Bloomberght
Bloomberg HT Kültür Sanat Sanat Bir bölüm 125,000 dolara alıcı buluyor

Bir bölüm 125,000 dolara alıcı buluyor

Star kaşifi Suavi Doğan "Dizi Sektörüne Yön Verenler" yazı dizisinde rakamlarla dizilerin ekonomiye katkısını BloombergHT.com Editörü Süheyla Yılmaz'a anlattı

Giriş: 28 Şubat 2013, Perşembe 09:03
Güncelleme: 05 Mart 2013, Salı 11:20

Beren Saat'ten Engin Akyürek'e şimdiye dek birçok önemli starı keşfeden Medya Color Genel Müdürü Suavi Doğan, "Dizi Sektörüne Yön Verenler" yazı dizisinde rakamlarla dizilerin ekonomiye katkısını BloombergHT.com Editörü Süheyla Yılmaz'a anlattı.

Suavi Doğan, dizi sektörünün "hiç umulmayan" bir noktaya geldiğini belirterek "Daha önce bizim Amerikan dizilerine duyduğumuz ilgi neyse şu an Türk dizilerine duyulan ilgi de aynı noktada. Hatta daha ileri gitti. Sektör gerek turizm gerekse tekstil sektörlerinin önünü öyle bir açtı ki hiç ummadığımız bir noktaya geldik. Yurt dışında Türkiye'yi ve Türk insanını yakından tanıdılar ve çok daha iyi tanıyacaklarına da eminim. Dizi sektörü de bu bulunmaz fırsatı çok iyi değerlendirdi. İnanılmaz iyi işler çıkardılar ve İnşallah da bundan sonra o iyi işleri çıkmaya devam ederse Türkiye'nin ileride inanılmaz noktalara geleceğine dair en ufak bir şüphem yok." açıklamasında bulundu.

-Dizi sektörünün hacmi ve ihracata katkısı

Sektörün birkaç yıl öncesine kadar çok küçük bütçelerle döndüğünü belirten Suavi Doğan, "Bir önceki yıl 60 milyon dolara ulaşan sektör 2012'de ise 100 milyon dolara ulaştı. 2013'te bu rakam muhtemelen daha yüksek olacaktır. Bu yine sektörün ürettikleri ile alakalı. Ne kadar iyi iş çıkarsa hacim o kadar büyüyecektir." bilgisini verdi.

"Arap Adaları 22 ülkeden oluşuyor. 22 ülkenin tamamı Türk dizilerini yayınlıyor." diyen Doğan; "Oraya gittiğimde gördüm ki çok ilginç bir şey oturmuş. Lübnan'da ev kadınları 'Günde 3 tane Türk dizisi seyrettik' diyorlar. Bu bir deyim olmuş ve çok gurur verici bir şey hakikaten. Muhakak günde 3 Türk dizisi izliyorlar. Onun haricinde Türki Cumhuriyetler ve balkanlar ile birlikte 70'ten fazla ülkeye Türk dizileri ulaşıyor. Avrupa bizi biraz zorluyor çünkü Amerikan dizi sektörü burada bizi biraz engellemeye çalışıyor. Şimdi yavaş yavaş Uzak Doğu piyasasına giriyoruz. Eminim oradada da çok büyük etkileri olacak." açıklamasında bulundu.

-Sektörün büyümesi için devlete düşen görevler

Doağn; devletin de sektörü yeni keşfettiğini belirterek "Mutlaka tanıtım anlamında devlete görev düşüyor ama inanın devlet elinden geleni yapıyor. Sektörün önündeki engelleri kaldırmak için pek çok şey yapıyor. Hepimiz için çok yeni birşey, devlet için de öyle. Devlet ve dizi sektörü bu anlamda mutlaka el ele yürüyecektir." dedi.

-Bir bölüm 125 bin dolar

Dizilerin yurt dışına satımında bölüm başının birim alındığını bildiren Suavi Doğan, "Fiyat diziden diziye, dizide oynayan starlara göre de değişiyor. Arap ülkelerine gittiğinizde Kıvanç tatlıtuğ, Beren Saat, Tuğba Büyüküstün gibi isimler çok büyük. Dışarıda Brad Pitt Angelina Jolie neyse Arap ülkeleri için de bu isimler o demek. O yüzden de bu isimler fiyatı belirliyor dolayısıyla da fiyat ararlığı çok değişiyor. Çok düşük fiyatlardan çok yüksek fiyatlara kadar çıkabiliyor. Benim bildiğim en yüksek fiyat 125 bin dolar. Kenan İmirzalıoğlu'nun baş rolünde oynadığı Ezel'in bir bölümü 125 bin dolara satıldı. Bu gerçekten bir rekordur. Türk dizi sektörü adına da çok büyük başarıdır." açıklamasında bulundu

-Bölüm başı 100 bin dolar efsanesi

Bölüm başı 100 bin dolar kazanıldığına dair söylentilerin doğru olmadığını söyleyen Doğan; "Ancak çok iyi kazanan yıldızlar var. Fakat çok az sayıda bir gruptan bahsediyoruz. Elbette ki kazanacaklar, onlar da kendilerini geliştiriyorlar ve satışlarda da çok büyük payları var." yorumunda bulundu.

Dizi sektörünün içinde bulunduğu durumun gerçekten çok zor olduğunu belirten Doğan, "Bu 90 dakika dizi çekme meselesinin bir an önce önüne geçilmesi lazım. Hep şöyle bir konuşma oluyor: 45 dakika yapalım bu dizileri. Öyle bir şey yok, söz konusu değil. Halbuki yayıncılar ve yapımcılar olarak bir sürü derneğimiz var. Bunu etap etap yapabiliriz. Önce 90 dakikayı 75'e sonra 55 dakikaya düşürebiliriz. Bir sezon böyle gitse hem seyirci hem de reklam veren buna alışır. Hem kuşak sayısı düşmemiş olur, azalır ama diziyi kurtarır." önerisinde bulundu.

Sektör içindeki sigorta sorunun da düzelmeye başladığını belirten Doğan. "Artık sigortasız hiçkimse çalışmıyor. Bunların hepsi yavaş olacak. Sorunların olması normal çünkü Türk televizyonculuğu çok hızlı ilerledi, birden bir atak yaptı. Hem dizi olsun hem televizyon programı olsun şu an dünya standartlarında. Hatta standart üstü. Zaman gerekiyor sadece." dedi.

-Arap baharı dizi sektörünü nasıl etkiledi?

Yapılan araştırmalar gösteriyor ki kriz zamanlarında bireyler kazanç sağlayabilecekleri yarışmaları izlemeyi tercih ediyorlar. Arap Baharı ile birlikte koskoca bir coğrafya yerinden kalktı ve henüz yerine oturmadı. Bu faktörü değerlendiren Suavi Doğan, "İnsanlar evlerine kapanıyorlar ve seyredecek bir şeyler arıyorlar. Türk dizileri de bu anlamda onlar için çok önemli. Arap ülkerlerinin kendi dizi sektörü gelişmiş değil çünkü. Bizim 20 yıl önceki halimiz gibiler. Bu sebeple Türk dizilerine büyük bir talep var. Ama Türk formatı iki sebepten dolayı orada yok. Birincisi Türkiye'de üretilen format çok fazla yok. İkincisi Arap programları cidden güzel. Orada X-Factor gibi birçok yarışmayı seyrettim. Gerek

ışığı gerek her kalitesi müthiş. Dolayısıyla Türk programlarına bir düşkünlükleri yok. Bizim burada üretip oraya götürmemiz lazım. Gerekli bağlantıları kurduk. İnşallah önümüzdeki Eylül ayı birlikte biz de bu alanda önemli adımlar atmaya başlayacağız." bilgisini aktardı.

-Genç girişimcilere öneriler...

TV dünyasında başarı yakalamak isteyen genç girişimcilere ise Suavi Doğan, çalışma faktörünü öne sürdü. "Çalışacaklar, hem de çok çalışacaklar. Çalışmadan hiçbir şey olmuyor maalesef. Takip edecekler ve gözlemleyecekler. Doğruyu yanlışı ayırt etmeyi bilecekler. Çünkü o kadar görecel, bir iş yapıyoruz ki herkesin konuyla ilgili bir fikri var maalesef. Biraz bilinçli biraz doğru mesaj veren programlar vermek lazım. Sorumsuzca davranmamak lazım. Çocuklar seyrettikleri dizileri programları anlatıyorlar, beyinlerine işliyor. Bu yüzden bu meseleğe gönül veren tüm genç arkadaşaların çalışkan ve sorumluluk sahibi olması gerekiyor." mesajı verdi.

-Star ışığını nasıl anlaşılır?

Beren Saat, Erkan Petekkaya, Engin Akyürek ve İhsan Varol gibi birçok başarılı ismi üne kavuşturan Suavi Doğan star ışığı ile ilgili olarak "Beren ya da Engin büyük starlar oldukları için tanınıyorlar ama Türkiye'nin Yıldızları çok önemli oyuncuları çıkardı. Belki star değiller ama çok iyi oyuncular. Ona keza İhsan Varol. Tabii bu konuda Sayın Didem Ciner'in çok büyük emeği var. Erkan Petekkaya çok eski arkadaşımdır. Bir parça yardımcı olabildiysem ne mutlu. Star ışığı tabii ki var ve çok önemli. Bazen karşınızdakine bakarsınız 'Bu kadar muhteşem bir şey olamaz!' dersiniz ama ekrana bir çıkar hiçbir şeye benzemez. Bazen de tam tersi 'Bundan bir şey olmaz dersiniz!' ama ekrandan bambaşka görünür. Bunu anlamanın sırrı biraz mesleği sevmekle, seyirciyi tanımakla, bu işe gönül vermekle alakalı. Bundan sonra da elimden geldiğince yeni isimler bulamaya çalışacağım. Şimdi başka bir isim üzerinde çalışıyorum. Tanınmış değil. İnşallah önümüzdeki sezonda onu star yapmaya çalışacağım." açıklamasında bulundu.

-Star olunur mu doğulur mu?

Suavi Doğan "Star" olmak isteyen isimlere ise "Eğitim tabii ki önemli. Ancak bu öyle bir meslek ki eğer yeteneğiniz varsa illa okula gitmenize de gerek yok. Çok kabiliyetliyseniz kendi kendinizi yetiştirmeniz önemli. Yıldız olmak istiyorum diye bir şey var tabii, ama bu söylemekle olmuyor. Bu isteğin, azmin içinde bulunması şart. Ekran önü veya arkası hiç fark etmez çok çalışması lazım. Çok disiplinli olması lazım. Bu disiplini tiyatroculardan görebilirler. Sete saatinde gidecekler, kapris yapmayacaklar. Yaptıkları işin ne kadar önemli olduğunu ve karşılığında ne kazancaklarının bilincinde olmaları lazım. Ancak bu şekilde bir yıldız olabilirler." tavsiyesinde bulundu.