Babacan: Rehavet içinde değiliz

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Avrupa daki ekonomik sorunların olası etkileri konusunda rehavet i&ccedil;inde olmadıklarını belirterek Nasıl olsa bizim bankacılık sistemimiz, b&uuml;t&ccedil;emiz g&uuml;&ccedil;l&uuml;, kamu maliyemiz g&uuml;&ccedil;l&uuml; deyip, bir rehavet i&ccedil;inde asla değiliz. Karşımıza &ccedil;ıkabilecek olası senaryolarla ilgili t&uuml;m kurumlarımız hazırlıklarını yaptılar, yapıyorlar dedi.Ali Babacan, 66. d&ouml;nem BM Genel Kurulu &uuml;st d&uuml;zey toplantıları nedeniyle geldiği New York ta T&uuml;rkevi nde basın toplantısı d&uuml;zenleyerek, ABD de bir hafta boyunca yapacağı yoğun temaslar, toplantılarla ilgili a&ccedil;ıklamalarda bulundu, T&uuml;rkiye ve d&uuml;nyadaki ekonomik gelişmelere ilişkin sorulara yanıt verdi.-K&Uuml;RESEL S&Uuml;RD&Uuml;R&Uuml;LEBİLİRLİK PANELİ-New York ta BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun un daveti &uuml;zerine toplanan ve kendisinin de yer aldığı 22 kişilik K&uuml;resel S&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilirlik Panelinin toplantılarına katıldığını bildiren Babacan, iki g&uuml;nl&uuml;k toplantıların bug&uuml;n de devam edeceğini belirtti.K&uuml;resel S&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilirlik Panelinin, d&uuml;nyanın kalkınma, &ccedil;evre meselelerini, enerji, fakirlik gibi d&uuml;nyanın t&uuml;m&uuml;n&uuml; ilgilendiren konularını b&uuml;t&uuml;nc&uuml;l bakış a&ccedil;ısı i&ccedil;inde, bug&uuml;n nerede olunduğunu ve nereye varılması gerektiğini ortaya koyan, bunun i&ccedil;in alınması gerekli tedbirler konusunda &ouml;neriler hazırlayan bir &ccedil;alışma grubu olduğunu anlatan Babacan, Kopenhag ve Cancun iklim zirvelerinden istenen sonu&ccedil;ların alınamadığına dikkat &ccedil;ekti. Panelin i&ccedil;inde &uuml;lke liderleri, bakanlar ve akademisyenler olduğunu bildiren Babacan, amacın &uuml;lkelerin anlaşamadığı k&uuml;resel s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilirlik konularında Haziran 2012 de yapılacak Rio Konferansı &ouml;ncesinde bir rapor hazırlayarak o toplantılara y&ouml;n verilmesi olduğunu s&ouml;yledi. Panel olarak hazırladıkları raporun 2030 daki d&uuml;nyanın sağlık, eğitim, kalkınma konularında hedeflerin neler olması gerektiğini irdelediğini ifade eden Babacan, Ocak ayında raporun son şeklini verip yayınlayacaklarını bildirdi.-BM TOPLANTILARI, G20 VE D&Uuml;NYA BANKASI-IMF TOPLANTILARI-Babacan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın bu gece geleceği New York ta BM kapsamındaki toplantılarında kendisine eşlik edeceğini, ayrıca uluslararası finans kuruluşları ve yatırımcılarla kendisinin toplantılar yapacağını belirtti. Babacan, New York taki temaslarının ardından Perşembe g&uuml;n&uuml; Washington a ge&ccedil;eceğini ve orada G20 &uuml;lkelerinin bakanlar ve merkez bankasının toplantılarına katılacağını, Cuma g&uuml;n&uuml; bir başka G20 toplantısına katılmasının ardından da hafta sonunda IMF-D&uuml;nya Bankası yıllık toplantılarına iştirak edeceğini bildirdi. Babacan, Cuma ge&ccedil; saatte Washington dan T&uuml;rkiye ye d&ouml;nmek &uuml;zere ayrılacağını s&ouml;yledi.- K&Uuml;RESEL EKONOMİK KRİZ SAFHALAR DEĞİŞTİREREK DEVAM EDİYOR -Babacan k&uuml;resel ekonomik krizin devam edip etmediğine y&ouml;nelik bir soru &uuml;zerine, K&uuml;resel ekonomik krizin aslında safhalar değiştirerek biz devam ettiğini g&ouml;zlemliyoruz. Kriz ortamı d&uuml;nyada aslında tamamıyla ge&ccedil;miş değil, normale d&ouml;nm&uuml;ş değil, sadece safhalar halinde bu kriz d&ouml;neminin i&ccedil;inden ge&ccedil;iyoruz dedi.&Uuml;lkelerde b&uuml;y&uuml;me adına 2009 da alınan tedbirlerin pek &ccedil;ok &uuml;lkenin kamu maliyesinin s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilirliğini ciddi &ouml;l&ccedil;&uuml;de sorgulatmaya başladığını, bunun &uuml;zerine &uuml;lkeler temerr&uuml;te d&uuml;şmesinler diye Merkez Bankalarının karşılıksız para basmaya başladıklarını belirten Babacan ş&ouml;yle konuştu: Bunun orta ve uzun vadede para politikaları a&ccedil;ısından ne kadar sakıncalı olduğu da ortada. Normalde bunlar ge&ccedil;ici s&uuml;re i&ccedil;in, başı, sonu belli ve &ouml;nceden ilan edilen ve makul &ccedil;er&ccedil;evede yapılması gereken operasyonlar iken &ouml;zellikle Avrupa da şimdi ucu a&ccedil;ık operasyonlar haline geldi. Avrupa Merkez Bankası rakamları &ouml;nceden a&ccedil;ıklamıyor da. Bir program, orta vadeli bir bakış a&ccedil;ısı maalesef yok, dolayısıyla g&uuml;n&uuml; kurtarmaya y&ouml;nelik &ccedil;abalar bunlar. B&uuml;t&uuml;n bu tablo da kuşkusuz bizi kaygılandırıyor. Bunlar Washington da yapılacak G-20 toplantılarında, arkasından D&uuml;nya Bankası-IMF toplantılarında hep tartışılacak. Umarız ki bu yanlışlardan d&ouml;n&uuml;l&uuml;r, umarız ki &ouml;zellikle Avrupa da h&uuml;k&uuml;metler, liderler, parlamentolar doğru kararlar alırlar. Aslında yapılacaklar belli şeyler, bilinmedik ya da &ccedil;ok karmaşık, zor politikalar değil, doğrular belli, ama bu doğruları yapacak g&uuml;&ccedil;te siyasi irade, h&uuml;k&uuml;met şu anda Avrupa da maalesef az denilecek sayıya indi. Bir yandan da zayıf olan &uuml;lkelere g&uuml;&ccedil;l&uuml; &uuml;lkelerin yardım etmesi, g&uuml;&ccedil;l&uuml; &uuml;lkelerin kendi i&ccedil; siyaset mekanizmalarında ciddi zorluklar oluşturmaya başladı. Komşu &uuml;lke Yunanistan ın da bu problemlerin ilk etapta yoğunlaştığı bir &uuml;lke olduğuna dikkat &ccedil;eken Babacan, ekonomik b&uuml;y&uuml;kl&uuml;k a&ccedil;ısından &ccedil;ok ciddi bir gayrisafi yurti&ccedil;i hasılası olmasa da, yine de Yunanistan ın Avrupa daki bankacılık sistemiyle olan entegrasyonunun &ouml;nemli olduğunu belirten Babacan, ş&ouml;yle devam etti: Bir de Yunanistan ın temerr&uuml;t edecek mi etmeyecek mi diye s&uuml;rekli masada olması benzer &uuml;lkelerin de temerr&uuml;t edip etmemesi y&ouml;n&uuml;ndeki tartışmaları, kuşkuları da beraberinde getiriyor. Şimdiye kadar ki varsayım nedir, (bir &uuml;lke, AB ye &uuml;ye bir &uuml;lke, hatta avro b&ouml;lgesindeki bir &uuml;lke temerr&uuml;te d&uuml;şmez, bu &uuml;lkelerin iflası diye bir şey s&ouml;zkonusu olmaz), b&uuml;t&uuml;n varsayım bunun &uuml;zerineydi, piyasa mekanizmaları bir bakıma kurgulanmıştı, şimdi &uuml;lkelere olan g&uuml;ven her şeyin g&uuml;veniyken o temelin sarsıldığını g&ouml;r&uuml;yoruz, bu da bizi son derece kaygılandırıyor. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki haftalar, aylar &ouml;nemli olacak, bunları &ccedil;ok yakından izlememiz gerekecek. - REHAVET İ&Ccedil;İNDE ASLA DEĞİLİZ -Bu kapsamda ekonomik krizin T&uuml;rkiye ye etkilerine y&ouml;nelik bir soru &uuml;zerine, bu konunun 2009 da da &ccedil;ok tartışıldığını anımsatan Babacan, bug&uuml;n de Avrupa daki sorun daha derinleşirse, ya da daha b&uuml;y&uuml;k şok dalgaları yaşanırsa T&uuml;rkiye yi ne kadar etkileyeceğinin konuşulduğunu belirterek şunları s&ouml;yledi: Biz hep şunu s&ouml;yledik, T&uuml;rkiye zamanında tedbirini aldıktan sonra, olası gelişmelere hazırlıklarını &ouml;nceden yaptıktan sonra bu t&uuml;r gelişmelerden orta ve uzun vadede kalıcı bir şekilde etkilenmeyecektir dedik. Sayın Başbakanımızın (teğet bile ge&ccedil;meyecektir) ifadelerinin altında bu vardır, &ccedil;&uuml;nk&uuml; şu anda baktığımızda Avrupa da sorunun ilk başlangı&ccedil; noktası bankacılık sistemidir. T&uuml;rkiye deki bankacılık sistemi biliyorsunuz olduk&ccedil;a g&uuml;&ccedil;l&uuml;, bankalarımızla ilgili hi&ccedil;bir sorunumuz yok, (Avrupadakilerle) mukayese edilmeyecek kadar farklı yapıya sahip T&uuml;rk bankaları bilan&ccedil;o a&ccedil;ısından baktığımızda. Avrupa da b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ığı, bor&ccedil; stoku sorunu da vardır, T&uuml;rkiye nin Avrupa &uuml;lkeleriyle mukayese edildiğinde b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ığı &ccedil;ok &ccedil;ok d&uuml;ş&uuml;kt&uuml;r, borcunun milli gelirine oranı &ccedil;ok &ccedil;ok d&uuml;ş&uuml;kt&uuml;r. Dolayısıyla Avrupa da sorunun kaynağı olarak g&ouml;r&uuml;len alanlar T&uuml;rkiye nin &ccedil;ok g&uuml;&ccedil;l&uuml; olduğu alanlar.T&uuml;rkiye nin etkilenmesi ne &ccedil;er&ccedil;evede olur diye bakılırsa, nasıl g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir deprem olduğunda yakın b&ouml;lgede de o depremi hissedersiniz, T&uuml;rkiye nin etkilenmesi &ouml;yledir. Ama &ouml;nemli olan eğer depreme karşı binanızı sağlamlaştırdıysanız, tedbirlerinizi aldıysanız dolayısıyla bu depremlerde sarsıntıyı hissedersiniz, ama binanız sağlamsa yıkılmaz, normal hayatınıza devam edersiniz. Orta ve uzun vadede kalıcı etkisi olmayacaktır ifademiz de buna benziyor. T&uuml;rkiye nin ticaret ve finansman kanallarıyla Avrupa ile yoğun ilişkisi olduğuna da işaret eden Babacan, Tabii bunu da unutmamak lazım, dolayısıyla biz bir yandan Avrupalı liderlere, Avrupalı h&uuml;k&uuml;metlere doğruları anlatmaya &ccedil;alışırken, onlara tavsiyelerde bulunurken, bir yandan da olası olumsuz senaryolara karşı hazırlıklarımızı yapıyoruz dedi. Nasıl olsa bizim bankacılık sistemimiz, b&uuml;t&ccedil;emiz g&uuml;&ccedil;l&uuml;, kamu maliyemiz g&uuml;&ccedil;l&uuml; deyip, bir rehavet i&ccedil;inde asla değiliz, karşımıza &ccedil;ıkabilecek olası senaryolarla ilgili t&uuml;m kurumlarımız hazırlıklarını yaptılar, yapıyorlar. Olabilecek farklı gelişmelere karşı T&uuml;rk ekonomisini azami şekilde korumak i&ccedil;in ve etkilerini asgari d&uuml;zeyde tutabilmek i&ccedil;in elimizden gelen ne varsa yaptık, yapıyoruz. Bir rehavet i&ccedil;erisinde olmayacağız, ama Avrupa da olabilecek olumsuz gelişmelere karşı bizim hazırlıklarımız vardır, ve T&uuml;rkiye nin en az etkilenmesi, en az hasarla b&ouml;yle olası olumsuz gelişmelerden &ccedil;ıkıp yoluna devam etmesi i&ccedil;in de zaten gereken ne varsa yapılmaktadır. -YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI-T&uuml;rkiye nin yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili politikasının sorulması &uuml;zerine, Babacan, T&uuml;rkiye nin &ccedil;ok sayıda hidroelektrik santraline sahip olmasının toplam enerji kompozisyonunda yenilenebilir enerjinin belli bir ağırlığı olduğunu g&ouml;sterdiğini, ancak bunun &ouml;tesinde r&uuml;zgar, g&uuml;neş enerjisi gibi, ya da k&uuml;&ccedil;&uuml;k boy hidroelektrik santrallerine yatırım yapan &ouml;zel sekt&ouml;r kuruluşlarına &ouml;zel imkanlar vermeye başladıklarını anımsattı.Babacan, &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde T&uuml;rkiye nin enerji kompozisyonunda yenilenebilir enerjinin payının bir miktar daha artacağını biz bekliyoruz dedi. T&uuml;rkiye nin petrol, doğalgaz ithal eden, hidrokarbon yakıtlara &ouml;nemli &ouml;l&ccedil;&uuml;de bağımlı bir &uuml;lke olduğunu da belirten Babacan, bu bağımlılığı azaltmanın bir yolunun n&uuml;kleer enerji olduğunu, bu kapsamda Mersin de Ruslar la yapılan anlaşmadan sonra Japonlar la n&uuml;kleer santral g&ouml;r&uuml;şmelerinin devam ettiğini, T&uuml;rkiye nin enerjide dışa bağımlılığını azaltabilmek i&ccedil;in n&uuml;kleer enerjiyi &ouml;nemli bir alternatif olarak g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; s&ouml;yledi. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bu hafta Washington da katılacağı G20 toplantısında gelişmiş &uuml;lkelere &ccedil;ağrıda bulunacaklarını belirterek, Bizim &ouml;zellikle gelişmiş ekonomilere mutlaka bir orta vadeli program a&ccedil;ıklamalarıyla ilgili bir &ccedil;ağrımız var. Bizim ta 2009 da ortaya koyduğumuz bir orta vadeli program yaklaşımını bug&uuml;n i&ccedil;in Amerika ortaya koyabilmiş değil dedi.Ali Babacan, 66. d&ouml;nem BM Genel Kurulu &uuml;st d&uuml;zey toplantıları nedeniyle geldiği New York ta T&uuml;rkevi nde basın toplantısı d&uuml;zenleyerek, ABD de bir hafta boyunca yapacağı yoğun temaslar, toplantılarla ilgili a&ccedil;ıklamalarda bulundu, T&uuml;rkiye ve d&uuml;nyadaki ekonomik gelişmelere ilişkin sorulara yanıt verdi.Babacan G20 toplantısında T&uuml;rkiye nin ne gibi &ouml;nerileri olacağına dair bir soru &uuml;zerine, Babacan, Kuşkusuz olacak, &ouml;ncelikle bankacılıkla ilgili d&uuml;zenlemelerin k&uuml;resel &ouml;l&ccedil;ekte hızlı bir şekilde uygulamaya konması gerektiğini s&ouml;yledik, bunu tekrar s&ouml;yleyeceğiz dedi.Ge&ccedil;en Salı g&uuml;n&uuml; İstanbul da G20 konferansı d&uuml;zenlediklerini anımsatan Babacan, burada emtia fiyatlarının konuşulduğunu, burada şeffaflığın ve piyasa mekanizmalarının tam olarak &ccedil;alışmasını sağlayacak tedbirlerin &ccedil;ok &ouml;nemli olduğunu belirtti.Babacan, Bizim &ouml;zellikle gelişmiş ekonomilere mutlaka bir orta vadeli program a&ccedil;ıklamalarıyla ilgili bir &ccedil;ağrımız var. Bizim ta 2009 da ortaya koyduğumuz bir orta vadeli program yaklaşımını bug&uuml;n i&ccedil;in Amerika ortaya koyabilmiş değil dedi.Babacan ş&ouml;yle konuştu: ABD de daha bundan bir ay &ouml;nce bor&ccedil;lanma limiti tartışılıyordu ve bor&ccedil;lanma limitinin y&uuml;kseltilmesi karşılığında b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ığını azaltacak bir paketin Kongre ye g&ouml;nderilmesiyle ilgili bir mutabakat oluştu fakat hemen arkasından 10 g&uuml;n sonra 400 milyar doların &uuml;zerinde bir b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ığını artırıcı paket dinledik. Bunlar g&uuml;ven a&ccedil;ısından baktığımızda, halkın, t&uuml;keticini, yatırımcının, finans d&uuml;nyasının, şirketlerin g&uuml;venini artırıcı adımlar değil maalesef, burada mutlaka ortaya konulan yaklaşımla, a&ccedil;ıklanan yaklaşımla uygulamaların paralel olması gerekiyor. Bizim 2009 krizinden hızlı sıyrılıp &ccedil;ıkmamız, 2010 yılında d&uuml;nyanın en hızlı b&uuml;y&uuml;yen ekonomilerinden birisi olmamız, 2011 in ilk yarısında y&uuml;zde 10,2 lik bir b&uuml;y&uuml;me oranıyla yine d&uuml;nyanın en hızlı b&uuml;y&uuml;yen ekonomilerinden birisi olmamızın arkasında yatan bu g&uuml;ven unsurudur, &ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilirliktir. 2009 yılında Avrupa da pek &ccedil;ok &uuml;lke harcama artırarak ekonomik krize &ccedil;&ouml;z&uuml;m bulmaya &ccedil;alışırken b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ığını artırıp ekonomiye canlılık kazandırmaya &ccedil;alışırken, (teşvik programlarıyla), T&uuml;rkiye nin bu gidişatın doğru olmadığını g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; anlatan Babacan, o d&ouml;nemde T&uuml;rkiye de tam tersine bir orta vadeli program a&ccedil;ıkladıklarını, bunun b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ıklarını kademe kademe azaltıcı ve mali konsolidasyona gidici bir orta vadeli program olduğunu, ilk &ouml;nce bunun sorgulandığını, ancak birka&ccedil; ay i&ccedil;inde atılan adımların doğruluğunun kanıtlandığını s&ouml;yledi. Uygulanan politikalarda &ouml;ncelik g&uuml;ven olmalı, atacağınız adım ya da se&ccedil;enekler değerlendirilirken hangi se&ccedil;enek g&uuml;veni artırır, hangisi g&uuml;vene zarar verir, mutlaka bu &ccedil;er&ccedil;eveden bakmak lazım. Bug&uuml;n ekonomiyi insan fakt&ouml;r&uuml;nden bağımsız d&uuml;ş&uuml;nemezsiniz, t&uuml;m tartışmalar kamuoyunun g&ouml;z&uuml; &ouml;n&uuml;nde yapılıyor. (ABD ve Avrupa da) bu kadar kafa karışıklığı varken, farklı kafalardan farklı sesler &ccedil;ıkarken, bir y&ouml;ns&uuml;zl&uuml;k varken halktan hi&ccedil;bir şey yokmuş gibi hayatını devam ettirmesini bekleyemezsiniz. Bug&uuml;n ABD de birka&ccedil; trilyon dolar mertebesinde bankaların elinde fazla likidite var iken şirketler, halk, kredi kullanmaktan korkuyor, ekonomik &ccedil;ark bir t&uuml;rl&uuml; normal seyrinde d&ouml;nemiyor, dolayısıyla g&uuml;veni &ouml;n plana mutlaka koymak lazım Babacan G20 toplantılarındaki &ouml;nemli &ccedil;ağrılardan birinin de gelişmiş ekonomilerin aynı T&uuml;rkiye nin yaptığı gibi bir orta vadeli bakış a&ccedil;ısıyla orta vadeli program ortaya koymaları ve &ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilirlik getirebilmeleri olduğunu belirten Babacan, &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki 2-3 ay i&ccedil;erisinde ne yapacağı belli olmayan bir b&uuml;y&uuml;k ekonomi a&ccedil;ık&ccedil;ası ben d&uuml;ş&uuml;nemiyorum, &ccedil;ok yanlış da g&ouml;r&uuml;yorum. D&uuml;nyanın en b&uuml;y&uuml;k ekonomileri bug&uuml;n ciddi bir y&ouml;ns&uuml;zl&uuml;k i&ccedil;erisindeyse, bu ekonomiyi y&ouml;netenler bir &ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilirlik getiremiyorsa, orta vadeli bir bakış a&ccedil;ısı ortaya koyamıyorlarsa bu bizler i&ccedil;in de tabii &ouml;nemli bir kaygı unsuru. Bu uyarılarımızı yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz, umarız ki aklı selim galip gelir, doğru adımlar atılır dedi.ABD de ikinci bir kriz olursa bunun etkilerine y&ouml;nelik bir soru &uuml;zerine ise Babacan, ge&ccedil;tiğimiz aylarda ABD deki b&uuml;y&uuml;me beklentisinin 1 puan kadar aşağıya &ccedil;ekildiğini anımsatarak, Obama nın ağırlıklı olarak vergi indirimlerinden, harcama artırımdan oluşan bir plan a&ccedil;ıkladığını, bu planın aslında b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ığını daha da artıran bir plan olduğunu s&ouml;yledi.Babacan, Geleceğe g&uuml;ven yoksa, o insanlar gelecekte işini kaybetme korkusuna sahipse, bir karamsarlık havası varsa, kamu harcamalarını artırma yoluyla ekonomik b&uuml;y&uuml;menin geleceğine ben inanmıyorum. &Ouml;nemli olan halka, finans d&uuml;nyasına g&uuml;veni sağlayabilecek bir g&uuml;ven ve politika setini ortaya koyabilmek. ABD ya da Avrupa da işler iyi gitmezse bizim her t&uuml;rl&uuml; senaryoya karşı hazırlığımız var. Yapımız bizim &ccedil;ok farklı, burada konuşulanlarla T&uuml;rkiye deki durum neredeyse siyah ve beyaz gibi apayrı dedi.T&uuml;rkiye de işsizlik oranının aşağıya inmeye devam ettiğini, y&uuml;zde 10 un altına, 9,2 ye indiğini anlatan Babacan, T&uuml;rkiye nin ekonomik b&uuml;y&uuml;me performansını devam ettirdiği s&uuml;rece bu oranın daha da aşağıya inebileceğini, ancak iş g&uuml;c&uuml; piyasasıyla ilgili yapısal reformların da yapılması gerektiğinin altını &ccedil;izdi.2009 da istihdamla ilgili &ccedil;ok &ouml;nemli tedbirler aldıklarını anımsatan Babacan, kadınlara ve gen&ccedil;lere istihdam alanında ilk işe girdiklerinde &ouml;nemli avantajlar sağladıklarını anlattı. Babacan, Ge&ccedil;en seneden bu seneye kadar 1 milyon 400 bin ilave istihdam oluştu T&uuml;rkiye de, bu 300 milyonluk ABD de bile &ccedil;ok ciddi bir başarıdır, ama biz bunu 70 milyonluk bir &uuml;lkede, ve d&uuml;nyanın birinci b&uuml;y&uuml;k değil de 16. b&uuml;y&uuml;k ekonomisi olarak ger&ccedil;ekleştirdik dedi.Babacan bu kapsamda her yerde T&uuml;rkiye nin başarılarından s&ouml;z edildiğini, T&uuml;rkiye nin k&uuml;resel ekonomik d&ouml;nemde olumlu bir tablo sergilediğini herkesin s&ouml;ylediğini belirterek Ancak bunlar asla rehavete sebep olmamalı, &ccedil;&uuml;nk&uuml; g&uuml;n g&uuml;n izlenmesi gereken bir tablo var d&uuml;nyada, otomatik pilota bağlayıp da yola devam etmek m&uuml;mk&uuml;n değil, an an işleri takip etmek, gerektiğinde &ccedil;ok hızlı karar almak gerekiyor dedi. Bu kapsamda Merkez Bankasının d&uuml;nyada yeni bir ekonomik durgunluk d&ouml;nemi olasılığının farkına varır varmaz hemen faiz indirimine gittiğini, pek &ccedil;ok &uuml;lkenin merkez bankalarının da daha sonra T&uuml;rkiye nin merkez bankasını izlediğini belirten Babacan, T&uuml;rkiye nin pek &ccedil;ok alanda pro-aktif ve &ouml;rnek teşkil eden uygulamalara imza attığını vurguladı.Babacan ş&ouml;yle dedi: Pek &ccedil;ok gelişmiş &uuml;lkede maalesef siyaset kurumu zayıflamış durumda, siyasi irade ve h&uuml;k&uuml;metler zayıflamış durumda, ABD de y&ouml;netimde Kongre arasında ciddi bir bakış farklılığı oluşmuş durumda, ekonomide kim karar verecek, ne yapılacak konusunda b&uuml;y&uuml;k soru işaretler var. D&uuml;nyanın en b&uuml;y&uuml;k ekonomisinin hangi y&ouml;nde seyredeceği konusunda belirsizlik varsa bu herkes i&ccedil;in tehlikeli bir durum. Avrupa da da koalisyona ve azınlık h&uuml;k&uuml;metleri var, kendi parlamentosundan korkan &ccedil;ok sayıda lider var. Doğruları g&ouml;r&uuml;p doğruları yapamamak, g&ouml;z g&ouml;re g&ouml;re hataların i&ccedil;inde devam etmek bunlar tabii bizleri de kaygılandırıyor. Babacan, T&uuml;rkiye nin G-8 lere ne zaman girmeyi d&uuml;ş&uuml;nebileceğini sorulması &uuml;zerine, T&uuml;rkiye nin 2023 yılı itibariyle ilk 10 ekonomiden biri olmayı istediğini a&ccedil;ıkladığını anımsattı. 2008-2009 dan itibaren d&uuml;nyadaki yaşanan gelişmelerin T&uuml;rkiye nin bu hedefe ulaşmasını kolaylaştırdığını anlatan Babacan, &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bizim &uuml;zerimizdeki &uuml;lkelerin bir kısmı ger&ccedil;ekten sıkıntı &ccedil;ekecekler &ouml;yle anlaşılıyor, b&uuml;y&uuml;me hızları eskisi kadar y&uuml;ksek olmayacak, T&uuml;rkiye ekonomisi ivme yakalamışken, bizim daha &ouml;nce &uuml;zerimizde olan &uuml;lkelerin b&uuml;y&uuml;me hızları d&uuml;şecek, hatta negatif b&uuml;y&uuml;me g&ouml;recekler, dolayısıyla bu son meydana gelen kriz bizim o ilk 10 hedefine ulaşmamızı bir miktar daha kolaylaştırdı. Bu &uuml;lkeler ağırlıklı olarak Avrupa daki &uuml;lkeler dedi.Babacan bir soru &uuml;zerine yeni ortaya koyacakları orta vadeli programın k&uuml;resel ekonomik kriz d&ouml;neminde &ccedil;ıkardıkları 3. program olacağını belirterek 17 Ekim de, 2012 b&uuml;t&ccedil;esi TBMM ye g&ouml;nderilmeden &ouml;nce bu orta vadeli programın a&ccedil;ıklanacağını s&ouml;yledi.Babacan bu kapsamda bu programda, t&uuml;m makroekonomik b&uuml;y&uuml;kleri g&ouml;zden ge&ccedil;ireceklerini, bu kapsamda G20 ve IMF toplantılarındaki havayı sezmek istediklerini, sonra bu toplantılarda g&ouml;rd&uuml;kleri d&uuml;nya ve Avrupa tablosu ışığında kendi projeksiyonları, beklentileri ortaya koyacaklarını belirtti. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ortadoğu da er ya da ge&ccedil; daha istikrarlı bir d&ouml;neme ulaşılacağını d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; belirterek, b&ouml;lgenin artık geri d&ouml;n&uuml;lemez bir değişim s&uuml;recine girdiğini, b&ouml;lgede hem siyasi hem de ekonomik alanda ciddi reformlara ihtiya&ccedil; duyulduğunu s&ouml;yledi.Ali Babacan, 66. d&ouml;nem BM Genel Kurulu &uuml;st d&uuml;zey toplantıları nedeniyle geldiği New York ta T&uuml;rkevi nde basın toplantısı d&uuml;zenleyerek, ABD de bir hafta boyunca yapacağı yoğun temaslar, toplantılarla ilgili a&ccedil;ıklamalarda bulundu, T&uuml;rkiye ve d&uuml;nyadaki ekonomik gelişmelere ilişkin sorulara yanıt verdi.Babacan, T&uuml;rkiye nin ge&ccedil;en yıl b&ouml;lge &uuml;lkelerinden &Uuml;rd&uuml;n, Suriye ve L&uuml;bnan ile birlikte Avrupa ekonomik pazarı benzeri bir girişim başlattığının hatırlatılarak, girişimin b&ouml;lgedeki son gelişmeler ışığında ne y&ouml;nde devam ettiğinin sorulması &uuml;zerine, bunun son derece &ouml;nemli ve kendilerinin de destek verdiği bir a&ccedil;ılım olduğunu s&ouml;yledi.T&uuml;rkiye, Suriye, L&uuml;bnan ve &Uuml;rd&uuml;n &uuml;n coğrafi b&uuml;t&uuml;nl&uuml;k teşkil ettiğini ve &uuml;lkeler arasında vizelerin, ticaretin &ouml;n&uuml;ndeki engellerin ve g&uuml;mr&uuml;k vergilerinin kalkmasının, bu b&ouml;lgenin adeta tek bir ekonomik alan olmasının son derece &ouml;nemli olacağını, ancak bu yıl Mart ayından itibaren b&ouml;lgede yaşanan gelişmelerin bu projeyi bir miktar &ouml;telediği gibi g&ouml;r&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, ancak bu a&ccedil;ılımın orta ve uzun vadede son derece &ouml;nemli olduğunu belirtti. Babacan ş&ouml;yle konuştu: Bunu er ya da ge&ccedil; ger&ccedil;ekleştirmemiz gerekir diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum, &ccedil;&uuml;nk&uuml; b&ouml;lge &uuml;lkeleri arasında ekonomik bağımlılığı biz ne kadar artırırsak, ekonomiler ne kadar &ccedil;ok birbirine bağımlı hale gelirse, bu b&ouml;lgenin uzun vadeli istikrarı i&ccedil;in, g&uuml;venliği i&ccedil;in de o kadar &ouml;nemli olacaktır. Birbirleri &uuml;zerinde ekonomik &ccedil;ıkar ilişkisi kurmuş, birbirlerine ekonomik bağımlılık oluşturmuş &uuml;lkeler arasındaki siyasi ilişkiler de orta ve uzun vadede daha sağlam esaslara bağlanmış olacaktır. Biz bunu &ccedil;ok arzu ederiz. Er ya da ge&ccedil; b&ouml;lgede daha istikrarlı bir d&ouml;neme ulaşılacağını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum, artık b&ouml;lge geri d&ouml;n&uuml;lemez bir değişim s&uuml;recine girdi. Bazı &uuml;lkeler bunu daha hızlı yaşadı, belki bazıları daha uzun s&uuml;re yaşayacak, bazıları daha kolay yaşadı, belki bazıları daha ızdıraplı, sancılı bir d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m yaşayacak. Bizim b&uuml;t&uuml;n b&ouml;lge &uuml;lkelerinin liderlerine &ccedil;ağrımız, bunu d&uuml;zenli bir şekilde, m&uuml;mk&uuml;n olduğunca kan d&ouml;k&uuml;lmeden insanlar &uuml;z&uuml;lmeden bu d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m&uuml; yapın, reformları siz yapın, &ouml;nayak olun bu reformlara, halktan gelen bir baskı sonucu mecburen değil de, kendiniz bu reformlara &ouml;nc&uuml;l&uuml;k, liderlik edin . Bunları yıllardır s&ouml;yl&uuml;yorduk, sadece Mart ayından beri s&ouml;ylemiyoruz bunları, birebir g&ouml;r&uuml;şmelerimizde bu değişimin ka&ccedil;ınılmaz olduğunu s&ouml;yl&uuml;yorduk. Babacan, teknolojinin son derece geliştiği bir d&ouml;nemde ve Arap&ccedil;anın ortak olduğu bir b&ouml;lgede, bir kişinin s&ouml;ylediklerinin aynı anda binlerce kişi tarafından farklı &uuml;lkelerde dinlenebildiğini, zemin bulduğunu belirterek şunları kaydetti: Bu kadar ka&ccedil;ınılmaz bir şekilde birbiriyle ilişki kurabilen, gittik&ccedil;e daha a&ccedil;ık hale gelen toplumlar &uuml;zerinde baskıcı rejimlerin egemen olmaya devam etmesi zaten d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lemez bir tablo. Er ya da ge&ccedil; halkların beklentisini, arzusunu, isteğini karşılayacak bir y&ouml;netim tarzı, rejim zaten olması gereken bir tablo. Biz bu s&uuml;reci, Ortadoğu ve Afrika daki s&uuml;reci geri d&ouml;n&uuml;ş&uuml; m&uuml;mk&uuml;n olmayan bir s&uuml;re&ccedil; olarak g&ouml;r&uuml;yoruz. Bu ge&ccedil;iş s&uuml;reci ne kadar daha devam eder, bunu s&ouml;ylemek bug&uuml;n i&ccedil;in m&uuml;mk&uuml;n değil, ama artık pek &ccedil;ok &uuml;lke bu s&uuml;recin i&ccedil;ine girdi, bizim amacımız m&uuml;mk&uuml;n olduğunca d&uuml;zenli bir şekilde, insanlar acı &ccedil;ekmeden bu d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m&uuml;n yaşanması, temel hak ve &ouml;zg&uuml;rl&uuml;klerin, demokrasinin, hukukun &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n esas alındığı bir siyasi reform s&uuml;reci gerekli. Ekonomik alanda da rekabete, serbest piyasa ekonomisinin ağırlık kazandığı, sermayenin, insanların, &uuml;r&uuml;nlerin rahat&ccedil;a &uuml;lkeden &uuml;lkeye dolaşabildiği bir yapının &ccedil;ok &ouml;nemli olduğunu vurgulayan Babacan, Ortadoğu ve Kuzey Afrika nın d&uuml;nyada &uuml;lkelerin birbiriyle en az ticaret yaptığı ve birbirlerine en az yatırım yaptıkları b&ouml;lge olduğunu kaydetti. Bu kapsamda b&ouml;lgede ekonomik alanda da reformlara &ccedil;ok ciddi ihtiya&ccedil; olduğunu, T&uuml;rkiye nin bu kapsamda arzu eden &uuml;lkelere destek verdiğini, Kalkınma Bakanlığı i&ccedil;erisinde kurulan yeni bir birimin amacının sadece T&uuml;rkiye den reform konusunda destek isteyen &uuml;lkelere yardım etmek olduğunu anlattı. Babacan bu kapsamda T&uuml;rkiye nin, para birimlerinden 3 sıfır atmak isteyen Irak a destek verdiğini, Ankara da (Iraklılar a) seminer verdiklerini, bu konuda t&uuml;m birikimlerini Iraklı yetkililere anlatıldığını aktardı.Babacan Biz kendi başarılarımız anlatacağız, ama bu T&uuml;rkiye nin b&ouml;lgede model, lider olma tutumundan değil sadece son 9 yıldır T&uuml;rkiye nin bazı başarıları var, T&uuml;rkiye nin elde ettiği g&uuml;zel gelişmeler var, bunları nasıl yaptığımızı anlatıyoruz, bizim &ouml;rneklerimizden istifade etmek isteyenler ediyorlar, ama &ouml;tesine ge&ccedil;miyoruz. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; nihayetinde her &uuml;lke kendi reformunun sahibi olmak zorunda, her &uuml;lke kendi reformlarını inanarak yapmak zorunda. Dışarıdan bastırılmış, empoze edilmiş reformlarla bir yere gitmek m&uuml;mk&uuml;n değil. Halkların benimsediği reformlarla bunların ger&ccedil;ekleşmesi &ouml;nemlidir dedi.

Babacan: Rehavet içinde değiliz

Babacan, ''Bankacılık sistemimiz, bütçemiz, kamu maliyemiz güçlü deyip, rehavet içinde asla değiliz" dedi

Öne Çıkanlar