S&P'den Avrupa'ya not indirimi uyarısı
-
Standard&Poor's, Avrupa'nın borç krizini çözme çabalarını artırmasının, bölgedeki kredi notu indirimlerini tetikleyebileceğini söyledi

Kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's'un başkanı, Avrupa'nın Euro Bölgesi'ndeki borç krizinin çözümüne yönelik çabalarını artırmasının, bölgedeki kredi notu indirimlerini tetikleyebileceğini söyleyerek, uyardı.
S&P'nin kredi derecelendirme grubunun başkanı David Beers, Avrupalı yasakoyucuların, Avrupa Finansal İstiktar Mekanizması'nı (EFSF) nasıl genişleteceğini ve bunun sonuçlarını bilmek için çok erken olduğuna dikkat çekti.
Ancak Beers, bu alternatiflerin kredi notlarına farklı şekilde yansıyabileceğini, Fransa ve Almanya'nın da etkilenebileceğini belirtti.
Euro Bölgesi'ndeki borç krizini önlemek için daha fazla kaynak arayışına giren Avrupalı yetkililer, 440 milyar euro değerindeki fonun genişletilmesini de seçenekler arasında sayıyor. Fakat bu genişletmenin nasıl yapılacağına ilişkin detaylar hâlâ belirsizliğini koruyor.
Fonun genişletileceğinin aşikar olduğunu söyleyen Beers, ancak liderlerin EFSF'yi sınırsız bir şekilde genişletemeyeceğini ifade etti.
Reuters haber ajansına konuşan Beers, fonu artırmanın ucuz ya da risksiz bir yolunun artık bulunmadığını belirtti.
Bazı analistler, Yunanistan'daki krizin yayılması hâlinde, İtalya ve İspanya'yı güvence altına almanın bedelinin 2 trilyon euroyu bulabileceğine dikkat çekiyor. Beers ise, "EFSF'nin sağlayabileceği böyle bir teminatın oluşturulmasına ilişkin çözümlerin de sonuna geliniyor" dedi.
Kurtarma fonunun genişletilmesi için Avrupa Merkez Bankası'na başvurulabileceğini ya da Euro Bölgesi ülkelerinin mali birliğinin artırılabileceğini söyleyen Beers, ancak her iki seçeneğin de farklı kredi notu indirimlerini tetikleyebileceği konusunda uyardı.
AMB'nin fonu destekleyecek kaynağı sağlaması durumunda, bankanın sorumluluklarının artacağını belirten S&P yetkilisi, bunun bankanın AAA olan kredi notunu etkileyebileceğini söyledi.
İkinci senaryonun ise Fransa ve Almanya gibi gelişmiş ülkelerin borçlanma maliyetlerini artıracağını, bunun da bu ülkelerin kredi notuna yansıtılabileceğini belirtti.