Kalbi zayıf olan hazirandan uzak dursun!

Küresel piyasaların seyrinde çok kritik haftalara giriyoruz. Avrupa'daki sorunlar nedeniyle ya piyasalardaki kötüleşmenin devamı gelecek ya da çözümlerin masaya gelmesiyle iyileşme yoluna gireceğiz. Yani kırılma anına yaklaşıyoruz. Dananın kuyruğu da haziran ayının ikinci yarısında ve özellikle de ay sonunda kopacak. Bu etkiyle piyasalar 2007'den beri değişerek süren küresel krizde ikinci dibi de yaşayabilir, ya da bunu erteleyebilir.
KRİTİK GELİŞMELER: Eğer piyasalarda mayıs başından itibaren başlayan negatif eğilim devam edecek olursa 1 7 Haziran-29 Haziran tarihleri arasında bir dizi olayın gerçekleşmesine bağlı olarak düzelme meydana gelebilir. Ama piyasa bu. 17 Haziran'daki Yunanistan seçimlerini ve o tarihten sonraki gelişmeleri önceden satın alabilir. Bu durum da haziranın ilk yarısında iyileşme olurken ikinci yarısında kâr realizasyonları gündeme gelebilir. Bu biraz düşük ihtimal.
Haziran ayının ikinci yarısında dünyayı etkileyecek hangi gelişmeler var?
■ 17 Haziran: Yunanistan seçimleri.
■ 18-19 Haziran: G-20 Zirvesi
■ 20-21 Haziran: ABD Merkez Bankası faiz kararı.
■ 28-29 Haziran: AB Liderler Zirvesi.
YA REST YA MÜZAKERE: Bunlar içinde G-20 ve FED toplantısından hayati kararlar çıkmayabilir. Yunanistan'daki seçimler şüphesiz çok önemli. Piyasa veya AB dostu bir hükümetin kurulması başka, AB, Euro ve anlaşma karşıtı hükümetin kurulması çok daha başka. Sözü önce Yunan seçmen söyleyecek, sonra topu Yunan siyasetçiler alacak. Seçim öncesi ile seçim sonrası tutumları arasında fark olup olmadığını göreceğiz. Belki taktik icabıdır, bunu göreceğiz. Ardından son sözü AB liderleri söyleyecek. Özellikle de Alman Başbakanı Merkel. AB, Yunanistan paketini yeniden müzakereye açmaya razı olursa piyasa dostu senaryo yürürlüğe girecek. Açmazsa da Yunanistan'a rest çekmiş olacak. Almanya'nın ağırlığı sürecekse rest ihtimali daha ağır basıyor. Çünkü müzakere kapısını açarsa, Merkel ve partisi Alman seçmenlerin restiyle karşılaşabilir.
KARARLARI SİYASİLER ALACAK: Piyasalara yön verecek kritik kararları siyasetçiler alacak. Bu açıdan ne olacağının tahmin edilmesi de her zamankinden daha zor. Hangi fiyat seviyesinden haziran ayının ikinci yarısına girildiği önemli olacak.
OYNAKLIK ARTACAK: Sürece düşük fiyat seviyesinden girilmesi bir avantaj olabilir. Çünkü art arda gelecek gelişmelerin tümüyle olumlu veya olumsuz geçmesi uzak olasılık. Bazıları olumlu, bazıları olumsuz olacak. Haziranın ikinci yarısı belki ilk yarıdan fiyatlanacak. Ya da siyasilerle piyasaların taktik mücadelesine şahit olacağız. Bütün gelişmeler dikkate alınırsa piyasaların oynaklığı çok yükselebilir. Bu oynaklıkla başa çıkamayacak olanların pozisyonlarını daha baştan ayarlamaları, satış ve alımlarını tamamlamaları ve süreci seyretmekle geçirmeleri yerinde bir davranış olabilir.
SONUÇ: "Korku umutsuz, umut da korkusuz olmaz." Spinoza
Petrol ve emtia fiyatları düşüşü Türkiye'ye yarar
Piyasa gelişmeleri, dünya büyümesinin düşmesi ve Avrupa krizi, Türkiye ekonomisini de etkiliyor. Elbette geneli itibarıyla bu etki pozitif değil. Ancak bunlar içinde her şey negatif de değil. Örneğin emtia ve petrol fiyatlarının gerilemesi Türkiye'ye yarıyor. Çünkü hammaddeyi ve enerjiyi büyük ölçüde ithal ediyoruz. Fiyatların arttığı dönemlerde hem ödediğimiz bedel hem de dış açık artıyor, bizim enflasyonumuzu da artırıyor. Emtia ve petrol fiyatlarının düşüşü ise tam tersi etki yapıyor. Dış açığı da, enflasyonu da düşürüyor. Emtiada yaşadığımız fiyat düşüşü yüzde 14. Petrol fiyatları da yüzde 18 geriledi. Mayıs içindeki kayıp yüzde 10'u buldu.