Yıldız: K. Irak petrolü bu ay dünyaya sunulur
Enerji Bakanı Yıldız, "Kuzey Irak'tan gelen petrolün, tam mutabakat sağlanarak bu ay içerisinde dünya piyasalarına sunulacağını umuyorum" dedi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye tarihinde elektrikteki kurulu güce 1 yılda yapılan en büyük ve en yüksek miktardaki yatırımın geçen yıl gerçekleştiğini bildirdi.
Yıldız, düzenlediği basın toplantısında enerji sektöründe 2013 yılındaki gelişmeleri ve 2014'e ilişkin hedeflerini değerlendirdi.
Bakan Yıldız, elektrikteki kurulu gücün geçen yıl yaklaşık 11,3 milyar liralık yatırım tutarıyla 7 bin megavat civarında arttığını söyledi. Geçen yıl 137 yeni santralin devreye alındığını vurgulayan Yıldız, "Bu Türkiye'nin tarihinde 1 yılda yapılmış en büyük ve en yüksek miktardaki yatırımdır" diye konuştu.
Geçen yıl elektrik ve doğal gaz fiyatlarında değişiklik yapılmadığını anımsatan Yıldız, bu konudaki son düzenlemenin 15 ay önce gerçekleştirildiğini ifade etti. Bakan Yıldız, böylece Türkiye'nin AB üyesi ülkeler arasında elektriği en ucuz kullanın 3 ülke arasına girdiğini, doğal gazın en ucuz kullanıldığı ülke olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin TANAP'taki hisselerini yüzde 20'den yüzde 30'a çıkarma konusunda mutabık kaldıklarını dile getiren Yıldız, elektriğin senkronu ve kalitesiyle ilgili Avrupa'ya yönelik bütün uygunlukları aldıklarını söyledi.
Elektrik piyasasının serbestleşmesiyle ilgili geçen yıl ciddi mesafeler aldıklarını ifade eden Yıldız, elektrik dağıtımının yaklaşık 13 milyar dolar bedelle özelleştirildiğini kaydetti. Bir kısım özel şirketin zaman zaman zorluklar yaşadığını anlatan Yıldız, sektörü hep beraber kalkındırmak istediklerini belirtti.
Afşin-Elbistan'daki kömür rezerviyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Yıldız, "Katar, Çin ve Japonya'dan oluşan farklı şirketlerle müzakereye açtık. Şu anda Katar'ın çok daha istekli ve önde olduğunu görüyoruz. Buna rağmen Birleşik Arap Emirlikleri, 2014 yılında böyle bir yatırım kararı alabileceklerini belirttiler" diye konuştu.
Elektrik üretimindeki özelleştirmelerin devam edeceğini anlatan Yıldız, ocak ve şubat aylarında yeterli rakamlara ulaşılırsa 4 santralin özelleştirilmesinin gerçekleştirileceğini söyledi.
Yıldız, geçen yıl Uzanlar'ın Türkiye aleyhine 23,5 milyar dolar tazminat talebiyle açtığı Libananco Davası'nın Türkiye lehine sonuçlandığını anımsattı.
Bakan Yıldız, enerji verimliliğinin gündemlerinden hiç düşmeyeceğini vurguladı.
Geçen yıl devreye alınan enerji yatırımlarını değerlendiren Yıldız, geçen yıl 2 bin 680 megavatlık HES'in, 227 megavatlık çöp, biyogaz, atık ısı, jeotermal kaynağın, 499 megavatlık RES'in devreye girdiğini bildirdi. Yıldız, devreye giren yeni tesislerle Türkiye'deki santral sayısının 909'a çıktığını ifade etti. Yıldız, "Önümüzdeki yıllarda bu denli büyük rakamlar göremeyebiliriz. Şuana kadar yatırım portföyüne baktığımızda bunu gösteren rakamlar var" dedi.
Taner Yıldız, Türkiye'de ilk santralin 1902 yılında kurulduğunu, geçen 100 yılda 31 bin 845 megavatlık yatırım gerçekleştirildiğini, geçen 11 yılda ise 100 yıllık bu yatırımlardan daha fazla yatırım gerçekleştirildiğini ve 32 bin 199 megavata ulaşıldığını bildirdi. Yıldız, "11 yılda önceki 100 yıldan daha fazla yatırım yapıldı" diye konuştu.
Yıldız, enerjideki yatırımların denetimi ve idaresi için bakanlık personelinin son 10 yılda yaklaşık 800 bin kilometre mesafe katettiğini söyledi.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının önemini vurgulayan Yıldız, şunları kaydetti:
"Son 10 yılda işletmeye açılan yenilenebilir santralleriyle beraber toplam 12 milyar liralık her yıl doğal gaz ithalatının önüne geçmiş olduk. Eğer bu yatırımları yapmasaydık 2013 yılında doğal gaza 12 milyar dolar fazla ödeyecektik.
Son 10 yılda işletmeye açılan bu santrallerin toplam 49 yıllık imtiyaz sürelerini dikkate aldığımızda da geleceğimize çok ciddi bir katkı koymuş oluyoruz. 600 milyar liralık doğal gaz ithalatını önümüzdeki lisans süresi boyunca tasarruf etmiş olacağız."
Türkiye'nin iletim hattı uzunluğunun 1,1 milyon kilometreye ulaştığına dikkati çeken Yıldız, bunun Avrupa'nın en uzun 2, dünyanın en uzun beşinci büyük şebekesi anlamına geldiğini söyledi.
- Petrol arama faaliyetleri-
Bakan Yıldız, Türkiye'de 50 şirketin kara ve denizlerdeki 364 ruhsatlı alanda (401 bin kilometrekare) petrol ve doğal gaz arama faaliyetinde bulunduğunu belirtti.
Geçen yıl 95 arama ve tespit, 73 üretim olmak üzere toplam 168 kuyu açıldığını, 267 bin metre sondaj gerçekleştirildiğini bildiren Yıldız, açılan kuyu sayısında bir önceki yıla göre yüzde 6 artış sağlandığını bildirdi. Yıldız, geçen yıl açılan kuyuların 42'sinde petrole, 5'inde doğal gaza rastladıklarını ifade etti.
Türkiye'de günlük ortalama 46-48 bin varil üretim yapıldığına işaret eden Taner Yıldız, geçen yıl ki toplam üretimin 2,4 milyon ton olduğunu bildirdi. Yıldız, geçen yıl gerçekleşen ham petrol ve doğal gaz üretiminden 465 milyon liralık kaynağı Hazine'ye aktardıklarını kaydetti.
- Madencilik-
Bakan Yıldız, 2012'de madencilikte 4,2 milyar dolar olan maden ihracatının geçen yıl 5,1 milyar dolar olarak gerçekleştiğini söyledi.
Yıldız, ihraç edilen maden ürünü grupları arasında doğal taş ürün grubunun yaklaşık yüzde 44'ünün doğal taş, yüzde 34'ünün metalik cevherler, yüzde 16'sının endüstriyel minerallerden oluştuğunu ifade etti.
2002 yılında 100 bin metre olan kamu-özel sektör maden arama sondajı miktarının, 1 milyon 500 bin metre düzeyine ulaştığını belirten Yıldız, bu rakamı daha da artırmayı amaçladıklarını dile getirdi.
Jeotermalle alakalı 91 sahayı yatırımcıya devrettiklerini anlatan Yıldız, 1 milyar liranın üzerindeki bir geliri ülkeye kazandırdıklarını söyledi.
Yıldız, jeotermal uygulamalar açısından konut ısıtmasında 90 bin konut eşdeğerine çıkılacağını, elektrik üretiminde ise 311 megavatın yakalanacağını dile getirdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Kuzey Irak'tan gelen petrolün, tam mutabakat sağlanarak bu ay içerisinde dünya piyasalarına sunulacağını umuyorum" dedi.
Bakan Yıldız, düzenlediği basın toplantısında, enerji sektöründe 2013 yılı gelişmeleri ve bu yıla ilişkin hedefleri konusunda değerlendirmelerde bulundu. Sunumunun ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yıldız, Irak'tan petrol akışı konusundaki bir soruya "Irak'tan Ceyhan'a petrol akıtılmaya ve tanklara doldurulmaya başlandı" yanıtını verdi.
Yıldız, Kuzey Irak'tan gelen petrolün, tam mutabakat sağlanarak bu ay içerisinde dünya piyasalarına sunulacağını umduğunu da belirtti.
İran'dan gelen doğal gaz konusunda son dönemde bir sıkıntı yaşandığını da ifade eden Yıldız, "İran'dan teknik sorunlar nedeniyle 8 milyon metreküp civarında kontratın altında gaz alıyoruz. Bunun geçici bir süre yaşanacağı kanaatindeyim" diye konuştu.
Başka bir soru üzerine de Yıldız, BOTAŞ'ın nüfusu 10 bini aşan ilçelere doğal gaz taşımasına yönelik düzenleme kapsamında bugüne kadar 202 ilçeden 9'unun başvuruda bulunduğunu belirterek, "Son Bakanlar Kurulu toplantısında, bu konuda 6 ay süre uzatımı yönünde karar aldık. İlçeler müracaat edebilirler" diye konuştu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, İstanbul merkezli operasyona ilişkin, "Bunu istemeyerek ve temenni etmeyerek söylüyorum ama operasyonlar sonucunda ülkede bürokrasinin yavaşlamasıyla alakalı artçı tesirlerini görürüz" dedi.
Yıldız, basın mensuplarıyla bir araya geldiği değerlendirme toplantısında soruları yanıtladı.
Aşırı soğuklardaki kesintiler anımsatılarak, depoların son durumunun sorulması üzerine Yıldız, "Depoların mülkiyeti TPAO'nun ama işletme gazları BOTAŞ'ın. Bunun ihalesini yaptık ama bu yaklaşık 4 yıllık bir süreç. Günlük 17 milyon metreküplük günlük çıkış miktarını 40 milyon metreküplere çıkartıyor olmamız lazım ki bu dediğiniz sıkıntıları daha az yaşıyor olalım. Bu, yeniden o tesisi kurmaya eş bazı işleri de içeriyor. Tuz Gölü'nde de yaklaşık 4 yıl içerisinde tamamlanacak 1 milyar metreküplük kapasiteyi de bir an önce Türkiye'ye kazandırmamız lazım" diye konuştu.
İran'dan gelen doğal gazda tamamen teknik sebeplerle bir miktar kesinti uygulandığını, günlük 28 milyon metreküp gazın 20 milyon metreküpe kadar düştüğünü anlatan Yıldız, Türkiye'de yıl içerisinde aralık ve ocak ayında toplam 22 gün sıra dışı önlem alınmasına ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Yıldız, "Ama bugün, 2 Ocak 2014 itibarıyla hiçbir yerde, ne sanayide ne meskenlerimizde hiçbir kesinti söz konusu değildir" dedi.
Türkiye'de 1 milyon 100 bin kilometrelik iletim ve dağıtım hattı bulunduğunu anımsatan Yıldız, Avrupa'da 2, dünyada da 5. büyük şebekeye sahip olduğunu, bunu da yüzde 7-8 civarında bir büyümeyle sürdürmeye çalıştıklarını söyledi.
Karar mekanizmalarında bir sıkıntı olmadığına işaret eden Yıldız, "Karar alma konusunda ocak ayının sonuna kadar tamamlanacak" ifadesini kullandı.
- "Teyakkuz halindeyiz"-
Yıldız, kesintiler konusunda bu ay çok dikkatli olmaları gerektiğini belirterek, enerji sektöründeki genel müdürlüklerin her gün düzenli toplantılar yaptıklarını ve hafta sonlarında bile teyakkuz halinde olduklarını söyledi.
Şırnak'ta, Diyarbakır'da bazı trafolarda patlamalar olduğunu anlatan Yıldız, "Oraya 200 birimlik trafo koymuşuz ama oradan çekilen 300 birimlik güç. Biz oradaki, İzmir'deki, İstanbul'daki, Kayseri'deki herhangi bir kaçak kullanımı biz tesis etmeyeceğiz, finanse de etmeyeceğiz. Bu konuda tavrımızın çok net, duruşumuzun çok net olduğunu söylemem lazım "diye konuştu.
Başka bir basın mensubunun doğal gaz faturasında bir ay içerisinde birim fiyat üzerinden 100 metreküplük azalma olduğunu belirtmesi üzerine Yıldız, doğal gaz fiyatlarına zam yapılmadığını vurguladı. Her ilin hizmet dağıtım bedellerinin farklı olduğunu, her 1000 metreküp gaz için farklı tarife uygulandığını belirten Yıldız, Türkiye'de bu şekilde 20'den daha fazla bölge bulunduğunu söyledi. Yıldız, aynı il içerisinde faturada farklılık olduğunda EPDK ve Bakanlık olarak değerlendirdiklerini belirterek, basın mensubunun faturasına ilişkin şikayetini bizzat takip edeceğini bildirdi.
- "Rusya ve İran indirim yapmadı"-
Bakan Yıldız, "Borsaya kote şirketlerin aynı zamanda EPİAŞ'a ortak olmasının manipülasyona kapı aralayacağı söylentileri var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna karşılık şunları kaydetti:
"Herhangi bir borsaya kote şirketin buradan alabilecekleri ve manipüle edemeyecekleri kadar küçük hisselere girmeleri sınırlandırılmıştır. Bir özel şirket buradan yüzde 5 civarında hisse alamaz, onların her birisi bindelerle sınırlandırılmıştır. Yüzde 30 civarında kamu elinde kalacak hisse söz konusu. TEİAŞ'ın hissesinin yüzde 30'lara kadar çıkması söz konusudur. Böyle bir riski biz görmüyoruz."
Rusya ve İran doğal gazında indirim olup olmadığı yönündeki soru üzerine Yıldız, böyle bir indirim yapılmadığını bildirdi. İran ile ilgili bir tahkim süreci olduğunu anlatan Yıldız, "Buradan biz İran'dan doğal gazı piyasa fiyatlarının daha üzerinde alıyoruz. Bununla ilgili itirazımızı yapmıştık. Onlar çok fazla olumlu manada değerlendiremediler. Hep beraber, yine çayımızı kahvemizi içerek tahkim sürecini başlattık. 2014 yılında bunun sonuçlanacağına inanıyoruz, İsviçre mahkemelerinde görülüyor bu dava" ifadelerini kullandı.
- "Ülke bürokrasisini durdurma girişimi"-
Taner Yıldız, 17 Aralık'taki operasyonun enerji sektörüne yansımalarına ilişkin değerlendirmesini sorması üzerine şöyle konuştu:
"17 Aralık operasyonları haklı haksız, böyle bir toz duman içerisinde ortalığın karıştığı bir tarih olarak siyaset tarihine de ekonomi tarihine de geçecek. 2014 yılında bürokrasinin, düzgün ve doğru çalışan insanların hızında bir kısım etkilenmeler olacağı kanaatindeyim. Bunu istemeyerek ve temenni etmeyerek söylüyorum ama operasyonlar sonucunda ülkede bürokrasinin yavaşlamasıyla alakalı artçı tesirlerini görürüz. O yüzden emin olmadığınız hiçbir şeye girmemeniz lazım. Sayın Başbakanımız çok net ifade ettiler, 'Babamın oğlu olsa da kendi oğlum da olsa bu konuda prensiplerimizden taviz vermem' dedi. Biz 11 yıldan beri yolsuzluklarla, usulsüzlüklerle mücadele ederek bu noktaya geldik. 2013 yılının 17 Aralık'ı bunun istisnası olmaz, 2014 yılı bu prensiplerden taviz vereceğimiz bir yıl olmaz. Ama oyunun çok daha farklı oynandığını hep beraber görüyoruz."
Silivrikapı'daki bir arazinin Fatih Belediyesinden TÜRGEV'e devredildiği iddiasına yönelik açıklamalarda bulunan Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:
"(Sayın Başbakan'ın oğlu Bilal Erdoğan'a bunlar devredildi) diye ithamlar var. Başını mı sonunu mu yalanlarsınız, ben şaşırıp kalıyorum. Buranın mülkiyeti TEDAŞ'a verilmiş. Türkiye'deki özelleşen hiçbir dağıtım şirketi varlık satışı yapılarak satılmadı. Varlıkları satılmadı, direkler, trafolar... Her birinin mülkiyeti kamuya aittir. Şirketlerin çoğu 2036 yılında bunları işler bir şekilde tekrar kamuya devredecekler. Türkiye'de binlerce kilometrekarelik kamulaştırmalar var. El insaf. 2,5 metreye 2,5 metrelik bir alanın TEDAŞ'ın mülkiyetine Fatih Belediyesinden tahsis edilmesinden dolayı belediye başkanı sorguya çekiliyor. Nasıl olur da Fatih Belediyesi çalışanı bundan etkilenmez, TEDAŞ çalışanı bundan etkilenmez. Ortada suç olabilecek hiçbir şey yok, belediye meclisi bununla alakalı karar alıyor. Yaklaşık 10 metrekarelik bir yer için bu cümleyi sarf edebiliyorsunuz. Bizler, idareciler olarak, ister bakanlar ister başbakan olarak, yamuk çalışan kim varsa onun karşısındayız. Ama kusura bakmayın da dürüst çalışan insanları da ülkemiz için koruyup kollamamız lazım. Yoksa ortada bürokrasi diye bir şey kalmaz."
Operasyonu "ülke bürokrasisini durdurma girişimi" olarak tanımlayan Yıldız, "Ben 16-20 milyar liralık yatırımı o dürüst arkadaşlarımla beraber yönetiyorum. O yüzden dikkat edin, şahsi ithamların haricinde Türkiye'nin kalkınmasına ve büyümesine karşı duruş ve dirençten bahsediyoruz burada" diye konuştu.
- "Tankerlerin boğazlardan geçmesine sıcak bakmıyoruz"-
Yıldız, özel sektörün depolamaya girmesine yönelik çağrısının hatırlatılması üzerine, Rusya, Ukrayna ve İran'dan bazı firmaların bu konuda talepleri olduğunu ancak somut bir girişimde bulunulmadığını kaydetti. Yıldız, depolama tesisi kurulmasına olumlu yaklaştıklarını, firmaları destekleyeceklerini vurguladı.
Çanakkale ve İstanbul boğazlarından LNG tankerlerinin geçmesine sıcak bakmadıklarını vurgulayan Yıldız, "Kanal İstanbul'un gerçekleşirken bu konuda gerek Ulaştırma Bakanlığımıza gerek ilgili arkadaşlara tankerlerin boyutlarını verdik ve onların da geçebilmesinin imkanını sağlamak lazım diye düşündük. Karadeniz'e boğazlardan geçmeksizin rahatlıkla ulaşabilmesini sağlamak lazım" değerlendirmesinde bulundu.
Yıldız, Akaryakıt Piyasası Kanununda LNG ve LPG düzenlemesine ilişkin bazı ayrıntılara yönelik ilgili sivil toplum örgütleriyle görüşmelerinin sürdüğü bilgisini verdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "dar gelirliye ucuz elektrik" verilmesi konusunda, "Eğer Aile ve Sosyal Bakanlığının bu manada uygulaması varsa biz faturalarımızı tam alırız ama hangi oranda düşürülmesini onlar öngörürlerse onu tekrar değerlendiririz. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde böyle bir çalışma yok" dedi.
Yıldız, basın mensuplarıyla bir araya geldiği değerlendirme toplantısında soruları yanıtladı.
Akdeniz'deki petrol ve doğal gaz aramalarına ilişkin bir soruya karşılık Yıldız, Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan'ın bu konuda zaman zaman ılımlı, siyasi açıdan yapıcı ve olumlu olabilecek açıklamalarda bulunduklarını, kendilerinin de bunları desteklediğini ifade etti. Doğal gaz ve petrolün bir barış gerekçesi olduğunu vurgulayan Yıldız, şöyle devam etti:
"2014 yılında bu tarzda bir gelişmenin olacağına inanıyorum. Hem teknik hem siyasi açıdan özellikle 2014 yılında zorunlu kalmadıkça ilk tercihimizin tartışmalı alanlarda bulunmamak olduğunu söylemem lazım. Ama bu karşılıklı nezaketi de karşılıklı eylem içerir. Şu anda Barbaros Hayrettin Paşa sismik arama gemisi Akdeniz'de bulunuyor ve tartışmalı alanların dışında bu çalışmalarına devam ediyor. Akdeniz'deki gazın, ister İsrail'deki, ister Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde olsun Kıbrıs'ın tamamına ait olabilecek bir yapının mutlaka kurgulanması lazım. Biz tutarlı bir tavır ortaya koyuyoruz. Nasıl Irak'ta Irak'ın herhangi bir kesiminde çıkarılan petrolün Irak'ın tamamına ait olduğunu söylüyoruz, aynı şekilde Kıbrıs'ın herhangi bir yerinde çıkarılan petrol ve doğal gazın da Kıbrıs'ın tamamına ait olduğunu söylüyoruz. 2014 yılında böyle bir yapıcı noktayı yakalamamız lazım."
- "(Halk Bankası) Türkiye'ye iletilen bir olumsuzluk yok"-
Bakan Yıldız, İstanbul merkezli operasyon kapsamında Halk Bankası ile ilgili iddialar konusunda bir soru üzerine, İran ve Irak'ın Türkiye ve bölge, dolayısıyla dünya için çok önemli iki ülke olduğunu vurguladı.
Bu konuları tartışan ülkelerin hemen hemen hepsinin İran ve Irak'a komşu olmadığını belirten Yıldız, şunları kaydetti:
"Biz 3,3 milyar dolarlık altın ihracatı yapmışız 2013'te Halk Bankası üzerinden ve bunların her birisi resmi işlemlerdir. El altından Halk Bankası sanki bir gayri resmi muhasebe sistemi var da oradan aktarılıyor gibi gösterilmesini çok ama çok yanlış bulurum ve çok haksızlık olarak görürüm. O yüzden bütün bunlar. Şimdi ABD'den bu manda bize ulaştırılan herhangi bir rahatsızlık söz konusu değildir. Birleşmiş Milletler kararları Türkiye için hukuken bağlayıcıdır ve bu kararların hepsi tarafımızdan uygulanmaktadır. Ama ABD ile aramızdaki hukuk da son derece önemlidir, müttefik ülkemizdir ve model ortaklığı kurduğumuz bir ülkedir. ABD Türkiye için, Türkiye içinde ABD önemlidir. Bir kısım önceliklerini dikkate alan her iki ülke arasında bir ilişki söz konusudur. Dolayısıyla bizler gerek petrol alımlarıyla gerek Türkiye'nin arz güvenliğiyle alakalı herhangi bir problem oluşmayacak şekilde bazı düzenlemeler yaptık."
Bu konuda Türkiye'ye iletilen herhangi bir olumsuzluk olmadığını belirten Yıldız, "Kaldı ki 5+1 Cenevre görüşmeleriyle gelinen, başlatılan normalleşme süreci, 4 yıl kadar önce Türkiye tarafından önerilmiştir. Bu da Türkiye siyasetinin hükümetimizin öngörülebilirliğiyle alakalı önemli bir başlıktır" ifadesini kullandı.
- "Halk Bankası bunu karşılayabilecek durumdadır" -
Bakan Yıldız, Merkezi Irak Hükümeti yöneticilerinin, 2013 yılının son haftasında Kuzey Irak Yönetimi ile olumlu bir görüşme gerçekleştirdiğini ifade ederek, "Bunlar genel bütçeden mahsup edilmek kaydıyla 400 bin varillik petrol ihracatının bu sistem içerisinde yapılabileceğini yani Kuzey Irak'tan sevk edilebileceğini öngören bir yapıdır. Tabii ki tamamlanmış bir görüşme değildir. Bir kaç seans daha yapılacaktır diye ümit ediyorum. Ama sonuçta kazananın Irak'ın tamamı olacağını söylemem lazım, bunu ümit ettiğimizi, buna inandığımızı söylemem lazım" diye konuştu.
Irak'ın Türkiye için en fizibıl kaynaklardan biri olduğuna dikkat çeken Yıldız, Türkiye'nin çok önemli bir petrol tüketicisi olduğunu söyledi. Yıldız, "Irak'tan aldığımız ham petrol İran'dan aldığımız petrolü zaman zaman geçmektedir. Yani Irak bizim en önemli tedarik noktalarımızdan, tedarik ülkelerimizden bir tanesi. Merkezi Irak Hükmetinden yaptığımız bu ticaretten son derece memnun olduğumuzu da bu vesileyle söylüyorum" şeklinde konuştu.
Halk Bankası'nın Bağdat ve Erbil'deki görüşmelerinde ele alındığını anlatan Yıldız, şöyle devam etti:
"Biz Türkiye'de herhangi bir kamu bankası dolayısıyla şu anda Halk Bankası'nda altını çizerek söylüyorum; bunun yerine ABD'de bir banka olabilir mi diye? Biz dedik ki 'böyle bir ihtiyaç hissetmiyoruz". Halk Bankası 25 milyar dolarlık bir değere ulaşmış ve uluslararası kredibilitesi olan bir bankadır. Her ne kadar 2,2 milyar dolardan daha fazla şu son 15 gün içerisinde değer yitirmiş olsa da, bankanın kurumsal yapısına yapılan haksızlığa rağmen, Halk Bankası yerinde durmaktadır ve son derece güçlüdür. Bunu karşılayabilecek durumdadır.
Merkezi Irak Hükümeti tarafından yüzde 5'lik Birleşmiş Milletlere savaş tazminleriyle alakalı payların ayrılmasıdır. Biz bunları da ayırt edebileceğiz. Bizim özel hukuk hükümlerine tabii şirketlerin yaptığı sözleşmeler içerisinde bu madde bulunmaktadır. Dolayısıyla şu anda yol haritamız devam ediyor, herhangi bir sıkıntıda ön görmüyoruz."
- "Şükürler olsun alnımızın açık olmadığı hiçbir işlem söz konusu değil"-
Bakan Yıldız, başka bir soru üzerine de dürüst çalışan bürokratlara ilişkin suçlamalara yönelik karşı davaları olacağını ama yolsuzluğa karışmış hiçbir çalışanlarına da acımayacaklarını söyledi. Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz burada paranın, çok fazla paranın yatırıma dönüştüğü bir sektörde çalışıyoruz. Başından beri milyar dolarları harcadık, şükürler olsun alnımızın açık olmadığı, ak olmadığı hiçbir işlem söz konusu değildir. Bunu iftiharla söylüyorum, Allah'a şükrederek söylüyorum ama herhangi bir arkadaşımız bir yanlışlığa düştüyse bu konuda kimseye acımayacağımızı, Bakanlığımızın ilk günün itibaren söyledim. Bu AK Parti hükümetimizin bir siyasetidir. Hükümetimizin önemli bir yaklaşımıdır. Bizim yetişme tarzlarımız, geleneklerimiz, göreneklerimiz helal üzerine kurulmuştur. Bu manada istismar edenler varsa onların da cezasını biz veririz, başkasından daha önce biz veririz. Şimdi o konuda hiç bir tereddüdümüz yok ama dürüst çalışan arkadaşlarımızın da hakkını hukukunu sonuna kadar korumamız lazım. Ülkemiz adına korumamız lazım.
- "Dar gelirliye ucuz elektrik"-
Türkiye'deki altın madenlerinin üretimini sonuna kadar desteklediklerini ve artırılmasını öngördüklerini belirten Yıldız, devlet hakları konusundaki soruya, "Devlet haklarıyla alakalı bir çalışmamızın olduğunu söylemem gerekiyor. Bir kısım devlet hakkı düzenlemelerini önümüzdeki dönemde kamuoyu ile paylaşacağız" yanıtını verdi.
"Dar gelirliye ucuz elektrik verilmesi" yönünde bir çalışmalarının olup olmadığı yönündeki soru üzerine Yıldız, şunları kaydetti:
"Bu konuda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın yaptığı herhangi bir çalışma varsa, bu o bakanlığımıza aittir ama Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız bünyesinde çapraz sübvansiyonun artık ortadan kaldırıldık. Eğer Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bu manada uygulaması varsa biz faturalarımızı tam alırız ama hangi oranda düşürülmesini onlar öngörürlerse onu tekrar değerlendiririz. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde böyle bir çalışma yok."
Bakan Yıldız, doğal gaz tedarikinin 5 ülkeden yapıldığına işaret ederek, bunların sayısını artırma gayretinde olduklarını söyledi.
Bu kapsamdaki en önemli kaynaklardan birinin Irak gazı olduğunu ve bunun için belirli bir zamana ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Yıldız, "Vatandaşımıza ve sanayicimize sattığımız fiyatlar, alım fiyatımızın daha da altındadır. Bu BOTAŞ'a bir zarar yazdırmakta. Yıllık 2 milyar liralık yaklaşık bir zarardan bahsediyorum" dedi.
Bakan Yıldız, İran'dan alınmayan her 8 milyon metreküp doğal gazı da zaman zaman spot piyasalardan, zaman zaman da boru gazı olarak Azerbaycan ve Rusya'dan sağladıklarını belirtti.
Yıldız, doğal gaz tedarikinde İran, Rusya ve Azerbaycan'la ilgili al ya da ödeleri 2014-2015'te tamamlayacaklarını ve bedelini ödeyip almadıkları gaz kalmayacağını ifade etti.
- "Maliyetlere direniyoruz"-
Dolar kurunun ve petrol fiyatlarının yüksekliğinin LPG fiyatlarını da yukarı çektiğine işaret eden Yıldız, bunların gerilemesinin LPG fiyatlarını da aşağı yönde etkileyeceğini söyledi.
Doğal gazın yerli kömür gibi bir sübvansiyon kalemi olmaması gerektiğini belirten Yıldız, buradaki ilave kaynağı dışarıdan değil, kendi içinden temin etmeyi amaçladıklarını dile getirdi. Yıldız, "BOTAŞ'ın uluslararası bir projede hisse almasını öngörüyoruz. Bu 2014 yılında inşallah gerçekleşecek önemli bir başlıktır. Hazine ya da genel bütçeden herhangi bir pay almaksızın o fiyatları balans edeceğimiz bir yapıyı kurmamız lazım. Böyle bir yapıyı belli oranlarda kurduk ama 2014'de de bir atak yapmamız gerekiyor, hazırlıklarımızı da yapıyoruz" diye konuştu.
Elektrik ve doğal gazda zam yapmamak için yüksek maliyetlere direndiklerini belirten Yıldız, zam gelmemesini isteyenler kadar, zam gelmediği için üzülenlerin de olduğunu söyledi.
AA