Analiz: Hidrolektrik yılda 13 milyar doları kurtarabilir
Türkiye ENERJİ ile Şahlanacak yazı dizisinin ikinci bölümünde enerji uzmanı Nadi Bakır, hidroelektrik santrallerin ülke ekonomisi için önemini ve vatandaşın cebini nasıl ısıtacaklarını BloombergHT.com editörü Süheyla Yılmaz'a anlattı
Türkiye ENERJİ ile Şahlanacak yazı dizisinin ikinci bölümünde BloombergHT.com Editörü Süheyla Yılmaz'ın sorularını cevaplayan Enerji uzmanı ve ERE Enerji Grup Başkanı Nuh Nadi Bakır, hidroelektrik santrallerin verimli kullanılması halinde yılda 13 milyar doların yurt içinde kalacağını anlattı.
-"Hiç yoktan dışarıya ödenecek bedel 13 milyar dolar"
Bakır; Türkiye'nin şu anda kullanmadığı hidroelektrik potansiyel yaklaşık 140 TWh/yıl olduğunu belirterek "Eğer bu potansiyeli bir an evvel hizmete alıp kullanmaz, bunun yerine elektriği doğalgaz santrallarından üretirsek, hiç yoktan dışarıya ödeyeceğimiz yakıt bedeli yaklaşık 11-13 milyar dolar/yıl olacaktır." uyarısında bulundu.
Şu anda inşa halinde veya müracaat aşamasından lisans alma aşamasına kadar yüzlerce hidroelektrik santral projesi özel sektör eliyle hayata geçirildiğini belirten Bakır; "Türk özel sektörü bu konuda çok önemli bir sınav vermektedir. Herkesin bu konuda destek sağlaması ve bu projelerin daha başka yeni projelerin bir an önce geliştirilerek üretime geçmesi Türkiye ekonomisi için yaşamsal öneme sahiptir. Şunu unutmamalıyız ki, hidroelktrk santrallarında üretemediğimiz her kWh elektrik, ya doğalgaz veya ithal kömür santrallarında üretilecek, ve bunun için Türkiye üretilen her kWh için dışarıya en az 8-9 cent yakıt bedeli ödeyecektir." dedi.
-Hidroelektrik kullanımında Dünya ve Türkiye...
Dünyada hidroelektrik enerji kullanımı ile Türkiye'yi kıyaslayan Bakır hazırladığı grafiklerde anlatıldığı üzere "Genel olarak Dünya'da ve Avrupa'da gelişmiş ülkeler olarak sınıflandırılacak ülkelerin hidroelektrik potansiyellerinin neredeyse tümünü (veya ihtiyaç duydukları kadarını tümüyle) geliştirdiklerini gözlemleyebiliriz. Türkiye ise bugüne kadar maalesef potansiyelinin ancak dörtte birini hizmete sokabilmiş." açıklamasında bulundu.
Kamu kurumlarının yaptığı hesaplara göre Türkiye'nin ekonomik olarak geliştirilebilir hidroelektrik potansiyeli 130 TWh/yıl olduğunu belirten Bakır; "Ancak bizim 2000-2001 yılında yaptığımız çalışmalar gerçek potansiyelin bu rakamın çok üstünde yaklaşık 190 TWh/yıl olduğunu göstermiştir. Hidroelektrik yatırımlarının 4622 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile özel sektöre açılmasından sonra, geliştirlen ve daha önce envanterde olmayan projeler dikkate alındığında gerçek potansiyelin 170 TWh/yıl'ın üzerinde olduğu ortaya çıkmıştır." açıklamasında bulundu.
-Hidroelektrik enerjinin artıları eksileri...
Bakır; hidroelektrik santrallarının elektrik üretimi dışındaki diğer faydalarını şu şekilde sıralarken:
-Yerli enerji kaynağı
-Yenilenebilir enerji kaynağı
-En ekonomik enerji kaynağı
-Yakıt gideri yok, uzun ömürlü
-İşletme giderleri en düşük
-Sera gazı emisyonları minimum
-Yatırımda yerli oranı en yüksek
-Sistem dengeleyici (barajlı)
-İletim Şebekesi frekans düzenleyici (barajlı)
-İçmesuyu ve Sulamaya destek
-Diğer Yenilenebilir enerji kaynaklarına destek
-Kırsal kesime kaynak aktarımı, istihdam
-Balıkçılık, rekreasyon, taşımacılık
-Akarsularda erozyonun önlenmesi
-Sel ve taşkın kontrolu
-Stratejik değerlendirmeler
Enerji uzmanı Bakır; santaller için kullanılan alyehte argümanları ise şu şekilde sıralıyor:
-İlk yatırım maliyeti yüksek olabilir
-Büyük baraj göllerinin sebep olduğu olumsuzluklar
-Verimli tarım arazilerinin yok olması
-Yerleşim yerleri ve tarihi eserlerin su altında kalması
-Yeraltı suyu tablasının değişmesi
-Jeolojik değişimler
-Akarsuların tabii rejimlerinin ve tabii hayatın değişmesi
-Mansapta büyük felaket riski
-Alüvyon ve rüsübatın tabii hareketinin önlenmesi
-Nüfus artıyor, su azalıyor...
Bakır; "Türkiye'nin aslında akarsu açısında çok da zengin olmadığı iddiası ile ilgili ise "Türkiye'de dönem dönem kurak yıllar, dönem dönem de ıslak yıllar olduğunu belirterek "Tabiidir ki kurak yıllarda hidroelektrik üretim de bundan etkilenmiştir. Son yıllarda kurak dönemlerin daha sık olduğu gözlemlenmektedir. Ayrıca artan nüfus sonucu, akarsular ve barajlardan içmesuyu ve sulama suyu olarak daha çok miktarlarda su çekilmektedir. Bunun doğal sonucu olarak da hidroelektrik üretim göreceli olarak azalmaktadır." açıklmasında bulundu.
-Santraller inşa aşamasında yöreyi kalkındırıyor
Hidroelektrik santrallarda istihdamın daha ziyade inşaat sırasında söz konusu olduğunu belirten Bakır; "Santrallar konum olarak genellikle kırsal kesimde yer aldığı için kırsal kesime çok önemli bir istihdam olanağı sağlamaktadır. İşletme sırasında personel sayısı diğer santral tiplerine göre daha azdır. Orta boy bir Hidroelektrik santral 30 kişilik bir çekirdek kadro ile işletilebilir. Bunun için merkezi bir teknik ekip yardımı da gereklidir." dedi.
-Nükleer ve hidroelektrik kıyaslaması
Nükleer santral ve hidrtoelektrik santrallerin verimlilik konusunda kıyaslanmasını doğru bulmadığı belirten Bakır; "Nükleer santrallar yılda ortalama 7500-8000 saat çalışabilen santrallardır. Hidroelektrik santrallar ise 3000-4000 saat çalışan (nehir santralı veya barajlı olmasına göre değişir) santrallardır. Bu tamamen ayrı iki tip santralı aynı bazda mukayese etmek doğru olmaz." açıklamasında bulundu.
-Güneş + Rüzgar = Hidroelektrik+?
Rüzgar veya güneş santrallarinin de hidroelektrik santraller ile kıyaslanamasının aynı şekilde doğru olmadığını belirten Bakır; "Rüzgar santralları genel olarak %25-%35 verimle ve rüzgar estiği zaman elektrik üreten santrallardır. Elektrik tüketimiyle rüzgardan üretim bir paralellik göstermez ve rüzgar santrallarının üretimini desteklemek için barajlı hidroelektrik santrallarına veya pompaj depolamalı hidroelektrik santrallarına ihtiyaç vardır. Güneş santralları da (fotovoltaik ve hibrid olmayan ısıya dayalı güneş enerjisi tesisleri) sadece gün ışığı olduğu zaman elektrik üretirler. Üretimlerini tüketime göre düzenleme yetenekleri yoktur. Bu nedenle sistem operatörleri Rüzgar ve güneş enerji santrallarına trafo merkezi kapasitelerini gözönüne alarak sınırlamalar getirmektedir. Halbuki hidroelektrik santrallar, özellikle de barajlı santrallar, sistem operatörleri için hayati öneme sahip santrallardır. Şebekedeki frekans kontrolu ve yük dengelenmesi hidroelektrik santrallar vasıtasıyla sağlanır." dedi.
Analiz: Fotovoltaik teknoloji milyarlarca doları içeride bırakır