Uluslararası piyasalarda haftadan kalanlar
İspanya hükümeti 27 milyar 300 milyon euro kesinti öngörülen 2012 yılı bütçesini kabul etti, ABD ekonomisi geçen yıl dördüncü çeyrekte yüzde 3 büyüdü
Euro Bölgesi maliye bakanları, borç kriziyle mücadele fonunun miktarının 800 milyar avroya çıkarılması konusunda anlaşmaya vardı.
Avusturya Maliye Bakanı Maria Fekter, Kopenhag'da toplanan maliye bakanlarının borç kriziyle mücadele eden bölge ülkelerine mali destek sağlamak üzere oluşturulan kurtarma fonunun miktarının 800 milyar euro olması konusunda uzlaşma sağladığını açıkladı.
Euro Bölgesi'nin krizle mücadele için temmuz ayında hayata geçirilecek 500 milyar euroluk daimi kurtarma fonu Avrupa İstikrar Mekanizması (ESM) ve 2013 yılı ortalarında sona erecek 440 milyar euroluk geçici kurtarma fonu Avrupa Finansal istikrar Fonu (EFSF) bulunuyor. EFSF'nin 192 milyar eurosu Yunanistan, Portekiz ve İrlanda için kullanıldı.
EFSF ve ESM'nin 2013 yılı ortasına kadar paralel olarak mevcudiyetini korumaya devam edecek.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi, Euro Bölgesi borç kriziyle ilgili, ''İnsanlar iyimser olduğumu düşünüyorlar. Bir kaç ay öncesiyle kıyaslandığında görece olarak daha iyimserim ancak mutlak anlamda iyimser değilim. Bunun için çok erken'' dedi.
Avro Bölgesi'nin tamamında ekonomik faaliyetlerde ve finansal piyasalarda istikrar işaretleri görüldüğünü yineleyen, ancak bunun çok düşük seviyelerde olduğuna dikkati çeken Draghi, mevcut durumun, mali konsolidasyon sağlamak, istihdamı artırmak ve rekabetçiliği geliştirmek için hükümetlere fırsat yarattığını vurguladı.
ECB'nin iki kez düzenlediği uzun vadeli refinansman operasyonundan kaynaklanan enflasyonist bir tehdit olmadığına dikkati çeken Draghi, enflasyonist risklerin artması halinde Avrupa Merkez Bankası'nın derhal harekete geçeceğini belirtti.
-OECD-IMF
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), G-7 ülkeleri için yakın dönemde yaptığı geçici ekonomik değerlendirmede, ABD ve Kanada için ekonomik büyümenin daha iyi, Avrupa ülkeleri için ise zayıf olacağı tahmininde bulundu.
OECD'nin yayımladığı raporda, ''ABD ekonomisindeki büyüme görünümünün güçlü biçimde devam ettiği, hisse fiyatlarındaki toparlanma, güçlü tüketici güveni ve tarım dışı istihdamdaki artışın ekonomik faaliyetleri desteklediği'' belirtildi.
Raporda, G-7 ülkesi Japonya'da, 2011 yılı sonunda dış şoklarla olumsuz etkilenen sanayi üretiminin güçlenmesi ve yenin zayıflamasından ötürü bu yılın ilk çeyreğinde güçlü biçimde toparlanacağı ve ikinci çeyrekte büyümenin daha ılımlı olacağı tahmin edildi.
Euro Bölgesi'nin üç büyük ülkesi Almanya, Fransa ve İtalya'da durumun kırılganlığını sürdürmesinin beklendiği, 2012 yılının ilk çeyreğinde negatif büyüme ve ikinci çeyrekte ılımlı toparlanma olacağı tahmininde bulunulan raporda, son olumlu işaretlerin Almanya'da ekonomik faaliyetin bu yılın ilk yarısında ivme kazanabileceğini gösterdiği, Fransa'da yatay bir seyrin söz konusu olacağı kaydedildi.
İtalya'da ise zayıf sanayi üretimi ve hane halkı duyarlılığının, yılın ilk iki çeyreğinde resesyonu akla getirdiği, son zamanlardaki belirtilerin olumlu olmasının ikinci çeyrekte büyümenin kısmen iyi olacağı beklentisini ortaya çıkardığı ifade edildi.
Raporda, petrol fiyatlarındaki artışın, ekonomik toparlanmayı tehdit ettiği uyarısı yapılarak, ''Petrol artışlarının OECD ülkelerinde muhtemelen enflasyonu artıracağı ve ekonomik büyüme için fren teşkil edeceği'' belirtildi.
Bu arada Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkan Yardımcısı Naoyuki Shinohara, küresel ekonomide görülen ilerlemenin çok kırılgan olduğu uyarısında bulundu.
Bangkok'da yaptığı konuşmada, geçen yıl ekonomik göstergelerin küresel ekonomide önemli oranda bir daralmaya işaret ettiğini, ancak son haftalarda cesaret verici sinyaller ortaya çıktığını belirten Shinohara, yalnızca Avrupa'da değil, ABD'de de finansal göstergelerin istikrar kazandığını ya da iyileşmeye başladığını vurguladı.
Avrupa Birliği'nin (AB) Yunanistan için hazırladığı ikinci kurtarma paketinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Shinohara, rahatlamaya yer olmadığını, büyümeyi teşvik etmek için daha yapılacak çok şey olduğunu vurguladı. Shinohara, Avro Bölgesi'ndeki borç krizinin tekrar tırmanışa geçmesi olasılığının kaygı yarattığını belirtti.
-Euro Bölgesi
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Yunanistan'ın euro Bölgesi'nden çıkmasına izin vermenin, büyük bir siyasi hata olacağını söyledi.
Merkel, BBC'nin Newsnight programında yaptığı açıklamada, Almanya'nın Euro Bölgesi'ni bir arada tutmak için elinden geleni yapacağını, bölgenin sadece para birimi birliği değil, siyasi birlik de olduğunu ifade ederek, ''Bizimle birlikte olmak isteyen birine, 'Sizi artık istemiyoruz' demek felakete neden olur'' diye konuştu.
Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden çıkmasının birliği zayıflatacağına işaret eden Merkel, ''Yunanistan'ın ayrılmasına izin vermek büyük siyasi hata olur. Bu nedenle Yunanistan'a karşı açık olacağız; 'Ortak para biriminin bir parçası olmak istiyorsanız, ödevlerinizi yapmalısınız, ama aynı zamanda size her zaman destek vereceğiz' diyeceğiz'' dedi.
Yunanistan Başbakanı Lucas Papademos, İtalya'da yayımlanan Il Sole 24 Ore gazetesine verdiği demeçte, ''drahmiye dönüşün ekonomiyi harabeye çevireceği'' uyarısında bulundu.
Başbakan Papademos, ''Drahmiye dönüşün sonuçları yıkıcı olur. Drahmiye dönüş yüksek enflasyona, istikrarsız döviz kuru ve banka mevduatlarının gerçek değerinin kaybına yol açacak. Gerçek gelirler hızla düşecek, bankacılık sistemi ciddi biçimde istikrarsızlaşacak, birçok iflas olacak ve işsizlik yükselecek. Drahmiye dönüş sosyal eşitsizlikleri artıracak'' dedi.
Ülkesinin yeni yardım planına ihtiyaç duyabileceğini dışlamadıklarını belirten Papademos, Yunanistan için bir tür mali desteğin gerekli olabileceğini, ancak bundan kaçınmak için mümkün olan her şeyi yapacaklarını, üçüncü bir yardım planını önlemenin mevcut programın etkinliğine ve hızına bağlı olduğunu ifade etti.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, 2011 yılı için bütçe açıklarının gayri safi milli hasılaya (GSYH) oranının yüzde 5,7 öngörüldüğünü, ancak bu oranın yüzde 5,2 olarak gerçekleştiğini söyledi.
Portekiz Merkez Bankası'na göre, ülkenin GSYH'si bu yıl yüzde 3,4 daralacak, gelecek yıl ise yüzde 0 büyüyecek. Banka, bu yıl için belirlenen yeni ekonomik beklentiler karşısında ek tasarruf tedbirlerine gerek duyulabileceğini vurguladı.
Portekiz hükümeti ise geçen yıl yüzde 1,6 daralan ekonominin bu yıl da yüzde 3,3 daralacağını öngörüyor.
İspanya hükümeti 27 milyar 300 milyon euro kesinti öngörülen 2012 yılı bütçesini kabul etti.
Hükümet sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Soraya Sanez de Santamaria, 3 Nisan'da meclise sunulacak 2012 yılı bütçesi için ''Son yılların en sert kesintileri olacak'' ifadesini kullandı.
Geçen yıl 2011 yılı sonu itibariyle yüzde 8,5 olan kamu açığını 2012 yılı sonunda yüzde 5,3 indirme hedefinde olan hükümet, vergi artışlarından ve sahtekarlığı önlemek için getirdiği vergi affından 12 milyar 300 milyon euroluk gelir bekliyor.
-ABD geçen yıl dördüncü çeyrekte yüzde 3 büyüdü
ABD Ticaret Bakanlığı, ülkenin GSYH'sinin ekim-aralık dönemini kapsayan geçen yılın son üç aylık döneminde yıllık bazda yüzde 3 artış gösterdiğini açıkladı.
Bakanlık, 2010 yılında yüzde 3 büyüyen ekonominin, geçen yıl Avro Bölgesi'ndeki borç krizi, petrol fiyatlarındaki artış ve Japonya'da meydana gelen deprem felaketinin etkisiyle yalnızca yüzde 1,7 büyüdüğünü belirtti.
ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Ben Bernanke, ''ekonominin hızlı büyümemesi halinde işsizlik oranının normal seviyeye inmesinin birkaç yıl sürebileceğini'' söyledi.
İşsizlik oranının hızla düşmeye devam etmesi için ekonominin yeteri kadar güçlü olmadığına işaret eden ve işsizlik oranı için normal seviyenin yüzde 5 ila yüzde 6 olduğunu belirten Bernanke, ''Son haberler iyi, ancak ihtiyatlı davranmaya ve bunun sürdürülebilirliğini sağlama almaya ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Henüz, tam toparlanma yolunda olduğumuzdan tamamen emin olabileceğimiz noktada değiliz'' dedi.
Bernanke, ''güçlü büyümenin istihdam piyasasındaki iyileşmeyi garanti edeceğini'' kaydetti.
Çalışma Bakanlığı, 24 Mart'ta sona eren haftada işsizlik maaşı başvurularının önceki haftaya göre 5 bin azalarak 359 bine indiğini açıkladı. Bu, Nisan 2008'den bu yana en düşük rakam olarak kayıtlara geçti.
Bakanlık önceki hafta işsizlik maaşı başvuruları rakamını da 364 bine revize etti.
-Döviz piyasası
ABD dolarının, uluslararası döviz borsalarında önemli para birimleri karşısında, pazartesi günü açılış ve cuma günü kapanış değerleri şöyle oldu:
PARA BİRİMİ PAZARTESİ CUMA
----------- --------- ---------
Japon Yeni 82,64 82,83
İsviçre Frangı 0,909 0,902
Kanada Doları 0,997 0,998
Londra döviz piyasasında pazartesi günü 1,326 dolardan açılan euro, cuma kapanışta 1,334 dolara yükseldi.
Aynı borsada pazartesi günü 1,587 dolardan açılan İngiliz sterlini ise cuma kapanışta 1,601 dolar oldu.
Londra borsasında, altının ons fiyatı pazartesi günü 1.662,30 dolardan açılırken, cuma günü kapanışta 1.669,30 dolar oldu.
-ABD, Avrupa ve Asya borsaları
ABD'de dün New York Borsası'nda Dow Jones Endeksi yüzde 0,50 değer kazanarak haftayı 13.212,04 puandan kapattı. Standard and Poor's 500 Endeksi aynı gün yüzde 0,37 artarak 1.408,47 puana yükseldi. Nasdaq Bileşik Endeksi ise yüzde 0,12 düşerek 3.091,57 puana indi.
Wall Street dün 1998 yılından bu yana en iyi ilk çeyrek kapanışı yaptı. İlk çeyrekte Dow Jones Endeksi yüzde 8, Standard and Poor's 500 Endeksi yüzde 12 ve Nasdaq Bileşik Endeksi yüzde 19 değer kazandı.
Amerika kıtasında ayrıca Brezilya Borsasında Bovespa Endeksi yüzde 0,56 düşerken, Arjantin Borsası'nda Merval Endeksi yüzde 0,95, Meksika Borsası'nda IPC Endeksi yüzde 1,01 ve Kanada Borsası yüzde 0,43 değer kazandı.
Avrupa'da borsalar haftayı yükselişle tamamladı.
Londra Borsası'nda FTSE-100 Endeksi yüzde 0,46 değer kazanarak 5.768,45 puandan, Frankfurt Borsası'nda Dax Endeksi yüzde 1,04 artarak 6.946,83 puandan ve Paris Borsası'nda Cac 40 Endeksi yüzde 1,26 yükselerek 3.423,81 puandan haftayı kapattı.
Avrupa'da ayrıca İspanya'da Madrid Borsası'nda IBEX 35 Endeksi yüzde 1,23, İtalya'da Milano Borsası yüzde 0,45, Hollanda'da Amsterdam Borsası'nda AEX Endeksi yüzde 0,75, İsveç Borsası'nda OMX 30 Endeksi yüzde 1,53 ve İsviçre'de Zürih Borsası yüzde 0,96 yükseldi.
Asya'da ise borsaların seyri karışıktı.
Japonya'da Tokyo Borsası'nda Nikkei 225 Endeksi haftayı yüzde 0,31 azalarak 10.083,60 puandan tamamladı.
Asya'da ayrıca Hong Kong Borsası yüzde 0,26, Güney Kore Borsası yüzde 0,02, Avustralya Borsası yüzde 0,05 ve Tayland Borsası yüzde 0,59 geriledi.
Çin'de Şanghay Borsasında SE Composite endeksi yüzde 0,47, Tayvan Borsası yüzde 0,77, Hindistan Borsası'nda BSE Sensex 30 Endeksi yüzde 2,03, Singapur Borsası yüzde 0,55 ve Endonezya Borsası yüzde 0,40 değer kazandı.
-Petrol piyasası
Bu arada ABD ham petrolünün mayıs ayı teslimi varil fiyatı haftayı 103,02 dolardan ve Londra Brent tipi ham petrolün mayıs ayı teslimi varil fiyatı da 122,88 dolardan tamamladı.
ABD Batı Teksas tipi ham petrolünün mayıs ayı teslimi varil fiyatı dün haftanın son işlem gününde 24 sent artarak 103,02 dolar, Londra Brent tipi ham petrolün mayıs ayı teslimi varil fiyatı da 49 sent yükselerek 122,88 dolar oldu.
ABD Batı Teksas tipi ham petrolünün varil fiyatı bu ay başında 109 dolardan işlem görüyordu.
ABD ham petrolünün varil fiyatı 1 Ocak'tan bu yana yüzde 4 ve geçen yıl ekim ayından bu yana ise yüzde 38 değer kazandı.