Bloomberght
Bloomberg HT Kültür Sanat Sanat Sanatçımıza Hollanda'da kraliyet nişanı

Sanatçımıza Hollanda'da kraliyet nişanı

Hollanda'da yaşayan Türk asıllı multi enstrumentalist Behsat Üvez Kraliyet Nişanı'na layık görüldü

Giriş: 27 Aralık 2011, Salı 16:38
Güncelleme: 28 Aralık 2011, Çarşamba 13:32

Hollanda'da yaşayan Türk asıllı multi enstrumentalist Behsat Üvez, 19 Aralık Pazartesi günü Groningen kenti Grand Theater'da, layık görüldüğü Kraliyet Nişanı’nı Belediye Başkanı Peter Rehwinkel’in ellerinden aldı. Üvez, böylece Oranje-Nassau Şövalyesi ünvanının da sahibi oldu.

Sanatçımız bu nişanı son albümlerinin adını taşıyan Xenopolis konseri sonrası aldı.

Hollanda’da geçirdiği renkli yirmi sene boyunca batı ve doğu müzikleri arasında köprüler kurma başarısını gösteren Üvez, hem müzisyen hem de eğitmen olarak müzik eğitimi adına da önemli çalışmalarda bulundu.

Groningen kenti müzik okulunda yönetici olarak “dünya müziği” bölümünün kuruluşunda da etkin rol oynayan Üvez, dünya müziğinin ilk ve orta dereceli okullarda yayılması anlamında da değerli yardımları oldu.

Hollanda ve dünya çapında, tarz yaratma ve bunu geliştirme adına ses getiren, küresel çok seçkin bir grubun parçası olan Üvez’in, cross-over dünyasının aktüel gelişimine de çok önemli katkıları bulunmakta.

Üvez, vizyon olarak önemli bir müzik düşünürü olmasının yanı sıra, uluslararası alanda önemli bir yer edinmiş Barana Grubu'nun da kurucusudur. Son olarak Üvez, amatör müzisyenlere de eğitmen olarak Türk Müziği’ni anlatmış ve onların bu konuda gelişimine yardımcı olmuştur.

-Ankara, Mülkiye, Galatasaray, Türkiye nostaljisi-

Uzun yıllar Türkiye dışında yaşayan Üvez, 15 Mart 2011'de Cazkolik'teki söyleşisinde, "Ben Ankara’lıyım. 30 yıl orada yaşadım. Müzikle hep içiçe olmama karşın Mülkiye'den mezun oldum. Devlet Halk Dansları topluluğunda kuruluşundan itibaren 10 yıla yakın görev yaptım. Kökenim Halkevleri, yani müziğe ilk adımım orada oldu. 1989'dan beri Hollanda'da Groningen kentinde yaşıyorum. Türkiye benim için Galatasaray, tatiller ve nostaljiden ibaret artık" demişti.

-Barana nedir?-

1989'dan bu yana Hollanda’da yaşayan Behsat Üvez, Türkiye’de uzun yıllar, Halkevleri, Devlet Halk Dansları Topluluğu ve Ankara Tüfem'de solist ve eşlikçi olarak çalıştı. Hollanda’da gelenekselden caza, operadan, elektronik müziğe uzanan çok değisik ve önemli projelerde yer aldı.

Geleneksel Barana, Anadolu’da birlikte müzik üretilen bir laboratuvarın adı. Balıkesir Dursunbey taraflarında hala var olan ve artık folklorik değeri ile sürdürülmeye çalışılan bir gelenek. Müzik, dans ve şiirlerle dolu bir gecenin adı.

Üvez, Barana grubunu, daha önce birlikte Global Village Orchestra da birlikte çalıştığı, klarnetçi Steven Kamperman ile 2002 yılında kurdu. Bu kolektifte şimdilik bir trio, bir quintet ve büyük Barana orkestrası Barana & Co yer alıyor. Her projede yeni temalar ve müzisyenler var.

İkili, Barana bünyesindeki, Barana & Co, Barana Quintet ve Barana Trio, Barana Electro'da deneysel, doğaçlama müziği, doğu mistizmi ile bütünleştirmeyi amaçlıyor. Kendilerine çoğu zaman değisik ülkelerden ve kültürlerden ünlü ve usta müzisyenler de eşlik ediyorlar.

Kompositör ve klarnetçi Steven Kamperman'ın kökü doğaçlama batı müziği/caza dayanan müzik yaşamında ise Modern Madness or Tribal Truth, Labirenth gibi yenilikçi gruplar var.

Daha önce Global Village Orchestra’da birlikte çalışan ikili, Balkan cazband Carlama’da da yer alıyor.

Barana, geçen yıllarda gerçekleştirdiği projeleriyle, Hollanda’daki sürekli tiyatro turnelerinin yanısıra, İstanbul Akbank Caz Festivali, Orta Doğu ülkeleri, Sibirya Caz Festivali, Meksika Ollin Kan festivalindeki performansları ile yerli ve yabancı (caz) müzik otoritelerinin ilgi odağı oldu.

NRC Handelsblad Barana’yı “nefes kesici birliktelik”, De Volkskrant ise “iki dünya arasında müziksel köprü ve olağanüstü ilham verici birliktelik” olarak nitelendirdi.

2009 yılından itibaren bir sanat vakfına dönüşen Barana, 2009-2012 yılları için Hollanda Devlet Sanat Fonu tarafından ödeneğe layık görülen 36 sanat kuruluşu arasında da yer alıyor.

-Xenopolis-

Aralık ayı başında çıkan Xenopolis sanatçının son albümü. Tıpkı İstanbul gibi farklı coğrafyaların müzisyenlerini barındıran çalışma, Steven Kamperman ve Behsat Üvez’in oluşturduğu, Türkiye geleneksel müzikleri ile Hollanda cazını birleştiren Hollanda merkezli Barana grubu ile Anima grubunun vokalisti olarak tanınan, ardından Soluk adlı solo albümü ile yoluna devam eden Ceylan Ertem’in ortak çalışması. Bu üçlüye İranlı perküsyoncu Afra Mussawissade, Hollandalı gitar virtiözü Jeff Sopacua ve ünlü çellist Ernst Reijseger eşlik ediyor.

Grubun son albümündeki çalışmalara yer verdiği Xenopolis konseri, Hollanda'nın ciddi gazetelerinden Volkskrant tarafından 5 yıldızlık bir eleştiri ile karşılandı.

-Barana'nın eserleri-

Üvez'in, 2002'de Music Meeting festivalinin kapanışı için özel kompozisyon görevi aldığında Steven Kamperman'ı aramasıyla Barana birlikteliğinin temelleri atıldı. Önce Barana'nın 9 kişilik ilk grubunu oluşturan Üvez, Barana & Co adıyla Yunus'un, Karacaoğlan'in sözlerinden de yararlanarak ilk repertuvarlarını hazırladı.

Bu kapanış konseri canlı olarak yayınlandı ve onun kayıtları NPS TV'den alınarak ilk CD çıkartıldı. Bu aslında Barana’nın yolunu da çizen ilk proje oldu. Sonra Barana & Co’nun ikinci albümü "İleriye Anılar" ve Barana Trio ile "Gül" ve "Bülbül" albümleri izledi bunu. Daha sonra iki proje daha gerçekleştirildi. Fransız Hardy Gardy’ci Valentin Clastrier ve Italyan tefci Carlo Rizzo ile Modes et Maqam, Ceylan Ertem ile Xenopolis sanatseverlerin beğenisine sunuldu.