Yıldan bize kalanlar

2017 senesi başından sonuna kadar, finans ve ekonomi d&uuml;nyası i&ccedil;in b&uuml;y&uuml;k farklılıkların yaşandığı bir yıl oldu. Kısa kısa, hangi varlık sınıfı, yılı nasıl bitirdi bir bakalım&hellip;. Tahvil ve bono piyasası ABD tahvil piyasasının kısa ve uzun vadeli tarafı yılı farklı bir şekilde bitiriyor. FED faiz artışlarının en net fiyatlandığı 2 yıllık ABD tahvil faizleri y&uuml;zde 1.20&rsquo;den başladığı 2017&rsquo;yi tam 65 baz puan y&uuml;ksekten, y&uuml;zde 1.85&rsquo;ten kapatıyor. Bu oran aynı zamanda, son 8 yılın da en y&uuml;ksek 2 yıllık ABD tahvil piyasası. Diğer taraftan 10 yıllık ABD tahvil faizleri ise bunun tam tersi bir fiyatlama ger&ccedil;ekleştiriyor. Yıl başında y&uuml;zde 2.40 seviyesinden fiyatlanan 10 yıllık tahviller, sene sonunda da tam aynı yerden yani yine y&uuml;zde 2.40&rsquo;dan kapatıyor. Yıl i&ccedil;inde yaşanan 3 FED faiz artışı, ABD ekonomisinin yıllık y&uuml;zde 2.5&rsquo;ı aşacak sene sonu b&uuml;y&uuml;me beklentisine rağmen, 10 yıllık tahvil faizleri yerinden kıpırdamadı. Bunun sebebi de; FED&rsquo;in enflasyon artışını en iyi takip ettiği t&uuml;keticilerin aldıkları &uuml;r&uuml;nlerin fiyat artışlarını izleyen endeksinde (PCE) yıl başında y&uuml;zde 1.8 olan seviyesinin sene sonunda y&uuml;zde 1.6-1.7&rsquo;lerde kalmış olması.Bir baika ifadeyle ABD de enflasyonun hala gelmiyor olması! AB &uuml;lkelerinde ise Avrupa Merkez Bankası&rsquo;nın devam eden tahvil alımları sebebiyle, genel olarak yerinde sayan bir getiri eğrisi vardı. Gelişmekte olan &uuml;lkelerde durum neydi? Dolar cinsinden (eurobond) gelişen &uuml;lkeler tahvillerine baktığımızda, hemen hepsinin tahvil faizlerinin yıl başına g&ouml;re d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml; g&ouml;r&uuml;yoruz. Yerel para biriminde ise bazı &uuml;lkelerin (T&uuml;rkiye, Romanya, &Ccedil;in, Hindistan gibi) tahvillerinde faizlerin arttığına, bazılarında ise ( Brezilya, Rusya, Endonezya gibi) d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;ne şahit olduk. Bu farklılığı yaratan da bahsi ge&ccedil;en &uuml;lkede olası faiz artış/ iniş kararları, i&ccedil; siyaset gibi konular oldu. Hisse senetleri 2017 b&uuml;y&uuml;k oranda hisse senetlerinin senesi oldu. K&uuml;resel ekonomilerde b&uuml;y&uuml;me anlamında 2017&rsquo;nin bir &ouml;nceki seneye g&ouml;re daha iyi ge&ccedil;miş olması, ABD&rsquo;de kurumlar vergisinde oranların aşağıya indirilmesi, teknoloji şirketlerinde ardı ardına gelen satın almalar hisse senedi fiyatlarında yukarı y&ouml;nl&uuml; hareketin sebepleri arasındaydı. Gelişmiş &uuml;lkelerin hisse senetlerini takip eden MSCI d&uuml;nya endeksi yılı y&uuml;zde 20 yukarıda kapatıyor. Bu endeksin getirisini ge&ccedil;en &uuml;lke endeksleri de oldu; Nasdaq y&uuml;zde 28, Dow Jones y&uuml;zde 25, Japon Nikkei y&uuml;zde 21 gibi. Altında kalanlar ise daha &ccedil;ok Avrupa &uuml;lke endeksleriydi ; İngiltere FTSE y&uuml;zde 5, İspanya Ibex y&uuml;zde 9, Fransa CAC y&uuml;zde 11 . MSCI d&uuml;nya endeksinin 2 yıllık getirisi de y&uuml;zde 28&rsquo;i buldu. Gelişmekte olan &uuml;lkelerde de hisse senetleri 2017&rsquo;yi olduk&ccedil;a iyi bir yerde tamamladılar. Bu &uuml;lkelerdeki hisse senetlerini takip eden MSCI Gelişen &uuml;lke endeksi 2017&rsquo;yi y&uuml;zde 30 yukarıda tamamlıyor. B&ouml;ylece bu endeksin 2 yıllık toplam getirisi y&uuml;zde 42&rsquo;yi buldu. Gelişen &uuml;lke endeksleri arasında 2017&rsquo;de en iyi getirilerden biri y&uuml;zde 42 ile T&uuml;rkiye&rsquo;de Borsa İstanbul oldu. BİST 100 &uuml;n arkasından y&uuml;zde 32 getiri ile Hong Kong borsası geliyor. Gelişen &uuml;lke endekslerine bu sene son 3 yılın en y&uuml;ksek miktarda para girişi oldu. Bunun sonucu da hisse fiyatlarına yansıdı. Şimdi buradan bazı &ccedil;ıkarımlar yapalım ve 2018 i&ccedil;in risk ve fırsatları ortaya koyalım.. 2017 k&uuml;resel ekonomilerin 2016&rsquo;da başlayan toparlanma s&uuml;recini bir tık daha ilerlettikleri sene olarak kayıtlara ge&ccedil;ti. 2017, 3 gelişmiş &uuml;lke ekonomisinin de ( ABD, AB, Japonya) aynı anda b&uuml;y&uuml;mesini hızlandırdığı bir yıl oldu. FED ve İngiltere Merkez Bankası (BOE) normalleşme s&uuml;recinde olduklarını ilan ederek faiz arttırdılar. Avrupa Merkez Bankası ECB ise tahvil alımlarını azaltarak normalleşme yoluna girdiğini ilan etti. Gelişmiş &uuml;lkelerde (İngiltere hari&ccedil;) enflasyon bu senenin tek ger&ccedil;ekleşmeyen makro verisiydi. Ekonomilerin toparladığını g&ouml;ren merkez bankaları bunun sağlamasını fiyat endekslerinde bulamadılar. Buna a&ccedil;ıklama olarak ise genel olarak &ldquo;ge&ccedil; ve yavaş gelen b&uuml;y&uuml;me ve teknolojinin devreye girmesiyle aracıların azalması g&ouml;sterildi. Riskler.. İlk b&ouml;l&uuml;mde anlattığımız tahvil piyasasındaki kısa ve uzun vadeli tahviller arasındaki ayrışma 2018&rsquo;de risk yaratabilir. Uzun s&uuml;redir gelişmeleri fiyatlamayan uzun vadeli ABD tahvillerinde olası bir panik hareketi piyasaları sarsabilir.. 2017&rsquo;de iyimser fiyatlanan Brexit 2018&rsquo;de İngiltere&rsquo;de umulduğu gibi Theresa May&rsquo;in kontrol&uuml;nde gitmeyip, Parlamento&rsquo;nun daha &ccedil;ok karışacağı bir hale gelirse, piyasalar i&ccedil;in bir başka risk unsuru olarak ortaya &ccedil;ıkabilir. ABD başkanı Trump etrafında s&uuml;re gelen soruşturma ve mahkeme s&uuml;reci, Kore&rsquo;nin f&uuml;ze denemeleri ve ABD&rsquo;nin bu olaya nasıl m&uuml;dahil olacağı, Suriye&rsquo;de barış s&uuml;reci boyunca yaşanabilecekler, İran ve Rusya&rsquo;ya uygulanan ve kapsamı arttırılan yaptırımlar da yakından takip edilmesi gereken konu başlıkları. Fırsatlar b&ouml;l&uuml;m&uuml;nde ise en &ouml;ne &ccedil;ıkan b&ouml;l&uuml;m ; 2008 krizi sonrası Merkez Bankaları vasıtasıyla başlatılan k&uuml;resel toparlanmada artık hemen herkesin &ldquo; en k&ouml;t&uuml;s&uuml; geride kaldı&rdquo; demesi ve fiyatlamalarda daha fazla &ldquo;b&uuml;y&uuml;me, yatırım&rdquo; gibi başlıklara ağırlık verilmesi olacak. Tabii ki artan faiz maliyetlerini g&ouml;ze almak şartıyla&hellip;