TCMB toplantı özeti: Döviz kurlarında yükselen oynaklık enflasyon belirsizliğini artırdı

T&uuml;rkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nın (TCMB) 25 Ekim de ger&ccedil;ekleştirdiği para politikası toplantısına ilişkin &ouml;zet yayınladı. Para Politikası Kurulu nun (PPK) fiyatlama davranışında &ouml;nemli &ouml;l&ccedil;&uuml;de bozulmaya dikkat &ccedil;ekilen toplantı &ouml;zetinde d&ouml;viz kurlarında y&uuml;kselen oynaklığın enflasyon belirsizliğini artırdığı belirtildi. Politika duruşunun g&ouml;r&uuml;n&uuml;mdeki değişikliklere g&ouml;re benimseneceği ifade edilen toplantı &ouml;zetinde, gerektiğinde ek sıkılaştırmanın yapılabileceğinin altı &ccedil;izildi. Gelişen piyasalara y&ouml;nelik iştaha ilişkin riskler arasında ABD nin İran yaptırımlarına değinilen &ouml;zette, Enflasyonda katılığı azaltacak yapısal adımlar s&uuml;rmeli. ifadelerine yer verildi. Merkez Bankası nın internet sayfasında bulunan toplantı &ouml;zeti şu şekilde: Enflasyon Gelişmeleri 1. Eyl&uuml;l ayında t&uuml;ketici fiyatları y&uuml;zde 6,30 oranında artmış ve yıllık enflasyon 6,62 puan y&uuml;kselerek y&uuml;zde 24,52 olmuştur. Bu d&ouml;nemde fiyat artışlarının alt kalemler geneline yayıldığı izlenmiştir. D&ouml;viz kuru hareketlerinin etkileri temel mallar grubunda daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; olmak &uuml;zere bir&ccedil;ok kalem &uuml;zerinde belirgin &ouml;l&ccedil;&uuml;de hissedilirken, d&ouml;viz kuru ge&ccedil;işkenliği g&ouml;rece d&uuml;ş&uuml;k olan kalemlerde de y&uuml;ksek fiyat artışları kaydedilmesi dikkat &ccedil;ekmiştir. Bu d&ouml;nemde d&ouml;viz kurlarında y&uuml;kselen oynaklığın enflasyon belirsizliğini arttırdığı, ge&ccedil;miş enflasyona endeksleme eğiliminin yaygınlaştığı, d&ouml;viz kurundan t&uuml;ketici enflasyonuna ge&ccedil;işkenliğin g&uuml;&ccedil;l&uuml; seyrettiği ve bu &ccedil;er&ccedil;evede fiyatlama davranışlarının &ouml;nemli &ouml;l&ccedil;&uuml;de bozulduğu izlenmiştir. Toplam talep koşulları enflasyona d&uuml;ş&uuml;ş y&ouml;nl&uuml; destek vermeye başlamışsa da, t&uuml;ketici enflasyonunun seyrinde olduk&ccedil;a y&uuml;ksek bir seviyeye ulaşan &uuml;retici enflasyonu kaynaklı maliyet baskıları belirleyici olmuştur. Bu g&ouml;r&uuml;n&uuml;m altında &ccedil;ekirdek g&ouml;stergelerin yıllık enflasyonu ve ana eğilimi sert bir y&uuml;kseliş kaydetmiştir. 2. Eyl&uuml;l ayında gıda ve alkols&uuml;z i&ccedil;ecekler grubu yıllık enflasyonu 7,95 puan artarak y&uuml;zde 27,70 olmuştur. Bu d&ouml;nemde hem işlenmemiş hem de işlenmiş gıda &uuml;r&uuml;nlerindeki fiyat artış eğilimi hızlanmış, alt gruplar geneline yayılan artışlar izlenmiştir. Ekim ayına ilişkin &ouml;nc&uuml; g&ouml;stergeler gıda enflasyonundaki y&uuml;kselişin devam edeceğine işaret etmektedir. 3. Enerji fiyatları Eyl&uuml;l ayında y&uuml;zde 6,05 oranında y&uuml;kselmiş, grup yıllık enflasyonu 5,69 puan artarak y&uuml;zde 27,03 olmuştur. Bu gelişmede elektrik ve doğalgaz fiyat ayarlamaları ile Ağustos ayındaki &Ouml;TV d&uuml;zenlemesinin sarkan etkisine bağlı olarak y&uuml;kselen akaryakıt fiyatları etkili olmuştur. Bu d&ouml;nemde petrol fiyatları yukarı y&ouml;nl&uuml; bir seyir izlemiş, ancak akaryakıt fiyatlarında eşel mobil uygulamasının devam etmesi enflasyon &uuml;zerindeki olası yukarı y&ouml;nl&uuml; etkileri sınırlamıştır. Enerji enflasyonundaki artışın elektrik ve doğalgaz fiyat ayarlamalarına bağlı olarak Ekim ayında da s&uuml;rmesi beklenmektedir. 4. Temel mal grubu yıllık enflasyonu Eyl&uuml;l ayında 11,94 puanlık artışla y&uuml;zde 35,12&rsquo;ye ulaşmıştır. Bu y&uuml;kselişte T&uuml;rk lirasında g&ouml;zlenen g&uuml;&ccedil;l&uuml; değer kaybının etkileri belirleyici olmuş, fiyat artışları alt gruplar geneline yayılan bir nitelik g&ouml;stermiştir. &Ouml;zellikle ithal i&ccedil;eriği y&uuml;ksek olan dayanıklı mallar (y&uuml;zde 12,93) ile diğer temel mallarda (y&uuml;zde 11,22) keskin fiyat artışları kaydedilmiştir. Giyim grubundaki fiyat artışları da mevsim normallerinin &uuml;zerinde seyretmiştir. Temel mal grubu enflasyonunun, T&uuml;rk lirasında yakın d&ouml;nemdeki değerlenme ve otomobillerdeki &Ouml;TV matrah d&uuml;zenlemesinin etkisiyle &ouml;zellikle dayanıklı mallar kaynaklı olarak Ekim ayında olumlu bir seyir izleyeceği &ouml;ng&ouml;r&uuml;lmektedir. Ayrıca, Enflasyonla Topyek&ucirc;n M&uuml;cadele Programının da kısa vadede enflasyonda aşağı y&ouml;nl&uuml; g&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml; destekleyeceği tahmin edilmektedir. 5. Hizmet grubu yıllık enflasyonu bir &ouml;nceki aya kıyasla 2,13 puan artarak y&uuml;zde 13,97&rsquo;ye y&uuml;kselmiştir. Lokanta-otel ve ulaştırma hizmetleri enflasyonundaki y&uuml;kselişte gıda ve akaryakıt fiyatları kaynaklı maliyet y&ouml;nl&uuml; unsurların yanı sıra turizm sekt&ouml;r&uuml;ndeki canlı seyrin de etkili olduğu değerlendirilmektedir. Diğer hizmetler grubu enflasyonundaki y&uuml;kselişte ise d&ouml;viz kuru gelişmelerinin yansımalarına ek olarak genel enflasyonun ulaştığı y&uuml;ksek seviyelere istinaden eğitim hizmetleri fiyatlarında kaydedilen artışların etkili olduğu izlenmiştir. Enflasyonu etkileyen unsurlar 6. Son d&ouml;nemde a&ccedil;ıklanan veriler iktisadi faaliyette dengelenme eğiliminin belirginleştiğine işaret etmektedir. Yurt i&ccedil;i talebe ilişkin bileşik g&ouml;stergeler &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; &ccedil;eyrekte gerek &ouml;zel t&uuml;ketim gerekse yatırım harcamalarında kayda değer bir zayıflama sinyali verirken, merkezi y&ouml;netim b&uuml;t&ccedil;e verileri de kamu harcamalarının b&uuml;y&uuml;meye doğrudan desteğinin bir &ouml;nceki d&ouml;neme g&ouml;re azaldığını g&ouml;stermektedir. İ&ccedil; talepteki yavaşlamaya karşılık dış talep g&uuml;c&uuml;n&uuml; korumaktadır. K&uuml;resel b&uuml;y&uuml;me g&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml;ndeki istikrarlı seyirle birlikte dış talepteki artışın ve dış piyasalarda pazar &ccedil;eşitlendirme esnekliğinin ihracat &uuml;zerindeki olumlu etkisi s&uuml;rmektedir. Kurul, turizm ve diğer hizmet gelirlerindeki canlı seyre bağlı olarak net ihracatın d&ouml;nemlik b&uuml;y&uuml;meye olumlu katkısının &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; &ccedil;eyrekte &ouml;nemli &ouml;l&ccedil;&uuml;de arttığı değerlendirmesinde bulunmuştur. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde mal ve hizmet ihracatının b&uuml;y&uuml;meye g&uuml;&ccedil;l&uuml; desteğinin s&uuml;rmesi ve i&ccedil; talepteki yavaşlamaya bağlı olarak ithalat talebindeki d&uuml;ş&uuml;ş&uuml;n cari dengeyi olumlu etkilemeye devam etmesi beklenmektedir. 7. Finansal koşullardaki sıkılaşmanın da etkisiyle iktisadi faaliyetteki yavaşlama devam etmektedir. Son &ccedil;eyreğe ilişkin anket g&ouml;stergeleri, imalat sanayi kapasite kullanım oranındaki d&uuml;ş&uuml;ş eğiliminin sekt&ouml;rler geneline yayılarak s&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; g&ouml;stermektedir. İnşaat ile ilişkili sekt&ouml;rlerde daha kuvvetli olmak &uuml;zere i&ccedil; piyasaya y&ouml;nelik sekt&ouml;rlerin &uuml;retim ve sipariş g&ouml;stergelerinde g&ouml;zlenen zayıflama bu g&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml; teyit etmektedir. İhracat ve turizm bağlantılı faaliyet kollarına ilişkin g&ouml;r&uuml;n&uuml;m nispeten daha olumlu seyretmekle birlikte sekt&ouml;rler genelinde istihdam ve yatırım duruşunun bozulduğu g&ouml;r&uuml;lmektedir. 8. İşg&uuml;c&uuml; piyasası verileri, ekonominin &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; &ccedil;eyrekte yurt i&ccedil;i talep kaynaklı olarak yavaşladığı y&ouml;n&uuml;ndeki değerlendirmeleri teyit etmiştir. Dış ticaret ve kamu bağlantılı sekt&ouml;rler hizmetler sekt&ouml;r&uuml; istihdamına olumlu katkı yapmıştır. Buna karşılık, inşaat istihdamındaki d&uuml;ş&uuml;ş devam etmiş, sanayi istihdamı bir &ouml;nceki d&ouml;neme g&ouml;re azalmıştır. &Ouml;nc&uuml; g&ouml;stergeler işsizlik oranlarındaki artışın devam ettiği y&ouml;n&uuml;nde sinyal vermektedir. 9. Yılın &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; &ccedil;eyreğinde kredi koşullarındaki sıkılık devam etmiştir. Bunun yanı sıra kamu harcamalarındaki tasarruf eğilimi ve işsizlik oranlarındaki artış yurt i&ccedil;i talepteki yavaşlamanın s&uuml;receğine işaret etmektedir. Net ihracatın son &ccedil;eyrekte b&uuml;y&uuml;meye katkısının devam edeceği ve iktisadi faaliyetteki zayıflamayı kısmen sınırlayacağı &ouml;ng&ouml;r&uuml;lmektedir. 10. &Ouml;zetle, &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; &ccedil;eyreğe ilişkin son d&ouml;nemde a&ccedil;ıklanan veriler ve d&ouml;rd&uuml;nc&uuml; &ccedil;eyreğe ilişkin &ouml;nc&uuml; g&ouml;stergeler ekonomideki reel uyarlamanın hızlı bir şekilde devam ettiğine ve dengelenme s&uuml;recinin belirginleştiğine işaret etmektedir. Finansal koşullardaki sıkılığın devam etmesi, iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın boyutu ve s&uuml;resi a&ccedil;ısından aşağı y&ouml;nl&uuml; riskleri canlı tutmaktadır. Para politikası ve riskler 11. Kurul, toplantıda Ekim Enflasyon Raporu&rsquo;nda yer alması &ouml;ng&ouml;r&uuml;len orta vadeli tahminleri değerlendirmiştir. Buna g&ouml;re, 2018 yıl sonuna dair t&uuml;ketici enflasyonu tahmini Temmuz Enflasyon Raporu&rsquo;na g&ouml;re 10,1 puan, 2019 yıl sonu tahmini ise 5,9 puan yukarı y&ouml;nl&uuml; g&uuml;ncellenmiştir. Enflasyonu d&uuml;ş&uuml;rmeye odaklı, sıkı bir politika duruşu ve g&uuml;&ccedil;lendirilmiş politika koordinasyonu altında, enflasyonun kademeli olarak hedeflere yakınsayacağı &ouml;ng&ouml;r&uuml;lmektedir. Bu &ccedil;er&ccedil;evede, enflasyonun 2018 yıl sonunda y&uuml;zde 23,5 olarak ger&ccedil;ekleşeceği, 2019 yıl sonunda y&uuml;zde 15,2&rsquo;ye, 2020 yıl sonunda y&uuml;zde 9,3&rsquo;e geriledikten sonra orta vadede y&uuml;zde 5 d&uuml;zeyinde istikrar kazanacağı tahmin edilmektedir. Tahminler oluşturulurken para politikasındaki sıkı duruşun uzun s&uuml;re korunacağı bir para politikası &ccedil;er&ccedil;evesi esas alınmıştır. 12. Yakın d&ouml;nemde enflasyon g&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml;ne ilişkin gelişmeler fiyat istikrarı a&ccedil;ısından &ouml;nemli risklere işaret etmiştir. D&ouml;viz kurundaki hareketlerin de etkisiyle fiyat artışlarının alt kalemler bazında genele yayılan bir nitelik g&ouml;sterdiği dikkat &ccedil;ekmektedir. İ&ccedil; talep koşullarındaki zayıflamanın enflasyon g&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml;ndeki bozulmayı kısmen sınırlayacağı d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lse de fiyatlama davranışlarına dair yukarı y&ouml;nl&uuml; riskler s&uuml;rmektedir. &Uuml;retici fiyatları kaynaklı maliyet y&ouml;nl&uuml; baskıların olduk&ccedil;a g&uuml;&ccedil;lenmesi, enflasyon ve enflasyon beklentilerinin bulunduğu y&uuml;ksek seviyeler &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nem enflasyon g&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml; &uuml;zerinde risk oluşturmaya devam etmektedir. Bu &ccedil;er&ccedil;evede Kurul, sıkı parasal duruşun korunmasına karar vermiş ve politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını y&uuml;zde 24 d&uuml;zeyinde sabit tutmuştur. 13. Merkez Bankası fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki b&uuml;t&uuml;n ara&ccedil;ları kullanmaya devam edecektir. Enflasyon g&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml;nde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş kararlılıkla s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lecektir. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları, para politikası kararlarının gecikmeli etkileri, maliye politikasının dengelenme s&uuml;recine vereceği katkı ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek ihtiya&ccedil; duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabilecektir. 14. Enflasyon Raporu&rsquo;ndaki orta vadeli tahminlere esas oluşturan g&ouml;r&uuml;n&uuml;m Para Politikası Kurulu&rsquo;nun değerlendirme ve varsayımları etrafında şekillenmiştir. Buna karşın, bu unsurlara dair &ccedil;eşitli riskler enflasyon g&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml;n&uuml; değiştirerek ana senaryoda &ouml;ng&ouml;r&uuml;len para politikası duruşunun farklılaşmasına yol a&ccedil;abilmektedir. Kurul, orta vadeli enflasyon g&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml;ne dair risklerin ağırlıklı olarak yukarı y&ouml;nl&uuml; olduğu değerlendirmesinde bulunmuştur. 15. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde enflasyon g&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml;ne dair başlıca riskin fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın devam etmesi olduğu değerlendirilmektedir. Son aylarda d&ouml;viz kurundan t&uuml;ketici enflasyonuna ge&ccedil;işkenliğin g&uuml;&ccedil;lendiği, ge&ccedil;miş enflasyona endeksleme eğiliminin yaygınlaştığı ve fiyatlama davranışlarının &ouml;nemli &ouml;l&ccedil;&uuml;de bozulduğu izlenmiştir. Mevcut durumda d&ouml;viz kuru kaynaklı ilave enflasyon baskılarının nispeten sınırlı kalacağı değerlendirilmekle birlikte, d&ouml;viz kuru oynaklığının halen y&uuml;ksek seyretmesi enflasyon g&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml; &uuml;zerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Enflasyonun ve &uuml;lke risk priminin bulunduğu y&uuml;ksek seviyelerde, makroekonomik dengelenme s&uuml;recinin enflasyonu d&uuml;ş&uuml;r&uuml;c&uuml; etkisinin yeterince hızlı ve etkin bir şekilde hayata ge&ccedil;memesi durumunda enflasyon ve d&ouml;viz kurlarına dair beklentilerin birbirini besleyerek enflasyonla m&uuml;cadeleyi g&uuml;&ccedil;leştirmesi s&ouml;z konusu olabilecektir. B&ouml;yle bir durumda fiyatlama davranışında ortaya &ccedil;ıkacak ilave bozulma enflasyonu d&uuml;ş&uuml;rmek i&ccedil;in mevcut Raporda &ouml;ng&ouml;r&uuml;lenden daha sıkı bir para politikası duruşunun daha uzun s&uuml;re s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lmesini gerektirebilecektir. 16. Ham petrol fiyatları ve yurt i&ccedil;i gıda fiyatlarının seyri de &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde enflasyon &uuml;zerinde yukarı y&ouml;nl&uuml; risk unsurları olarak değerlendirilmektedir. Yakın d&ouml;nemde ABD&rsquo;de kaya petrol&uuml; arzına ilişkin sorunların b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;&uuml;de &ccedil;&ouml;z&uuml;lmesine karşın, İran ve Venezuela&rsquo;da yaşanan jeopolitik gelişmeler nedeniyle ortaya &ccedil;ıkan arz eksiği, ham petrol fiyatları &uuml;zerinde yukarı y&ouml;nl&uuml; başlıca risk unsuru olmaya devam etmektedir. &Ouml;te yandan, k&uuml;resel dış ticarette artan korumacılık eğilimleri, k&uuml;resel b&uuml;y&uuml;me &uuml;zerindeki muhtemel olumsuz etkisi nedeniyle emtia fiyatları &uuml;zerinde aşağı y&ouml;nl&uuml; risk unsuru olarak &ouml;ne &ccedil;ıkmaktadır. Yurt i&ccedil;indeki gıda fiyatlarına dair risklerin de, &ouml;zellikle kısa vadede, birikimli maliyet y&ouml;nl&uuml; baskılardan &ouml;t&uuml;r&uuml; yukarı y&ouml;nl&uuml; olduğu tahmin edilmektedir. Bu &ccedil;er&ccedil;evede, para politikası tepkisi, s&ouml;z konusu risklerin enflasyon &uuml;zerindeki doğrudan ve ikincil etkileri değerlendirilerek, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışında g&ouml;zlenebilecek bozulmayı kontrol altında tutacak şekilde belirlenecektir. 17. Fiyatlama davranışındaki bozulma, finansal koşullardaki sıkılık ve reel sekt&ouml;r&uuml;n finansal durumu arasındaki etkileşim yakın d&ouml;nemde enflasyon dinamiklerinde değişime yol a&ccedil;arak enflasyon ve tahmin belirsizliğini y&uuml;kseltmiştir. Firmaların maruz kaldığı birikimli maliyet baskıları ve k&acirc;rlılıklarındaki d&uuml;ş&uuml;ş, işletme sermayesi maliyetlerindeki artış ve &uuml;cretlerdeki geriye d&ouml;n&uuml;k endeksleme davranışı da dikkate alındığında, talep kanalının enflasyonu d&uuml;ş&uuml;r&uuml;c&uuml; etkisinin tarihsel verilerin ima ettiğinden daha sınırlı kalmasına neden olabilecektir. Kısa vadede para politikası kararları yeni a&ccedil;ıklanacak verilere daha duyarlı olacak ve enflasyon g&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml;nde değişiklikler tespit edilmesi durumunda para politikası duruşu buna g&ouml;re uyarlanacaktır. 18. Yılın &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; &ccedil;eyreğinde, artan risk primleri kaynaklı olarak, tarihsel ortalamaların &uuml;zerinde sıkılaşmış olan kredi koşullarında &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde meydana gelecek normalleşmenin hızı ve kapsamı, iktisadi faaliyetin g&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml; a&ccedil;ısından &ouml;nem taşımaktadır. D&ouml;viz kurları ile kredi faizlerindeki y&uuml;kseliş ve iktisadi faaliyetteki yavaşlamadan dolayı nakit akışı ve bilan&ccedil;oları olumsuz etkilenen firmaların aktif kalitesine ilişkin gerekli analiz ve tespitlerin yapılması kredi piyasası a&ccedil;ısından belirleyici olacaktır. Dolayısıyla, reel sekt&ouml;r&uuml;n bilan&ccedil;o kanalından gelebilecek olumsuzlukları sınırlayacak finansal sekt&ouml;r politikalarının enflasyonu g&ouml;zeten para politikasıyla eşg&uuml;d&uuml;m h&acirc;linde uygulanması, finansal koşulların verimsiz bir sıkılaşma d&ouml;ng&uuml;s&uuml;ne girmesini &ouml;nlemek a&ccedil;ısından b&uuml;y&uuml;k &ouml;nem kazanmıştır. 19. K&uuml;resel para politikaları ve risk iştahındaki gelişmelere bağlı olarak gelişmekte olan &uuml;lkelere y&ouml;nelik sermaye akımlarını azaltabilecek ve d&ouml;viz kurundaki oynaklığı besleyecek riskler de mevcuttur. Gelişmiş &uuml;lkelerde parasal sıkılaşma eğiliminin s&uuml;rmesi ve tahvil getirilerindeki y&uuml;kseliş, d&uuml;nya ticaretinde korumacılığın y&uuml;kselmesi, İngiltere&rsquo;nin AB&rsquo;den &ccedil;ıkış s&uuml;recine dair gelişmeler, İtalya&rsquo;da b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ığı ve kamu bor&ccedil; stokuna dair endişeler ile İran&rsquo;a y&ouml;nelik olarak uygulanması beklenen yaptırımlar gelişmekte olan &uuml;lkelere y&ouml;nelik risk iştahının &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde dalgalı bir seyir izlemesine neden olarak portf&ouml;y akımları &uuml;zerinde aşağı y&ouml;nl&uuml; risk oluşturabilecektir. K&uuml;resel likidite koşulları ve risk algılamalarındaki dalgalanmalara bağlı olarak piyasalarda aşırı oynaklık g&ouml;zlenmesi durumunda, piyasanın ihtiyacı olan d&ouml;viz likiditesinin zamanında, kontroll&uuml; ve etkili bir şekilde sağlanmasına y&ouml;nelik likidite &ouml;nlemleri kullanılabilecektir. Ayrıca, s&ouml;z konusu risklerin enflasyon ve enflasyon beklentileri &uuml;zerindeki etkilerini sınırlamak amacıyla para politikasında ilave sıkılaşmaya gidilebilecektir. 20. Para politikası ile maliye politikası arasındaki eşg&uuml;d&uuml;m enflasyonla m&uuml;cadele ve makroekonomik dengelenme a&ccedil;ısından b&uuml;y&uuml;k &ouml;nem taşımaktadır. Enflasyon Raporu&rsquo;nda yer alan orta vadeli tahminlerde maliye politikasına dair esas alınan g&ouml;r&uuml;n&uuml;m, Eyl&uuml;l ayında a&ccedil;ıklanan Yeni Ekonomi Programı &ccedil;er&ccedil;evesinde, enflasyonla m&uuml;cadele ve makroekonomik dengelenmeye odaklı, para politikasıyla eşg&uuml;d&uuml;m h&acirc;linde olan bir politika duruşu i&ccedil;ermektedir. Bu doğrultuda, maliye politikasının Yeni Ekonomi Programı &ccedil;er&ccedil;evesinde &ouml;ng&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; şekilde sıkı mali disiplin uygulayacağı bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;m esas alınmıştır. Ayrıca, kamu tarafından y&ouml;netilen/y&ouml;nlendirilen fiyat, vergi ve &uuml;cret ayarlamalarının, ge&ccedil;miş enflasyona endeksleme davranışının azaltılmasına yardımcı olacak şekilde belirleneceği varsayılmıştır. Maliye politikasının s&ouml;z konusu &ccedil;er&ccedil;eveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon g&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml;n&uuml; olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da g&uuml;ncellenmesi s&ouml;z konusu olabilecektir. 21. Para politikası ve maliye politikası arasında son d&ouml;nemde kuvvetlendirilen eşg&uuml;d&uuml;m&uuml;n s&uuml;rekli ve sistematik bir yapıya d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;lmesi y&ouml;n&uuml;nde y&uuml;r&uuml;t&uuml;lmekte olan ortak &ccedil;abaların enflasyonla m&uuml;cadeleye katkıda bulunması beklenmektedir. Bunun yanı sıra, enflasyondaki katılık ve oynaklıkları azaltacak yapısal adımlara devam edilmesi fiyat istikrarına ve toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacaktır.

TCMB toplantı özeti: Döviz kurlarında yükselen oynaklık enflasyon belirsizliğini artırdı

TCMB'nin Ekim toplantı özetinde döviz kurlarında yükselen oynaklığın enflasyon belirsizliğini artırdığının izlendiği belirtildi

Öne Çıkanlar