TCMB: Enflasyon beklentileri henüz arzulanan düzeylerde değil
-
Merkez Bankası'nın sunumunda, son aylarda kur kaynaklı gelişmelerin enflasyonu yukarı çektiği belirtildi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), gıda fiyatlarında beklenen kısmi düzeltmenin katkısıyla kısa vadede enflasyonun düşeceğinin öngörüldüğünü belirterek, gelecek dönemde para politikası kararlarının enflasyon görünümündeki iyileşmenin hızına bağlı olacağını bildirdi.
TCMB'nin Banka Ekonomistleri Bilgilendirme Toplantısı'nda yapılan sunum, bankanın internet sitesinde yayımlandı.
Sunumda, sıkı para politikası duruşunun ve alınan makro ihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızlarının makul düzeylerde seyrettiği belirtilerek, dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmelerin ve tüketici kredilerinin ılımlı seyrinin cari dengedeki iyileşmeyi desteklediği kaydedildi.
Dış talep zayıf seyrini korurken iç talebin büyümeye ılımlı düzeyde katkı verdiği aktarılan duyuruda, gıda fiyatlarında beklenen kısmi düzeltmenin katkısıyla kısa vadede enflasyonun düşeceğinin öngörüldüğü ifade edildi.
Bununla birlikte, son dönemde yaşanan döviz kuru hareketlerinin çekirdek enflasyon eğilimindeki iyileşmeyi geciktirdiği belirtilen sunumda, şu ifadelere yer verildi:
"Bu çerçevede, küresel piyasalardaki belirsizlikler ile enerji ve gıda fiyatlarındaki oynaklıklar da dikkate alındığında, para politikasındaki temkinli yaklaşımın sürdürülmesi gerekmektedir. Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümündeki iyileşmenin hızına bağlı olacaktır. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlar yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki temkinli duruş sürdürülecektir."
Sunumun iktisadi faaliyete ilişkin gelişmelerin ele alındığını ilk bölümünde, GSYH'nın ılımlı bir artış eğilimi sergilediği vurgulanarak, son dönemde iktisadi faaliyetteki büyümenin daha çok tüketim harcamaları kaynaklı olduğu dile getirildi.
Sanayi üretimi iç siparişlerin desteğiyle büyümeye devam ederken ihracat siparişlerinin göreli olarak zayıf seyrettiği kaydedilen sunumda, tüketici güveninin ve yatırım eğiliminin özel kesim iç talebinin ılımlı seyrettiğine işaret ettiği ve son aylarda işsizlik oranında bir miktar düşüşün gözlendiği belirtildi.
- "Cari işlemler dengesinde 2015'te ek bir iyileşme beklenmektedir"
Sunumun ikinci bölümünde dış dengeye ilişkin gelişmeler ele alınırken, dolar cinsinden ithalat ve ihracattaki düşüşte dolar - euro kurundaki hareket ile dünya ticaretindeki yavaşlamanın etkili olduğu, jeopolitik gelişmelerin de bu yavaşlamaya katkı sağladığı ifade edildi.
Avrupa Birliği'ne yapılan euro cinsinden ihracatın ise artış eğilimini koruduğuna işaret edilen sunumda, petrol fiyatlarındaki düşüşün cari denge üzerindeki etkisinin gelecek aylarda daha belirgin hale gelebileceği bildirildi.
Sunumda, 2011'den bu yana önemli ölçüde iyileşme gösteren cari işlemler dengesinde bu yıl ek bir iyileşme beklendiği aktarılarak, şu ifadelere yer verildi:
"Cari işlemler açığının finansmanı büyük ölçüde uzun vadeli borçlanma ve doğrudan yabancı sermaye yatırımlarıyla sağlanmaktadır. Zorunlu karşılık önlemlerinin açıklanmasından sonra bankacılık kesiminin mevduat dışı yükümlülüklerinin vadelerinde uzama eğilimi gözlenmektedir. Küresel düşük faiz ortamında, yabancı para zorunlu karşılık oranları, güçlü yabancı para borçlanma girişlerine karşı etkili bir makro ihtiyati araç olarak kullanılmaktadır."
- "Enflasyon beklentileri henüz arzulanan düzeylere ulaşmamıştır"
Sunumun enflasyon değerlendirmelerini içeren üçüncü bölümünde, gıda fiyatları ve döviz kurundaki gelişmelerin son aylarda enflasyon göstergelerinde artışa neden olduğu belirtilerek, çekirdek enflasyonun yakın dönem eğiliminin döviz kuru hareketlerinin etkileriyle artış gösterdiği vurgulandı.
İşlenmemiş gıda fiyatlarındaki yüksek seyir ve oynaklığın, TÜFE enflasyonunu olumsuz etkilediğine işaret edilen sunumda, "Mayıs ayında işlenmemiş gıda fiyatlarında bir miktar iyileşme gözlenmiştir ve kısa vadede düzeltmenin sürmesi beklenmektedir. Bununla birlikte, enflasyon beklentileri henüz arzulanan düzeylere ulaşmamıştır" ifadelerine yer verildi.
Parasal ve finansal koşulların değerlendirildiği sunumun son bölümünde ise gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımlarının yanı sıra risk primi göstergeleri ve döviz kurlarının oynak bir seyir izlediği dile getirildi.
Sunumda, TCMB'nin orta vadede fiyat istikrarını sağlamak için temkinli para politikası duruşunu sürdürdüğüne vurgu yapılarak, şunlar kaydedildi:
"Getiri eğrisi TCMB'nin sıkı likidite politikasının etkisiyle yataya yakın konumu korumaktadır. Kredi faiz oranları temkinli makro ihtiyati ve para politikalarını yansıtmaktadır. Sıkı para politikası duruşu ve alınan makro ihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyretmektedir. Ticari kredilerin tüketici kredilerine göre daha hızlı büyümesi fiyat istikrarına, finansal istikrara ve dengelenme sürecine katkı yapmaktadır."
AA