Yılmaz: Yeni OVP'de makro veriler revize edilecek
-
Kalkınma Bakanı Yılmaz, "Yeni Orta Vadeli Programı Kurban Bayramı'na kadar tamamlamayı öngörüyoruz. Burada makro ekonomik verilerimizin de tamamını revize edeceğiz" dedi
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, yeni Orta Vadeli Programı (OVP) Kurban Bayramı'na kadar tamamlamayı öngördüklerini belirterek, "Burada makro ekonomik verilerimizin de tamamını revize edeceğiz" dedi.
Yılmaz, Birleşmiş Milletler'in (BM) 68'inci Genel Kurul görüşmeleri kapsamında bulunduğu New York'ta, Türkiye'nin 33'ncü üye olarak kabul edildiği Asya İşbirliği Diyalog Toplantısı'nın ardından AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Asya İşbirliği Diyalog Grubu'nun 2002 yılında Asya kıtasında siyasi diyalog ve ekonomik işbirliğini güçlendirmek amacıyla kurulduğunu belirten Yılmaz, Türkiye'nin böyle bir gruba dahil olmasının önemli olduğunu vurguladı. Dünyada son yıllarda Asya'nın ön plana çıktığını ve dünya üretim gücünün büyük oranda Asya'ya kaydığını anlatan Yılmaz, Çin, Güney Kore ve Japonya gibi ülkelerin sadece üretim açısından değil, teknolojik açından da öne çıktığını söyledi.
Nüfus ve kaynak açısından bakıldığında Asya'nın son derece önemli olduğunu ve bu yüzden ikili ilişkileri geliştirmeye önem verdiklerini ifade eden Yılmaz, "Hükümet olarak hem ikili ilişkilerimizi Asya ülkeleri ile geliştirmeye çalışıyoruz hem de çok taraflı platformlarda daha etkin bir şekilde yerimizi almaya gayret ediyoruz" dedi.
-Türkiye 33. üye oldu-
Dışişleri Bakanlığının girişimi sonucu Türkiye'nin, Asya İşbirliği Diyalog Platformu'na 33. üye olarak kabul edildiğini belirten Yılmaz, "Buralarda yer almak hem gündemi takip etmek hem de Türkiye'nin bu konularda, bu platformlarda sesini duyurabilmek açısından önemli. Diğer taraftan bu tür platformlara katıldığınız zaman ikili ilişkileriniz açısından da elverişli bir ortam oluşuyor. Ülkeler ile meselelerinizi konuşma imkanı buluyorsunuz, bütün bu açılardan aslında çok faydalı bir platform" diye konuştu.
-"İpek Yolu'nu yeniden canlandırmamız gerekiyor"-
Asya İşbirliği Diyalog oluşumunun aynı zamanda İpek Yolu Projesi'ni canlandırma amacı taşıdığını ifade eden Yılmaz, eski yıllarda kullanılan bu ticaret yolunun Türkiye'den geçmesi sebebiyle önem taşıdığına dikkat çekti. Asya'nın son dönemde tekrar üretim ve ticaret odağı haline gelmesiyle bu projenin daha da heyecan yarattığını dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu:
"21. yüzyıl şartlarında bu İpek Yolu'nu yeniden canlandırmamız gerekiyor. Burada özellikle ulaşım sistemleri çok önemli. Her ülkenin kendine göre standartları olursa, kendine göre birtakım ölçüleri olursa ülkeler arasında bağlantıları geliştirmek mümkün olmaz. Hem insan seyahatinde hem mal ve hizmet taşınması konusunda sıkıntılar yaşanır. İşte biz istiyoruz ki artık o tarihi İpek Yolu yeniden canlansın. Demiryollarıyla, karayollarıyla diğer ulaşım modlarıyla birlikte Asya ile Avrupa arasında, özellikle ticaretin artması Türkiye'nin büyük menfaatine."
- "BM'de reforma ihtiyaç var"-
BM'nin günümüzde birçok reforma ihtiyaç duyduğuna işaret eden Yılmaz, sorunlara müdahalede ve karar almakta geciken BM'nin artık kendisini yenilemesi gerektiğini kaydetti. Yılmaz, BM'nin "daha adil ve daha iyi yönetilen bir dünya için" reforme edilmesi gerektiğini belirterek, "Mevcut yapı içinde baktığınızda 5 ülke var. Bu 5 ülke Güvenlik Konseyi dediğimiz bir yapıda veto hakkına sahip ülkeler, ayrıcalıklı ülkeler. 2. Dünya Savaşı'ndan sonraki ortamda oluşan birşey bu. Halbuki 2. Dünya Savaşı'ndan bugüne çok uzun zaman geçti" diye konuştu.
BM'de bütün kesimlerin temsil edildiği ve daha etkili bir sisteme ihtiyaç bulunduğuna vurgu yapan Yılmaz, şunları söyledi:
"Dünya artık o eski dünya değil, ekonomik olarak, siyasi olarak birçok açıdan çok farklı bir dünyadayız. Şimdi bugünkü dünyanın realitelerine uygun, bugünkü dünyadaki ekonomik, siyasi ortama ve adalet ilkesine uygun bir şekilde BM'de bir reforma ihtiyaç var. Birçok ülke aslında bundan bahsediyor ama maalesef bir türlü tam adım atılamıyor."
-"Makro ekonomik verilerimizi revize edeceğiz"-
Türkiye ekonomisinin yılın ilk yarısında yüzde 3,7 büyüdüğünü, bu rakamın büyük başarı olduğunu ifade eden Yılmaz, "Büyüme, Avrupa'da eksiler civarında. Birçok ülke gerçekten yüzde 0,5 veya yüzde 1 büyüyünce bunu büyük başarı olarak görüyor. Bu ortamda Türkiye ilk yarıyı yüzde 3,7 ile kapattı" dedi.
Yeni Orta Vadeli Programı Kurban Bayramı'na kadar tamamlamayı öngördüklerini kaydeden Yılmaz, "Burada makro ekonomik verilerimizin de tamamını revize edeceğiz. Bugünkü şartlarda geldiğimiz noktada yeniden revize edeceğiz. Büyümede yıl sonunda yüzde 3,5-4 arası bir rakamın beklenebileceğini düşünüyorum. Tabii daha iyisi gelirse oda hepimizi daha çok memnun eder" diye konuştu.
-"Merkez Bankasının, kanun gereği döviz kurundaki aşırı oynaklığa müdahale etmesi lazım"-
Merkez Bankasının dövizdeki dalgalanmaları engelleme konusunda kanun gereği müdahale hakkının bulunduğunun altını çizen Yılmaz, bankanın bu çerçevede elindeki enstrümanları en etkili şekilde kullanabileceğini ancak istikrar ve güvenin sağlanması için de hükümetin politikalarının önemli olduğunu söyledi.
Yılmaz, Merkez Bankasının enflasyon hedefinde tutarlı davranmak durumunda olduğunu kaydetti.
-"Amerika'nın bu kadar para basması normal değil"-
Yılmaz, ABD Merkez Bankasının (Fed) kendi ülkesi için aldığı ekonomik kararların "olumlu" veya "olumsuz" yönde tüm ekonomileri etkilediğini söyledi. Kriz döneminde dünyayı etkileyen ekonomik istikrarsızlığın Amerika ve Avrupa'yı karşılıksız para basmaya zorladığını vurgulayan Yılmaz, bu durumun Türkiye'nin eski yıllarını hatırlattığını kaydetti. Amerika ve Avrupa ekonomilerinin aşırı harcama yaptıkları için çok borçlu durumda olduklarını kaydeden Yılmaz, "Bugün yaşadığımız dönem normal bir dönem değil. Bugün Amerika'nın bu kadar para basması normal değil. Ayda 85 milyar dolar tahvil alıyor Fed, bu normal bir durum değil."
Türkiye'nin ekonomik anlamda son 10 yılda büyük gelişmeler kaydettiğine dikkat çeken Yılmaz, Türkiye'nin güçlü makro ekonomik yapısı, siyasi istikrarı ve bütçe disipliniyle diğer ülkelere göre avantajlı bir konuma sahip olduğunu, önümüzdeki süreçte gerçekleştirilecek diğer reform ve yapısal dönüşümler ile bu durumun daha da sağlam bir ivme kazanacağını ifade etti.
AA