2024'te Türkiye'nin makro gündemi enflasyon oldu
-
Türkiye'de 2024 yılında en çok takip edilen makroekonomik gösterge enflasyon oldu. Mayıs ayında zirveyi gören yıllık enflasyonda sıkılaşma ve baz etkisiyle ivme aşağı döndü. Büyüme tarafında ise yılın ikinci ve üçüncü çeyreğinde birbirini izleyen çeyreklik daralmalar öne çıktı. Cari denge verilerinde de toparlanma görüldü.
Türkiye ekonomisi 2024 yılının ilk çeyreğinde tüketimin etkisiyle yüzde 5,7 büyüme kaydetti. İkinci çeyrekte ise büyüme para politikasındaki sıkılaşmanın etkisiyle yavaşladı ve yıllık büyüme yüzde 2,5 seviyesinde beklentilerin altında kaldı. İkinci çeyrekte Türkiye ekonomisi çeyreklik bazda salgın yılından sonra ilk ke daraldı.
Üçüncü çeyreğe gelindiğinde ise Türkiye ekonomisi çeyreklik bazda üst üste ikinci kez daraldı. Ekonomi üçüncü çeyrekte yıllık yüzde 2,1 büyüdü. Üçüncü çeyrek verileri ise pandemi sonrası en düşük yıllık büyüme olarak kaydedildi.
Yılın üçüncü çeyreği yüksek enflasyonla mücadele eden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın sıkı duruşunun etkisinin hissedildiği bir dönem oldu.
Enflasyonda zirve
Önceki yıllardaki gibi 2024 yılında da enflasyon Türkiye ekonomisinde en çok konuşulan konu olmaya devam etti. 2024 yılında artık para politikasındaki sıkılaşmanın etkisi ile enflasyonun tepe noktayı gördükten sonra düşüşe geçmesi bekleniyordu.
Mayıs ayında yıllık bazda Kasım 2022’den bu yana en yüksek seviyeye çıkarak yüzde 75,5 ile zirveye ulaştı.
Haziran ayında ise yıllık enflasyon sekiz ay sonra ilk kez düşüş kaydetti. Baz etkisinin de katkısıyla enflasyon Temmuz ve Ağustos ayında yavaşlama devam etti.
Enflasyonda düşüş ivmesi devam ederken, Eylül ayına gelindiğinde; 2023 yaz aylarından bu yana ilk kez yıllık enflasyonda yüzde 50'nin altı görüldü.
Devam eden aylarda enflasyon Ekim’de yüzde 48,58, Kasım ayında da yüzde 47,09’a gelerek düşüşünü sürdürdü. Enflasyonla birlikte enflasyon beklentilerinde de aşağı yönlü ivme görüldü.
Dış ticarette açıklar sürdü
2024 yılında dünya ekonomilerinin enflasyonla mücadelesi ve merkez bankalarının sıkı para politikalarının da etkisi ile birçok ekonomide yavaşlamalar görüldü. Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olan Avrupa’da da yaşanan yavaşlamanın izleri ise yılın başlarında rakamlara yansıdı.
Dış ticaret 2024’e 6,2 milyar dolar açıkla başladı. Ayrıca, bu ayda Cumhuriyet tarihinin en yüksek ocak ayı ihracat rekoru kırılmış oldu. Nisan ayında artış yaşandı ve dış ticaret açığı 9 milyar 863 milyon dolar oldu.
Mayıs ayında dış ticaret açığı yüzde 48 geriledi. Haziran’da tekrar artışa geçen dış ticaret açığı, Temmuz ve Ağustos aylarında tekrar geriledi. İki aylık hızlı daralmanın ardından Eylül ayında dış ticaret açığında artış görüldü. Ekim ayında ise 12 aylık dış ticaret açığı iki yılın en düşük seviyesini gördü.
Cari dengede yıl sonuna doğru iyileşme görüldü
Dış ticaret açığında daralmalar meydana gelirken, Türkiye'nin cari açığı geçen yılın başlangıcına göre daralarak yeni ekonomi politikaları ışığında ödemeler dengesinde iyileşmenin sürdüğüne işaret etti. Cari denge Ocak ayında 2,56 milyar dolar açık verdi.
Fakat yılın geri kalanında, Türkiye'de cari denge Şubat ayında 3,27 milyar dolar açık verdi. Böylelikle cari dengede 5,7 milyar dolarlık açık görülen Temmuz 2023'ten bu yana en yüksek açık rakamına ulaşıldı.
Nisan ayında ise 5,3 milyar dolarla dokuz ayın en yüksek aylık açığına ulaşılmış olundu. Mayıs ayına gelindiğinde ise cari açıkta kayda değer bir gerileme gerçekleşti. Haziran ayında ise ivme tersine dönerek cari denge 9 ay sonra fazla verdi. Kasım ayına kadar cari fazla serisi devam etti.
Sanayi üretimindeki daralma ivmesi öne çıktı
Sanayiye ilişkin göstergelere bakıldığında ise 2024 yılı sanayi sektörü için kolay bir yıl olmadı. Şubat 2023 yılında yaşanan büyük deprem ve parasal sıkılaşma sektörü etkiledi.
Sanayi üretimi yıla yavaş girerken, Şubat ayında baz etkisiyle birlikte çift haneli yıllık büyüme görüldü. Mayıs ayında sıkılaşma döngüsü içinde sanayi üretiminde aylık bazda yükseliş dikkat çekti. Nisan ayına gelindiğinde ise yıllık büyümenin yüzde 1’lere kadar çekildiği izlendi.
Haziran ayında yıllık yüzde 4,7 azalarak, deprem sonrası en sert daralma olarak kaydedildi.
Sanayi üretiminde Haziran ayının ardından Temmuz ayında da yıllık gerileme oldu. Ağustos ayında depremden bu yana en sert yıllık düşüş görüldü. Böylelikle sanayi üretiminde Haziran ayında başlayan yıllık gerileme serisi Ekim ayında da devam etmiş oldu.
İmalat göstergeleri dipten döndü
Satınalma yöneticileri endeksleri de 2024’te sanayiye ilişkin olumsuz görünüme işaret etti. İstanbul Sanayi Odası’nın açıkladığı verilere göre Ocak ve Şubat ayında endeks, eşik değer olan 50’nin üzerinde gerçekleşerek sanayide büyümeye işaret ederken yılın geri kalan aylarında daralmaya işaret etti.
Türk imalat sektörünün karşılaştığı zorlu talep ortamı, toplam yeni siparişlerde ve ihracatta yavaşlamanın sürmesiyle yıl boyunca devam etti. Buna bağlı olarak firmalar üretim ve istihdam düzeylerini azalttı.
Türkiye ekonomisinin imalat göstergelerinde daralma sinyalleri en kötüden dönülse de devam etti.
Eylül ayında endeks 44,3 ile salgın yılından bu yana en düşük seviyeyi işaret etmişti. Ekim ayında gösterge 45,8’e yükselerek, salgın yılından beri görülen en dip seviyeden döndü. Kasım ayında ise endeks eşik değerin altında kalmasına rağmen yükselerek 48,3 olarak geldi.