Tahvil piyasasında faizler nasıl şekilleniyor?

Zorunlu karşılıklara ilişkin yakın zamanda T&uuml;rkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından olduk&ccedil;a fazla sayıda değişiklik yapıldı. Tabii bu durumda para politikasının faiz konusundaki hassasiyet ile birlikte &ouml;nemsizleştirilmesinin de etkisi var. Yakın d&ouml;nemde bankaları daha uzun vadeli sabit kuponlu tahvilleri almaya teşvik etmek adına vadesine d&ouml;rt yıldan daha uzun s&uuml;re kalmış tahvil kısıtlaması getirilmişti. Bu kapsamdaki hazine tahvil ihra&ccedil;larına gelen yoğun talep faizlerde hızlı d&uuml;ş&uuml;ş yaşandı. Ancak bankaların taşıdığı tahvillerin kalan vadesi bu s&uuml;renin altına gelince daha uzun vadeli tahvilleri almak adına bu noktada satıcı olmaya başlamaları &ouml;nemli. TCMB d&uuml;zenli olarak a&ccedil;tığı doğrudan alım ihalelerinde ağırlıklı olarak getiri eğrisinin kısa tarafındaki tahvilleri hedefliyor. Bug&uuml;n 02/09/26 vadeli tahvilde diğer tahvillere kıyasla daha y&uuml;ksek bir geri alım miktarı a&ccedil;ıklandı. Zira yukarıda belirttiğim gibi bu tahvilin kalan s&uuml;resi d&ouml;rt yılın altına inmiş durumda. Bankalar da 400 milyon geri alım tutarının &uuml;zerinde 470 milyon teklif g&ouml;ndererek satış ilgisini g&ouml;stermiş durumda. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde de bu ve buna benzer tahvillerin daha y&uuml;ksek miktarda geri alındığını g&ouml;rebiliriz. Politika faizi &ccedil;evresinde şekillenen getiri eğrisi risk iştahı değişimi ya da yabancı yatırımcı ilgisi ile değil getirilen d&uuml;zenlemeler ve bir anlamda parasal genişleme anlamına gelen doğrudan tahvil alımlarına bağlı.