Bloomberght
SON DAKİKA
Bloomberg HT Haberler Merkez Bankası ne yapacak?

Merkez Bankası ne yapacak?

  • Piyasalarda dikkatler, Merkez Bankası'nın bugünkü Para Politikası Kurulu toplantısına çevrildi

Giriş: 19 Şubat 2013, Salı 08:47
Güncelleme: 19 Şubat 2013, Salı 14:30

BloombergHT Araştırma Bölümü, Merkez Bankası faiz kararına ilişkin piyasanın nabzını tuttu.

Merkez Bankası’nın bugünkü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı, beklentiler konusunda fikir birliğinin sağlanamadığı bir toplantı olarak öne çıkıyor. Genel olarak faiz oranlarında indirime gidilmeyeceği, yabancı para ve TL cinsi zorunlu karşılıklarda artış beklentisi ağır basıyor. Ancak faiz indirimi bekleyen piyasa oyuncuları da mevcut.

Kredi büyümesine karşı zorunlu karşılık yoluyla adım atılacağı düşünülüyor. Kredi büyümesinin hedeflenen % 15’in üzerinde seyretmesi ve % 20 seviyesine ulaşmasıyla birlikte artış trendinin de olması, Merkez Bankası'nın her fırsatta risk unsuru olarak dile getirdiği bir konu.

Faiz oranlarında indirim beklenmemesinin nedeni ise, Banka'nın bir önceki toplantıda indirimine gitmesine sebep olan reel efektif kurun 120 nin üzerine çıkmasında Ocak ayında enflasyon beklentisinin yüksek olmasının payı olması. Yani diğer bir deyişle, TL ocak ayında enflasyon farkı kadar değer kaybetmediği için ticari ortaklarımıza kıyasla, reel efektif döviz kurunun yükselmesine neden olması. Şubat ayındaki resimde TL’de ciddi bir değer kazancı görülmüyor, hatta bir miktar değer kaybı var. Şubat ayı enflasyon beklentilerinin düşük olması açısından, ticari ortaklarımızın enflasyon farkıyla kıyaslandığında, TL’nin çok da fazla değer kaybetmesi gerekmediği için, reel efektif kurunun düştüğü varsayılıyor.

Merkez Bankası’nın politika duruşu: Sıkılaştırma mı?

Genel olarak ilk toplantının ardında, piyasada Merkez Bankasının nette bir şey yapmadığı konuşuluyordu. Sıkılaştırıcı hamle olarak munzam karşılıklarda artış, gevşetici hamle olarak ise koridorun aşağı çekilmesi sıralanıyordu. Ancak piyasa oyuncuları bu durumun netlediğini düşünmüyor. Faiz indirimin krediler üzerinde zorunlu karşılıklar kadar bir etkisi olmadığını Merkez Bankası da belirtiyor. Piyasa, faiz hangi seviyeye inerse insin, o seviyeden işlem geçmediği sürece, kredi büyümesi sınırlandıkça, bu hareketin sıkılaştırıcı bir etkiye sahip olduğunu vurguluyor. Genel olarak görüştüğümüz ekonomistler faiz indirimi beklentisi anlamında hemfikir olmasa da bundan sonra Merkez Bankası'ndan sıkılaştırıcı adımların devamını bekliyor.

JP Morgan Başekonomisti Yarkın Cebeci, bugünkü faiz kararına ilişkin, “TL ve yabancı para cinsinden zorunlu karşılıklarda minimum 25 baz puan artış, altın ROK’unda 0.1 artış bekliyorum. Politika faizinde bir değişiklik kesinlikle beklemiyorum. Gecelik borç verme ve borçlanma oranlarinda da bir değişiklik beklemiyorum ama bunlarda 25’er puanlık bir indirim olma riski de % 40-45 gibi. Genelde politika duruşunun sıkılaştırma yönünde olacağını düşünüyorum.” dedi

Halk Yatırım Işık Ökte ise, “Politika faizinde ve ROK’larda değişiklik beklemiyoruz. TL ve döviz zorunlu karşılıklarla % 50 ihtimalli sıkılaştırma bekliyoruz” yorumunda bulundu.

Erste Securities Başekonomisti Nilüfer Sezgin, “Koridorun alt bandında 25 baz puan indirim bekliyoruz. Zorunlu karşılıklarda da artış beklentimiz hâkim. Krediler üzerinde zorunlu karşılık artışının etkisi sınırlı olur diye düşünüyorum. Ancak eğer kredi büyümesinden bir rahatsızlık duyuluyorsa, en azından zorunlu karşılık artışı ile merkez bu mesajı vermiş olur. Krediler üzerinde koridorun alt sınırının aşağı çekilmesinin de etkisi sınırlı olur. Zaten krediden ziyade kuru hedef alan bir hamle olarak değerlendirmek lazım. Nette faiz indirimi ve zorunlu karşılık artışı sınırlı sıkılaştırıcı bir hamle olarak değerlendirilebilir. Bu arada biz faiz koridorunun üst tarafında değişim beklemiyoruz. Orada da indirimler devam ederse karışık bir sinyal olabilir. Zira koridorun üst tarafının inmesi genelde kredi büyümesinin hızlı olduğu bir dönemde beklenmez. “ yorumunda bulundu.

Finansbank başekonomisti İnan Demir, “ Biz koridorda 25 baz puan indirim ve munzamlarda 50 baz puan artış bekliyoruz. Gecen ayki kararın nette sıkılaştırmaya neden olup olmadığı tartışmalı gerçekten. Sonuçta uzun vadeli faizlerde çok ciddi bir değişiklik olmadı ve kredilerde kayda değer bir yavaşlama da görülmüyor. Dolayısıyla aslında bu ay munzam artışlarının daha yüklü olması için bence gerekçe var ama bunu bu toplantıda göreceğimizden emin değilim. Gerçi bu toplantıda olmasa bile net sıkılaştırıcı olacak kararları önümüzdeki aylarda göreceğimizi düşünüyorum” dedi.

BloombergHT Araştırma Bölümü

Ayşe İyigündoğdu

(aiyigundogdu@bloomberg.net)