Kusursuz fırtına öncesinde soru şu: Glencore'u hangi şirket izleyecek?
Kusursuz fırtına öncesinde soru şu: Glencore’u hangi şirket izleyecek?
Petrol ve doğal gaz dâhil emtia fiyatlarının düşmesi, daralan Çin talebi ve Fed’in faiz artırması, küresel finansal piyasalarda “kusursuz fırtına” yaratacak endişesi var.
Son on gündür, Volkswagen ve Glencore konuşuyoruz.
Çünkü Glencore, dünyanın en büyük emtia taciri (trader) şirketidir. Dünya çinko ve bakır piyasasının yarısından fazlası Glencore’un elindedir. Şirket, petrol ticaretinde de önemli bir oyuncudur. 2013 yılında dünyanın en büyük emtia taciri şirketlerinden birisi olan Xtrata’yı 31 milyar dolara satın alarak 2014 yılında “Forbes 2014 500” listesinin 10. sırasına yükselmiştir.
2013 yılı öncesine kadar Glencore, kendisi gibi merkezi İsviçre’de olan Xtrata’ın pazarlama ve dağıtım işini yapıyordu. Xtrata dünyanın en büyük ferrokrom üreticisiydi. Ferrokrom, paslanmaz çeliğin temel hammaddesidir. Glencore, satın aldıktan sonra Xtrata’ın tüzel kişiliğine son vermiştir.
İşi finanse edenler ve merkezleri daha çok İsviçre olsa da, hem metal, hem de kıymetli maden piyasalarının merkezi Londra’dır. Londra Metal Borsası’nda (LME) çelik, içinde demir olmayan metaller (alüminyum, çinko, nikel, kurşun ve kalay), platinyum ve paladyum işlem görür. Emtia fiyatları dolar cinsinden büyük ölçüde LME’de belirlenir.
LBMA (London Bullion Market Association) bir borsa değil, uluslararası bir ticari birliktir. Dünya altın ve gümüş ticareti bu birlik üyelerinin elindedir. Birliğin standartlarına uyan madenciler, rafineriler, yatırımcılar, bankalar, hatta merkez bankaları, yüksek bir giriş aidatı ödeyerek LBMA üyeliğine kabul edilirler. Üyeler, LBMA tarafından akredite rafineri damgası taşıyan altın ve gümüş külçelerin ticaretini yaparlar.
Xtrata’yı satın aldıktan sonra satışları ve karlılığı beklendiği gibi artmadı; bilançosu ve rasyoları düzelmedi. ABD’de yatırım bankaları (Volcker Rule gereği) emtia ticaretinden çekilip ABD’deki depolarını (warehouse) elden çıkarınca, “financial deal” yoluyla yüksek vadeli satış primleriyle (contango) fiyatları yükseltme imkânı azaldı. Küresel ekonomi büyüyemeyip Çin’de yavaşlama devam edince primler hızla düşmeye ve Glencore için işler daha da kötüleşmeye başladı. Şirketin operasyonel karlılığı düştü ve “Borç/EBIDTA” rasyosu giderek kötüleşti. Ağustos ayında Moody’s G20 ülkelerinin ekonomik büyüme görünümünü, Çin’deki gelişmelerden dolayı aşağıya doğru revize edince işler daha da kötüleşti. Bunun üzerine şirket yönetimi 7 Eylül günü bir “sermayesinin yeniden yapılandırılması planı” açıkladı. Plana göre şirket borçlarını hafifletmek ve böylece rasyosunu düşürmek için hisse ve varlık satışı yapacak, yatırım harcamalarını kısacaktı. Ancak plan işe yaramadı. 2004 yılından bu yana CDS’leri Çin’e karşı hedge için satın alınan şirketin hisseleri, Şanghay Borsası’ndaki sert düşüş, Çin ekonomisiyle ilgili yayılan korkular ve sonrasında yuan’ın devalüe edilmesiyle birlikte tepe taklak oldu. Şirket tahvilleri çöpe döndü. Glencore CDS’lerini satın alanlar önden ödeme talep ettiler ve şirket hisseleri bir günde yüzde 29 değer kaybetti…
Sonrasında da Glencore’u acaba kim takip edecek sorusu sorulmaya başlandı. Çünkü piyasalarda kusursuz fırtına endişesini, Çin’in tökezlemesiyle Fed’in faiz artırımının aynı tarihlere denk gelmesi ihtimali beslemeye başladı. Telaffuz edilen şirketlerin başında Trafigura var.
Trafigura, Glencore ve Vitol’den sonra dünyanın en büyük emtia tüccarı. Halka açık olmayan, ama tahvilleri piyasalarda işlem gören şirket, internet sayfasında ve raporlarında kendisini aynen şöyle tanımlıyor:
“Trafigura, dünyanın önde gelen bağımsız emtia ve lojistik şirketidir. Küresel ekonominin kalbinde yer alıyoruz. Her gün ve dünyanın her yerinde güvenli, etkin ve sorumluluk içinde ticareti geliştiriyoruz. Küresel ticareti pozitif bir güç olarak görüyoruz ve ticaretin daha iyi çalışması için çaba sarf ediyoruz.”
Glencore sonrası Trafigura’nın telaffuz edilmesinin en büyük nedeni, Glencore hisselerinin Londra Borsası’nda bir günde yüzde 29 değer kaybettiği pazartesi günü, şirketin 2018 vadeli tahvil fiyatının yüzde 10’dan fazla düşmesi. Şirket finansalları ve hakkında yazılan raporlar da bu duruma sanki destek oluyor.
2014 yılı K/Z tablosuna göre şirketin cirosu 127.6 milyar dolar. Bu cironun yüzde 76’sı petrol ve petrol ürünlerinin satışından oluşuyor. Şirketin 2014 yılı EBIDTA’sı 1.3 milyar dolar. 2015 yılı ilk çeyrek bilançosuna göre toplam 25.9 milyar dolar yükümlülüğü var. Toplam yükümlülüklerin 21.9 milyar doları borç ve bu borcun 15.6 milyar doları kısa vadeli!
Trafigura, borç tutarı ve Borç/EBIDTA rasyosu bakımından Glencore’dan daha iyi durumda. Ancak petrol fiyatlarındaki düşüşe karşı, kısa vadeli borçlarının yüksekliği nedeniyle kırılgan durumda.
Trafigura sonrası için telaffuz edilen bir diğer şirket, 2014 yılında 106 milyar dolar cirosu olan bir başka büyük bir enerji ve emtia taciri olan Mercuria.
İlginç olan nokta şurası: derecelendirme kuruluşlarının ve yatırım bankalarının raporlarına bakınca sanki kriz, gelişmekte olan ülkelerde dolar borcu yüksek şirketlerden başlayacak ve oradan bankacılık sektörüne sıçrayacakmış gibi düşünüyorsunuz. Ancak olup bitene bakınca bu kez kriz, emtia fiyatlarının düşmesinden dolayı gelişmiş ülkelerde borcu yüksek emtia taciri şirketlerden çıkacakmış gibi düşünemeye başlıyorsunuz!
Kimin ne olacağı belirsiz anlayacağınız.
“Artık hiçbir ülkenin hiçbir finansal varlığı güvenli liman değildir”, denilmesinin en önemli nedeni bu olsa gerek.