Merkez Sıkınca Beklendiği Gibi Mi Oluyor?

T&uuml;rkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Temmuz toplantısında faiz oranlarını değiştirmedi Politika faizi % 8 de, faiz koridorunun alt ve &uuml;st bandı sırasıyla % 7,25 ve % 9,25 d&uuml;zeyinde, GLP bor&ccedil; verme faiz oranı ise % 12,25 te bırakıldı. Bu araştırma b&ouml;l&uuml;m&uuml;m&uuml;z&uuml;n anketine paralel* bir sonu&ccedil;. Her şey beklentiler dahilinde. Acaba &ouml;yle mi? MERKEZİN YOLCULUĞU Bildiğiniz &uuml;zere, merkez bankasının tek g&ouml;revi var: Fiyat istikrarını sağlamak. Banka bu kapsamda t&uuml;ketici enflasyonunu %5 e yakın tutmaya &ccedil;alışıyor ve d&ouml;nemsel olarak makro-ihtiyati tedbirlerden yardım alarak bu seviye yakınlarında finansal istikrarı da g&ouml;zetmeye &ccedil;alışıyor. Enflasyon hedefini bir t&uuml;rl&uuml; tutturamayan merkez bankası, g&ouml;rev tanımına g&ouml;re başarısız . Hatta bunun i&ccedil;in h&uuml;k&uuml;mete de sık sık neden işler yolunda gitmedi ve hedeften sapıldı i&ccedil;erikli mektuplar yazmak durumunda kalıyor. Peki merkez bankası başarısız olmak zorunda mı? Yani bu onun yazgısı mı? Kısaca bir ge&ccedil;mişi hatırlayalım. Yeni Başkan &Ccedil;etinkaya nın g&ouml;reve gelmesi ile yavaşlayan b&uuml;y&uuml;meye faiz indirerek tepki verildi. 15 Temmuz dan sonra faiz indirimi yapıldı. Ta ki T&uuml;rk Lirası nda k&uuml;resel koşullar ve yurt i&ccedil;inde yatırım ortamının bozulması ile sert d&uuml;ş&uuml;şler g&ouml;r&uuml;lene kadar. &Uuml;st&uuml;ne bir de referandum etkisi gelince merkez bankası, biraz da ge&ccedil; kalarak, tam tersi bir pozisyon almak zorunda kaldı. Hatta referandumdan sonra faiz artırdı! Ardından artışların boyutu 4 puanı da ge&ccedil;ti ve %12 ortalama fonlama faizine kadar geldik. VUR AMA DİNLE Kısa bir hatırlatma yapmak isterim. Merkez bankası faizi sadeleştirmek mottosu ile yola &ccedil;ıkıp faizleri indirirken (Mart - Ekim 2016) işler yarıda kalmıştı ve fazladan indirim yapılıyor eleştirileri arasında indirim d&ouml;ng&uuml;s&uuml; tamamlanmıştı. Ardından Kasım 16 - Mayıs 17 artış d&ouml;ng&uuml;s&uuml;nde 425 baz puana yakın ortalama fonlama faizi artışı ile 4 e vuran Dolar / TL yi ve aslında 4 &uuml; aşan Sepet Kur u dizginleyip y&uuml;ksek enflasyon beklentilerini t&ouml;rp&uuml;lemek i&ccedil;in adımlar atıldı. Adımlar işe yaradı. Tahvil faizleri 2 puana yakın geriledi, enflasyon beklentileri dizginlendi ve T&uuml;rk Lirası dengelendi. Reel Efektif D&ouml;viz Kuru 87 den 92 ye doğru toparlandı. Buraya gelene kadar merkez bankası başkanı h&uuml;k&uuml;metin adamı olmaktan bağımsız politika uygulayamayacak olmaya kadar t&uuml;rl&uuml; ş&uuml;pheler ve su&ccedil;lamalar ile karşılaştı. Ardından faiz artışları geldi ve sıklıkla adımların işe yaramayacağı d&uuml;ş&uuml;n&uuml;ld&uuml;. Adımlar işe yarasa da bu kez bankanın hemen gevşeyeceği tezi işlendi. Şimdi geldiğimiz noktada eleştiriler durdu ve ş&uuml;pheler azalıyor. TCMB sıkı duruyor ve enflasyonu &ouml;nceliği olarak g&ouml;zetiyor. Bu sebeple &ccedil;ok rahat bir toplantı ge&ccedil;ti bug&uuml;n. Şimdi bunca testi ge&ccedil;en banka sıkı durunca, beklendiği gibi oldu; devam edebiliriz diyebilir miyiz? Bence hayır. Bankanın hak ettiği kredibiliteyi kazanmaya başlaması i&ccedil;in &ouml;nce hakkını teslim etmek gerekir. Bug&uuml;nden başlayarak... Dileyelim banka da hen&uuml;z kazanmaya başladığı krediyi b&uuml;y&uuml;ts&uuml;n ve geliştirsin.