Şimşek: Yolsuzluk algısı en düşük dilimde
Maliye Bakanı Şimşek, Türkiye'de yolsuzluk algısının eskiden en yüksek dilimin içindeyken, şu anda en düşük dilimin içine girdiğini belirtti
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı'nın (VDK) imkanlarıyla birlikte geçmişe göre çok ciddi başarı elde ettiklerini belirterek, "Yılda 16 bin ile 40 bin arası denetim yapılırken 73 binlere çıkmışız. Bu rakamları tabi biz 100 binli rakamların çok ötesine taşımayı ümit ediyoruz" dedi.
Şimşek, Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (ASMMMO) tarafından MEB Şura Salonu'nda düzenlenen "Geçmişten Günümüze Vergi İncelemeleri, Mesleki Sorunlar ve Çözüm Önerileri" paneline katıldı.
Panelin açılışında konuşan Şimşek, TÜRMOB Genel Başkanı Nail Sanlı ve ASMMMO Başkanı Mehmet Okkalı'nın taleplerine yanıt verdi.
İletilen tüm sorunları not aldıklarını belirten Şimşek, bunlardan çözülebilir olanların üzerinde mutlaka çalışacaklarını ifade etti. Şimşek, bir düzenleme yaparken mutlaka meslek mensuplarının görüşlerini almaya özen gösterdiklerine dikkati çekerek, "Tüm düzenlemelere nihai şeklini verilmeden önce mutlaka ilgili birimlerin internet sitesinde bunları görüşe açıyoruz ve herkesin bunlara katkısını bekliyoruz ancak, 'resmi olarak biz bu sürecin içinde olalım' deniyorsa da tabii ki TÜRMOB'la bu diyaloğun kurulması gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.
Meslek mensuplarının iş yüküne ilişkin şikayetler üzerine de Şimşek, çok çok iyi noktalarda olunmasa da Türkiye'de iş yapma kolaylığı açısından önemli bir ilerlemenin kaydedildiğini söyledi. Bu noktada, meslek mensuplarının işlerini de elbette kolaylaştırmaya çalıştıklarını dile getiren Şimşek, "Zorunlu bilgileri toplamak zorundayız ama bunları tabi ki mümkün olduğu kadar sadeleştirelim. Her ay toplanan beyannameler tek bir beyanname olarak sunulabilir mi, neden olmasın? Eğer bu mümkünse tek bir beyannameyle bu işi basitleştirip sizin de iş yükünüzü hafifleteceksek mutlaka yapmalıyız. Eminim arkadaşlar bu konuyu çalışıp bana geri dönüş yapacaklardır" dedi.
-Meslek mensuplarının ücretlerinin tahsili konusu
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, meslek mensuplarının tahsilat sorunlarına da değinerek, kendilerinin vergi toplama konusunda ciddi bir gayret gösterdiklerini ancak mali müşavirlerin ücretlerinin tahsiline yönelik cebri bir uygulamaya gidemeyeceklerini ifade etti. Bu noktada atılabilir adımlar varsa değerlendirebileceklerini anlatan Şimşek, ancak bunun nihayetinde meslek mensubu ile mükellef arasında bir konu olduğunu kaydetti.
ASMMMO Başkanı Mehmet Okkalı'nın, "KDV, tahsil edince ödenmelidir, bizce burada tahsil esas olmalıdır" teklifi üzerine de Şimşek, bunun sadece meslek mensuplarıyla ilgili bir konu olmadığını ifade etti.
Bu talebin belki de haklı bir talep olduğunu ancak meslek mensupları için böyle bir istisna tanınması halinde hizmet sunan tüm serbest meslek erbabının da aynı yönde talepleriyle karşılaşa işaret eden Şimşek, "Henüz tahsil etmediğiniz KDV'nin tahakkuk etmesi sizin için bir sorun ama bu sorunun çözümü için atacağımız adımların getireceği problemleri de en iyi siz anlarsınız diye düşünüyorum" dedi.
Meslek mensuplarından fuzuli bilgilerin talep edilmediğini ancak bu bilgilerin iletimi noktasındaki cezai unsurların ise diyalog içinde çözülebileceğini belirten Şimşek, bu konuda da bir çalışma yapılabileceğini söyledi.
Şimşek, TÜRMOB'da mali müşavirlerin hak ettiği gibi temsil edilemediği eleştirileri üzerine de bu konuya tam olarak vakıf olmadığını ancak yapılabilecek bir şey varsa bu yönde de adım atmaya hazır olduklarını ifade etti.
-Yeşil pasaport talebi
Meslek mensuplarının yeşil pasaport taleplerini de değerlendiren Şimşek, bunun ihracatçılar tarafından da talep edildiğini belirtti.
Herhangi bir alanda bu pasaport türleri çok genişletilirse, o zaman dışarıda bu pasaportlara itibarın azaldığına dikkati çeken Şimşek, "Lütfen yanlış anlamayın, biz sizi çok önemsiyoruz, sizleri bir mensubumuz olarak görüyoruz ama bunu ben karşı olduğum için söylemiyorum. Hangi hususlarla bu konuya karşı çıkılıyor, onu söylüyorum" dedi.
Şimşek, buna karşın son 10 yılda bir çok ülke ile vizelerin kaldırıldığına işaret ederek, Avrupa Birliği (AB) ile de bu yönde önemli bir çalışmanın yürütüldüğünü kaydetti.
-"Meslek mensuplarının gereksiz şekilde zorlanmasına külliyen karşıyım"
Geçici verginin son döneminin kaldırılmasına yönelik talepleri de yanıtlayan Şimşek, bu konuda zaten gerekli adımları attıklarını ve şu an Mecliste olan Gelir Vergisi Yasa Tasarısı'nda bu konunun çözümü için bir madde koyduklarını söyledi. Bunu kaldırmaya niyetli olduklarını anlatan Şimşek, tasarının bu yasama döneminde yasalaşmasını ümit ettiklerini ifade etti.
Beyanname verilme sürelerine ilişkin bir talep üzerine de Şimşek, "Beyanname verilmesi ile ödenmesi arasında 3 gün var. Bunu 1 güne indirebilir miyiz, tabi indiririz. Hatta bunu aynı günde yapabiliriz sistem altyapısı buna elverişliyse... Değilse de sistemimizi buna elverişli hale getirelim. Meslek mensuplarının gereksiz şekilde zorlanmasına ben külliyen karşıyım. Çünkü biz sizleri paydaş olarak görüyoruz. Biz beraber çalışırsak bu ülkede başarılı oluruz" dedi.
-"Vergi denetim personeli saygı, sevgi çerçevesi dışında kimseye yaklaşamaz"
Vergi toplanması konusunda meslek mensuplarının devlet ile mükellef arasında önemli bir köprü görevi gördüğünü dile getiren Şimşek, vergi incelemelerinde, denetim personelinin gerek mükellefe gerekse de meslek mensubuna sevgi, saygı çerçevesi dışında asla yaklaşamayacağını bildirdi. "Aksi bir durum olursa mutlaka beni bilgilendirin" diyen Şimşek, zaman zaman yanlış yapanların olabileceğini ancak önemli olanın, sistemin bunlara karşı tutumu olduğunu ifade etti.
TÜRMOB Genel Başkanı Nail Sanlı'nın Kamu Gözetimi Kurumu'yla ilgili talebine ilişkin de Şimşek, Kurumun bir yönetmelikle eğitim tedariği noktasında üniversiteleri veya diğer kamu kurumlarını tercih ettiğini ancak bu konunun elbette yeniden gözden geçirilebileceğini söyledi. Şimşek, TÜRMOB'un birikiminden tabi ki yararlanmanın doğru olacağına dikkati çekerek, bu anlamda negatif bir noktada olmadıklarını kaydetti.
Diyaloğun her şeyin başı olduğunu dile getiren Şimşek, kendilerinin hiç bir sivil toplum kuruluşuna karşı ön yargılı bir noktada olmadıklarını, söz konusu kuruluşların da bu açıdan hassas davranmaları gerektiğini söyledi.
-"Her mükellef en az 5 yılda mutlaka bir kez denetlenmeli"
Taleplere verdiği cevapların ardından Bakanlığın çalışmalarına ilişkin de bir sunum yapan Şimşek, maliye politikası alanında çok ciddi kazanımlar elde ettiklerini ifade etti.
Kayıt dışılıkla ciddi mücadele ettiklerini ve vergi denetim yapısını yeniden yapılandırdıklarını anlatan Şimşek, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı'nın (VDK) kurulmasıyla da bu alanda önemli çalışmaların yapıldığını kaydetti.
Bu çalışmaların da ülkenin menfaatine olduğuna değinen Şimşek, vergi denetiminde daha verimli, daha etkin ve daha kaliteli bir hizmet sunduklarını söyledi.
Denetimler sonucunda ortaya çıkan rakamların da kendilerini haklı çıkardığını belirten Şimşek, "VDK'nın imkanlarıyla birlikte geçmişe göre çok ciddi başarı elde ettik. Yılda 16 bin ile 40 bin arası denetim yapılırken 73 binlere çıkmışız. Bu rakamları tabi biz 100 binli rakamların çok ötesine taşımayı ümit ediyoruz. Aslında bizim bir kanun taslağımız vardı. Her mükellef en az 5 yılda mutlaka bir kez denetlenmeliydi. Fakat henüz imkanlarımız yetersiz olduğu için o taslağı tutuyoruz ama bir gün uygulamaya koyabiliriz" diye konuştu.
Kayıt dışılıkla da önemli bir mücadelenin yapıldığını ve bu alanda ciddi bir ilerleme kaydedildiğini aktaran Şimşek, önümüzdeki birkaç yıl içinde Avrupa ortalamasına daha da yaklaşılacağını ifade etti. Vergi kaybının çok önemli bir konu olduğunu vurgulayan Şimşek, "Bu konuda AB ortalamasını yakalarsak vergileri artırmadan, vergi oranlarıyla oynamadan, sadece kayıt dışılığı azaltarak ülkemizin eğitimine, sağlığına, altyapısına daha fazla kaynak, daha fazla imkan sağlayabiliriz" dedi.
-Yolsuzluk konusu
Bunların yanı sıra hizmetleri çeşitlendirdiklerini, iş yapma kolaylığını artıracak ürünler ortaya koyduklarını, son 10 yılda vergileri düşürdüklerini anlatan Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Siyasi istikrar açık ve net olarak tüm bu kazanımların arkasındaki önemli bir faktör olmuştur. Bunun sonucunda da çok önemli kazanımlar elde edildi. Son olarak da şunu söyleyim, bu aralar bu hususlar çok konuşuluyor, konuşmamız da lazım ama Türkiye bu alanda da çok mesafe kat etti. Uluslararası Saydamlık Örgütü tarafından yapılan araştırmada 2002 yılında Türkiye, 102 ülke arasında 65. sırada. Yani yolsuzluk algısı nispeten yüksek bir ülke. 2013 yılında ise 177 ülke arasında 53. sıraya çıkmışız. Yanlış anlamayın, bu, şu anlama gelmiyor. Yolsuzluk tamamen yok edildi anlamına gelmiyor. Tabi ki arzuladığımız nokta bu değil, 53. sıra da iyi değil. Niye ilk 10'da, 20'de değiliz? Ancak şunu da görelim, Türkiye, artık yolsuzluk algısı en düşük yüzde 30'luk dilimin içine girmiş. Eskiden en yüksek dilimin içindeyken, şu anda en düşük dilimin içine girmiş."
AA