Londra - Paris - New York - Milan: Out, İstanbul - Bankok - Dubai - Moskova: In

D&uuml;nyada bir zamanlar şehir devletleri ekonomik, siyasi, askeri, sosyal yani her a&ccedil;ıdan olduk&ccedil;a g&uuml;&ccedil;l&uuml; konumdaydı. Daha sonra imparatorluklar ve &uuml;niter devletler sahneye &ccedil;ıktı. G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde ise şehirler tekrar &ouml;n planda. Aslında merkezi y&ouml;netimlerin en fazla s&ouml;z sahibi olduğu d&ouml;nemlerde bile d&uuml;nyada belli başlı kentler ihtişamlarından, ticari &ouml;nemlerinden bir şey kaybetmediler. Peki o halde değişen ne? Nasıl ki artık gelişmiş ekonomiler ile gelişmekte olan ekonomiler arasında daha dengeli bir paylaşım s&ouml;z konusu ise, bu &uuml;lkelerdeki şehirler arasında da benzer bir duruma rastlamaktayız. Yani artık sadece &ldquo;Londra &ndash; Paris &ndash; New York &ndash; Milano&rdquo; d&ouml;neminde yaşamıyoruz. Bence bundan b&ouml;yle &ldquo;Bangkok &ndash; Dubai &ndash; İstanbul &ndash; Moskova&rdquo; d&ouml;rtl&uuml;s&uuml; &ouml;n planda olacak. Her yerde bu şehirleri duyuyor ve konuşuyor olacağız. Zaten her biri birer &ldquo;marka şehir&rdquo;. D&uuml;nyada aklınıza ne kadar sıralama varsa koşar adım tepelere tırmanıyorlar. Ekonomik a&ccedil;ıldığından bakıldığında GSMH&rsquo;laları, bir&ccedil;ok &uuml;lkeninkinden daha b&uuml;y&uuml;k. &Uuml;stelik komşu illeri yani hinterlandları da işin i&ccedil;ine katıyor olsak, &ccedil;ok daha etkileyici bir tablo ortaya &ccedil;ıkıyor. Diğer yandan gelişmiş &uuml;lke ve gelişmekte olan &uuml;lke arasındaki bazı temel farkları &ldquo;D&uuml;nya Yaşanabilirlik Endeksi-EIU&rdquo; gibi bir sıralamayı baz alınca hemen fark ediyor insan. Ama burada da makas daralıyor, fark kapanıyor. Peki &ouml;nerdiğim listede ni&ccedil;in bir Pekin, Şangay, Seul, Mumbai, Jakarta; ya da &ouml;rneğin bir Mexico City, Johannesburg yok? &Ouml;ncelikle favori d&ouml;rt şehrimin hepsinin aynı iki kıtadan olduğunu fark etmişsinizdir. Hatta T&uuml;rkiye ve Rusya&rsquo;nın birer Avrasya &uuml;lkesi olduğu ger&ccedil;eğinden hareketle; olduk&ccedil;a Asya eksenli bir se&ccedil;ki bu. Bu bakış a&ccedil;ısı ile &Ccedil;in, Hindistan, Kore ve Endonezya şehirlerini de listeye alabilirdim. Ancak artık &Ccedil;in, Hindistan ve Kore&rsquo;yi &ldquo;ayrı bir gezegen&rdquo; olarak değerlendirmemiz gerekiyor. Endonezya ise &uuml;lke olarak olduk&ccedil;a &ouml;nemli bir konumda ancak Jakarta şehir olarak kendini &ccedil;ok &ouml;n plana &ccedil;ıkarabilmiş değil. Diğer taraftan Mexico City ve Johannesburg, belki de coğrafi olarak konumlarının d&uuml;nyadan bir &ouml;l&ccedil;&uuml;de izole olmaları sebebiyle bazı konularda daha geri planda kalıyorlar. İstanbul, bir&ccedil;ok sorununa rağmen gene de T&uuml;rkiye&rsquo;nin yıldızı, gururu. Paha bi&ccedil;ilmez bir m&uuml;cevher. Zaten bu sorunlar neredeyse bu d&ouml;rt şehrin hepsinde ve d&uuml;nya metropollerinin b&uuml;y&uuml;k &ccedil;oğunluğunda var. (Trafik, g&ouml;&ccedil; alma, hava kirliliği, diğer ekolojik problemler, g&uuml;venlik vs.) Bangkok&rsquo;a 2, Dubai&rsquo;ye 3, Moskova&rsquo;ya 5 kez gitme şansım oldum. Zaten yaşadığım şehir de İstanbul. B&ouml;yle olunca, masa başı araştırmasından &ouml;te bireysel deneyimleme şansım da oldu. Belli başlı kriterlere g&ouml;re bu d&ouml;rt şehri kıyasladım. Aslında bakılabilecek bir &ccedil;ok kriter var. İklim, Coğrafi Konum, K&uuml;lt&uuml;rel Miras, Global Kimlik ilk aklıma gelenler&hellip; Gene de ben pop&uuml;ler ve genel kabul g&ouml;rm&uuml;ş bazı sıralamalara itibar ettim. Tabii bu şehirler arasında kıyasıya bir rekabet yaşanıyor. &Ouml;zellikle coğrafi olarak birbirlerine yakın sayılabilecek Moskova, İstanbul ve Dubai bir anlamda b&ouml;lgesel liderliğe de oynuyorlar. Bangkok ise bir&ccedil;ok a&ccedil;ıdan daha farklı bir kent deneyimi sunuyor. Bu yarış aklınıza gelecek her platformda kendin hissettiriyor: &ldquo;K&uuml;resel-B&ouml;lgesel Finans Merkezi&rdquo; olmak; &ccedil;okuluslu şirketlerin y&ouml;netim merkezi haline gelmek; dev spor &ndash; sanat &ndash; bilim organizasyonlarına ev sahipliği yapmak; mega bayındırlık projeleri, milli havayolu şirketlerinin de baş akt&ouml;rl&uuml;ğ&uuml; ile uluslararası hub olarak konumlanmak; lojistik merkezi olarak &ouml;n plana &ccedil;ıkmak; yabancılara da hitap eden dev ve prestijli gayrimenkul projelerini arz etmek; daha fazla turist; daha fazla doğrudan yabancı yatırım, daha fazla sıcak para &ccedil;ekmek&hellip; Ben bu zorlu yarışta İstanbul&rsquo;un burun farkı ile de olsa &ouml;n plana &ccedil;ıkacağına inanıyorum.