Pilottan kemerleri çözmeye izin yok

Bu ay başında büyüme oranı açıklandı. Yurtiçi talep artışı durmuştu. Yani enflasyon yaratacak bir durum yoktu.
■ Hemen ardından haziran ayı enflasyon rakamları çıktı. Yüzde eksi 0.90 ile beklenenden de iyiydi. Yılın ilk yarısındaki tüketici enflasyonu yüzde 1.95 gibi çok düşük bir düzeyde kalmıştı.
■ Burada etkili olan faktör tarım üretimindeki bolluktan dolayı gıda fiyatlarındaki gerilemeydi.
■ Dünyada petrol ve emtia fiyatları geriliyordu.
■ Üstelik yılın ikinci yarısında yüksek bazlı veriler devreden çıkacak, enflasyonun düşüşü matematiksel olarak kolaylaşacaktı.
Tüm bu gelişmelerin ardından Merkez Bankası da yıl sonu enflasyon tahmini olan yüzde 6.5'i aşağı yönde revize edebileceğini açıkladı.
Doğal olarak sıra faizlerin düşüşüne geldi.
Bunun yanında dünyada da faizler merkez bankalarınca düşürülüyor veya düşüyordu. Hatta negatif faizler giderek yaygınlık kazanıyor.
İLK MESAJ: İşte bu gelişmelerin ardından gözler Merkez Bankası na çevrildi. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Elazığ'da ilk mesajını verdi: "Uçak yere indi, yumuşak inişi tamamladık. Ama kemerleri hemen çözmeyelim." Mesaj açık, işler iyi gidiyor ama acele etmeyelim, ihtiyatlı olalım, şeklindeydi.
BÜTÇE SIKINTISI: Bu beklentilerle Para Politikası Kurulu yaklaşırken haziran ayı bütçe rakamları yayımlandı. Bütçede dengeler tam bir bozulmaya işaret ediyordu. Bir ayda 6 milyar lirayı geçen açıkla yılın ilk yarı bütçe performansı seçim dönemi olan bir önceki yıla göre ciddi bir bozulma gösterdi. Yerel yönetimlere ve tarım kesimine ödemeler yapılmıştı. Maliye politikası böylesine gevşetilirken buna para politikasının eşlik etmesi zordu. Uzun bir aradan sonra bütçede ilk kez yaşanan bu bozulmanın devam edip etmeyeceği çok belirleyici olacak.
Açıklamada buna işaret edilmedi, faizi düşürmeme gerekçesi olarak "Küresel ekonomik belirsizliklere" dikkat çekildi.
Fiili indirim zaten var faiz % 8'in altında
Ancak Merkez Bankası'nın faiz kararı açıklamasında önemli bir ayrıntı vardı. Açıklamadan "Gerektiğinde ek parasal sıkılaştırmaya gidebiliriz" sözü çıkarıldı. Bu da faizlerin yönü hakkında net bilgi veriyor. Faizler düşürülmesine düşürülecek, artırılma ihtimali yok. Yön aşağıya doğru ama acele de edilmeyecek. Politika faizinde durum bu.
Buna karşılık Merkez Bankası para politikasını gevşetiyor. Merkez Bankası'nda bankalara yapılan fonlamanın ağırlıklı ortalama maliyeti veya faizi son günlerde yüzde 8'in de altına indi. Bu rakam haziran ayı başında yani 1.5 ay önce çift haneliydi. Önce yüzde 9'lara, sonra yüzde 8'lere inildi. Nihayet 13 Temmuz'dan itibaren yüzde 7'li seviyeler görülmeye başlandı. Merkez Bankası yüzde 5 ile 11.5 arasındaki faiz koridorunda farklı vadelerde bankaları fonluyor. Bu fonlamanın yönü çok yakında politika faizinde de düşüşe gidileceğine işaret ediyor. Düşüş daha çok üst bandın aşağı çekilmesi şeklinde bekleniyor. Bu oran, aynı zamanda bankaların kredi maliyetlerini belirmesinde etkili oluyor.
Dolayısıyla Merkez Bankası hem fonlama maliyetini her gün belirlerken, aşağı da çekiyor ve parasal gevşemeye doğru gidiyor; hem de politika faizini değiştirmeyerek kredilerde bankacılık sisteminin gaza basmasını istemiyor. Uçak alana inmiş ama kalkıp dolaşmak yok.
SONUÇ: “İşin sonunu düşün.” Atinalı Salon
