkında katılımcılara bilgi veren Olpak, kurumsal &uuml;yeler hari&ccedil; bin 100 olan &uuml;ye sayısını, ilk İş Konseyleri Genel Kurulu na kadar 3 bine, takip eden s&uuml;re&ccedil;te de, 5 bine &ccedil;ıkarmayı hedeflediklerini aktardı. AB den, sadece eleştiri yerine, somut bir &uuml;yelik perspektifi bekliyoruz Geleceğe, Yapay Zeka ve End&uuml;stri 4.0 gibi yeniliklerin hakim olacağını anımsatan Olpak, Ne, en g&uuml;&ccedil;l&uuml; olan hayatta kalır, ne de, en zeki olan. Hayatta kalan, değişime en &ccedil;ok adapte olabilendir. dedi. Olpak, 2017 yılında T&uuml;rkiye nin b&uuml;y&uuml;me performansından duydukları gururun altını &ccedil;izerek 2018 yılında da y&uuml;ksek seviyelerde b&uuml;y&uuml;me beklediklerini s&ouml;yledi. AB Raporu ilgili g&ouml;r&uuml;şlerini paylaşan Olpak, şu değerlendirmelerde bulundu: T&uuml;rk iş d&uuml;nyası olarak, AB ile karşılıklı diyaloğun g&uuml;&ccedil;lenerek artmasını istiyor ve AB den, sadece eleştiri yerine, somut bir &uuml;yelik perspektifi bekliyoruz. Bug&uuml;n, Batı Balkanlar i&ccedil;in &uuml;yelik tarihini 2025 olarak telaffuz eden AB&rsquo;nin, neredeyse benimle yaşıt AB ser&uuml;venimizde, T&uuml;rkiye i&ccedil;in herhangi bir tam &uuml;yelik tarihini g&uuml;ndeme getirmemesi, bir motivasyon ve g&uuml;ven sorunu oluşturuyor. AB, T&uuml;rkiye i&ccedil;in ivedilikle &uuml;yelik tarihi vermeli, vize serbestisi, G&uuml;mr&uuml;k Birliği nin g&uuml;ncellenmesi ve yeni fasılların a&ccedil;ılıp, Katılım M&uuml;zakerelerinin canlandırılması gibi, somut ve karşılıklı g&uuml;veni yeniden tesis edecek adımlar atmalıdır. Bu, T&uuml;rkiye ve AB ilişkilerinin normalleşmesinin yanında, t&uuml;m d&uuml;nyada barış ve g&uuml;ven atmosferini de tazeleyecek, b&uuml;y&uuml;k oranda T&uuml;rkiye&rsquo;nin temsil ettiği doğu ve İslam coğrafyalarına, ihtiya&ccedil; duydukları umudu aşılayacaktır. &Uuml;lkemizin g&uuml;venliği s&ouml;z konusu olunca, akan sular durur Olpak erken se&ccedil;ime ilişkin de konuştu. İş d&uuml;nyası olarak, sermayenin belirsizliklerden hazzetmediğini, g&uuml;ven ve pozitif istikrar ortamı aradığını, sıklıkla dile getirdiklerini anımsatan Olpak, konuşmasını ş&ouml;yle tamamladı: Bu anlamda, Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento se&ccedil;imlerinin 24 Haziran&rsquo;da yapılması, se&ccedil;im ve buna bağlı belirsizlik ortamını &ccedil;ok kısa s&uuml;rede sonu&ccedil;landıracağı i&ccedil;in, piyasalarda hemen bir rahatlama etkisi oluşturdu. &Uuml;lke g&uuml;ndeminden se&ccedil;imlerin &ccedil;ıkmasının, karar mekanizmalarının daha hızlı &ccedil;alışmasına ve yatırımcıya arzu ettiği istikrar ve g&uuml;ven ortamını, daha hızlı sağlayacağına inanıyorum. &Uuml;lkesini savunan, her şeyini savunur, kendisini de savunur ve savunduğu her şey onu korur. &Uuml;lkesinin &ouml;lmesine g&ouml;z yuman, her şeyin &ouml;lmesine g&ouml;z yumar. O insan da, al&ccedil;ak&ccedil;a &ouml;l&uuml;r ve &ouml;len her şey, ona lanet eder diyor, &uuml;nl&uuml; bir siyaset&ccedil;i.Bizim gibi, &uuml;lkesini seven iş insanları i&ccedil;in de, b&ouml;lgenin sağduyusu haline gelen &uuml;lkemizin g&uuml;venliği s&ouml;z konusu olunca, akan sular durur. Sınırlarımızın ve &uuml;lkemizin g&uuml;venliği i&ccedil;in, ter&ouml;r unsurlarıyla m&uuml;cadelemiz meşrudur, bu bizim milli meselemizdir ve hep de &ouml;yle kalacaktır. B&ouml;lge barışı konusunda &ouml;zellikle duyarlı olan T&uuml;rkiye, daha iyi bir d&uuml;nya i&ccedil;in b&uuml;y&uuml;k &ouml;neme sahiptir. Konuşmaların ardından DEİK Genel Kurulu basına kapalı olarak devam etti.

"Seçim belirsizlik ortamını sonuçlandıracağı için piyasa rahatladı"

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, "Seçim, belirsizlik ortamını çok kısa sürede sonuçlandıracağı için, piyasalarda hemen bir rahatlama etkisi oluşturdu" dedi

Öne Çıkanlar