Spotify müzik şirketlerini kurtardı, peki kendini kurtarabilecek mi?
Spotify yeni bir model oluşturarak müzik şirketlerinin kazançlarını artırmasında önemli bir rol oynadı fakat şirket her sene çok iyi büyüme rakamları kaydetmesine rağmen henüz kar edebilmiş değil. Sanatçıların finansal durumlarındaysa iyileşmeden ziyade kötüye gidiş hakim.
EROL OYTUN ERCAN
Spotify, müzik şirketlerinin gelirlerinin yeniden artmasında önemli bir rol oynarken son beş senede hiç net kar açıklayamadı. Orta ölçekli sanatçılar içinse kitlelere ulaşmak daha kolay hale gelmesine rağmen hayatı idame ettirebilecek bir gelir elde etmek daha da zor.
İnternet kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte 2000’lerden sonra korsan müzik indirme alışkanlığı artarken müzik sektörünün toplam geliri de bununla birlikte kademeli olarak düşüş gösterdi. Bu durum Spotify'ın küresel bir aktör olarak sahneye çıkmasıyla köklü bir değişim gösterdi.
Küresel müzik sektörünün toplam geliri 2001 yılında 24,4 milyar dolarken 2014 yılına kadar yüzde 40’tan fazla azalarak 14,2 milyar dolara kadar geriledi. 2015 yılından sonra ise yeniden yükselişe geçerek 4 sene içerisinde yüzde 50 artış gösterdi.
Spotify’ın 2015 yılında 18 milyon ücretli abonesi bulunurken 2020’nin üçüncü çeyreğinde ise bu rakam 144 milyon ücretli aboneye kadar ulaşıyor.
Uluslararası Fonografik Enstitüsü’nün verilerine göreyse 2019 yılındaki küresel müzik sektörü gelirlerinin yüzde 56.1’ini “music streaming” uygulamaları olarak bilinen Spotify, Apple Music ve Deezer gibi platformlar oluşturuyor. Peki bu nasıl oldu?
Bu dönüşümü Bloomberg HT’’ye değerlendiren Berklee College of Music Müzik Yönetimi Bölümü Eski Başkanı ve Avukat John Kellogg, Spotify’ın insanlar için erişimi kolaylaştırıp korsan tüketimi durdurmanın yanında gelirinin büyük bir kısmını şirketlere aktararak sektörün finansal sürdürülebilirliğini sağladığını belirtiyor.
“Abone temelli diğer iş modelleri ve özellikle Spotify sayesinde korsan kullanım ABD’de ciddi bir düşüş gösterdi.” diyen Kellogg, bunun müzik şirketlerinin desteği sayesinde olduğunu ve çoğu müzik şirketinin Spotify’da önceden hisse sahibi olduğunu söylüyor.
Sony, Spotify’da sahip olduğu yüzde 5,7’lik hisse payını 2018 yılında 768 milyon dolara satmıştı. Çinli teknoloji devi Tencent ise hala şirket hisselerinin yüzde 8,7’sine sahip.
Her müzik şirketinin Spotify ile farklı anlaşmaları olduğunu fakat genel çerçevenin büyük oranda değişmediğini vurgulayan Kellogg, “Spotify reklam ve abone gelirlerinin yüzde 70’ini kayıt şirketlerine ödüyordu ve durum çoğu anlaşma için hala böyle.” diye ekliyor.
Sorularımızı yanıtlayan MIDiA Research Center Yönetici Direktörü ve Müzik Sektörü Analisti Mark Mulligan da küresel müzik sektörünün yeniden büyümesinde Spotify’ın tüm şirketlerden daha fazla rolü olduğunu belirtiyor fakat yaratılan gelirin büyük bir kısmının da bu şirketlerde kaldığının altını çiziyor.
“Genel olarak, Spotify gelirinin yüzde 70’ini telif haklarını elinde bulunduran şirkete ödüyor fakat büyük bir şirketin sanatçısıysanız şirkete ödenen paranın yüzde 15-20’sini alabiliyorsunuz. Eğer bağımsız bir şirketin sanatçısıysanız bu oran yüzde 50’ye kadar çıkabilir ya da sadece dağıtım platformunu kullanan bir sanatçıysanız bu sefer geliriniz platformun kazancının yüzde 80-90’ına kadar ulaşabilir.”
5 yıldır kar edemeyen Spotify kendi devamlılığını sağlayabilir mi?
2015 yılında 2,9 milyar euro gelir elde eden Spotify, 2019’a kadar gelirlerini iki kattan fazla artırarak 6,7 milyar euroya çıkardı fakat aynı yıl 164,7 milyon euro net zarar açıkladı.
Spotify zarar ederken şirketin toplam piyasa değeriyse 2018 yılından bu yana neredeyse 2,7 kat artarak 49,3 milyar euroya ulaştı.
Spotify aynı süre zarfında net kar marjını yüzde -30,2 seviyelerinden yüzde -2,4 seviyelerine düşürmesine rağmen hala kar edebilmiş değil. Bloomberg’in verilerine göreyse şirketin 2020 yılında 520 milyon euro zarar etmesi ve net kar marjının yüzde -6,6 olması bekleniyor.
Şu anki modelin sürdürülebilir bir bölüşüm modeli olmadığını düşünen Mulligan, “Spotify podcast gibi kar marjı daha yüksek işlere çok sert bir şekilde yöneliyor ve müzik şirketlerine farklı reklam ürünleri satarak maliyetini düşürmeye çalışıyor.” diye ekledi.
John Kellogg ise müzik şirketlerinin bu gidişatı fark ettiklerini ve bazılarının bu oranı düşürmeye başladığını söylüyor.
Spotify’ın şirketleri bu konuda uyardığını söyleyen Kellogg, “Spotify’dan çıkarı olan müzik şirketleri aldıkları gelir payının düşürülmesi gerektiğinin farkına vardılar. Az sayıda olsa da bazı şirketler son zamanlarda bu oranı yüzde 58’e kadar düşürdüler ve bu karşılıklı bir şey. Eğer Spotify batarsa müzik şirketleri de batar.” diye ekliyor.
Spotify sanatçılar için ne değiştirdi?
British and Irish Modern Music Institute’da uzun yıllar ders vermiş olan sektör profesyonellerinden Andrew Armour, sanatçıların eskisinden çok daha kolay şarkılarını yayınlayabildiğini fakat piyasada sivrilmenin de giderek zorlaştığına vurgu yapıyor.
Armour müzik piyasasının durumuyla ilgili sorumuza “Müziğin yayınlanması eskisi gibi bir problem değil fakat her gün çok fazla müzik yayınlanıyor ve oyunlar, spor yayınları, filmler gibi bir sürü daha rakip var. Bu müzik denizinde artık hit bir parça yapmak ve dikkatleri üzerine çekebilmek hala çok zor bir olay ve göz ardı edilmemeli.” diye cevap veriyor.
“Daha önce hiç olmadığı kadar çok sanatçı sınırlı bir gelirden pay kapabilmek için çalışıyor.” diyen Mulligan da daha fazla sanatçının bu işten para kazandığını fakat çoğunun Spotify’dan sağladığı gelirin yetersiz olduğunu söylüyor.
Büyük sanatçıların hala iyi gelir elde ettiğini belirten Kellogg ise sanatçıların büyük bir çoğunluğunun “eskisi kadar iyi durumda olmadığını” vurguluyor.
“Bazı süperstarlar hala çok çok iyi kazanıyorlar fakat ortalama bir müzisyenin eskiden CD satışlarından elde ettiği geliri Spotify hala sağlayamıyor.”