Mutfaktaki yangın alevlendi!
Haftalardır gıda fiyatlarının seyrine hem küresel hem de Türkiye özelinde dikkat çekiyoruz.
Türkiye’nin enflasyonda yumuşak karnının gıda tarafı olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz.
Üretim planlamasındaki eksiklikler, kur baskısı altında ithalata dayalı üretim modeli, olumsuz hava koşulları ve pazarlama kanallarındaki sıkıntılar başta olmak üzere pek çok kronik sorun ve öngörülemez risk gıda enflasyonunu gündemden düşürmüyor.
Ama bu yıl durum biraz daha farklı.
Covid-19 salgınıyla birlikte tıpkı diğer alanlarda olduğu gibi tarım ve gıda sektöründe de dengeler alt üst oldu.
Tüketici davranışlarındaki değişim kadar ülkeler bazında da tarım ürünlerine yönelik stok refleksi ve tarım dışı yatırımcı ilgisi temel tarım emtia fiyatlarını ekstrem şekilde yükseltti.
Bundan neredeyse tüm ülkeler nasibini alıyor ama Türkiye gibi kronik sorunlarla boğuşanlar iki kez nasibini alıyor.
Genel trende baktığımızda Türkiye’de gıda fiyatları küresel gıda fiyatlarına göre yüzde 10’un üzerinde artıyor.
Dolayısıyla TÜİK’in Kasım ayı enflasyon rakamlarında gıda tarafındaki - kimilerine göre sürpriz (!) - veriler açıkçası bizi çok da şaşırtmadı.
Söz konusu veriler, beklediğimiz ve çok önceden dile getirmeye başladığımız gelişmelerin resmi bir ilanı niteliğinde.
Gelin TÜİK’in enflasyon rakamlarına gıda özelinde biraz daha detaylı bakalım.
ENFLASYON KASIM’DA YILIN ZİRVESİNİ GÖRDÜ
TÜİK’e göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Kasım'da aylık bazda yüzde 2,3 artarken, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14,03 yükseliş kaydetti.
Gıda enflasyonu ise aylık bazda yüzde 4,16 artarken, yıllık bazda yüzde 21,08 yükseldi.
İşlenmemiş gıda tarafında aylık bazda yüzde 6,21 yükseliş dikkat çekerken, yıllık bazda yüzde 27,02 artış yaşandı.
İşlenmemiş gıdanın detayına baktığımızda ise yaş meyve sebze fiyatları aylık bazda yüzde 8,58 artışa sahne olurken, yıllık artış ise yüzde 35,72 seviyesinde.
Gıda enflasyonunun işlenmiş gıda tarafına bakıldığında ise aylık bazda yüzde 2,26 artış göze çarparken, yıllık bazda yükseliş yüzde 15,92 düzeyinde.
İşlenmiş gıdanın detayında ise ekmek ve tahıllar grubu dikkat çekiyor. Zira burada da aylık bazda yüzde 3,32 artış görülürken, yıllık bazda da yüzde 19,3 yükseliş söz konusu.
FİYATI EN ÇOK ARTAN 20 ÜRÜNÜN 13’Ü GIDADAN
Aylık bazda fiyatı en çok artan 20 ürünün 13’ü gıda ürünü ve ilk sırada yüzde 66,93 artışla domates geliyor.
Domatesi sırasıyla kabak (%25,18), karnabahar (%24,35), tavuk eti (%18,95), dolmalık biber (%18,28) ve yumurta (%17,75) izliyor.
Ama gıda enflasyonunun tüketici açısından etkisini ve mutfaktaki yangının derinliğini görmek açısından bazı ürünlerin yıllık fiyat artışlarına bakmak daha net bir tablo ortaya koyacaktır.
Gelin temel mutfak ürünlerindeki bazı yıllık fiyat artışlarını da sizlerle paylaşalım.
TÜİK’e göre son bir yılda pirinç fiyatı yüzde 26,8 zamlanırken, un fiyatı yüzde 28,6 yükseldi.
Yumurta fiyatı yüzde 76,5 yükseldi.
Kuru fasulye fiyatı yüzde 42 artarken, nohut yüzde 16,7 zamlandı ve mercimek fiyatı 67,9 artış kaydetti. Diğer bakliyat ürünlerinin fiyatı ise geçen yıla göre yüzde 33,3 yükseldi.
Ekmek fiyatı yüzde 21,8 artarken, balık fiyatları yüzde 31,8 yükseldi.
Peynir fiyatları son 1 yılda yüzde 10-21 arasında zamlanırken, raftaki süt fiyatı yüzde 9,7 arttı. Ama ufak bir notu da ekleyelim. Son 1 yılda sadece yem tarafında girdi maliyeti yüzde 60 civarında artan çiftçinin çiğ süt fiyatı 1 yıldır değişmedi, 2 Lira 30 kuruş seviyesinde sabit kaldı.
Margarin fiyatı son 1 yılda yüzde 41,7 zamlanırken, Ayçiçek yağı yüzde 43, mısırözü yağı ise yüzde 44,9 arttı.
Bu sezonun meyvesi olan portakal fiyatları son 1 yılda yüzde 60 artarken, mandalina fiyatı da yüzde 41 yükseldi.
Domates fiyatı yıllık bazda yüzde 68,4 yükselirken, ıspanak fiyatı yüzde 55,8 arttı ve karnabahar da yüzde 76,8 zamlandı.
Bal fiyatı yüzde 23,6 zamlanırken, su fiyatı yüzde 13,7 arttı ve meyve suyu da yüzde 20,3 yükseldi.
Vatandaşın çarşı, pazar ve mutfakta hissettiği yangının bu rakamların çok daha ötesinde olduğunun da farkındayız. Bu notumuzu da buraya düşmüş olalım.
GIDA FİYATLARINDAKİ ARTIŞ DEVAM EDECEK Mİ?
Şimdi asıl soru şu: Enflasyonda gıdadan gol yemeye devam edecek miyiz?
Gıda fiyatlarında artış sürecek mi?
Bunun cevabını vermek için iki soru daha sormamız ve cevap bulmamız lazım.
Birincisi, kurdaki yükseliş tarım ürünleri ve gıda fiyatlarına tamamen yansıdı mı?
İkincisi, kurdaki sınırlı geri çekilme gıda fiyatlarına yansıdı mı ya da yansır mı?
Bu iki sorunun da ortak cevabı maalesef “hayır”
Öte yandan tarımsal girdilerdeki artışta kur etkisi kadar Kasım’da petrol fiyatlarındaki yükselişi de göz ardı etmeyelim.
Bunun yanına bir de Nisan ayına kadarki baz etkisini ekleyelim.
Artık yavaş yavaş nihayet tartışmaya başladığımız kuraklık etkisi de tarımsal üretimde rekolte kadar verim ve kaliteyi de etkileyecektir. Bu riski de bir kenara yazalım.
Dolayısıyla bunların hepsi, gıda enflasyonunun yukarı yönlü trendini hala destekler nitelikte.
Umarız yanılırız ama önümüzdeki dönemde gıda enflasyonunda yeni zirveleri test edersek şaşırmayın.
İrfan Donat – Bloomberg HT Tarım Editörü